Tarih: 21.08.2025 16:42

Başkan Hatip Çelik; “Mezopotamya Meyvecilik Araştırma Enstitüsü bir an önce kurulmalı”

Facebook Twitter Linked-in

Mardin'de meyve üretim alanlarının her yılda daha da genişlediğine dikkat çeken Mardin TSO Yönetim Kurulu Başkanı Hatip Çelik, meyve üretiminde modern tarım tekniklerinin yaygınlaştırılması ve sürdürülebilir ticaret modellerin oluşturulabilmesi için önceki yıllarda gündeme gelen Mezopotamya Meyvecilik Araştırma Enstitüsü'nün bir an önce kurulması gerektiğini söyledi.

Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan Mardin, son yıllarda meyve üretiminde gösterdiği performansla tarımsal kalkınmanın yeni merkezlerinden biri haline geliyor. İklim avantajı, sulama yatırımları ve çeşitlenen üretim desenleri sayesinde Mardin, meyvecilikte ürün bazlı güçlü bir portföy oluşturuyor. Bağ alanları ve üretim potansiyeli olarak komşu illerin toplamından daha fazla alana sahip olan Mardin, 36.302 hektar alan ile Türkiye'de 2. ve 159.986 ton üretimi ile 4. sırada yer alıyor. Mardin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hatip Çelik, meyve üretiminde Mardin'in üretim potansiyelinin sürdürülebilir bir şekilde artması için önceki yıllarda gündeme gelen Mezopotamya Meyvecilik Araştırma Enstitüsü'nün bir an önce kurulması çağrısı yaptı. TÜİK'in 2024 yılına ilişkin verilerine göre kentin sahip olduğu 3.2 milyon dekarlık tarım alanının 497 bin 399 dekarın da meyve üretimi yapıldığını ifade eden Hatip Çelik, kentteki toplam meyve ağacı sayısının da 3.6 milyon adede ulaştığını söyledi. Kentin meyve üretimindeki ağaç popülasyonunun yaklaşık 2 milyonunun genç ağaçların oluşturduğuna dikkat çeken Başkan Çelik, "Meyvecilikteki yüksek ürün çeşitliliğimiz sadece tarımsal üretimi değil, aynı zamanda yeni bir kalkınma hikayesinin oluşmasını sağlayacak. Genç ağaç sayımızın yüksek olması kısa vadede üretim miktarlarımızın hızla artışına işaret ediyor. Bu da gıda sanayisini ve ihracat potansiyelinin daha çok desteklenmesi ihtiyacını ortaya çıkarıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın bu potansiyeli öngörerek Mezopotamya Meyvecilik Araştırma Enstitüsü'nün bir an önce kurulması gerektiğini belirtiyoruz" dedi. 

"Enstitünün kuruluşu için yüksek bütçeye ihtiyaç bulunmuyor"

Mezopotamya Meyvecilik Araştırma Enstitüsü'nün faaliyetleriyle meyve üretiminde Mardin'i sadece ulusal alanda değil küresel arenada cazibe merkezlerinden biri haline getirebileceğini ifade eden Hatip Çelik, "Kurulacak olan Mezopotamya Meyvecilik Araştırma Enstitüsü bulunduğu konum itibari ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi illerine hitap edecek ve kalite artışı ve markalaşmaya yönelik teknik destek sağlayacaktır. Bu sayede araştırma ve geliştirme, eğitim yayım, ıslah faaliyetleri çalışmaları bölgemizde daha güçlü olarak yürütülecektir. Enstitümüzün tüm proje hazırlıkları tamamlanmıştır. Deneme, demonstrasyon bahçelerinin kurulacağı, ıslah, bitki koruma, eğitim ve yayım faaliyetlerinin yürüteceği 127,5 dekarlık alan, hizmet binası, hangar, 10 adeti 3 metre yüksekliğinde ayrı ayrı sera ayrıca 9 m yüksekliğinde içine meyve ağaçlarının dikimi yapılabilecek 1 dekar toplamda 3,2 dekar sera alanları Mardin Artuklu Üniversitesi bünyesinde oluşturulmuştur. Bakanlığımız ve Üniversitemiz arasında yapılacak işbirliği ile arazi kiralama ve satın alma için bakanlık bütçesinden herhangi bir ödenek harcanmayacaktır. Ayrıca enstitünün tarımsal faaliyetlerinde kullanılacak traktör, pulluk, pulverizatör ve ekipmanları da üniversite bünyesinde bulunmaktadır" diye konuştu.

"Sağlıklı fidan üretimiyle bölge dışı firmalara olan bağımlılık azaltılacak"

Kurulacak enstitünün meyvecilik, bağcılık, bitki sağlığı ve toprak su kaynakları konularında temel ve uygulamalı araştırmalar yapacağını bu sayede meyve üretiminde modern tarım tekniklerinin saha uygulamalarının da güçlü ivme kazanacağını ifade eden Hatip Çelik, şöyle devam etti: "Enstitümüz sayesinde meyve yetiştiricilerimiz için uygun üretim teknikleri belirlenecek ve doğru araç ve girdi kullanımını saptanacak. Yüksek verimli, kaliteli, hastalık ve zararlılara dayanıklı, tüketici isteklerine uygun tür ve çeşitler de geliştirilecek. Aynı zamanda üretim ve pazarlama süresince karşılaşılan tüm sorunların çözümüne katkıda bulunacak yeni bir yapı oluşturulacak. Kurulacak fidan istasyonlarında bölgemizdeki meyve türleri ıslah edilerek daha güçlü ve verimli bahçelerin kurulması sağlanacak. En önemlisi enstitümüzün fidan, anaç, aşı gözü üretimi, bitki koruma ve bitki beslemeye yönelik sürdürülebilir üretim faaliyetleri sayesinde Mardinli çiftçilerimizin bölge dışından gelen firmalara olan bağımlılığı azaltılarak maliyet kalemleri de belirli bir oranda aşağıya çekilecektir."

Modern tarım teknikleri altyapı eksikliği nedeniyle uygulanamıyor

Mardin'de meyve sanayiciliğinin özellikle badem, üzüm ve zeytin çeşitlerinde yüzyıllardır geleneksel olarak yapıldığını ifade eden Hatip Çelik, üretim artışı ile birlikte bu alanda yeni modern sanayi tesisler de kurulabileceğini belirtti. Başkan Çelik, "Sofralık ve şıralık olarak yetiştirilen Mazrona üzüm çeşidimiz önemli tarımsal varlıklarımızdandır. Mazrona üzüm çeşidinden, pekmez, pestil, cevizli sucuk vb. ürünler elde ediliyor. Kerküş çeşitlerimizden ise ağırlıklı olarak Süryani Şarabı elde edilerek tüm dünyaya ihraç ediliyor. Bu çeşidin yanı sıra; kırfok, zeyti, öküz karası, boğazkere, zeynebi, werdani, sorik, kerklaw, bakari, şıtwi, lozi vb. yaklaşık 20 adet yerel isimleri ile üzüm çeşidimiz mevcuttur. İlimizde çevre illerden farklı olarak özellikle dağlık kesimlerde aşılı Kiraz yetiştiriciliği yaygınlaşmış durumdadır. Üretilen kirazlarımız ihraç kalitesinde olup iç piyasada kısa sürede tüketilmektedir. Ayrıca il sınırlarımızda yetişen Halhalı, Zoncuk, Güleki, Kejık, Belloti, Mazi, Gurseki, Melkebazi, Melemeli ve Ağliş, Zeynebi, Heseni, Kerkılaw isimleriyle toplamda 10 yerel zeytin çeşidimiz ile kentimiz zeytinin anavatanıdır. Derik Halhalı zeytini 2019 yılında Londra'da yapılan "London Olive Oil" Uluslararası Zeytinyağı Kalite Yarışmasında altın madalya ödülü alarak birinci olmuştur. Geleneksel olarak sağladığımız bu başarıları modern tarım teknikleri ile daha küresel bir çıtaya çıkartabiliriz. Bu tekniklerin uygulanmasında enstitümüzün önemli bir işlevi olacaktır. Zira bu enstitünün olmayışı gerek teknik elemanlarca gerekse üretici tarafından sıklıkla hissedilmektedir" dedi.

Mardin çiftçisi tahıl üretimi yerine katma değerli meyve üretimine yöneliyor

Mardin'in meyve üretiminde öne çıkmasını sağlayan en önemli avantajının yüksek rakımı ve uygun iklim şartları olduğunu ifade eden Hatip Çelik, kentin denizden ortalama 500 ile 1083 m yüksekliğe sahip arazilerden oluştuğunu bunun da mikro klima etkisi yarattığını söyledi. Güneydoğu'da mikro klima etkisine sahip tek ilin Mardin olduğunu vurgulayan Başkan Çelik, "Kentimizde devam eden yeni sulama şebeke yatırımlarıyla birlikte özellikle meyve üretiminde ciddi bir sıçrama yaşıyoruz. Çiftçiyi meyve üretimine yönlendiren sebeplerden birisi de üretim alanlarının küçülmesi nedeniyle yükte daha pahalı ürünlerin üretimine geçiş sürecidir. Suya kavuşan çiftçilerimiz dar alanlarda düşük karlı tahıl ürünleri yerine daha yüksek getirisi olan meyve üretimine geçiyor. Kentimizde muz ve avokado yetiştiriciliğinin de başladığını memnuniyetle duyuruyoruz. Kentimizde yetiştirilen meyve çeşidimiz toplamda 27'ye ulaştı. Alan bakımından Manisa İlinden sonra en büyük 2. bağcılık alanları kentimizde yer alıyor. İlimizde bağcılığın yanı sıra zeytin, bıttım, badem ve kiraz yetiştiriciliği de hızlı şekilde artıyor. Bu ürünleri ceviz, elma, nar, erik, muz ve diğer tür meyveler takip ediyor. İlimizin, büyük ve gelişme potansiyeli yüksek olan diğer illere göre merkezi konumda olması, Orta Doğu'ya yakınlığı ve ulaşım kolaylığı, tarihi İpek yolu üzerinde olması nedeniyle üretilen tarımsal ürünlerin değerlendirilmesinde ve pazarlanmasında büyük avantaj sağlanmaktadır" diye konuştu.

"Tarımsal markalaşmaya da katkı sağlayacak"

Mardin Artuklu Üniversitesi Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Doğan da bölgenin yükselen tarımsal üretim potansiyeline dikkat çekerek şunları söyledi: "Mardin'de yetiştirilen yerel üzüm çeşitleri ile dünya çapında tanınan Derik zeytini, hem ekonomik değer hem de sürdürülebilir tarım açısından stratejik bir öneme sahiptir. Tarımın bölge kalkınmasındaki belirleyici rolü tartışılamaz bir konudur. Yerel ürünlerimizin korunması, geliştirilmesi ve katma değerli ürünlere dönüştürülmesi, hem çiftçimizin gelirini artıracak hem de Mardin'in tarımsal markalaşmasına katkı sağlayacaktır."

 

 

ARTUKLU HABER AJANSI-MARDİN




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —