Tarih: 04.10.2013 14:05

MERSİN BAROSU'NDAN HAYVAN HAKLARI ETKİNLİĞİ

Facebook Twitter Linked-in

 

4 Ekim Hayvan Hakları Günü Mersin Barosu’nun; “Bütün hayvanlar saygı görme hakkına sahiptir” temasıyla düzenlenen bir dizi etkinlikle kutlandı. Mersin Barosu, İnsan Haklarından sonra Hayvan Haklarına da el attı.

 

Mersin Barosu, 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü kapsamında bir dizi etkinliğe imza attı. Gününün anlam ve önemine ilişkin öncelikle Adliye içerisindeki Avukatlar Odası’nda bir basın açıklaması yapıldı. Açıklama öncesi söz alan Baro Başkanı Alpay Antmen, Mersin Barosu’nun ülke genlinde Hayvan Hakları komisyonuna sahip olan ender barolardan biri olduğunu söyledi.

Daha sonra söz alan Mersin Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Başkanı Cansu Payzin, basın açıklamasını okudu. “Bugün, yaşam hakkı yasalarla koruma altına alınmış, dünyayı birlikte paylaştığımız can dostlarımızın, dört ayaklı arkadaşlarımızın günü” diyen Payzin, ekolojik döngüye büyük katkısı olan doğanın gerçek sahipleri olan tüm hayvanların korunması amacıyla “Dünya Hayvanları Koruma Günü’nü kutladıklarını söyledi.

 

AMAÇ; HAK İHLALLERİNİ ENGELLEMEK

 

Başta sahipsiz hayvanlar olmak üzere tüm hayvanların, insan ve doğa kaynaklı mağduriyetlerinin önlemeyi, kötü muamelelerden uzak tutmayı, canlarının ve sağlıklarının korunması için çalışmayı, her türlü hak ihlallerini engellemeyi amaçladıklarını bildiren Payzin açıklamasına şöyle devam etti; “Türkiye’de, hayvanlar, insanlar tarafından ciddi hak mahrumiyetine uğramaktadırlar. En basiti, ama en acımasızı sokağını kirlettiği için kedileri, köpekleri zehirleyen mahalle sakinleri ülkemizin her köşesinde bulunmaktadır. Bir hevesle hayvanı eve alıp sonra büyüdüğü, bakamadığı için sokağa terk eden de yurdum insanıdır. Dahası hayvanları zevk için öldüren, kontrolsüz avlanarak onların soylarının tükenmesine neden olan, onlara tecavüz edenler de insanlardır. 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve uygulama yönetmeliğinin caydırıcı yaptırımlar içermemesi ve mevzuatta belirtilen yaptırımın uygulanmaması, insanlarda, hayvanlara karşı istedikleri gibi davranabileceği izlenimini yaratmaktadır. Bu yüzden hayvan hakları konusunda ciddi adımlar atılmalı ve hayvan hakları bilinci sağlam bir temele oturtulmalıdır. Aksi takdirde hayvan haklarını savunanlar, marjinal olarak görülüp sözde insan hakları savunucuları tarafından dışlanacaktırlar.

 

ÖNCE İNSAN OLMAYI ÖĞRENELİM

 

Bununla beraber ‘önce insan hakları’ bilincini oluşturalım diyenler, hayvan hakları konusunu ertelemekten başka bir işe yaramayacaktır. Ancak hayvanlara yapılan insanlık dışı muameleleri duyunca ‘önce insan hakları bilinci oluşturalım’ değil; ‘önce insan olmayı’ öğrenelim demekteyiz. Kaldı ki; doğayı korumak, canlılara zarar vermemek, ekolojik dengeyi bozmamak dünyanın en akıllı varlığı olan insanlara verilmiş ödevlerdir. Üzülerek belirtmek istiyoruz ki, onlar için koşullarını sağlamaya çalıştığımız Dünya, hala onlar için yaşanılası güvenli bir yer değil. Esasında artık insanlar için dahi güvenli olmayan dünyamızda, hayvanlar bu işten nasibini daha ağır almakta; insanların elinde eza cefa çekmeye devam etmektedir. Mevcut 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ile verdiğimiz mücadele, yasayı içselleştirememiş yetkililer tarafından yokuşa sürülmekte, sevgi merhamet ve empati duygularından her geçen gün daha da yoksunlaşan insanlar nedeniyle de arzu edilen ivmede yürümemektedir. Bilindiği üzere, 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda değişiklik yapmak üzere Orman ve Su işleri Bakanlığınca Meclise sunulan tasarı, hala Mecliste beklemektedir. Yasalaşma ihtimalini dahi düşünmek istemediğimiz bu tasarının; hayvanlar için ‘gerçek bir koruma’ sağlayabilmekten ziyade hayvanların sosyal hayattan tamamen tecrit edilerek yok edilmelerini öngören bir ferman mahiyetinde olduğunu biliyoruz”. 

 

BİLİNÇLENELİM!

 

Öncelikle hukukçular, daha sonra içinde doğa ve hayvan sevgisi olan vicdan sahibi herkesi hayvan hakları konusunda çevresini bilinçlendirme çalışmaları yapmaya çağıran Başkan Cansu Payzin, her ne kadar ülkemizde ‘insan hakları bilinci’ bile tam olarak kavranmamışken hayvan hakları konusunda da saygı bilincini oluşturmaya çalışmanın ne kadar ironik olsa da, hayatın bir şeylerin değişmesini beklemek için çok kısa olduğunu kaydetti. “Tüm canlıların haklarına saygı bilincinin oluşmasını beklemek yerine bu bilinci oluşturmaya çalışırsak ülkemiz ciddi anlamda gelişme kat edecektir” diyen Payzin, ayrıca ülkemizde, hayvanlara kötü muamele edenlerin, onları öldüren, canlarını acıtanların da maalesef bizim insanlarımız olduğunu söyleyerek, “Gandi’ye göre; ‘Bir ülkenin gelişmişlik ve uygarlık düzeyi o ülkenin hayvanlara davranış biçimi ile ölçülür’. Bu bağlamda: Sokak köpeklerinin uyutulmasına izin veren yasayı, 10 Eylül 2013 tarihinde Anayasa Mahkemesi tarafından da onaylatıp, gelecek günlerde, yaklaşık 80.000 hayvanı uyutması beklenen Romanya’yı esefle kınadığımızı, hayvan haklarını bu şekilde yok sayan bir ülkenin medeniyetten, yaşam hakkından, insan haklarından söz etmeye dahi hakkı olmadığına inandığımızı, zaten muhtemel insan hakları ihlalleri için de bu aşamadan sonra bir sakınca duymayacaklarını belirtmek istiyoruz. 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununda değişiklik yapmak üzere hazırlanan Mecliste bekleyen tasarı ya da tasarıların, bir an önce geri çekilmesi gerektiğini; Doğal yaşam döngüsünden, herhangi bir canlının insan eli ile çekilip alınması halinde, bu dengenin insan, hayvan ve çevre aleyhine bozulacağı bilgisi ışığında, Mecliste bekleyen değişiklik tasarılarının geri çekilmesinin, insan hayatı ve kamu sağlığının korunması açısından da zorunlu olduğunu, belirtmek istiyoruz. Hayvanlara, yaradılışlarına uygun yaklaşılmasının temel prensip kabul edildiği, tüm canlıların yaşam haklarının yasalarla sıkı sıkıya korunduğu, hayvanını koruduğu için insanını da en iyi şekilde koruyabilen bir ülkede yaşadığımızı hayal etmek değil, bunlara bizzat şahit olmak istiyoruz. Bunun için de gereken mücadeleyi vermeye hazır olduğumuzu tüm kamuoyu ile paylaşırız” şeklinde konuştu.

 “SUSUYORLAR, SÖYLEYEMİYORLAR”

 Hayan hakları ile ilgili çalışmalarının hafta sonu alan çalışmaları ile devam edeceğini de belirten Payzin son olarak, yazın sıcaklarda, kışın soğuklarda pek çok hayvanın aç ve susuz kaldığına dikkat çekerek, “Çevremizdeki hayvanların beslenmesi, su ihtiyaçlarının giderilmesi, yazın sıcaktan, kışın soğuktan korunabilmesi için insanlara ihtiyaçları vardır. Sizler de mahallenizin belli yerlerine hayvanlar için ‘1 kap su 1 kap yemek’ koyarak onların yaşamalarına olanak sağlamış olabilirsiniz” çağrısı yaptı.

 HAYVANLARA ÖZEL FOTOĞRAF SERGİSİ

 Basın açıklamasının ardından Mersin Barosu Fotoğrafçılık Kulübü tarafından hazırlanan, “Hayvanları Koruma Günü Özel Fotoğraf Sergisi”nin açılışı gerçekleştirildi. Sergide; Kulüp Başkanı Mahçe İnanoğlu, fotoğraf eğitmeni ve sanatçısı Taylan Deprem, avukatlar; Zafer Saat, Rafet Özer ve Arif Örslü’ye ait yurtdışı ve yurtiçinden değişik bölgelerde çekilen 21 eser sergileniyor.

 

ARTUKLU HABER AJANSI-MERSİN




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —