MİMDER Başkanı Hamza Can, TOKİ'nin dar gelirli kesime yönelik yılda 250 bin, 10 yılda 2.5 milyon konut üretmesinin gerektiğini konut ihtiyacının ancak bu şekilde kalıcı olarak çözülebileceğini söyledi.
Konut ihtiyacını gidermeye yönelik olarak TOKİ'nin konut üretmesi gerektiğini ifade eden Ankara Ticaret Odası Meclis Üyesi ve Mamak İnşaat Müteahhitleri Derneği (MİMDER) Başkanı Hamza Can, "Dar gelirliler için yapılması planlanan 500 bin konut hedefi gerçekçi bir rakamdır. Bu da yılda 250 bin konut yapımı demektir. Barınma ihtiyacı hem anayasal hem de insani bir haktır. Sosyal devlet olarak bu projelere ihtiyacımız var. Fakat TOKİ sosyal amaçlı konutların dışına çıkmamalıdır." dedi.
YILLIK KONUT İHTİYACI 1 MİLYON
Türkiye'de son yıllarda yaşanan depremlerin, nüfus artışının ve göç hareketlerinin konut piyasasını ve ihtiyacını doğrudan etkilediğini kaydeden Mamak İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı ve Ankara Ticaret Odası Meclis Üyesi Hamza Can, "Türkiye genelinde depreme karşı dayanıklılığı olmayan, modern çağın gereklerini karşılamayan, eskiyen ve nüfus artışlarından kaynaklanan yılda 1 milyona yakın konutun yapılması gerekiyor. Bu sayının yüzde 25 gibi bir oranı TOKİ tarafından, devlet tarafından yapılması zarurettir. Son olarak TOKİ'nin Türkiye genelinde dar gelirlilere yönelik yapmayı planladığı konut projeleri bu ihtiyacı karşılayacak noktadadır. Türkiye'nin büyümesinde, işsizliğin azalmasında konut ve inşaat sektörü çok önemlidir. Bu noktada TOKİ müteahhit firmalar ile rekabete girmeden piyasada dengeleyici bir rol üstlenmelidir." ifadelerini kullandı.
"İKAMET AMAÇLI TEK KONUTTA VERGİ ARTIŞI DÜŞÜNÜLMEMELİ"
Türkiye'deki ev sahipliği oranının Çin, Rusya ve Avrupa ülkelerine göre geride kalmış durumda olduğunun altını çizen Mamak İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı Hamza Can, "Avrupa Birliği'nde konut sahipliği oranı yüzde 70'ler seviyesinde iken Türkiye'de bu oran yüzde 55'ler düzeyinde bulunuyor. Türkiye'nin konuta erişim noktasında ciddi sorunları bulunuyor. İnşaat maliyetlerinin yüksekliği artık herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Son dönemde görmekteyiz ki devlet konutu artık bir vergi dairesi gibi de görmektedir. Alım satımda alınan vergiler, emlak vergileri, kira vergileri, harçlar konuta olan talebi de düşürmekte, kira noktasında ise artışlara neden olmaktadır. Özellikle tek evi olup da kendileri ikamet eden kişiler için cüzi emlak vergileri alınmalıdır. Çünkü barınma hakkı hem anayasal hem de insani bir haktır. Kamu açığı ve ek vergiler düşünüldüğünde akla ilk olarak inşaat sektörü gelmemelidir." şeklinde konuştu.
ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA