Adana’da, park çalışanı Ahmet Sulayıcı, parktaki bankta sıkışık oturanlara kızınca, testere ile bankı keserek iki oturaklı yaptı.
İlhan KARAÇAY’dan eksantrik haber:
Bugün size, yarısı doğru, yarısı düzmece, yani eksantrik bir haber yazmak istiyorum. Zira Hollanda’nın ‘de Volkskrant’ gazetesi, arka sayfasında bunu sık sık yapar.
Konumuz: Türkiye’deki kuralsızlık.
Üstteki fotoğrafların birincisi Adana’da, ikincisi ise Hollanda’da çekilmiş
Size iki fotoğraf sunuyorum. Bu fotoğraflardan biri Hollanda’da bir parkta çekilmiş. Diğeri de Adana’daki bir parkta.
Fotoğrafların birindeki iki Hollandalı, salgın hastalığa karşı 1,5 metrelik sosyal mesafe yasağına mükemmel bir şekilde uymuşlar.
Ne var ki, Adana’da çekilmiş olan bank fotoğrafı çok acayip.
İşte bu bankın nasıl meydana geldiğini anlatabilmek için sizlere düzmece yani eksantrik bir haber yazıyorum.
Adana’nın Seyhan Belediye hudutları içinde, ziyaretçilerin rahat etmeleri için konulan bankların ortasına, sosyal mesafenin korunması için ‘Oturmayınız’ yazısı konmuştu.
Park işlerine bakan Ahmet Sulayıcı, insanlar bu kurallara uymadığı zaman, çok kibar bir şekilde, ‘Lütfen sıkışık oturmayın’ uyarısında bulunuyor. Ahmet Sulayıcı bu uyarıları yapıyor ama, dinleyen olmuyor.
Günlerden bir gün, Muzaffer, Keskin, Durmuş ve Yılmaz adlı dört kişi banklardan birine oturuyorlar. Ahmet Sulayıcı bu dört kişiyi de uyarıyor. Ne var ki, Adana’nın kabadayılarından oldukları anlaşılan bu dört isim, park işçisi Ahmet’i pataklamadan önce araya girenler oluyor ve ortam yatışıyor.
Ama bu duruma çok kızan Ahmet, atölyeye koşuyor ve elinde bir testere ile geliyor.
Bankta oturanlara, ‘Lütfen buradan kalkın’ diyor. Kalabalık önünde, şaşkın bakışlar içinde banktan kalkan dörtlünün Ahmet’a saldırması halk tarafından önleniyor. Daha sonra Ahmet’in, elindeki testere ile yaptıkları hayretle izleniyor.
Ahmet ne mi yapıyordu?
Elindeki testere ile bankın ortasını kesiyor, sağda ve solda birer kişinin oturabilecekleri iki bölme bırakıyordu. Bu durum karşısında, kabadayı dörtlü de ‘la havle’ çekip oradan ayrılıyor.
Şimdi, kuralsızlığın sadece Türkler’e vergi bir tutum olduğu, buna karşın Hollandalılar’ın, kural insanları olduğunu söylemek doğru olur her halde?
Ayrıca, kızgın park işçisi Ahmet Sulayıcı’nın yaptığına da, ‘Sivri zekâ’lılık denir her halde?
GÜZEL ÖRNEKLER
Yukarıdaki haberin, eksantrik bir haber olduğunu belirtmiştim.
Aslında gelişmeler anlattığım gibi olmamıştır. İnsanların parklardaki banklarda kurallara uymayıp sıkışık bir şekilde oturuştan vazgeçmediklerini farkeden Seyhan Belediyesi, böylesi ‘sivri zekâ’lı bir karar almış ve devlet malını bu hale getirmiştir. Ne diyelim, Türkiye Belediyeler Birliği, tasarruf yapan Seyhan Belediyesi’ne ödül vermelidir.
Birinci fotoğraf Mersin’den, ikinci fotoğraf İstanbul Beykoz’dan
Salgına karşı çok akıllı önlemler alan belediyelerimiz de vardır.
Örneğin, Adana’nın komşusu olan Mersin Belediyesi, korona virüsün bulaşma riskine karşı, iki atölyede geri dönüşüm malzemesinden üretilen sosyal mesafeli bankları parklara yerleştirmeye başlamış. (Birinci fotoğraf)
Ayrıca, Beykoz Belediyesi de, sahilde bulunan oturma banklarını, korona virüs önlemlerine uygun olarak, sosyal mesafeli yaptırmış. (İkinci fotoğraf)