Sosyal ortamlarda ortaya çıkan davranma korkusu diye özetleyebileceğimiz sosyal fobi, bireylerin hem özel hayatlarında hem de eğitim ve iş hayatlarında önlerinde duran bir engel. Sima Psikolojik Danışmanlık Merkezi'nden Uzman Psikolog Mahir Efe Falay,
Sosyal ortamlarda ortaya çıkan “davranma korkusu” diye özetleyebileceğimiz “sosyal fobi”, bireylerin hem özel hayatlarında hem de eğitim ve iş hayatlarında önlerinde duran bir engel. Sima Psikolojik Danışmanlık Merkezi’nden Uzman Psikolog Mahir Efe Falay, “sosyal anksiyete bozukluğu” olarak da bilinen “sosyal fobi” ile ilgili önemli bilgiler verdi.
Sosyal fobiyi, adından da anlaşılacağı gibi sosyal ortamlarda ortaya çıkan “davranma korkusu” diye özetleyebiliriz. Yemek yerken garsona seslenmekten çekinmek, sınıfta öğretmene soru sorarak dikkat çekme korkusu, kalabalığa konuşma yapma korkusu gibi farklı sosyal fobilerden bahsetmek mümkün. Sosyal fobiler birden bire ortaya çıkmıyor; zaman içerisinde, kişinin deneyimlerinin başarısızlıkla sonuçlanmasıyla meydana geliyor. Örneğin kalabalığa konuşma deneyimi yaşayan ve ilk ikisinde sesi titreyen kişi, üçüncü konuşmasında da “sesim titreyecek” diye düşünüyor ve “başaramayacağım” gibi şema dediğimiz temel inanışlar geliştirebiliyor. Aile içinde de, ebeveynlerin çocuklarını ‘sen yapamazsın, sen beceremezsin, senin aklın ermez’ gibi söylemlerle yapacağı işlerden vazgeçirmeleri, onları engellemeleri gibi müdahaleler sonucunda sosyal fobi ortaya çıkabiliyor.
Bizler sosyal varlıklarız. Dolayısıyla bir kişinin sosyal fobiye sahip olması, kendisinin bulunduğu her sosyal ortamdan olumsuz etkilenmesi anlamına gelecektir. Sonuçta dağın tepesinde tek başımıza yaşam sürdürmemiz olanaksız ve farklı sosyal ortamlarda bulunmamız, diğer bireylerle konuşmamız gerekiyor. Öğrencinin derste anlayamadığı bir şey varsa ve soru soramıyorsa, dikkat çekmeye korkuyorsa ya da bir kişinin bilmediği bir adres varsa ve duraktaki insanlara sormaktan çekiniyorsa hayat kalitesinde çok ciddi bir düşüş olacaktır.
“Sosyal fobisi olan kişi kendisini kalabalıklarda göstermek istemez”
Kişinin kalabalıkta kendini gösterecek eylemlerden kaçınması sosyal fobinin en belirgin özelliğidir. Farklı örneklerle de kendini belli edebilir. Karşı cinsle konuşamama ya da konuşmanın sonuçlarından korkma, bir eylemin sonuçlarının ne olacağını bilmese de kendini sonucun olumsuz olacağıyla ilgili inandırma gibi davranışlar, bir takım maskeleme durumlarını doğuracaktır.
“Sosyal fobi genelde ergenlik döneminde görülmeye başlıyor”
Sosyal fobiler özellikle ergenlik döneminde daha sık görülmeye başlar. Ergenlik sürecinde dış dünya ile aile arasındaki farklar çok önemlidir. Dış dünyadan negatif bir geri bildirim alınması bireylerin sosyal hayattaki davranışlarını oldukça etkiler. Örneğin arkadaşlarından gelen bir alay, şaka, ergenlik dönemindeki bir kişiyi çok ciddi etkiler. Bazen de ergen, dış ortamlarda bir sıkıntı yaşamaz ama ailesinden çok olumsuz tepkiler alması durumunda içine kapanır, tüm dünyası arkadaşları ve odası olur. Önemli olan ergenin ailesi ve dış ortamla dengeli bir ilişkide olmasıdır. Böylece fobilerden uzak bir ergenlik dönemi yaşaması mümkün olur.
Sosyal fobi tedavisinde izlenen yollar nelerdir?
Öncelikle kişinin tüm sosyal fobilerini teşhis etmek gerekir. Eğer kişinin birden fazla fobisi varsa tedaviye, kişinin hayatını etkileyen en ciddi sosyal fobiyle başlanabilir. Bazen de tersi bir tedavi uygulanır ve tedavisi en kolay olan fobinin tedavisinden başlanır. Bu yöntemle fobiler çözüldükçe kişi diğer fobileriyle daha rahat yüzleşir. Bu gibi danışmanlık süreçlerinde kişi ivme kazanır, uzmanın verdiği ödevleri kendiliğinden yapar. Uzman bir ödev verir, kişi iki yapar; çünkü değişimden zevk almaya başlar ve öz güveni zaman içinde artar.
ARTUKLU HABER AJANSI
9549,89%1,94
34,47% -0,02
36,21% 0,61
2956,62% -1,61
5031,94% 0,00