*En son röportaj yaptığımızda Sortienin işletmeciliğine başlıyordun; keyifli bir yaz dönemi geçirdin; sonra ortadan kayboldun. Tam acaba Özgür neler yapıyor derken ben, Eeelence bombasını yeniden patlattın. Ve şimdi de Elde Mezeyle karşımızdasın.
Evet, Sortie benim için çok büyük bir sınavdı; inanılmaz bir deneyimdi. Ben zaten oraya başlarken sana, Çıraktım, kalfa oldum, Sortieyle kalfalıktan ustalığa geçiyorum! demiştim. Ve gerçekten de öyle oldu. Varol ve Erol Kaynarla çalışmak bana inanılmaz güzel deneyimler kazandırdı.
*Eelence kapanmıştı ama o dönemde hep Eelenceyi özledik, hadi yeniden aç! baskıları geliyordu. Biz de oturduk Eelencenin yaratıcı ekibiyle masaya ve hayallerimizi döktük ortalığa. Eelence özlemini, anlayışını günümüze uyarlayarak yeniden açtık. Ve ilk açıldığı gün gibi heyecanla ve özlemle karşılandı.
Beyoğlu eğlencesine bir hareketlilik getirdik yeniden. Her şey çok güzel gidiyor. Yine yüzde 100 Türkçe çalıyoruz. 80ler, 90lar ve günümüz popüler parçaları ağırlıkta; arada konsept partilerimiz oluyor. İrem derici, Demet Akalın, Erdem Kınay, Merve Özbey, İskender Paydaş gibi ünlü isimlerle organizasyonlar yaptık. En son Erdem Kınay & Berkay ikilisini ağırladık. Eğlence ilk açıldığında da bir çok mekana, insana ilham vermişti; sosyal medyasından tanıtımlarına, kendi oluşturduğu dile kadar! Yine aynı durum oluştu ve taklit edilmeye başlandı. Eee bu da güzel bir şey. Taklitler her zaman asıllarını yaşatıyor durumunu göz ardı etmemek gerek elbette.
*Rehabın yerinde açıldı Eelence. Rehab da iyi gidiyordu; neden kapandı? Senin bir bağlantın var mıydı Rehabla?
Vardı; çünkü Eelencenin mekan sahipleri, Rehabın da sahipleriydi aynı zamanda. Ama bu bölge, Türkçe seven bir bölge, o yüzden doğru bir adım atılması gerekiyordu. Bence çok doğru bir hamle yaptık. Sence?
----Kesinlikle. Çünkü Eelence klasikleşen mekanlar arasındaki yerini almıştı, hiç kapanmamalıydı bence ama dönüşü de efsane oldu sonuçta; inkar edemem.
*Peki neler olucak bundan sonra? Var yeni sürpriz projeler?
Her an her şey olabiliyor. Sağ olsun bir gece ansızın Demet Akalının bir twittiyle her şey değişti.
*Ne demişti?
Eelencede parti yapıyorum bekliyorum sizi de! diye. Bir maçın arasında, maç izlerken herkes, birden buna kilitlendi ve bütün twitter karıştı. Sahne aldığı gece resmen izdiham yaşandı. Sağ olsunlar arkadaşlarım beni kırmıyor ve geliyor. Bundan sonrası için de güzel süprizler hazırlıyoruz. Her şey nasıl oluyor biliyor musun? Bir an ah bunu yapmalıyız diyorum ve ekibe söylüyorum grafikten sosyal medyacısına herkes bir anda benim söylediğim şeyi mutfağa döküyor. Sonra da gerçekleştiriyoruz. Bir elin nesi var, iki elin sesi var diye boşuna dememişler.
*Peki Eelence açıldıktan sonra Beyoğlu piyasasında neler oldu? Rekabet daha da kızıştı mı?
Burada rekabet çok güzel. Keşke daha çok alternatif mekan açılsa, rakiplerimiz artsa. Çünkü inanılmaz bir sirkülasyon var. O sirkülasyondan ben çok yararlanıyorum. Geleni mutlu edersen sende kalıyorlar. Diğer mekanların müşterileri bize geldiği zaman hiç tanımadığım hiç görmediğim bir müşteriye hizmet veriyorum. O an eğer onları mutlu edersem, onlar daimi müşterim oluyor. O yüzden ben bu rekabeti seviyorum.
*Bu kış eğlence rotası olarak Beyoğlunun baskın olacağı garanti! Peki diğer bölgelerde durumlar ne?
Beyoğlu evet yine popüler. Aynı cadde üzerinde barlar sokağı gibi oldu. Herkes bir event yapıyor, herkesin eventi konuşuluyor; bundan da çok mutluyum. Herkes kendi ekmeğini yiyor. Nişantaşı yine popüler olucak. Emirgan Gizli Kalsın da bence çok güzel gidiyor.
*Ve gelelim yeni bombana! Herkes senden yeni bir eğlence mekanı beklerken, sen hayatında bir ilke imza attın yine ve yeme-içme sektörüne giriş yaptın. Nereden çıktı Elde Meze?
Sortienin bana kattığı en büyük tecrübelerden biri de restorancılık. Eelence ilk açıldığında benim ekibimde olan bir arkadaşım vardı Ogün Canay, sonrasında biz ayrı ayrı işler yapmaya karar verdik. Ama şöyle bir gerçek varki, ikimiz bir araya geldiğimiz zaman enerjimizden bir kıvılcım çıkabiliyor. Bana böyle teklifler geliyordu zaten sürekli. Arada da konuşuyorduk. Ama bir sonuç çıkmıyordu. Ama son buluşmamızda hadi bir proje yaratalım dedim. Projeyi konuşurken mekanı bulduk, konsepti yarattık. Ben Beyoğlunu seviyorum; benim müşterim Beyoğlu müşterisi. İnsanları bugüne kadar hep eğlendirdik, şimdi de biraz yedirelim içirelim dedik.
Ben yemeyi içmeyi seviyorum. Oturalım sohbetler edelim saatlerce, bayılırım. Ve benim için şu çok önemli; ben ayak altında uğranılacak bir mekan sevmem, randevulaşılıp, oturulup saatlerce sohbet edilecek yerleri severim; örneğin Paper Moon gibi. Çat kapı uğranılacak, ayak üstü mekanlar sevmem Nişantaşındakiler gibi. O nedenle kendi düşünceme uygun bir yer istedim. Markamızın adı Elde Meze, sloganı da mezenin pop hali.
*Tam sizlik olmuş.
Aynen. Kapılarını açtık ve servisi başladık. Klasik Türk mezelerine farklı sunumlar getirdik.
*İlk defa bu işi yapacaksın. Evet Sortiede restorancılığa hakim oldun ama çok çok eğlence yönündeydin. korkuların, endişelerin var mı?
İnsanların ne istediğini bilirsen sorun yok. Hayal dünyasında yeni keşiflere çıkmaya da gerek yok. Yani en azından benim için öyle. Ben Eelenceyi yaparken de insanların ne istediğini biliyordum, insanlar nelerede eğleniyor, hangi şarkılarla gaza geliyor; her şeye hakimdim ve insanlara bunu sundum. Artık abartıdan hoşlanmıyorlar. Evet yabancı müziklerde eğleniyorlar ama Türkçe müzik de ruhları okşanıyor.
Aynısı yeme içme sektöründe de geçerli. İnsanlar meze seviyor, insanlar rakı seviyor, insanlar bira seviyor. Amerikayı yeniden keşfetmeye gerek yani. Bunu bildiğim için de burada da herkes aradığı şeyi bulacak.
*Özgür Arasın ortağı Ogün Canaydan Elde Mezeyi dinleyelim.
Burada Türk mezelerenini insanlara elde yedireceğiz. Özel ekmeklerimiz var farklı unlardan yapılan. Sarı unlu, zeytinli ve cevizli ekmeklerin üstünde kendi yorumumuz olan türk mezelerini servis edeceğiz. Güzel olanı elde yemek ancak dilerseniz çatal bıçak da kullanabiliyorsunuz. Yemek yerken kirlenmek güzel bir şey, muhabbeti arttırıyor, samimi.
Bir de şöyle bir yeniliğimiz var. İnsanlarda genelde meze yerken rakı içilir diye bir algı var. Ama bunu böyle kabul etmeyenler de çıkabiliyor. O yüzden biz de şu altarnetifi oluşturduk. Biralık, şaraplık ve rakılık menülerimiz olacak. Değişik bir yemek deneyimi sunacağız kısacası.
*Süper. Peki öne çıkan lezzetleriniz ne olacak?
Kum midyesini çok özel bir sosla kızartıp getiriyoruz. Bebek kalamarları dolma halinde servis ediyoruz. Karidesleri yufkaların içine sardık. Şakşukayı yoğun unla hazırlanan bir ekmeğin üzerinde deneyeceksiniz mesela. Keçi peyniriyle yapılan ekmeğin üzerinde humus yiyebileceksiniz. Acılı ezmemiz var o efsane. Delirtici bir lezzet olduğunu düşünüyoruz.
*Mutfağın başında kim var?
Görkem Öztopal şefimiz. Vogueda ve Wannada çalışmış, Çeşmede kendi meze dükkanını yaratmış oldukça deneyimli bir şefle çalışıyoruz. Onun yaptığı her şey, bizim hikayemizle çok örtüştü. Bambaşka bir yemek algısı var, bizim kafamızdan geçenleri çok güzel yorumladı.
*Şu anda şehirde bir meze furyası var. Hemen hemen herkes mezeye yöneldi. Sen de bu furyaya mı uydun, yoksa gerçekten mezeyi çok sevdiğin için damak tadına uygun bir yer mi açmak istedin?
Özgür Aras: Bizim yaptığımız iş, daha popüler olacak. Çünkü biz daha popüler bir iş yapıyoruz. Biz o klasik meze yapanlar gibi meze yapmayacağız. Beyoğlundayız; hızlı, güzel, keyifli bir mekan yarattık. Bir şeyler atıştırıp bir yerlere gitmek isteyenler ve uzun saatler boyunca mekanda kalmak isteyenler için farklı seçeneklerimiz var O yüzden biz o furyaya uymuyoruz; biz kendi furyamızı yaratıyoruz.
Müzik tarzı nasıl olacak peki?
Ogün Canay: Burada şebnem Ferah da dinleyebileceksiniz; Teoman da, Jülide Özçelik de, Zuhal Olcay da, Müslüm Gürses de, Zeki Müren de. Daha çok funk arabesk diyebiliriz tarzımız için.
*Tekrar Özgüre dönersek Sen son röportajımızda demiştin ki; Yoruldum artık!
Ben hep bunu söylüyorum ki :)
*E peki sen deli misin; yoruldum dedikçe başka işler yapıyorsun
Ben bu yaz Bodrumda haftanın bir gecesi Pashada DJlik yaptım. Benim de çocukluk arkadaşım Ece Evirgen Değirmenci, eşi Muratla birlikte Bodrumda yaşıyorlar. Ve ben Bodrumda kendi evime gitmem hep onlarda kalırım. Bu sene dedim ki ben onlara, Ben asla çalışmayacağım, asla yapmayacağım! Ece şöyle dedi bana, Ya, sen hep böyle diyorsun ama kesin başka bir iş daha yaparsın Eelencenin yayında! Yok, saçmalama delirdin mi? dedim.
Ecenin daha haberi yok, bu mekandan. Bu röportaj çıkınca linkini yollayacağım, öğrensin. Kendi kendime kaşınıyorum işte.
*Zamanlamayı nasıl yapacaksın peki? İletişim danışmanlığı şirketin var, Eelence var, gazete yazıların var, şimdi bir de burası oldu? Burada duracak mısın peki her gün?
Ben yeme içmeyi sevdiğim için evet duracağım, buradan da Eelenceye geçeceğim. Eelence ile buranın arası 30 adım olduğu için bu lokasyonda gidip geleceğim işte.
---Elde Mezeye ilk gidenlerden ve lezzetleri ilk tadanlardan biri olarak diyebilirim ki; Beyoğlu yepyeni ve çok farklı bir mekan kazanmış. Mekanın enerjisi çok pozitif. Renkler ve dekorasyon insana huzur veren türden. O yüzden diyebilirim ki buradan hiç çıkmak istemeyeceksiniz.
Lezzetlere gelirsek;
Mezelerden acılı ezme, fava, humus, tel Kadayıflı keçi peyniri, manca, şakşuka, barbunya pilaki, mahtarlı et sote, tajin ve mütebbel; ara sıcaklardan somonlu sigara böreği, ana yemeklerden de bonfileyi denedim.
Mezeler gerçekten dedikleri gibi oldukça özgün tatlara sahipler. Aynı adlara sahip olabilirler ama tatları çok farklı ve lezzetli. Özellikle belirtmem gereken detay ise, kıymaları bir harika. Kıymalı her şeyi yiyemeyen biri olarak diyebilirim ki efsane yapıyorlar.
ARTUKLU HABER AJANSI
