Yazarımız Ziya Gündüz`ün Düzce Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkan Yardımcısı Ayfer Yüksel ile yaptığı röportaj.
Yazarımız Ziya Gündüz'ün Düzce Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkan Yardımcısı Ayfer Yüksel ile yaptığı röportaj.
Düzce Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkan Yardımcı Ayfer Yüksel ile Kent Konseyi Kadın Meclisi’nin faaliyetleri hakkında konuştuk. Ayfer Yüksel, “Düzce Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi; Ellerinin hamurunu ve beyin kıvrımlarını, güzel yürekleriyle harmanlayarak, Düzce için yola çıkanların hikâyesidir” dedi.
Röportaj: Ziya Gündüz
Düzce Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi’nin amacı nedir?
Düzce Kent Konseyi Kadın Meclisi olarak Amacımız; Kentte yaşayan değişik kesimlerden Kadınların birlikte çalışma ve ortak karar alma anlayışı içerisinde bir araya gelerek çalışmalarda bulunmaktır. Düzceli kadınların, kent yönetimine aktif olarak katılıp kendileri ve kentle ilgili sorunlarının çözümünde rol almalarını ve kadınların yönetime katılmasında kurumsallaşmayı sağlama çabası içerisindeyiz.
Demokratik katılımcı mekanizmaların güçlendirilmesine, sağlıklı kent yaratma sürecinde tarafların katılımına ve sürekliliğin sağlanacağı organizasyonların oluşturulmasına katkıda bulunarak; Kadınların, Kamusal ya da özel alanda toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı karar ve uygulamaları sağlamak ya da geliştirmek konusunda girişimci ve cesaretlendirici olmaları sağlamaktır. Bu amaçla onları motive etmek ve çözüm mekanizmalarında aktif rol almalarını sağlayarak kadınların kentsel kimlik ve aidiyet bilincini geliştirmek yönünde faaliyetlerde bulunuyoruz.
Kadınların bireysel inisiyatiflerini geliştirerek çağdaş yaşamda girişimci ve dinamik kimliklerini geliştirerek bilimsel, teknolojik, sosyal ve sanatsal gelişime ve değişime açık özgür düşünen, insan hak ve özgürlüklerine saygılı, araştıran, üreten, topluma yararlı bireyler olarak desteklenmesine ve cesaretlendirilmesine katkıda bulunmak hedefiyle dayanışma ve paylaşıma yönelik “ortaklık” bilinci içinde yaşaması için ortam hazırlamak ve kadınlara birlikte çalışma alışkanlığı kazandırmak; Kadınların dinamizmini ve enerjisini kanalize edeceği uğraş ve ilgi alanları yaratmak, bu konuda Düzceli kadınları içine alan eylem planları düzenlemek ve yaşanabilir bir kent yönetiminde kadınların aktif rol alması, yaşadıkları toplum sorunlarına ilişkin politikalar ve çözüm önerileri geliştirmektir. Düzce ilini kadınları ulusal, uluslararası ve kent düzeyinde temsil etmek, kadınların, projeler üretmede aktif rol almalarını ve bu projelerin yetkili makamlara iletilmesinde etkili ve çoğulcu temsil edilmelerini sağlamak, kadınların, her türlü şiddete karşı mücadele etmelerine katkıda bulunmak yani tek ana fikirde “Kadını Güçlendirmektir”.
DÜZCE KÜÇÜK TÜRKİYE
Düzce Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi'nin faaliyetlerinden örnek verebilir misiniz?
Düzce Belediyesi Kent Konseyi; Kenti ilgilendiren tüm sosyal çalışmaların aktif paydaşı ve destekçisi olmakla beraber, farkındalık oluşturmak eğitim, iletişim ve çözüm mekanizmasının bir parçası olan kent insanını şehir için çalışmaya yönlendirmektedir. İyi bir orkestra Şefidir; Çünkü Annedir, Kadındır.
Sahnedeki tüm sazlara ve koroya yön verirken konser alanının kenarındaki baloncuyu şarkıya eşlik ettirmeyi hedeflemiş, Bireyi ve oluşturduğu toplum hayatını ilgilendiren her sorunun cevabını bulma noktasında ortak çalışmaların liderliğini birleştiriciliğini kendine misyon edinmiştir. Öncül çalışmamız Kent kültürünü benimsetmek ve farklı etnik kimliklerden oluşan Küçük Türkiye Düzce’mizi hemşerilik çatısı altında toplamayı başarmaktır. Bu sebeple bir Kültür ve Turizm çalışması ile Düzce’nin kızları şehrine bir festival hediye etmiştir. Bu yıl 5. si yapılan Düzce Otları Tyche Bereket Festivali ile topraktan gelen bereketin öyküsünü yazarları ve kahramanlarıdır. Bu yıl 29-30 Kasım 1 Aralık 2019 Tarihinde 2. Düzce Kabağı ve Kestane Şenliği ile Düzce Kabağını Coğrafi İşaretler listesinde yer almasını sağlamak için destek veriyoruz. Bu şenlikler kentimiz adına büyük birlik beraberlik ölçütü olmakla beraber bireyden topluma kurumlardan stklaraına, sokaktaki Ahmet Amcadan yayladaki Ayşe Teyzeye hepimizi DÜZCE paydasında bir araya toplamayı başararak amacına ulaştırmıştır.
Bu Şenlik ve Festivaller istihdam alanında üreten kadınlarımıza bir pazar niteliği taşımakta ve bir tarım ovası olan Düzce de tarıma da yönlendirmiştir. Durağan ekonomiye can vermeyi hedeflemiş ve bu sonuçla Üreten Düzce'linin emeğini ekmeğe çabasında misyonu ile eşdeğer bir rol oynamıştır. Cumhuriyet Mahallesinde Üreten Kadınlar Pazarının ilk adımları atılmış ve Sanat Sokağı çalışmalarımızın yolunu açmıştır. Kadın ve Sağlık Komisyonumuz sahalarda Ketem ile işbirliği yaparak sahada 4.000 kadının kanser taramasının yapılmasını sağlamıştır. Kızılay ile işbirliği içinde kan bağışı, meme kanserini önlemek amaçlı farkındalık çalışmaları belirli aralıklarla devam etmektedir. Düzce'de gençlerimizin ve çocuklarımızın sözünün geçtiği, güncel bilgi erişimine açık, iletişimi güçlü bir yol arkadaşlığı bizi güçlendirecek, şehri güçlendirecek. Düzce çocuklarla güzelleşecek 20 Kasım Çocuk Hakları Bildirgesi -Çocuk Komisyonumuz etkinlikleri kapsamında Düzce Belediyesinde “çocuk haklarını çocuklarımızla konuşuyoruz” etkinliğimizle yaşadığım şehirde benimde söz hakkım var diyen çocuklarımıza temsiliyet vererek aslında tüm çalışmalarımızın ana fikrini meclisimizde okuduk. Güçlü kadınlar, güçlü yarınları doğurur. Kadını Güçlendirme Komisyonu ile Şiddeti Önleme Eğitim ve Seminerlerimize devam etmekteyiz. Fikir üreten, icraat üreten çözüm üreten nesiller bir şehre yapılmış en büyük iyiliktir.
Düzce Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi; Ellerinin hamurunu ve beyin kıvrımlarını, güzel yürekleriyle harmanlayarak, Düzce için yola çıkanların hikâyesidir.
Yaradan'ın kadınlara en büyük hediyesi, sevgi dolu kalpleridir. Kadınlarımız hayata sevmekle başlar. Zaman değişir, mekân değişir fakat değer verdikleri için bir adım atmak binlerce yıllık değişmeyen sevgi anlatımıdır. Doğduğu veya doyduğu kente, sevgilerini emekleriyle anlatmak isteyenlerin içlerinde bitmek bilmeyen çalışma azmi vardır.
"Daha fazla neler yapabiliriz" sorusu yaşama biçimleri haline gelir. Düşündüklerini hayata geçirmek onların sevincidir. Yürekleriyle tutukları elleri bir şehir için kenetlenme biçimleridir. Yılmak ve vazgeçmek kelimelerini hayatlarından çıkaranların kapıları, başarıdan başka bir yere açılmaz.
KENTİ İÇİN KENDİNDEN VAZGEÇENLERİN ÖDÜLÜ, YÜZLERDE BIRAKTIKLARI TEBESSÜMDÜR
Kadınlara ve gençlere yönelik ne gibi çalışmalarınız var?
Düzce Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi; zamanın getirisi, insanların sığ düşünceleri olan üstünlük payesi, gibi değersiz değerlerin kaldırıldığı yerdir. İsimlerin, eğitimin, statünün üstündeki değerlerin birleştiği noktadır. Burada tek kaygıları kadınlardır, kentleridir. Sevgi üretmek düşer paylarına. Hamuru yoğuran ellerin emeğini, sevgisini kah tezgaha kah vizyona aktaranların ortak paydasıdır. Bir hikayenin içinden geçerken cam kenarında oturanların manzarayı diğerlerine anlatımıdır. Kimse eksik kalmasın diye, kendinden ödün vererek yola çıkanlarındır. Yeri gelir evinden, evladından, ailesinden feragat ederek, canla başla çalışanların güneşi gülüşlerine yerleştirmesidir. İnsanı insandan varmak için yola çıkanların hikâyesi hiç bitmez. Çünkü kendi hikâyelerini yazanların adıdır Kent Konseyi Kadın Meclisi.
Susuzluğunu sudan başka ne giderebilir ki? Farkı fark edenlerin yetinmekten ötesidir, bildiklerini işleyerek, bilgilerini bilmeyenlerle paylaşmaktır Kent Kadın Konseyi. İşte bu yüzden suyu taşımak önemli bir görevdir. Bir avuç su kâfi gelmez. Birleşenlerin ellerinden hayata tutunmaktır. Bu konseyde olmak şalvarının çiçekli deseninden umudun demetini sunmak, rujunun kırmızısından düşlerin sözlerini yaşatmaktır. Kadınların kıskanmadan birbirine güç verdiğini, saygı ile sevgilerini birleştirip birbirlerine yol açtığını, el emeklerini göz nurlarını sundukları yerdir.
Başarmazsın diyenlere inat, Kadınların birbirine inançla yol olduğunu görmek bir mucizeyi anlamaktır. Kalbi kırılmaya müsait kadınların, üreterek kendilerini birincilik kürsüsüne hep beraber taşıyarak yaralarını iyileştirmeleri izlemek bile inancın tazelenişidir. Kendinden yola çıkan kadınlar, başka kadınlara güç vermekten, ellerini tutup yanlarında yürümesini görmekten, hatta onların başarıları ile kendilerini geçmesini görmekten asla gocunmazlar. Aksine yetiştirdiği kendini geçtiğinde usta olunur.
Kırkyama bir örtünün farklı renklerle birleştirilmiş o ahenginde var olmaktır. Bir parça eksik olsa olmaz. Bütün kelimesinin sessiz ünlüleridir onlar. Öne çıkmak değil, uyum içinde var olmanın huzuruna erenlerin ortak paydasıdır. Kenti için kendinden vazgeçenlerin ödülü, yüzlerde bıraktıkları tebessümdür. Bir şehir için, içinden geçen güzellikleri, fikirlerini hayata geçirenlerin ortak adıdır.
Bizler; İnsanları değerlendirirken ne yapmış diye bakarız, kendisi adına değil insanlık adına ne yapmış, kriterimiz budur. Zira bazı değerler ruhunda olmalı insanın. Öğrenilen bir olgu değil lakin öğrenme ile desteklenebilecek bir olgu. Bu soruyu ilk başta kendime sordum bundan 15 yıl önce. . Kendim için çok şey… Peki ya yaşadığım şehir için ne yaptım sorusu benim sınıf anneliğinin okul aile birliklerinin mahalle temsilciliklerinin STK üyeliklerinin, muhtar adaylığı siyasi parti yönetimlerinden tutun kooperatifleşmenin önemini anlamaya anlatmaya ulaştıran bir yol surecine ulaştırdı.
STK çalışmaları herkesten eşit çalışma şartı beklemez. Kiminin zamanı vardır aktif katılımcı tanıtım verir kiminin ismi bile bir degerdir. Calisma guruplarımızı kurarken bu çizgiye çok dikkat ettik.
DÜZCE VARSA BİZDE VARIZ
Kadınların sosyal alanda tetiklenmeye ihtiyaçları var ama daha önemlisi sosyal hayatin kadınlara ihtiyacı var. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Biz Düzce’nin kadınları, anneleri, ablaları, kardeşleri, olarak önce kendimize sonra bu şehirde yaşayan herkesin şehre vefasının görünen platformunda görev aldık. Ve Düzce sevgisini yüreğinde taşıyan herkesin kendisine görev yazmasını, çözüm mekanizmasının bir halkası olmasını istedik. Çünkü biz çocuğundan yaslısına dezavantajlı guruplarından yönetimlerde yer alanlara kadar herkesin bu şehir için yapacak bir şeyi olduğuna inandık. #DüzceVarsaBendeVarim - bir çığ gibi büyüdü ve #DüzceVarsaBizdeVariz -a dönüştü.
Ben değil Biz'e ulaşan yolculukla. Ben'e değer katarak bireyi güçlendirmeyi bir vesile ile güçlü Biz'e ulaşmayı hedefledik. Ve sanırım oldu. Tüm bu sonucun altyapısında bizi destekleyen yol açan güzel insanlarla karşılaştık. Güçlü kadınlarla karsılaştık güç vermekten korkmayan kadınlarla karşılaştık.
BİZ KADINLARI GÜÇLENDİREN BİR BELEDİYEYE SAHİP OLMAMIZ BİZİM EN BÜYÜK ŞANSIMIZ
Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü’den destek görüyor musunuz?
Sahadan gelen insanlar olduğumuz için adim adim yürümenin zorluğunu bildiğimiz için gönüllülük çalışmalarının nasıl diri tutacağını ateşin muhafaza etmemiz gerektiğini, söndürmeden, yakmadan ve yanmadan ısınmayı öğrendik. Tabi bunlar zor değildi ama kolayda olmadı. Oluşumlarin toplumda kabulü zaman alıyor. Ama sabırlıydık. Düzce Belediyesi bünyesinde kurulan bir sivil toplum kurulusuyuz. Samimiyetle yaptığımız çalışmalarımız 65. Donem Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı ve Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü tarafından her daim değer bulmuştur. Toplantılarımız Belediye Meclis Toplantı Salonunda ve Encümen Toplantı Salonunda yapılır. Bu süreçte çalışmalarımızdaki gayretlerimiz ve Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanımız Hanife Gür'ün girişimleri ile Belediye Başkanımız tarafından Düzce Belediyesinde bizlere mahsus bir çalışma ofisi tahsis edildi. Biz kadınları güçlendiren bir belediyeye sahip olmamız bizim şansımız. Toplumdaki yerimiz ve misyonumuz kadını güçlendirmekti. Bu adım temsiliyetimizdeki kadınları güçlendirmiş ve çalışmalarımıza daha motive olmasını sağlamıştır. Kadınlarımız güçleniyor, Onlar güçlendikçe meclisimiz güçleniyor.
EVLİLİK ÖNCESİ EĞİTİMLER MECBURİ HALE GETİRİLMELİDİR
“İstanbul Sözleşmesini” nasıl değerlendiriyorsunuz?
2011 yılı İstanbul Sözleşmesi Türk Kadınına birçok Avrupa devletinden önce tanıdığı haklar ve yasalar tanıyarak Türk Kadınını koruma altına almayı hedeflemiştir. Lakin bazı kesimlerde bu yasa kadınlarımız için ruhsatsız bir silah haline gelmiş, kadının saçının teli zarar görmesin diye çıkarılan yasa şiddet önleyici tedbirler amaçlamış olsa da bireyin ikili ilişkilerinde saplantılar, iletişimsizlik, hırs ve psikolojik takıntı ve travmalar neticesinde kontrolsüz bir güç haline gelmiştir. Resmi rakamlara baktığımızda şiddet oranlarının bu tedbirler ile eşdeğer gitmediğini maalesef görmekteyiz. Öğrenilen bir olgu olan şiddeti önlemenin en etkili yolu eğitimdir. Evlilik öncesi aile eğitimleri mecburi hale getirilmelidir. Çünkü şiddet maddi manevi pahalı bir sonuçtur. Bu bedel eğitime harcanmalıdır. Şiddeti engelleyecek bilinçli eşler ve bilinçli anne - babalardır. Evlilik öncesi eğitimler mecburi hale getirilmelidir. Eğitim iletişimsizliğin ve yaşanabilecek her türlü yanlış ve tehlikeli sonun önündeki en sağlam settir.
AİLE DÜZENİNİN BOZULMASI TOPLUMSAL BOZULMAYI BERABERİNDE GETİRMEKTEDİR
Türkiye’de boşanma oranı her gün yükseltmekte bu konuda bununla ilgili çalışmalarınız var mı?
Son yıllarda boşanma oranlarının artması, Evlilik birliğinin sona ermesindeki sebep ve yöntem ne olursa olsun, önemli olan, bu noktada ortaya çıkan sorunlarla nasıl baş edileceğidir. Evlilikten boşanmaya geçiş süreci, kuşkusuz zor ve streslidir. Çocukların ve eşlerin bundan sonraki süreçte hayatlarını nasıl sürdüreceklerine dair sağlıklı kararların alınmasını gerektiren bir durumdur. Evliliğin sona ermesi aile bireylerini olumsuz etkilediği gibi, boşanmalardaki hızlı artış oranı da toplumsal olarak bozulmaya ve sağlıklı nesillerin yetişmesine engel olmaktadır. Eşlerin ruh sağlıklarını korumaları, çocukların uyumlu bir kişilik yapısı oluşturmaları açısından bu sürecin en az zararla atlatılması en ideal olanıdır.
Çocukların kavga, şiddet ve olumsuz şartların içinde büyümeleri mi, yoksa her şeye rağmen aile çatısı altında gelişmeleri mi daha sağlıklıdır? Bu soru her zaman için tartışma konusu olmuştur. Burada aranacak kriter sorunun niteliği ile ilgili olacaktır. Eşler arasındaki anlaşmazlığın derecesi, eşlerin bu durumu düzeltmek için ne kadar çaba sarf ettikleri ve çözüm arayışında olup olmadıkları da önem kazanmaktadır. Ailede eşler arasındaki sorunların çok yoğun olması, çocukların bu konuda dikkate alınmaması, fiziksel şiddetin olması ve bu duruma çocukların sürekli maruz kalması durumunda hayat boyu süreceği, her zaman birlikte ve birbirine destek olunacağı inancıyla kadın ve erkek tarafından kurulmuş aile müessesinin sona erişinin hukuksal sürecini ifade etmektedir. Boşanma hukuki, psikolojik ve sosyal bir süreçtir. Eşler ve çocuklar için çoğunlukla travmatik olabilen bir olgudur. Çoğu zaman evliliklerdeki problemler, eşlerin çabaları ile düzeltilebilmektedir. Profesyonel yardım alınarak da düzelen evlilikler olmaktadır. Tüm bu çabalar sonuç vermiyorsa ve çatışma gerek eşler gerekse çocuklar üzerinde düzeltilmesi imkânsız yıkımlara yol açıyorsa, boşanma kaçınılmaz olmaktadır. Kuşkusuz boşanma, psikolojik, sosyal ve ekonomik boyutlarıyla eş ve çocukların hayatlarını büyük oranda değiştirecektir. Eş ve çocukların hayatlarının nasıl etkileneceği, eşlerin boşanma esnasındaki tutumlarına bağlıdır. Çocuklarda güven ve kişilik sorunları da baş gösterecektir.
DÜZCENİN EN BÜYÜK EN GÜÇLÜ KADIN SİVİL TOPLUM KURULUŞUYUZ
Son olarak konumuzla ilgili neler söylemek istersiniz?
Oluşumu bundan 15 yıl inceye dayanan Kent Konseyi Kadın Meclisinin resmi yapılanması yaklaşık 5. Yıl Yönetim ve Yeni Dönem Başkanımız Hanife GÜR liderliğinde devam etmektedir. Yönetim ve Yürütme Kurulu ve 14 komisyon ve komisyon üyelerimiz ile Düzce’nin en büyük KADIN STK’sıyız. Gençlik ve Kadın Meclisimizle Kent Konseyine bağlı alt kollar olarak çalışmalarımızı bir aile gibi birlik beraberlik içinde yapmaya çalışıyoruz. Çizgiler üzerinde yürürken hassas dengeyi korumaya çalışıyoruz.
Herkesin yaşadığı sedir için yapmak istediği ve yapabileceği şeyler vardır. Düzce’nin her ferdi büyük Düzce Yürek Zincirinin en önemli ve en sağlam halkasıdır.
Birçoğumuz dernek temsiliyeti ve üyeliği sıfatı ile meclisimize katılım sağladığından büyük bir yapılanma olsak da uyum içinde çalışmalarımız devam ediyor. Düzce’nin etnik kültür armonisinin vücut bulduğu bir oluşumun parçasının bilincindeyiz. Bu bizim en büyük gücümüz.
5 Aralık 1934… Ülkemizde, kadın statüsünde ileri bir adım olarak tarihe yazılmıştır. Bu tarihte TBMM kadınlara seçme ve seçilme hakkını tanıyan yasayı kabul etmiştir. Biz Kent Konseyi Kadın Meclisi olarak kadınlarımızı hak ettiği noktaya getirmek için çalışıyoruz. Her komisyon birimimizin; Eğitim Seminerleri, Kadınlarımızın karar alma süreçlerinde eşit katılımını sağlamak için bulunduğu alanlarda hak ettikleri yerlerini zaman geçirmeden almalarını diliyoruz.
Ayfer Yüksel kimdir?
-Düzce Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkan Yardımcısı
-Dake ( Düzce Arama Kurtarma Ekibi ) Üyeliği
-Ziraat Odası Üyeliği
-Önceden Nilüfer Kadın Kooperatifi Yönetim Kurulu Üyesi
-Önceki Dönem )Kent Konseyi Kadın Meclisi Genel Sekreteri
-Yazar (Kocaeli Gündem - Çanakkale'nin Sesi - Düzce Parantez -Düzce Rota )
-Kadın Akademisi Eğitim Sertifikası
-Şiddetle Mücadele Katılımcı Belgesi
-Liderlik Eğitimi
-Silahlı Özel Güvenlik
-( Önceden )Hacı Reis Modern Tarım ve Besicilik Aş. Yönetim Kurulu Üyesi / Ortaklık
-10 yıl Market İşletmeciliği
-Çağsan Şirketler Gurubu Genel Koordinatör
-Arka Plan Lideri-Alfa Lider
- Gönüllülük esaslı Düzce ve Düzceli ile alakalı kişisel farkındalık çalışmaları
ARTUKLU HABER AJANSI
RÖPORTAJ;ZİYA GÜNDÜZ
9549,89%1,94
34,54% 0,18
36,00% -0,62
3005,99% 1,50
5006,70% 1,01