Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, üreticilerin bin bir emekle ürettiği ürünlerden hak ettiği payı almaları ve tüketicilerin de daha makul fiyatlarla bu ürünlere ulaşmaları en önemli beklentileri olduğunu bildirdirdi.
Ankara – 12.06.2015 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, üreticilerin bin bir emekle ürettiği ürünlerden hak ettiği payı almaları ve tüketicilerin de daha makul fiyatlarla bu ürünlere ulaşmaları en önemli beklentileri olduğunu bildirerek, “Ramazan ayının başlamasına sayılı günler kala tüm gözler gıda fiyatlarına çevrilmiştir. Beklentimiz bütün kesimlerin sorumlu davranması, artan talebin suiistimal edilmemesidir” dedi.
Bayraktar, düzenlediği basın toplantısında, Ramazan öncesinde üretici, tüketici fiyatlarını değerlendirdi ve Ramazan’a yönelik uyarılarda bulundu. 2007 yılından bu yana her Ramazan ayı öncesinde, gıda tüketiminin artmasından dolayı fiyatların spekülatif yönde yükseltilmesini önlemek için yürüttüğü çalışmalara ve bu yöndeki uyarılarımıza bu yıl da devam ettiklerini belirten Bayraktar, bu açıklamaların amacının, fiyat artışlarının üreticilerden mi, yoksa aracı veya perakendecilerden mi kaynaklandığı konusunda doğru bilgiler sunmak, tüketicinin ödediği fiyattan üreticilerin ne derece yararlanabildiğini ortaya koymak, olası spekülatif fiyat artışlarını önlemek olduğunu açıkladı.
Şemsi Bayraktar, şunları kaydetti:
“Sözlerimin başında bir memnuniyetsizliğimizi burada ifade etmek zorundayım. Geçen üretim sezonunda kuraklık ve don başta olmak üzere yaşanan doğal afetlerin üretim rakamlarına yansıması sebebiyle artan gıda fiyatlarıyla ilgili tartışmalar kamuoyunun gündeminden bir türlü düşmedi. Genel olarak da gıda fiyatlarındaki yükselmenin sorumlusunun kim olduğu ortaya çıkarılmadan, tarladan markete süren zincir göz önünde bulundurulmadan, üreticimize zarar verecek ithalat söylemleriyle karşı karşıya kaldık. Oysa, bunun sorumlusunun üretici olmadığı, tarladan markete fiyatların 5-6 kata varan oranlarda arttığını defaetle kamuoyuna duyurduk.
Ramazan ayına sayılı günler kala market fiyatlarına baktığımızda; geçen ay sonuna göre 5 üründe fiyat değişimi görülmezken, 16 üründe azalma, 15 üründe ise fiyat artışı oldu.
-Ramazan öncesi markette fiyat düşüşü en fazla karpuzda-
Yeşil mercimek, kuru kayısı, kuru üzüm, kuru incir, zeytinyağı fiyatında değişim görülmedi. Markette fiyat düşüşü yüzde 40,82 oran ile en fazla karpuzda meydana geldi. Karpuzdaki fiyat düşüşünü yüzde 34,24 ile sivri biber, yüzde 10,80 ile kuru soğan, yüzde 7,64 ile domates, yüzde 6,95 ile nohut, yüzde 6,55 ile yeşil soğan, yüzde 6,33 ile kırmızı mercimek, yüzde 6,33 ile çilek, yüzde 5,59 ile salatalık, yüzde 5,58 ile Antep fıstığı, yüzde 3,80 ile patates, yüzde 2,84 ile tavuk eti, yüzde 2,54 ile kiraz izledi.
-Ramazan öncesi markette en fazla fiyat artışı kabakta-
Markette en fazla fiyat artışı ise yüzde 34,31 ile kabakta görüldü. Kabaktaki fiyat artışını yüzde 23,72 ile elma, yüzde 23,71 ile limon, yüzde 13,92 ile havuç, yüzde 12,02 ile patlıcan, yüzde 7,71 ile kuru fasulye, yüzde 6,27 ile marul, yüzde 5,78 ile maydanoz, yüzde 3,68 ile yeşil fasulye, yüzde 3,03 ile yumurta takip etti.
Ramazan öncesi üretici fiyatlarına baktığımızda; geçen ay sonuna göre 12 üründe fiyat değişimi görülmezken, 10 üründe azalma, 10 üründe ise fiyat artışı meydana geldi.
-Ramazan öncesi üreticide fiyatı en fazla düşen ürün karpuz-
Patlıcan, maydanoz, çilek, kuru fasulye, nohut, yeşil mercimek, pirinç, kuru kayısı, kuru incir, Antep fıstığı, süt ve zeytinyağı fiyatlarında değişim görülmedi. Üreticide fiyatı en fazla düşen ürün yüzde 45,45 ile karpuz oldu. Karpuzdaki fiyat düşüşünü yüzde 24,11 ile kuru soğan, yüzde 21,46 ile yeşil soğan, yüzde 20 ile kiraz, yüzde 16,36 ile sivri biber, yüzde 10,10 ile domates, yüzde 9,08 ile fındık, yüzde 6,44 ile salatalık, yüzde 5,42 ile yeşil fasulye, yüzde 1,91 ile patates izledi.
-Ramazan öncesi üreticide en fazla fiyat artışı limonda-
Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 39,56 oran ile limonda görüldü. Limonu yüzde 34,69 ile kabak, yüzde 20 ile yumurta, yüzde 18,36 ile kırmızı mercimek, yüzde 10,80 ile havuç, yüzde 9,33 ile marul yüzde 5,49 ile kuru üzüm takip etti.
Fiyatı artan ürünlere baktığımızda, limonda mevsimsel özellikler nedeniyle arzdaki azalmaya bağlı olarak fiyatlarda artış görüldü. Havuçta da benzer biri durum söz konusu olurken arzdaki daralma fiyatları yükseltti. Kuru üzümde ise yaşanan don nedeniyle önümüzdeki sezon rekoltede düşüş beklentisi fiyatları artırdı. Kırmızı mercimekte hasat yeni başladı. Yeni ürün nedeniyle fiyatlar geçen sezona göre yükseldi. Halen domates, salatalık, kabak, patlıcan, sivri biber gibi ürünlerde arz örtü altından sağlanmakla birlikte hava koşulları hasadı etkilemeye devam etmektedir. Bu duruma göre, fiyatlarda artış ve azalışlar meydana gelmektedir. Nitekim, kabakta fiyat artarken, yeşil fasulye, salatalık, domates ve sivri biberde fiyat düşüşleri yaşanmıştır. Karpuzda ürün halen örtü altından sağlanmaktadır. Fiyat düşüşünde ürün artışının yanı sıra özellikle Adana’da havaların serin gitmesine bağlı olarak yaşanan kalite kaybı da etkili oldu. Kuru soğanda ise hasat edilen ürün miktarındaki artışa bağlı olarak fiyatlarda bir düşüş yaşandı.”
Hayvansal ürünlerden yumurtada, Mayıs ayının son iki haftasında bazı çiftliklerde görülen kuş gribi vakalarına bağlı olarak ihracatın durması, iç talepteki daralma ve üretimdeki büyümeye bağlı arz fazlalığı gibi etkilerle yumurta fiyatları 15 günde 20,5 kuruştan 17,5 kuruşa kadar gerilediğini vurgulayan Bayraktar, “hastalığın kontrol altına alınması, en önemli ihraç pazarımız olan Irak ile ihracatın yeniden başlatılıyor olması sonucunda fiyatlar yeniden 21 kuruşa çıktı. 10 günlük dönemde yumurta fiyatlarında yüzde 20’lik artış görünmesinin sebebi budur. Aslında fiyatlar, düşmeden önceki seviyesine dönmüştür” dedi.
-Ramazan boyunca kesimlik hayvan sıkıntısı olmayacak-
Et fiyatlarındaki duruma baktıklarında, et tüketiminin de arttığı Ramazan ayının, fiyatlarda yukarı yönlü bir baskıyı beraberinde getirdiğine dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:
“Ramazan boyunca kesimlik hayvan sıkıntısı olmayacaktır. Bundan dolayı kasaplık hayvan ve et ithalatına gerek yoktur. İthalat hayvancılığımıza zarar vermekten başka bir işe yaramaz.
Geçen yıl toplam kırmızı et üretimimiz, yüzde 1,2 artışla 1 milyon tonu aşmıştır. Bu yılın Ocak-Şubat-Mart döneminde de üretim, geçen yılın aynı dönemine göre, yüzde 13,8 artışla 210 bin 475 tona yükselmiştir.
Son 5 yıldır üretimde sürekli bir artış görülüyor. Üretim desteklenirse, et ve süt piyasasında istikrar sağlanırsa, et ithalatı söylemleriyle üreticilerimiz tedirgin edilmezse kırmızı ette bir sorunumuz olmaz. Üretimimiz artmaya devam eder, 78 milyona yaklaşan ülke nüfusunun, 37 milyon turistin et ihtiyacı sıkıntısız karşılanır. Ülkemizde bunu yapacak hem altyapı ve hem de potansiyel mevcuttur. Bunu yapmazsak, geçmişte olduğu gibi çiftçimizin cebinde kalacak milyarlarca doları yabancı ülkelerin çiftçilerine aktarmış oluruz. Hem çiftçimiz hem ülkemiz kaybeder.
-Et ithalatını açtırmak isteyen lobiler…-
Bilindiği gibi perakende fiyatlar, et ithalatını açtırmak isteyen lobilerin en çok kullandığı argümanlardan birisidir. Üretici maliyetlerini dikkate almayan, tüketici fiyatlarını abartarak yola çıkan bu kesimler, karar vericileri tedirgin ederek ithalatı açtırma, tatlı para kazanma yoluna sürekli başvurmaktadırlar. “Fiyatlar aşırı yükseldi, dünyanın en pahalı etini yiyoruz, üreticiden perakendeye gelene kadar fiyatlar katlanıyor” gibi açıklamalar, politika belirleyicileri ithalat gibi ülke hayvancılığını sıkıntıya sokacak kararlar almaya zorlamaktadır.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak her zaman ithalat kapılarını açtırmak isteyen lobilerin karşısında durduk, üreticilerimizin hak ve menfaatlerini korumak adına durmaya da devam edeceğiz.”
-Bu yıl ve geçen yılın Ramazan ayı öncesine göre fiyat değişimleri-
Market ve üretici fiyatlarında bu yıl ve geçen yıl Ramazan ayı öncesi fiyatlarını karşılaştırdıklarında, market raflarında fiyatı en çok artan ürünün kuru incir, fiyatı en çok düşen ürün ise sivri biber, üreticide ise en fazla fındık fiyatında artış görüldüğünü, fiyatı en fazla düşen ürünün ise üreticide karpuz olduğunu bildiren Bayraktar, şöyle devam etti:
-Geçen Ramazan öncesine göre, markette en fazla fiyat düşüşü sivri
biberde, en fazla fiyat artışı kuru incirde-
“Bu dönemde market fiyatlarında 8 üründe azalma, 28 üründe ise fiyat artışı meydana geldi. Markette en fazla fiyat düşüşü yüzde 27,30 ile sivri biberde görüldü. Sivri biberdeki düşüşü yüzde 11,28 ile kiraz, yüzde 10,05 ile kuru fasulye, yüzde 5,87 ile tavuk eti, yüzde 5,44 ile pirinç, yüzde 3,64 ile nohut, yüzde 1,36 ile yeşil soğan, yüzde 1,16 ile çilek izledi. Buna karşılık, fiyatı en fazla artan ürün yüzde 109,15 ile kuru incir oldu. Kuru incirdeki fiyat artışını yüzde 81,67 ile kabak, yüzde 79,42 ile fındık, yüzde 53,52 ile havuç, yüzde 52,85 ile patlıcan, yüzde 40,98 ile karpuz, yüzde 39,44 ile zeytinyağı, yüzde 34,18 ile maydanoz, yüzde 24,64 ile toz şeker, yüzde 20,48 ile dana eti, yüzde 19,51 ile domates, yüzde 18,57 ile yeşil mercimek, yüzde 17,91 ile marul, yüzde 17,50 ile limon, yüzde 14,66 ile kuru üzüm, yüzde 13,48 ile kuru kayısı, yüzde 12,31 ile yumurta, yüzde 10,72 ile elma, yüzde 10,47 ile kuzu eti, yüzde 6,85 ile ayçiçeği yağı, yüzde 6,80 ile Antep fıstığı, yüzde 6,49 ile kırmızı mercimek, yüzde 6,09 ile süt, yüzde 3,67 ile kuru soğan, yüzde 3,48 ile patates, yüzde 2,05 ile yeşil fasulye, yüzde 1,59 ile mısırözü yağı, yüzde 0,5 ile salatalık takip etti.
-Geçen Ramazan öncesine göre, üreticide en fazla fiyat düşüşü karpuz,
en fazla fiyat artışı fındıkta-
Bu yıl ve geçen yıl Ramazan ayı öncesi fiyatlarını karşılaştırdığımızda, üretici fiyatlarında, 11 üründe azalma, 21 üründe ise fiyat artışı oldu. Üreticilerde en fazla fiyat düşüşü yüzde 30,23 ile karpuzda görülmüştür. Karpuzdaki fiyat düşüşünü yüzde 22,03 ile sivri biber, yüzde 21,25 ile salatalık, yüzde 19,03 ile yeşil soğan, yüzde 14,29 ile kuru kayısı, yüzde 11,39 ile elma, yüzde 8,81 ile kiraz, yüzde 7,94 ile Antep fıstığı, yüzde 6,35 ile patates, yüzde 4,55 ile yumurta, yüzde 3,13 ile kuru fasulye izledi. Buna karşılık, fiyatı en fazla artan ürün yüzde 90,96 ile fındık oldu. Fındıktaki fiyat artışını yüzde 88,89 ile patlıcan, yüzde 80 ile havuç, yüzde 76,92 ile zeytinyağı, yüzde 54,12 ile yeşil mercimek, yüzde 52,38 ile kuru üzüm, yüzde 46,67 ile kabak, yüzde, 44,12 ile kırmızı mercimek, yüzde 32,83 ile limon, yüzde 32,81 ile kuru soğan, yüzde 31,11 ile domates, yüzde 30,77 ile maydanoz, yüzde 28,50 ile pirinç, yüzde 28,13 ile marul, yüzde 22,77 ile dana eti, yüzde 14,57 ile çilek, yüzde 12,14 ile yeşil fasulye, yüzde 10 kuru incir, yüzde 9,52 ile süt, yüzde 8,56 ile kuzu eti, yüzde 5,12 ile nohut takip etti.
Bilindiği gibi Ramazan aylarında her yıl 10 gün geriye gelmektedir. Bundan dolayı Ramazan öncesi iki tarihi karşılaştırmak, aynı dönemleri kapsamadığı için fiyat farklılıkları olabilir. Nitekim, bundan sonraki yıllarda Ramazan ayları gittikçe ürün fiyatlarının yüksek olduğu ilkbahar dönemine doğru kayacak.
Tarım, üstü açık fabrikada büyük meşakkatlerle yürütülen bir faaliyettir. Tarımsal faaliyet içinde tüm uygulamalar eksiksiz yerine getirilse dahi, iklimsel faktörler elimizi kolumuzu bağlamaktadır. İklimsel faktörlere karşı alınabilecek önlemeler de tarıma daha fazla yatırım yapılmasını gerektirmekte, üretim yapmak her geçen gün zorlaşmaktadır. Tarımsal üretimde yaşanan bir olumsuzluk ister istemez gıda fiyatlarına yansımaktadır. Nitekim geçen yıl, doğal afetler nedeniyle kayısı, fındık, Antep fıstığında büyük rekolte düşüşleri gerçekleşti. Bu durum, ürün fiyatlarını yukarı çekti. Bu yıl da Nisan ayında don meydana geldi ve kayısı, elma, ceviz bundan olumsuz etkilendi.
Kamuoyunda zaman zaman gündeme gelen konulardan biri de zeytinyağı oldu. Zeytinyağında önemli üretici ülkelerde yaşanan rekolte kaybıyla birlikte, üreticinin 2013 ve 2014 yıllarında ihracat öncelik haline gelince, iç piyasada fiyatları geçmiş yıllara nazaran artış gösterdi.”
-“Et fiyatlarının düşmesi maliyetlerin düşmesine bağlıdır”-
2014 Ramazan öncesi dana eti market fiyatının kilosu 30 lira 77 kuruşken, 2015 yılında yüzde 20,48 artışla 37 lira 7 kuruşa çıktığını, aynı dönemde üretici fiyatları yüzde 22,77 oranında artarak 19 lira 10 kuruştan 23 lira 45 kuruşa yükseldiğini bildiren Bayraktar, “Aynı dönemde kuzu eti fiyatlarına bakıldığında; 2014-2015 döneminde market fiyatları yüzde 10,47 oranında artışla 37 lira 51 kuruştan 41 lira 44 kuruşa, üretici fiyatları ise yüzde 8,56 artışla 20 lira 44 kuruştan 22 lira 19 kuruşa çıktı. Son bir yılda meydana gelen üretici fiyatlarındaki artışın ana sebebi başta besiye alınan hayvan ve yem fiyatları olmak üzere maliyetlerde meydana gelen yükselmedir. Buradan bir kez daha bir gerçeğin altını çizmek istiyorum. Şayet, vatandaşlarımızın makul fiyatla et yemesi isteniyorsa, üreticilerimizin üzerindeki ağır girdi maliyetleri düşürülmeli, destekler artırılmalıdır. Türkiye’de et fiyatlarının düşmesi maliyetlerin düşmesine bağlıdır. Maliyetleri düşürün ki et fiyatları insin” dedi.
-Üretici-market fiyat farkında kuru incir birinci-
Genel olarak bir değerlendirme yapacak olurlarsa, Ramazan ayı öncesinde üretici ve market fiyatları arasındaki farkın en fazla yüzde 498,18 ile kuru incirde görüldüğünü belirten Bayraktar, şunları söyledi:
“Kuru incirden sonra fiyat farkı sırasıyla maydanozda yüzde 468,3, salatalıkta yüzde 397,71, karpuzda 379,33, kabakta 359,68’dir. Fiyat farkı pirinçte yüzde 141,03, baklagillerden kuru fasulyede yüzde 172,18, hayvansal ürünlerden sütte yüzde 180,43 oldu.
Kuru incir 6 kat, maydanoz 5,7 kat, salatalık 5 kat, karpuz 4,8 kat, kabak 4,6 kat, kuru fasulye 2,7, nohut 2,6 kat ve süt 2,8 kat fazlaya tüketiciye satılmaktadır. Bugün üreticide 5 lira 50 kuruş olan kuru incir markette 32 lira 90 kuruşa; 17 kuruş olan maydanoz markette 97 kuruşa; 30 kuruş olan salatalık 1 lira 57 kuruşa; 66 kuruş olan kabak 3 lira 3 kuruşa; 55 kuruş olan karpuz 1 lira 44 kuruşa; 3 lira 10 kuruş olan kuru fasulye 8 lira 44 kuruşa; 1 lira 15 kuruş olan süt 3 lira 23 kuruşa satılıyor.
Üretici-tüketici fiyatları arasındaki makas bir türlü kapatılamıyor. Pazarlamadaki sorunlar nedeniyle üretici düşük fiyata ürün satarken, tüketiciler de daha pahalıya tüketmek durumunda kalıyor.
Üreticiden tüketiciye olan zincirin kısalması, fiyatların çiftçi lehine oluşturulabilmesi, tüketicilerimizin de uygun fiyatla ürün almasının sağlanmasının yolu örgütlenmeden geçmektedir. Bu nedenledir ki, üreticilerin üretim ve pazarlamada ortak hareket etmelerini, örgütlenmelerini ve örgütlü hareket etmelerini teşvik edici mekanizmaların geliştirilmesi gerekmektedir. Üretici örgütlerinin finansal bakımdan daha güçlü hale gelmesi sağlanmalıdır. Üreticilerimizin üretimden ve tüketicilerimizin tüketimden gelen güçlerinin farkına varmaları ve bunu kullanmaları gerekmektedir.
Burada dikkati çekmek istediğimiz husus, ürünlerin üreticiden tüketiciye ulaşması sürecinde pazarlama zincirinde yer alan tüm tarafların gereken hassasiyeti göstermesi, tüketicilerimizin alım gücü de dikkate alınarak sağduyulu davranılmasıdır.
-Spekülasyona fırsat verilmemeli-
Üreticilerimizin bin bir emekle ürettiği ürünlerden hak ettiği payı almaları ve tüketicilerimizin de daha makul fiyatlarla bu ürünlere ulaşmaları en önemli beklentimizdir. Ramazan ayının başlamasına sayılı günler kala tüm gözler gıda fiyatlarına çevrilmiştir. Beklentimiz bütün kesimlerin sorumlu davranması, artan talebin suiistimal edilmemesidir. Tüketicilerimizin yeterli ve güvenilir gıdaya uygun fiyatla erişebilmesi hepimizin dileğidir. Üretimde istikrarın bozulmasına ve spekülasyona fırsat verilmemeli, tedbirler zamanında alınmalıdır.
Üretici, esnaf, halk, Ramazan ayını dört gözle beklemektedir. Tüm taraflar Ramazan ayının anlam ve önemine yakışır şekilde hareket etmeli, halkımız mağdur edilmemelidir. Gıda denetimleri artırılmalı, halkımızın sağlığıyla oynanmasına izin verilmemelidir.
-Fırsatçılık yapılmamalı-
Ramazan yaklaşırken üretici, hal, pazar ve market fiyatlarını takibe devam ediyoruz. Ramazan öncesinde veya Ramazanda fiyatları yükseltmek fırsatçılıktır. Bu günahtır, vebali vardır. “Ramazan fırsatçılığı yapılmasın” diyoruz. Tüketicilerimizin yeterli ve güvenilir gıdaya uygun fiyatla erişebilmesinin sağlanmasını istiyoruz.
Üreticiden tüketiciye varıncaya kadar tüm taraflar, bu hususta gereken hassasiyeti göstermelidir. Bunun takipçisi olacağız. Bu şekilde hareket etmeyenler öncelikle karşılarında bizi bulacaklardır. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.
Ramazan ayı boyunca yapacağımız ve piyasaların nabzını tutacağımız çalışmaları da sizlerle paylaşıp, üretici ve tüketici fiyatlarını kamuoyunun dikkatine sunacağız.”
-Sorulara yanıtlar-
Bayraktar, üretici market fiyatları arasındaki makasın kapatılması konusunda gıda komitesinden beklentilerini sorması üzerine, şunları söyledi:
“Gıda komitesinde bütün taraflar yer almalı. Komitede üretici tarafı şu ana kadar yok. Bize bir davet gelmedi. Biz Türkiye’de bütün çiftçileri temsil eden bir meslek kuruluşuyuz. Diğer ekonomik örgütlerine de bir davet geldiğini sanmıyorum. Bu ayağı tamamlamak lazım. Bu önemli. Bir eksiklik olarak görülüyor.
Bunun dışında böyle bir komitenin görevi ithalat olmamalı. Komitenin görevi bu makasın sebeplerini araştırmak, buna bağlı olarak fiyat artışlarının sebebini araştırmak ve buna önlem almak olmalıdır. Aksi takdirde böyle bir komitenin başarılı olması da mümkün değildir. Biz üreticiden tüketiciye yani üretici market fiyatlarını dikkate aldığımızda bir çok üründe 5-6 kat fiyat artışı olduğunu görüyoruz. Bu sürdürülebilir bir durum değildir. Yani hiçbir ülkede böyle bir manzarayla karşılaşmakta mümkün değildir. Dolayısıyla bu makası kapatmanın yollarına bakmamız lazım. Aracıları aradan çıkarmanın yollarına bakmamız lazım. Bununla ilgili çalışmaların yapılması lazım. Biz her zaman bu çalışmalara katkı vermeye hazırız.”
Bayraktar, koolisyon sürecinde bunu fırsat bilip spekülasyona gidilip gidilmeyeceğine ilişkin soru üzerine de şöyle dedi:
“Belli zamanlarda mesela Ramazan öncesinde biz bunları yaşıyoruz. Konjektörel olarak bu gibi şeyleri yaşamak mümkün olabilir. Buna mümkün değildir damak yanlış olur. Ancak biz Ramazan için zaten uyarıyoruz. Bu uyarı yeterli. Biz spekülasyona meydan vermeyelim. Hangi koşullarda ramazan olur, başka zamanlar olur yani sektör spekülasyona her zaman açık. Dünyadan da artık sektörü soyutlayamıyoruz. Dünyada ki konjektörel gıda ile ilgili gelişmelerde etkiliyor. Biz her zaman spekülasyonlara karşı tedbir alınması lazım. Spekülatif faaliyetlerde bulunanlara da idari yönden gerekli yaptırımların müeyyideleri uygulamak lazım geldiğine inanıyoruz. Ve bu konuda ilgili kurumları da uyarıyoruz. Zaten biz de bunun takipçisiyiz. Yani ramazan boyunca değil. Biz her ay yaptığımız açıklamalarla fiyatları takip ediyoruz. İlgili kurum ve kuruluşları uyarıyoruz. Bu uyarılarımızda devam edecek.”
Bugün karnelerini alan, gelecek olarak gördükleri çocuklar ile öğretmenleri, velileri ve bütün eğitim camiasını kutlayan, üniversite sınavına girecek bütün gençlere başarılar temenni eden Bayraktar, “Ramazan ayının milletimiz ve bütün İslam alemi için hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah'tan diliyorum” dedi.
ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA
9549,89%1,94
34,47% -0,02
36,21% 0,61
2956,62% -1,61
5031,94% 0,00