Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları Birliği Kadın Çalışma Gurubu, ?Yasta değil, isyandayız, kadın cinayetlerinin hesabını soracağız!? mesajı verdi.
Baskıcı ve geri anlayışın ürünü olarak artan kadın cinayetlerinin son örneği olan Özgecan Aslan’ın katledilmesini Mersin’de protesto ederek, sorumluları göreve çağıran Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları Birliği Kadın Çalışma Gurubu, “Yasta değil, isyandayız, kadın cinayetlerinin hesabını soracağız!” mesajı verdi.
Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) Kadın Çalışma Grubu, Mersin’de düzenlediği eylem ile Özgecan Aslan cinayetini protesto etti.
Forum AVM Havuzbaşı’nda bir araya gelen TMMOB üyelerine çok sayıda kadın üye destek verdi. Burada bir basın açıklaması yapan mimar ve mühendisler, bu olayın tekrarlanmaması için önlem alınması çağrısı yaptı.
“Özgecan’ı bir ‘can’ımızı daha yaktılar! Özgecan isyanımızdır, kararlıyız, kadın cinayetlerini durduracağız!” ifadeleriyle açıklamayı okumaya başlayan TMMOB Kadın Çalışma Gurubu Başkanı Asiye Ülkü Karaalioğlu, bu tür olaylara göz yumulmayarak, bundan sonra tekrarlanmaması için çağrı yaptı.
“YENİ TÜRKİYE’DE KADIN ÖLÜYOR”
“Bilindiği üzere 20 yaşındaki Özgecan Aslan kardeşimize vahşice saldırıldı, yakılarak katledildi” diyen Başkan Asiye Ülkü Karaalioğlu, “Bu vahşet, haklı bir toplumsal infiale yol açtı. Kadınların, kadın- erkek duyarlı herkesin haklı tepkilerine neden oldu. Zira AKP’nin ‘Yeni Türkiye’si, kadınların sürekli olarak aşağılandığı, ikincilleştirilmenin sistematik hale geldiği, kadın cinayetlerinin yüzde 1400 arttığı, kadın bedeninin, kimliğinin ve emeğinin bir bütün olarak sömürüldüğü, nesneleştirildiği, kadın cinayetlerinin ve toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin arttığı; sokaklarında Türkiyeli-Suriyeli kadın ve çocukların dilenci yapıldığı ve pazarlandığı bir ülke haline gelmiştir.
“KADINA ŞİDDET ARTIYOR”
Ülkemizde kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin her geçen gün artarak yükseldiğini çok değil, daha 2 ay önce, 25 Kasım’da, ’25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslar Arası Dayanışma Günü’nde söylemiştik. Kadına yönelik şiddetin, olağan, günlük hale gelmesinin nedeni; içinde yaşadığımız bu coğrafya da savaşın ve şiddetin etkileri bu denli korkunç boyutlara ulaşmışken AKP yönetimindeki devletin, inatla, ısrarla vahşi kapitalizmin uygulamalarını hayata geçirmesi ve özellikle dini referanslarla güçlendirerek kurumsallaştırdığı kadın düşmanı politikalardır.
“KATİL; GERİCİ ANLAYIŞ”
İktidar ‘erkek kadın fıtratının farklı olduğu’ yaklaşımı ile kadına yönelik anlayışının çerçevesini çiziyor. Erkek egemen bakışın yansıdığı yargı, 26 kişinin tecavüz ettiği 13 yaşındaki kız çocuğu için ‘isterse karşı koyabilirdi’ kararı vermekten imtina etmiyor. Kadınlara sömürü, şiddet ve ölüm bir yaşam biçimi olarak dayatılıyor. Devletin desteğini alan katiller ‘öldürme hakkımı kullandım’ diyecek kadar pervasızlaşıyor. Dün Güldünya’yı, bu gün de Özgecan Aslan’ı katlediyor. Özgecan’ın katili; diğer kadın cinayetlerinde olduğu gibi, devletin hemen her kademesinde ve kurumunda yer bulan kadın düşmanı gerici ve baskıcı anlayıştır.
“SORUMLU İKTİDAR”
Yaşanan vahşetin sorumlusu; iktidar geldiği günden beri, açıkça ‘kadın erkek eşit değildir’, ‘kızlı erkekli aynı merdiveni kullanıyorlar, kızlı erkekli aynı evde kalıyorlar, her kürtaj bir Uludere’dir’ demekte hiçbir sakınca görmeyen, kahkaha atmayı iffetsizlik olarak gören, hamile kadınların sokağa çıkmasını gayri ahlaki bulan ‘annelik bir kariyerdir’ diyerek anneliğin kazandırdıklarıyla, sadece erkeklerin adaletine sığınarak var olabileceklerini söyleyen; ‘ tecavüze uğrayan doğursun, gerekirse devlet bakar’ tecavüzcü, kürtaj yaptıran tecavüz kurbanından daha masumdur’ diyebilen; kadına yönelik şiddetin değil, konuyla ilgili çıkan haber sayısının arttığını iddia eden AKP’dir.
“KADIN YOK SAYILAMAZ”
Yaşanan vahşetin sorumlusu, kadın istihdamının engellenmesine yol açan, kadının kimliğini yok eden, aile içine hapseden ve bedenini namus kavramının odağına koyan anlayışı-yaşam biçimini topluma bir model olarak dayatan iktidardır.
Bizler TMMOB’li kadınlar olarak evde, sokakta ya da çalıştığımız yerlerde kadınlar olarak yaşadığımız baskı, şiddet ve sömürünün arkasında erkek egemen anlayışının olduğunu biliyoruz. Dilimiz, rengimiz, etnik kökenimiz, inancımız, statümüz, yaşımız farklı olabilir ama maruz kaldığımız sömürü, baskı ve şiddet aynıdır. Bizi yok sayan, emeğimiz ve bedenimiz üzerine çöreklenen bu erkek egemen tahakkümünü, eşitliğin değil adaletin savunulması gerektiğini söyleyenlerin adaletini reddediyoruz.
“MÜCADELEDE KARARLIYIZ”
TMMOB olarak, bu zulüm, bu işkence, bu karanlık dünyanın karanlık yüzleri çekin ellerinizi üzerimizden diyerek, Özgecan’ın canına kıyanları, bedenini yakanları, şiddetle ve nefretle kınıyoruz. TMMOB üyeleri, kadınların ülke genelinde düzenleyeceği eylemleri destekleyecektir. Kadına yönelik sömürüye, tacize, tecavüze ve şiddete karşı kadın erkek omuz omuza, yaşamın her alanında mücadeleye devam edeceğiz. Yasta değil, isyandayız, kadın cinayetlerinin hesabını soracağız! Susmadık susmayacağız, tecavüze sessiz kalmayacağız! Özgecan isyanımızdır, kararlıyız, kadın cinayetlerini durduracağız!” diye konuştu.
ARTUKLU HABER AJANSI-MERSİN
9549,89%1,94
34,47% -0,02
36,21% 0,61
2956,62% -1,61
5031,94% 0,00