"Askerlerimize ve toprağımıza yönelik bir saldırı söz konusu değil" diyen Davutoğlu, "Ancak bir saldırı durumu için her türlü tedbir alındı. Umarız ki her hangi bir ihlal söz konusu olmaz, aksi durumda her türlü tedbir alınmıştır" ifadelerini kullandı.
Türkiye-Azerbaycan-İran toplantısı için Van`da bulanan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye`nin yurt dışındaki tek toprağı olan Suriye`deki Caber Kalesi`ne ilişkin açıklamalarda bulundu. Süleyman Şah`ın türbesinin bulunduğu ve Türk askeri tarafından korunan Caber Kalesi`ne yönelik tehditlerin artığının hatırlatılması üzerine Davutoğlu, "Her türlü ihtimale karşı hazırlıklarımızı tamamlamış durumdayız" dedi.
"Askerlerimize ve toprağımıza yönelik bir saldırı söz konusu değil" diyen Davutoğlu, "Ancak bir saldırı durumu için her türlü tedbir alındı. Umarız ki her hangi bir ihlal söz konusu olmaz, aksi durumda her türlü tedbir alınmıştır" ifadelerini kullandı.
Çatışmaların devam ettiği Suriye`de Caber Kalesi etrafındaki bölgelerin Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) adı verilen grupların kontrolüne geçtiği yönünde bilgiler gelmeye başlamış ve kalenin, bu grupların saldırısına uğrayabileceği belirtilmişti.
CABER KALESİ
Osmanlı Devleti`nin kurucusu Osman Bey`in dedesi Süleyman Şah`ın mezarının bulunduğu Caber Kalesi, Yavuz Sultan Selim devrinde Osmanlı topraklarına katıldı. II. Abdülhamit devrinde ise buradaki türbe yeniden yaptırıldı.
Caber Kalesi`nin de içinde bulunduğu bölge, I. Dünya Savaşı`nın sonlarına doğru İngilizler tarafından işgal edildi. Daha sonra ise bölge, Suriye`ye bağlanarak Fransız mandasına bırakıldı.
Türkler için büyük manevi değer taşıyan Caber Kalesi, Fransa ile TBMM Hükümeti arasında 20 Ekim 1921 tarihinde imzalanan Ankara Antlaşmasının 9. maddesi gereğince Türk Mezarı adı altında tanınan kabri, müştemilatı ile beraber Türkiye`ye bırakıldı ve Türkiye’ye orada muhafızlar bulundurma ve Türk bayrağını çekme hakkı tanındı.
Türkiye-Azerbaycan-İran toplantısı için Van`da bulanan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye`nin yurt dışındaki tek toprağı olan Suriye`deki Caber Kalesi`ne ilişkin açıklamalarda bulundu. Süleyman Şah`ın türbesinin bulunduğu ve Türk askeri tarafından korunan Caber Kalesi`ne yönelik tehditlerin artığının hatırlatılması üzerine Davutoğlu, "Her türlü ihtimale karşı hazırlıklarımızı tamamlamış durumdayız" dedi.
"Askerlerimize ve toprağımıza yönelik bir saldırı söz konusu değil" diyen Davutoğlu, "Ancak bir saldırı durumu için her türlü tedbir alındı. Umarız ki her hangi bir ihlal söz konusu olmaz, aksi durumda her türlü tedbir alınmıştır" ifadelerini kullandı.
Çatışmaların devam ettiği Suriye`de Caber Kalesi etrafındaki bölgelerin Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) adı verilen grupların kontrolüne geçtiği yönünde bilgiler gelmeye başlamış ve kalenin, bu grupların saldırısına uğrayabileceği belirtilmişti.
Osmanlı Devleti`nin kurucusu Osman Bey`in dedesi Süleyman Şah`ın mezarının bulunduğu Caber Kalesi, Yavuz Sultan Selim devrinde Osmanlı topraklarına katıldı. II. Abdülhamit devrinde ise buradaki türbe yeniden yaptırıldı.
Caber Kalesi`nin de içinde bulunduğu bölge, I. Dünya Savaşı`nın sonlarına doğru İngilizler tarafından işgal edildi. Daha sonra ise bölge, Suriye`ye bağlanarak Fransız mandasına bırakıldı.
Türkler için büyük manevi değer taşıyan Caber Kalesi, Fransa ile TBMM Hükümeti arasında 20 Ekim 1921 tarihinde imzalanan Ankara Antlaşmasının 9. maddesi gereğince Türk Mezarı adı altında tanınan kabri, müştemilatı ile beraber Türkiye`ye bırakıldı ve Türkiye’ye orada muhafızlar bulundurma ve Türk bayrağını çekme hakkı tanındı.
CEBER KALESİ HAKKINDA
Süleyman Şah Türbesi Suriye`nin Halep ilinin Karakozak Köyü sınırları içerisinde bulunan ve Türkiye`nin toprağı olarak kabul edilen tarihi bir türbedir.
Burası, Süleyman Şah veya Süleyman Şah Kaya Alpoğlu`nun türbesidir. Ertuğrul Gazi`nin babası, Osman Gazi`nin dedesidir. Dikkat edilmesi gereken bir husus bu Süleyman Şah`ın, Anadolu Selçuklu Devleti`nin kurucusu olan Kutalmışoğlu Süleyman Şah ile karıştırılmaması gerekliliğidir.
Süleyman Şah yeni yurtlar aramak amacıyla boyu ile birlikte Fırat kıyısına geliştir. Kayı boyu`ndan iki asker ile Caber`e gitmek için Fırat Nehri`nden geçerken boğularak vefat etmiştir. Ölümünden sonra beraberindeki iki adamı ile Caber Kalesi`nin eteklerindeki bir kümbete gömülmüştür. Türbe ve Caber Kalesi, Osmanlı Devleti yıkılınca Fransız Suriye Mandası sınırları içerisinde kalmıştır. Ancak Türkiye Cumhuriyetinin Fransa ile yaptığı Ankara Antlaşması ve Lozan Antlaşması`na göre kale ve türbe Türkiye`nin toprağı sayılmıştır. 1938`de Türbe yanına Jandarma Karakolu İnşaa edilmiş. Toprağın ve Türbenin korumasını Türk Askeri yapmaya başlamıştır.
1973 yılında Suriye Hükümeti Tabka Barajı`nın yapımının bitirileceğini ve türbenin Esed Baraj Gölü`nün suları altında kalacağını bildirmiştir. Bu yüzden türbe ve karakol Halep İline bağlı Karakozak Köyündeki 10.096 m²`lik yeni yerine taşınmıştır.
Türbe ve Mimarı
Türbe, yüksek duvarlar ve tipik Türk stili ile çevrilidir. Kaledeki eski türbe ise, 1144 yılında Halep Emiri Zengi Atabek tarafından başlatıldı ve oğlu Nureddin tarafından tamamlandı. Selahaddin Eyyubi, türbeyi koruma altına aldı. 1260 yılında Moğollar tarafından yıkıldı. Daha sonra kaledeki türbe, 1510`lu yıllara kadar bakım görmedi. Yavuz Sultan Selim, bölgeyi fethettikten sonra tekrar düzenlenip restorasyon yaptırdı. Suriye`nin 1973`teki baraj inşaatının yükselen suları bölgeyi tehdit edince, Suriye ve Türkiye ortak çalışması ile türbe Halep`in Karakozak köyü yakınına taşınmıştır. 2003 yılında Teşrin Barajı`nın inşaası ile birlikte yükselen su seviyesinin yeniden türbeyi tehdit etmesi üzerine türbe ve karakol alanı etrafına suya karşı destek dolgular inşaa edilmiştir. Günümüzde Türbe Caber Kalesi`nde değil Halep`in Karakozak köyü yakınındaki yerindedir.
ARTUKLU HABER AJANSI
9489,83%1,30
34,54% 0,20
36,07% -0,43
2990,02% 0,96
5006,57% 1,04