‘Barış Treni' Selanik yolunda

Sağlık Bakanlığı ve Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği tarafından, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün edebiyete intikalinin 75. yılı ve Lozan Antlaşması’nın 90. yıl dönümü kapsamında, “10 Kasım Atatürk’ü Anma ve Barış Treni” İstanbul Ispartakule Tren İstasyonu’ndan törenle Yunanistan`ın Selanik kentine hareket etti.

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, törende, bu yolcuğun çok anlamlı olduğunu belirterek, böyle bir etkinlikte bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Bu yolculukta,“tarihi bir geçmişten, tarihi geleceğe güzel ufukların birlikte paylaşılmasını” temenni eden  Müezzinoğlu, “Ülkemizin ve milletimizin emperyalist güçler tarafından 4 taraftan kuşatıldığı bir dönemde, Fransız, İngiliz, Rus ve Yunanıyla çok farklı hesapların yapıldığı bir dönemde, milletine, Türk milletine inanan, kendisine güvenen bir lider çıkıyor ve bağımsızlık, istiklal mücadelesini, milletle beraber başarı ile tamamlıyor” diye konuştu.

Müezzinoğlu, tarihe bakıldığında o günkü koşulların motivasyonsuzluk ve imkansızlıklar içinde olduğunun görüleceğini belirterek, şöyle devam etti:

“Ama kendisine ve milletine inanan bir lider diyor ki ‘Hayır. Türk milleti, büyük Türk milleti ay yıldızlı bayrağından, vatanından, milletinden, ezanından vazgeçemez. Bunun mücadelesi ne pahasına olsun verir’ diyor ve mücadeleyi başarıyla tamamlıyor.

Bu, yalnız büyük Türk milletinin bir kazanımı olmuyor. Farklı milletlere de millet olma mücadelesinin örneğini gösteriyor. Bu lider, Selanik’te doğdu.”

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü, ölümünün 75. yılında Selanik’te anacaklarını anlatan Müezzinoğlu, “Onun, milletine kazandırdığı tüm kazanımları birlikte anacağız, geleceğe ait gösterdiği hedefleri birlikte yeniden değerlendireceğiz” diye konuştu.

Müezzinoğlu, Büyük Lider Atatürk’ün, arkasında önemli bir miras bıraktığını da vurgulayarak, şunları söyledi:

“O miras Türkiye Cumhuriyeti’dir. İnşallah, ilelebet yaşayacak. Kuruluşunun 90. yıl dönümünü geçen günlerde kutladığımız genç cumhuriyetimiz, onun bize mirasıdır, ilelebet yaşatmak da bizim boynumuzun borcudur. Bir de vasiyeti var. İlkesel olarak milletin tamamını ilgilendiren vasiyeti ise ‘Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir’ ilkesidir. Dolayısıyla, bu millete inanan,  bu millete güvenen ve bu ilkeyi milletine vasiyet olarak bırakan Büyük Önder, bir de hedef gösteriyor vasiyet olarak. O da, ‘muasır medeniyet seviyesinin üzerinde bir Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milletidir’. Dolayısıyla milletle beraber, millete inanan, millete güvenen, millet muasır medeniyet seviyesinin üzerindeki bir yolculuğa taşıma anlayışyla ancak onu anlayabilir, ancak onun mirasına ve vasiyetlerine sahip çıkmış olabiliriz.

İnşallah, 75 milyon ülke insanı olarak, onu daha iyi anlayabilen, onu daha iyi yaşatabilen ve geleceğe daha iyi taşıyabilen bir anlayışı el ve gönül birliğiyle başarabiliriz."

-“İki Mustafa Kemal Atatürk var”

“Birbirimizi daha çok sevmeye, daha çok güvenmeye, birlikte güç olmanın tarihi geçmişten gelen zenginliklerini, tarihi geleceğe taşımaya ihtiyacımız var” diyen Müezzinoğlu, iki farklı Mustafa Kemal Atatürk olduğunu belirtti.

Müezzinoğlu, “Biri, onun fiziki naaşı. Ama öbür Mustafa Kemal Atatürk’ü anlamak ve yaşamak, onu verdiği hedeflere taşıyabilmek, milletin her ferdinin, ay yıldızlı bayrağın altında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaktan onur duyan her vatandaşın görevi ve sorumluluğudur” ifadesini kullandı.

Bu görev ve sorumluluk bilinciyle bir sefere çıktıklarını dile getiren Müezzinoğlu, Selanik`ten daha huzurlu ve mutlu döneceklerine inandığını aktardı. Müezzinoğlu, “Yer yer içimiz burulacak, yer yer yüreğimizden bazı parçaların koptuğunu hissedeceğiz. Ama tüm bunlara rağmen geleceğe umut ve güvenle bakmanın zenginlikleriyle döneceğimize inanıyorum” dedi.

”Şimdi o adımlara, o cesarete ihtiyaç duyuluyor”

Yunanistan ve Türkiye tarihinden kesitler veren Müezinoğlu, “Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve Venizelos, iki milletin kardeşliğini başarabilecek adımları atmışlar” diye konuştu.

Müezzinoğlu, şimdi o adımlara, o cesarete ihtiyaç duyulduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:

“Yaklaşık 10 yıldır büyük mücadele verdiğimiz, Karamanlis ve Papandreu ile başaramadığmızı inşallah Samaras ile başarırız. İki ülke arasındaki dostluğun, her ülke için de anlamlı olduğunu, her iki ülke halkları için de verimli ve faydalı olduğunu belirtmek adına da bu Barış Treni’nin katkısı olacağını düşünüyorum.”

Müezzinoğlu, programda emeği geçenlere teşekkürlerini sundu.

Konuşmaların ardından programda emeği geçenlere plaket verildi ve İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Müzikoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Mehtap Demir, “Bülbülüm Altın Kafeste” adlı türküyü seslendirdi. Torunu Ahmet Tarık’ı kucağına alan Müezzinoğlu, şarkıya eşlik etti.