102. Dönem Kaymakamlık Kursu Kura Töreni

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 102. Dönem Kaymakamlık Kursunu bitiren kaymakamların görev yerlerinin belirleneceği Gölbaşı Vali Galip Demirel Vilayetler Evi`nde düzenlenen törene katıldı.

30.12.2016 10:53:43 0
102. Dönem Kaymakamlık Kursu Kura Töreni

 İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 102. Dönem Kaymakamlık Kursunu bitiren kaymakamların görev yerlerinin belirleneceği Gölbaşı Vali Galip Demirel Vilayetler Evi'nde düzenlenen törene katıldı.

 

Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Yaşar Güler, İçişleri Bakan Yardımcısı Sebahattin Öztürk, eski bakanlardan Muammer Güler, Vecdi Gönül ve Abdülkadir Aksu ile göreve yeni başlayacak kaymakamlar ve ailelerinin de hazır bulunduğu törenin açılışında 15 Temmuz darbe girişimi sinevizyonla anlatıldı. 
 
Törende konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kasım ayının başında kaymakamlık kursunun ilk dersini de yine aynı salonda verdiğini hatırlatarak, bugün de eğitimlerini tamamlayan kaymakamların görevlendirilmesi için bir araya geldiklerini kaydetti. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bu iki buluşma arasında Derik Kaymakamı Muhammed Fatih Safitürk'ün 10 Kasım'da uğradığı saldırı sonrası bölücü terör tarafından şehit edildiğini hatırlatarak, Safitürk için "Şehadeti yüreklerimizde kapanmaz bir yara açan, gencecik, yüzü de yüreği de pırıl pırıl bir kaymakamımız" ifadelerini kullandı. 
 
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kaymakam Safitürk'ün çok önemli bir miras bıraktığını belirterek şunları kaydetti: 
 
        "Size bir ölçü bırakmıştır Muhammed Fatih. Kaymakamlığın ruhunun ne olması gerektiğini, bir kaymakamın ne hmesi gerektiğini, neyi hedeflemesi gerektiğini, ne yapması gerektiğini, yaptıklarıyla, eserleriyle anlatmış ve gitmiştir. Bu mesleğin 21. yüzyıl Türkiyesindeki normlarını çizmiş ve istirahate çekilmiştir. Muhammed Fatih Safitürk, artık kaymakamların kutup yıldızıdır. Ona bakarsanız, yolunuzu asla şaşırmazsınız."
 
Dünyanın 21. yüzyıla, kitlesel göçün ve terörün damgasını vurduğu karanlık bir tabloyla başladığını kaydeden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 2002'den bu yana ciddi bir gelişme ve kalkınma hamlesi ortaya koyan Türkiye'nin, Orta Doğu coğrafyasında, 21.yüzyılın bu karanlık yüzüyle komşu olarak, dramların hemen hepsiyle yüzleşip, belli oranda etkilendiğini ifade etti.   
 
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, PKK, KCK, FETÖ, DEAŞ ve YPG'nin destek aldığı küresel güç odakları ile birlikte hareket ederek "Türkiye’ye diz çöktürmeye" çalıştıklarını ancak başarılı olamadıklarını belirterek şunları kaydetti:
 
    "FETÖ 15 Temmuz’da milletten yediği tokadın üzerine bütün bağlantıları ortaya çıkarılarak temizlenmektedir. DEAŞ, kahraman ordumuzun yürüttüğü Fırat Kalkanı operasyonuyla sökülüp atılmaktadır. PKK ve uzantıları ise bitme noktasına gelmiş, sansasyonel bombalı eylemlerle bir çıkış yolu aramaktadır. Türkiye, bütün bu mücadelesinin yanında yatırımlarına devam etmektedir. Bir yandan Marmaray, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü, Ilgaz Tüneli gibi açılışlarla fiziki yatırımlarına devam etmekte, kendi uydusuyla teknolojik bağımsızlığına adım atmakta, kendi uçağını, kendi arabasını, kendi silahını tasarlamakta, diğer yandan yeni anayasa çalışmaları ile kendisini geleceğe taşıyacak olan hukuk altyapısını oluşturmaya çalışmaktadır."
 
Kura törenine katılan genç kaymakamlara atandıkları yerleri daha müreffeh bir yer haline getirmeleri tavsiyesinde bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: 
 
        "Nasıl bir devletin memuru olduğunuzu, bu devletin nelerle karşı karşıya olduğunu bilin diye bunları anlatıyorum. Bazen gerçek, o kadar yalın ve çıplaktır ki gerçeğin o olduğuna ihtimal vermeyiz. 'Yok canim, bu kadar da basit olamaz' deriz ve geçeriz. Türkiye ile ilgili küresel gerçek şudur, Türkiye, dünyanın en kilit toprak parçası üzerindedir ve burada güçlü bir Türkiye istenmemektedir. Mesele bu kadar açık ve nettir. Hatta sadece Türkiye değil, Orta Doğu’da istemiyorlar. Barışa yönelik bir ittifakı da istemiyorlar. İstemeyen kim? Buna ister 'Batı' deyin, ister 'küresel güç merkezleri' deyin, ne derseniz deyin. Ancak böyle bir irade var. Bakin Rusya ile ilişkilerimizi düzelttik, bunları gizli kapaklı kapıların ardında gerçekleştirmedik. bundan rahatsız olanlar ortaya çıktı. Batı basını homurdanıyor, 'Türkiye yüzünü doğuya mı çevirdi' yorumları yapılıyor. Türkiye, avantajları olan bir ülkedir. Türkiye, yüzünü ne yana çevirirse çevirsin fırsatları olan bir ülkedir.
 
Bugün Türkiye’nin yönünü doğudan Batı'ya çevirdiği tartışılıyor. Eğer Batı dünyasının böyle bir sorgulaması veya endişesi varsa, bunun sebeplerini kendisinde aramalıdır. Yarım asrı aşkın bir süredir Avrupa Birliği müzakerelerini bir politik şantaj aracı olarak kullanırsan, kriter üstüne kriter icat ettiğin bu süreç sonunda bir vize serbestiyetini bile sağlayamazsan, Türkiye’nin yıllarca mücadele ettiği terör örgütüne çadırlar kurdurup hamilik edersen, Aylan Bebek kıyıya vurduğunda telaşlanıp '3 milyar avro vereceğim' dediğin göç sorunu için sonradan sırtını döner de sözünde durmazsan, Ege ve Akdeniz’de yaşanan insanlık dramında Türkiye’yi yalnız bırakırsan, 15 Temmuz darbe girişiminden medet umarsan, DEAŞ’a karşı giriştiğimiz operasyonda bile askeri desteğini doğru dürüst ortaya koyamazsan, hiç kusura bakma ama Türkiye elbette ki seçeneklerini kullanmasını bilecektir."
 
Terörün günümüzde politika aracı olarak görüldüğünü ve Batı'nın yanlış tutumunun "terörün ekmeğine yağ sürdüğünü" ifade eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bunun yanlış olduğunu ve Türkiye'nin buna itiraz ettiğini belirtti.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, hafta sonu Siirt ve Bitlis'e yaptığı ziyaretleri hatırlatarak, Doğu ve Güneydoğu illerinde zor koşullar altında görev yapan kaymakamların mesleğin çıtasını yükselttiğini ifade etti.
İslam dininin sürekli "Ümitsizlik şeytandır" sözünü hatırlattığını vurgulayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kaymakamlardan ümitsiz olmamalarını istedi.
Bakanlar Kurulu'nda yapılan görüşmelerde Doğu ve Güneydoğu illerine yapılan ziyaretlerde kazandıkları tecrübeleri dile getirdiklerini aktaran İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, terörün tasfiyesinde en önemli süreçlerden bir tanesinin, orada ekonomik kalkınmanın, sosyal bütünleşmenin ve vatandaşlarla kurulan bu sıcak diyaloğun devam etmesi olduğunu belirtti.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:
        "Devlet, bulunduğunuz ilçeyi size emanet etti. Sadece ilçeyi değil, oradaki öğretmenleri size emanet etti. Belki oradaki hakime hanım, belki oradaki savcı kardeşimiz, sizden belki de yaş olarak daha küçük olan ama sizin kararlılığınıza ve iradenize ihtiyaç duyan o kardeşlerimizin her birini, bir şekilde size emanet etti. Bazen ağabey olacaksınız, bazen dert dinleyeceksiniz, bazen onları kucaklayacaksınız, bazen eksiklikleri varsa düzelteceksiniz, açığa çıkarmadan onları yarına nasıl ulaştırabiliriz onun gayretini ortaya koyacaksınız."
 
Vatandaşların sorunlarının, ancak ayağına giderek çözülebileceğini vurgulayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Kim Ankara'dan Türkiye'nin yönetileceğini zannediyorsa, hayal alemindedir, yanlıştadır. Türkiye, Ankara'dan yönetilmez. Anadolu'yu bilmeyen, Kızılırmak'ı tanımayan, Dicle Nehri ile konuşmayan, Ağrı Dağı ile dertleşmeyen, dönüp Karadeniz'in o hırçın dalgalarında 'Siz bana neyi ifade etmek istiyorsunuz?' diye düşünmeyen, dönüp çay tarlasından o Diyarbakır Silvan'da üretilen ürüne kadar onu koklama anlayışının ne olduğunu içinde hmeyen, bu ülkeyi idare edemez. İnsanı anlamak için bu ülkenin toprağını, bu ülkenin medeniyetini anlamak lazım." diye konuştu.
 
"Vatandaşa sakın çözümsüzlükle yaklaşmayın" diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kaymakamlardan vatandaşların isteklerini yerine getiremeseler bile umutlarını asla kırmamalarını ve çok çalışmalarını istedi.
 
Bir kaymakamın işinin asla bitmeyeceğini ifade eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Geçen konuşmamda söylemiştim '9-5 mesaiyi unutun' diye. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Bakanı uyumuyor, siz de uyumayın. Eğer ek göstergesi bilmem kaç olan bir devlet memuru değil de 'efsane kaymakam' olmak istiyorsanız, bunun yolu, hem devlet hem millet için çalışmaktan geçer." diye konuştu.
Kaymakamlardan hiç kimseyi etnik kökenine, mezhebine, memleketine, cinsiyetine göre ayırt etmemelerini, edenlere de karşı çıkmalarını isteyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şunları kaydetti:
 
"Bu bürokrasi denilen illeti, ayağınızın altına alın. Kanun, kitapta yazılanlar, elbette hukuk devletinin yerine getirilmesi konusunda önemlidir. Ama şu nettir ki, milleti sürekli zora sokmak isteyen bürokratik anlayışa da müsaade etmeyin. Süreçleri izleyin. Bir nüfus dairesinde ne olur? Oturun takip edin. Muhakkak ki bilginiz, görgünüz, orada birtakım problemlerin ve süreçlerin çabuk yürütülmesi noktasında ihtiyaç ortaya koyuyor. Buna ihtiyacımız var. Sizden sadece aldığınız eğitimin kitaplarda yazılanların karşılığını istemiyoruz. Hayat tecrübelerinizin de ve güzel çözümlerinizin de olaylara yansıtılmasını istiyoruz." dedi.
 
Konuşmaların ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dereceye giren kaymakamlara sertifika ve hediyelerini verdi.
 
ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA

20.9° / 11.3°
  • BIST 100

    10208,7%1,62
  • DOLAR

    32,38% 0,14
  • EURO

    34,78% 0,03
  • GRAM ALTIN

    2404,51% 0,33
  • Ç. ALTIN

    3877,87% 0,00