Tarih: 20.09.2014 13:21

49 REHİNE NASIL KURTARILDI?

Facebook Twitter Linked-in

Musul Başkonsolosluğu personeli ve aileleri 101 günün ardından, titiz bir operasyon sonucunda sağ salim kurtarıldı.

Musul Başkonsolosluğu personeli ve aileleri 101 günün ardından, titiz bir operasyon sonucunda sağ salim kurtarıldı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu`nun paylaştığı bilgiye göre, rehineler, kurtarılmalarının ardından Türk topraklarına girinceye kadar 7-8 defa yer değiştirdi ve bölgedeki şartlar yüzünden Suriye üzerinden gelmek zorunda kaldı.

TAMAMEN YERLİ BİR OPERASYON

Edinilen bilgiye göre, rehineleri kurtarma süreci MİT Dış Operasyonlar Daire Başkanlığı`nca tamamen yerli bir operasyon olarak yürütüldü.

49 personelimiz ve aileleri, rehin alındıkları ilk günden beri Musul`da 8 ayrı adreste tutuldu, hareketlilik insansız hava araçları ve diğer unsurlarla sürekli takip edildi.

Musul`da rehin alınanların kurtarılması süreci; Milli İstihbarat Teşkilatı Dış Operasyonlar Daire Başkanlığı`nca tamamen "yerli bir operasyon" olarak yürütüldü.

HERHANGİ BİR FİDYE ÖDENMEDİ

Rehineler, bugüne kadar 5-6 kez kurtarılma aşamasına geldi ancak bu girişimler bölgedeki savaş ortamı sebebiyle sonuca ulaşmadı, operasyon bugüne kaldı.

Rehineler için herhangi bir fidye ödenmedi, bırakılmaları karşılığında herhangi bir şart kabul edilmedi.

MİT, Musul`daki rehin alınma olayının ardından İŞID`in bölgede daha önce gerçekleştirdiği tüm rehin alma operasyonlarını analiz ederek bir strateji geliştirdi ve bu çerçevede sonuca ulaştı.

7-8 DEFA YER DEĞİŞTİRİLDİ

Süreci yöneten MİT Müsteşarı Hakan Fidan, an be an Başbakan Davutoğlu`nu bilgilendirdi.

Ve Musul Başkonsolosluğu personeli ile ailelerinden oluşan 49 kişi, sağ salim kurtarıldı.

Bölgedeki şartlar gereği de, Suriye üzerinden Türkiye`ye getirildiler.

Türkiye sınırına gelirken yolda yedi sekiz defa yer değiştirildi.

Başbakan Davutoğlu da serbest kaldıktan sonra Başkonsolos Öztürk Yılmaz ile telefonla konuştu ve rehineler sınırdan girene kadar eşine bile haber vermemesini istedi.

Başkonsolos Yılmaz`ın, Başbakan Davutoğlu`na ilk sözü "Allah devletimizden hükumetimizden razı olsun" şeklindeydi.

Başbakan Davutoğlu ile Başkonsolos Öztürk Yılmaz arasındaki telefon görüşmesinde duygusal anlar yaşandı.  


Yaklaşık 3 buçuk ay süren umutlu bekleyiş Musul`daki rehinelerimizin sağ salim Türkiye`ye dönmesi ile sonuçlandı.

Tüm Türkiye`de gergin bir bekleyişe sebep olan süreç, 11 Haziran`da başladı.

Ebu Bekir Bağdadi`nin başında olduğu IŞİD terör örgütü 900 kişiyle içinde 49 konsolosluk personelinin bulunduğu Türkiye Musul Başkonsoluğu`na saldırdı.

Silahlı baskında Başkonsolos Öztürk Yılmaz`ın da bulunduğu 49 personel IŞİD militanlarınca rehin alındı.

RESMİ AÇIKLAMALAR

Konu ile açıklama yapan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ,  "Diplomatik misyonumuza ve vatandaşlarımıza karşı gerçekleştirilen saldırıları şiddet ve nefretle kınıyoruz. Bu kabul edilemez gelişmeler karşısında sessiz kalmayacağımızın, gereği neyse yapılacağının herkes tarafından bilinmesi gerekmektedir." şeklinde konuşmuştu.

O dakikadan itibaren Türkiye`nin hem diplomatik hem de istihbari çalışmaları başladı. Rehinelerin can güvenliği her şeyin üstünde tutularak hassas bir plan yapıldı.

Olayın yaşandığı gün Başbakanlık`ta yapılan güvenlik zirvesine katılan İçişleri Bakanı Efkan Ala, toplantı sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı ve IŞİD`in Türkiye Başkonsolosluğu`na baskını konusunda "Türkiye çıkarları doğrultusunda gerekeni yapacaktır" dedi.

Ala, gazetecilerin rehin almalar ve toplantıda konuşulanlarla ilgili soruları üzerine ise gerekli açıklamaları Dışişleri Bakanlığı`nın yapacağını söyledi.

Başbakanlık, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan`ın başkanlığında bazı bakanlar, MİT Müsteşarı ve askeri yetkililerin katılımıyla düzenlenen güvenlik zirvesinin ardından bir açıklama yaptı.

Açıklamaya göre, Musul Başkonsolosu Öztürk Yılmaz ile özel harekâtçıların da aralarında bulunduğu 49 kişi IŞİD militanları tarafından rehin alınmıştı.

Kaçırılanlar arasında iki de çocuk vardı.

NEW YORK TEMASLARI

Dönemin Dışişleri Bakanı Başbakan Ahmet Davutoğlu kötü haberi aldığında resmi temaslarda bulunmak üzere New York`taydı.

New York`tan Türkiye`ye yola çıkmadan önce gazetelere bir açıklama yapan Davutoğlu, bölgede risk artınca 2-3 gün önce konsolosluk görevlilerine tahliye talimatı verdiklerini belirtmiş, ``Ama çatışmaların yoğunlaşması sebebiyle nihai tahliye kararını oradaki arkadaşlarımızın kararına bıraktık. Ancak çatışmalar sokak sokak sürüyordu. Bulundukları yerden çıkarmak daha büyük risk içeriyordu`` demişti.

Dışişleri Bakanlığı`ndan yapılan açıklamada da, “Diplomatik misyonumuza ve vatandaşlarımıza karşı gerçekleştirilen saldırıları şiddet ve nefretle kınıyoruz” denildi.

Açıklama, “Bu kabul edilemez gelişmeler karşısında sessiz kalmayacağımızın, gereği neyse yapılacağının herkes tarafından bilinmesi gerekmektedir” sözleriyle sonlanıyordu.

GÜVENLİK ZİRVESİ

Çankaya Köşkü`nde 11`inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başkanlığın`da gerçekleştirilen güvenlik zirvesinde ise haritalar masadaydı.

Tüm dünyaya servis edilen fotoğraflar, Türkiye`nin rehineler konusundaki kararlı tutumunun ifadesiydi.

Güvenlik zirvelerinin ardından, tüm dengelerin hesap edildiği uzun soluklu bir çalışma başlatıldı.

Milli İstihbarat Teşkilatı mensupları sahada ilerlerken Dışişleri mensupları da diplomatik çalışmalarla örgütü köşeye sıkıştırmaya çalıştı.

ACİL TOPLANTI ÇAĞRISI

Türkiye Musul’da yaşananların ardından NATO’yu acil toplantıya çağırdı. NATO daimi temsilcilerinin gerçekleştirdiği toplantıda, olayla ilgili NATO üyesi ülkelere kapsamlı bilgi verildi. 

Eli kanlı örgüt ise art arda yayınladığı videolarla tüm dünyanın yüreğine korku salmaya başlamıştı. Irak ve Suriye`deki ilerleyişine devam eden örgüt, zaptettiği her yerde kan ve gözyaşı bırakıyor,örgütün elinden kaçabilenler kaçıyor kaçamayanlar ise örgütün insanlık dışı muamelelerine maruz kalıyordu.

MOON`DAN KINAMA

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon, IŞİD’in Türkiye Başkonsolosluğunu işgal ederek diplomatları rehin almasını kınadı.

Ban, açıklamasında “Teröristlerin Türkiye Başkonsolosunu ve diplomatik heyetini kaçırdığını duyunca şok oldum. Bu kesinlikle kabul edilemez bir durum. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri olarak diplomatlara karşı yürütülen terörist eylemleri en ağır şekilde kınıyorum." dedi.

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Jen Psaki de, günlük basın toplantısında "Türkiye ve Irak hükümetleri ile iletişim halindeyiz ve uygun yardımı sağlamak konusunda hazırız" dedi.

İNFAZ GÖRÜNTÜLERİ

IŞİD`in batılı gazetecileri infaz ettiği kanlı görüntüler de, Batı kamuoyunu bir anda Ortadoğu`ya odakladı. ABD liderliğinde gerçekleştirilen çalışmalarda, Dışişleri Bakanı John Kerry bölgeyi dolaşarak destek aradı.

IŞİD`e karşı oluşturulacak çekirdek koalisyonun ele alındığı Cidde`deki toplantıda, Türkiye, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu tarafından temsil edildi.

Toplantı`nın sonuç bildirgesine başta Suudi Arabistan olmak üzere, ABD, Mısır, Irak, Ürdün, Lübnan, Katar, Kuveyt, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman imza koyarken Türkiye bildirgeyi imzalamadı.

IŞİD`İ BİTİRME PLANI

Daha sonra ABD Başkanı Barack Obama`nın 4 maddelik IŞİD`i bitirme planı açıklandı. Hava saldırıları ve bölgedeki IŞİD karşıtı güçlere silah yardımını öngören planda, Türkiye`nin desteğinden söz edilmedi.

Musul`daki hassas durum diğer ülkelerin aksine Türkiye`yi daha temkinli davranmaya itiyordu.

Ancak Başkan Obama`nın açıklamalarının üzerinden daha 5 gün geçmemişti ki Başbakan Ahmet Davutoğlu müjdeli haberi Azerbaycan`dan verdi.

49 rehinemiz kurtulmuş ve Türkiye`ye getirilmişti. 

Başbakan Ahmet Davutoğlu, IŞİD’in elinde alıkonulan Türk vatandaşlarına ilişkin, “Bu gece sabaha karşı vatandaşlarımızı aldık ve ülkemize getirdik” dedi.

Başbakan Davutoğlu, terör örgütü Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) alıkoyduğu konsolosluk görevlilerinin bu gece sabaha karşı Türkiye’ye getirildiğini belirterek, “Sabaha karşı saat yarım sularında ilk temaslarımız yoğunlaştı ve sabah 05.00’de de ülkemize geldiler. Gece boyu yakından takip ettik gelişmeleri, biraz önce Sayın Cumhurbaşkanımıza arz ettik. Bu mutlu olay hepimizi güzel bir sabaha hazırladı” dedi. Davutoğlu, Bakü’de konakladığı otelde Türkiye saati ile saat 06.10’da yaptığı açıklamaya, “Aziz milletim, değerli vatandaşlarım, uzun bir süredir milletçe beklemekte olunan mutlu bir haberi sizlerle paylaşmak üzere sabahın erken saatlerinde huzurunuzdayım” diyerek başladı.

“VATANDAŞLARIMIZI ALDIK VE ÜLKEMİZE GETİRDİK”

Türkiye’nin Musul Başkonsolosu ve 48 Türk vatandaşının 3 ayı aşkın bir süredir Musul’da rehin tutulduklarını anımsatan Davutoğlu, “Günlerdir, haftalardır süren yoğun çalışmalar neticesinde bu gece sabaha karşı vatandaşlarımızı aldık ve ülkemize getirdik. Bu haftalardır hepimizin uykusunu kaçıran, kaygılara sevk eden ama en çok da ailelerimizi üzen bu gelişmelerden sonra bu mutlu haberi paylaşmaktan büyük bir onur duyuyorum” dedi.

Başbakan Davutoğlu, gece boyu Başkonsolos ile irtibat halinde olduklarını ve biraz önce 49 kişinin Türkiye’ye alındığını, alıkonulan 49 kişinin sağ salim Türkiye’ye ulaştıklarını belirterek, şöyle devam etti:

“Ben herşeyden önce bu zorlu süreç içinde bir taraftan acıyı yüreğinde tutup vakur bir şekilde bekleyen ailelerimize, diğer taraftan da bu bekleyişi saygıyla karşılayan ve büyük bir sorumluluk içinde hareket eden, vakur, vakar içinde hareket eden bütün toplum kesimlerimize teşekkürü bir borç biliyorum. Güçlü, derin kültüre sahip milletler zor zamanlardaki dayanışmalarıyla imtihan edilirler ve bu imtihanları geçtikçe güçlenirler, olgunlaşırlar milletimiz asırlar boyu birçok sınavdan geçmiştir, son yıllardaki en büyük sınavlardan biri de devletimizi temsil göreviyle Musul’da bulunan bu vatandaşlarımızın karşı karşıya kaldığı durumdur.

İlk andan itibaren kendileriyle teması hiç kesmemeye özen gösterdik. 24 saat esasıyla bulundukları yeri ve çevre şartlarını sürekli gözönünde bulundurarak çalışmalarımızı sürdürdük ve nihayet mutlu sona ulaştık. Bu çalışmalarda büyük çaba sarfeden Milli İstihbarat Teşkilatı mensuplarımıza, müsteşarımıza teşekkürü bir borç biliyorum milletimiz adına. Bu gece sabaha karşı yarım sularında ilk temaslarımız yoğunlaştı ve sabah 05.00’de de ülkemize geldiler. Gece boyu yakından takip ettik gelişmeleri, biraz önce Sayın Cumhurbaşkanımıza arz ettik. Bu mutlu olay hepimizi güzel bir sabaha hazırladı. Bu çerçevede emeği geçenlere teşekkür ederken, ailelerine bir kez daha geçmiş olsun diyorum. Bu çalışmaya katkıda bulunan herkese teşekkür ediyorum, sorumlu davranan medya mensuplarına teşekkür ediyorum. Milletçe geçtiğimiz bu sınavdan bundan sonra da zorlu sınavlarla karşılaştığımız zaman aynı dayanışmayı sürdüreceğimize inancımı teyit ediyorum. Allah bir daha böyle bir acıyı hiçbir aileye göstermesin.”

Başbakan Davutoğlu, yaşanan süreçte, zor durumda devletin bütün birimlerini ne kadar etkin davrandığını ve milletin tek bir yürek haline döndüğünü görmenin de onur verici olduğunu vurgulayarak, bu güzel haberin hayırlı olmasını diledi.

“REHİNELERİMİZ SINIRDAN GİRDİLER”

Bakü’deki programını yarıda keserek Türkiye’ye döneceğini, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın Bakü’deki programlarda kendisini temsil edeceğini ifade eden Davutoğlu, “Şu anda rehinelerimiz sınırdan girdiler, Urfa’ya doğru hareket halindeler. Ben de buradan doğrudan Urfa’ya gideceğim, rehinelerimizle buluşacağım. Rehinelerimizin bir mühdet istirahat etmeleri ve kendilerini bir anlamda yenilemeleri gerekiyor” dedi.

Davutoğlu, bir soru üzerine, istihbarat biriminin kendi yöntemleriyle gerçekleştirdiği bir çalışmayla Türk vatandaşlarının yurda döndüğünü belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Günlerdir çalışmalar yürütülüyordu, son dönemde yoğunlaşmıştı. Bir ara ‘Azerbaycan seyahatiyle ilgili programı değiştirsek mi’ diye düşünüyorduk. Bu gece itibariyle böyle bir gelişme bekleniyordu. Gece 23.30’dan şu saate kadar da buradan bizzat çalışmaları takip ettim. MİT Müsteşarıyla her an temas halindeydik. Biraz önce, yarım saat kadar önce sınırımızdan içeriye girdiklerinde, ülkemize kavuştuklarında bunu kamuoyu ile paylaşmaya karar verdik.

Gece boyunca Başkonsolos ile telefonda temas halindeydik. Sağlık durumları iyi, şimdi arkadaşlar teslim aldılar. Bir istirahatten ve sağlık kontrolünden geçecekler, bazı ihtiyaçları var onlar karşılanacak. Biz de bu arada Urfa’ya intikal etmiş olacağız, oradan rehinelerimizle birlikte Ankara’ya hareket edeceğiz ve ailelerimizle rehinelerimizi buluşturacağız, kardeşlerimizi. Tekrar geçmiş olsun, milletimize ve ailelerimize. Allah bir daha böyle bir acı yaşatmasın.”

Başbakan Davutoğlu’nun açıklaması sırasında Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı da hazır bulundu.





Orjinal Habere Git
— HABER SONU —