Bronşiolit, genellikle soğuk algınlığına benzer belirtilerle başlayan ve küçük hava yollarının iltihaplanmasına neden olan bir hastalık. Her yıl dünya genelinde yaklaşık 150 milyon çocuk alt solunum yolu hastalığı olan bronşiolite yakalanıyor. Ülkemizde de bebeklerde ve küçük çocuklarda oldukça sık görülen bronşioliti en sık tetikleyen virüs olan RSV (Respiratuar Sinsityal Virüsü) özellikle soğuk ve kuru havalarda daha aktif hale geliyor. Ayrıca, soğuk havalarda daha çok zaman geçirdiğimiz kapalı mekanlarda hasta kişinin öksürük veya hapşırığı sırasında havaya karışan damlacıklar yoluyla kolayca bulaşabiliyor. Dolayısıyla bronşiolit kış aylarında çocuk polikliniklerine en sık başvuru sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Tarkan İkizoğlu, genellikle hafif seyretse de bronşiolitin bazı durumlarda solunum sıkıntısı ve yetmezliği gibi ciddi tablolara yol açabildiğine dikkat çekerek, “Bronşiolit özellikle küçük veya prematüre doğan bebeklerde ve kronik hastalığı olan çocuklarda daha ciddi seyredebiliyor. Ağır tablolarda solunum sıkıntısı ve yetmezliği gibi önemli komplikasyonlar gelişebiliyor. Bu nedenle erken tanı ve tedavi çok önemli. Hastalığın şiddetlenmemesi için tedavi sürecinde çocuğun bol bol sıvı tüketmesini, dinlenmesini ve sağlıklı beslenmesini sağlamak gerekiyor” diyor.
Çocuklarda 2 yaş öncesinde daha sık görülüyor!
Bronşiolit sıklıkla 2 yaş öncesinde ve özellikle 2-6 aylık bebeklerde daha yaygın görülüyor. Bunun nedeni ise bebeklerin bağışıklık sistemleri tam gelişmediği için virüslere karşı daha savunmasız olmaları ve henüz dar olması nedeniyle hava yollarının daha kolay tıkanması. Genellikle doktorun çocuğu muayene etmesi ve belirtileri değerlendirmesiyle tanı konuluyor. Gerekli durumlarda, virüsün teşhis edilmesi ve ayırıcı tanı için testler yapılabiliyor.
Genellikle soğuk algınlığı gibi başlıyor!
Bronşiolit, çoğunlukla soğuk algınlığına benzer belirtilerle başlayan, küçük hava yollarının iltihaplanmasına yol açan ve bunun sonucunda çocuğun nefes almasını zorlaştıran hastalık. Burun tıkanıklığı veya akıntısı, hafif öksürük, ateş ile iştah azalması, bronşiolitin başlangıç belirtilerini oluşturuyor. Hastalık ilerledikçe belirtiler şiddetleniyor; hırıltı, nefes almada güçlük, göğüste çekilme, solgunluk, hızlı nefes alma, nefesler arasında uzun duraklamalar, şiddetli öksürük, yüksek ve düşmeyen ateş, dudak ile tırnaklarda morarma, yeme ve içme zorluğu gibi sorunlar yaşanıyor. Bronşiolit genellikle kendiliğinden veya evde uygulanan tedaviyle geçse de bazı durumlarda önemli sorunlara yol açabiliyor. Dr. Öğretim Üyesi Tarkan İkizoğlu, bu nedenle özellikle ilerleyen döneme ait belirtilerden biri bile varsa, zaman kaybetmeden doktora başvurulması gerektiği uyarısında bulunuyor.
Temel amaç nefes almasını kolaylaştırmak
Bronşiolit tedavisinin temel amacı, çocuğun nefes almasını kolaylaştırmak, enfeksiyonla mücadelesini desteklemek ve olası komplikasyonları önlemek. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Tarkan İkizoğlu, bronşiolitin genellikle ciddi komplikasyonlara yol açmadan yaklaşık iki hafta içinde geçtiğini vurgulayarak, “Ateş düşürücü ve balgam yumuşatıcı gibi ilaçlarla belirtiler hafifletiliyor. Bol sıvı alımı, bebeklerde emzirmeye devam edilmesi, dinlenme, yumuşak ve sindirilebilir gıdalar ile beslenme tedavide büyük öneme sahip. Bronşiolit virüslerden kaynaklandığı için genellikle antibiyotik kullanılmıyor. Ancak, bakteriyel bir enfeksiyonun da eşlik ettiği durumlarda antibiyotik tedavisine başlanabiliyor” diyor. Bronşiolit hastalığında genellikle evde uygulanan tedaviyle iyileşme sağlandığını belirten Dr. Öğretim Üyesi Tarkan İkizloğlu, ancak şiddetli tablolarda hastaneye yatış gerekebildiğini söylüyor.
Rahat nefes alabilmesi için 3 önemli kural!
Bronşiolit hastalığında yaşanan en önemli sorun, solunum sıkıntısı oluyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Tarkan İkizoğlu, çocuğunuzun rahat nefes alabilmesi için evde 3 önemli kurala dikkat etmeniz gerektiğini belirterek, “Buhar makinesiyle veya odaya ıslak havlu asarak ortamı nemlendirmeye çalışın. Düzenli olarak tuzlu suyla burun temizliği yapın. Bunların yanı sıra uyurken başını biraz yüksekte tutmaya özen gösterin” diyor.
ARTUKLU HABER AJANSI