`` `Montajdı, Komploydu` Diyerek Meseleyi kapatamazsınız``

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Erdoğan ile oğlu arasında geçtiği iddia edilen ses kaydına ilişkin, "Bir Başbakan olarak komplo, montaj iddialarıyla bu işi örtemezsin. Öyle stadyum gibi tribünlerden bağırarak, çağırarak bu işleri düzelteme

Siyaset 25.02.2014 20:04:16 0
`` `Montajdı, Komploydu` Diyerek Meseleyi kapatamazsınız``

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Erdoğan ile oğlu arasında geçtiği iddia edilen ses kaydına ilişkin, "Bir Başbakan olarak komplo, montaj iddialarıyla bu işi örtemezsin. Öyle stadyum gibi tribünlerden bağırarak, çağırarak bu işleri düzeltemezsiniz. Bu işlerin örtülmesinin artık imkanı yoktur" dedi. 

Demirtaş, partisinin grup toplantısında, Şırnak Uludere`de yol ve karakol yapım çalışmalarına tepki gösterenlere karşı sert uygulamalar olduğunu iddia ederek,"Siz Roboski`nin hesabını verememiş, Roboski katliamından sorumlu olarak tarihe geçmiş yöneticiler olarak orada insanlarımıza gaz fişeği atıp, coplayamazsınız. Yapmanız gereken orada o inşatı durdurmak" diye konuştu. 

Uludere`de yaşanan olayı anımsatan Demirtaş, "Roboskili ailelerin sahipsiz olmadığını, çocukların da sizin çocuklarınız kadar değerli olduğunu hatırlatana kadar biz bu mücadelemizi sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı. 

Demirtaş, HDP ve bazı yerlerde de BDP seçim bürolarına, seçim çalışmalarına yönelik "ırkçı" ve "faşizan" saldırılar olduğunu iddia ederek, Edirne, Keşan, Urla ve Kadıköy`deki saldırılara değindi. 

Bütün bu saldırıların tesadüf olmadığını, organize olduğunu, bir merkezden yönetildiğini savunan Demirtaş, şöyle devam etti:

"Seçim çalışmaları başladığından bu yana birileri `BDP`nin seçim çalışmalarını nasıl engellerim` hesabı içerisine girmiş durumda. Doğu`da başka, batıda başka aktörler devreye konuluyor. Ama hepsinin amacı, hepsinin talimat aldıkları merkez aynı. Hepsi aynı güruh, ruh halinde hareket ediyorlar. Saldırtılan çetelerin tamamı aynı siyasi merkezin, aynı siyasi partinin, odağın üyeleri olarak ortaya çıkıyorlar. Bunların hiçbiri tesadüf olamaz. Bu faşizan bir provokatörlüktür, organize bir gladyo faaliyetidir. İktidarın sallantıda olduğu, siyasi hayatının sonuna doğru gelindiği bu günlerde yeni bir alternatif doğmasını hiç kimse istemiyor. Bütün bu faşizan, gladyo çeteleri hazırlığını yaptıkları güçlerin bugüne kadar destekleyip, pohpohladıkları, kapalı kapılar ardından iktidar pazarlığı yaptıkları güçleri Türkiye`yi yönetmek üzere göreve davet ediyorlar. 

Önceden kurgulanmış, polisin de desteğiyle yer yer emniyetin de hoşgörüsüyle bütün bu saldırılar gerçekleşiyor. Bütün bu saldırıları kınadığımızı, bu saldırıların BDP`yi HDP`yi durdurmak bir yana çalışma azmimizi artıracağını ve daha da büyüyüp iktidara doğru yürüyeceğini bize gösteriyor." 

Demirtaş, paralel yapının telefon dinlediği iddialarına de değinerek, paralel yapının uzun süredir benzeri faaliyetler yürüttüğünü bildiklerini, ev ve işyeri dinlemelerinin söz konusu olduğunu söyledi. 

Halen bunların yapıldığını iddia eden Demirtaş, "Halen bizler Genel Merkez`de bir toplantı halindeyken mutlaka aşağıda bir dinleme aracı oluyor. Kendi evimizde görüşme yaparken aşağıda mutlaka birilerine ait dinleme cihazı ve aracı oluyor. Bu halen sürüyor. Yani öyle paralel yapı, derin devletin, hükümetin bilgisi dışında yaptığı bir faaliyetten söz etmiyoruz. Bu 7 bin kişinin dinlenme meselesi de hükümetin, iktidarın AKP`nin bilgisi dışında, haberi olmadan, gerçekten de onları şok edecek şekilde gelişmiş bir mevzu değildir" dedi. 

Demirtaş, KCK ve Ergenekon operasyonlarının benzer ekipler tarafından AK Parti`nin siyasi desteğiyle, Başbakan`ın arkasına yığdığı siyasi destekle gerçekleşmiş operasyonlar olduğunu ileri sürerek, şunları söyledi: 

"Bu paralel yapı ağırlıklı olarak cemaate yakın kesimler, cemaate sempati duyan polisler, savcılar, hakimler, bürokratlar. Başbakan`ın ve etrafındaki ekibin bilgisi dahilinde, onların desteğiyle dinlemeler yapıyorlardı. Bu dinlemeler dosya haline getiriliyordu, bir kurgu iddianame hazırlanıyordu. Bunların tamamı Başbakan`a getiriliyordu. Başbakan önce ekibiyle birlikte bunları inceliyor, olur veriyordu. Operasyon için düğmeye bastığında dalga dalga operasyonlar yapılıyordu. Bu dinlemeler teknik cihazıyla, kadrosuyla, parasıyla devlet faaliyeti olarak yürütülüyordu. Öyle MİT`in bilgisi dışında emniyetin, valinin, Başbakan`ın, İçişleri Bakanı`nın bilgisi dışında yapılmıyordu. 

Son 3 yıldır 7 bin kişiyi dinliyormuş bunlar. Bundan da Başbakan`ın haberi var. Başbakan`ın haberi olmadan bu ülkede bir savcının 7 bin kişiyi, 3 bin kişiyi, 700 kişiyi dinlemesi mümkün değildir. Bilmedikleri tek şey neydi biliyor musunuz? Bu 7 bin kişi içerisinde Başbakan ve etrafındaki küçük bir grubu da dinliyorlardı. İşte bu kısım Başbakan`ın bilgisi dışındaydı. 17 Aralık sabahı bir farkettiler ki bu paralel yapı onları da dinlemiş. Başbakan diyor ki `ne kadar safmışız.` Kusura bakmayın ama saf ötesiymişsin sen. Yani sen bunu sadece saflık olarak tanımlıyorsan hakikaten safsın. Bu saflık ötesi bir şey." 

Demirtaş, Başbakan Erdoğan ile oğlu arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtlarının montaj olduğuna ilişkin kanıtlara da değindi. 

Bu kaydın Başbakan ve oğluna ait olup olmadığını öğrenmenin 20 dakikalık bir iş olduğunu iddia eden Demirtaş, şöyle konuştu: 

"Meclis`in karşısında TÜBİTAK var. Başbakan ve oğlu buraya giderek, ses laboratuvarına ses kayıtlarını verir ve 20 dakika sonra bu seslerin ikisine ait olup olmadığı anlaşılır. Eğer çok güveniyorsanız kendinize TÜBİTAK orada. Yok güvenmiyorsanız Amerika`da, İngiltere`de, Hindistan`da dünyanın birçok yerinde bağımsız adli laboratuvarlar var. Ses kayıt örneklerinizi verirseniz. Güvenmiyorsanız Türkiye`deki adalet sistemine, oradan gelecek sonuçlara göre hepimiz bir takdirde bulunuruz. 

Ama öyle çıkıp kamuoyunun önünde `montajdı, komploydu` diyerek bu meseleyi örtemezsiniz. Başbakan olarak buna var mısınız? Montaj olduğu konusunda kendinize bu kadar güveniyorsanız buyurun soruşturma açılmasını bizzat kendiniz isteyin. Bizzatı oğlunuzla birlikte savcılığa gidin kriminal laboratuvarda sonuçların ortaya çıkması için siz yardımcı olun. Madem montaj kısa sürede ortaya çıksın. Siz de rahatlayın, Türkiye`de rahatlasın, oğlunuz da rahatlasın." 

Başbakan`ın resmi sitede yer alan malvarlığını okuyan Demirtaş, şöyle konuştu: 

"Şunu toplayıp, çıkarın, çarpın. Üst üste koyup onla da çarpsanız evdeki hesap buraya uymuyor. Hadi uymuyor. Beyan yasasına da aykırı davrandın elindeki malları beyan etmedin. Bu da bir yere kadar hoş görülür. `İnsanlar bütün malımı mülkümü öğrenmesin` dedin, evde biriktirdin. Hadi biriktirdin. Peki telaşla niye saklıyorsun? Senin paraysa, helal paraysa, kaynağını açıklayabiliyorsan kardeşim bu ne telaş ya? Bavullarla akşama kadar çocuğu o kadar niye yoruyorsun. Çocuğa da yazık. Taşı taşı öğlene kadar 30 milyon avro yine evde. Yer yok. Evlerde yer yok. Kimse almıyor, yer yok evde. Mübarek odun değil, kömür değil. Odaları dolduruyorlar bitmiyor. Bakın ses kayıtlarında onların hepsi var. Montajsa, komploysa çok kolay 20 dakika. Değilse paranın taşınması bile bir gün sürmüş. Ses kaydını öğrenmek 20 dakika, parayı taşıma bir gün." 

Demirtaş, bir Başbakan olarak komplo, montaj iddialarıyla bu işi örtemeyeceğini ifade ederek, "Öyle stadyum gibi tribünlerden bağırarak, çağırarak bu işleri düzeltemezsiniz. Bu işlerin örtülmesinin artık imkanı yoktur. Sıradan bir vatandaş eğer hukuk karşısında hesap vermek zorundaysa, senin de Başbakan olarak bu hesaptan kaçamayacağını bilmen lazım" dedi. 



ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA


17.9° / 9.4°
  • BIST 100

    9367,77%3,72
  • DOLAR

    34,58% 0,33
  • EURO

    36,23% 0,01
  • GRAM ALTIN

    2987,83% 0,88
  • Ç. ALTIN

    4956,37% 0,00