YURT DIŞINDAN GELENLERE DİJİTAL ZULÜM: WHATSAPP BİLE KULLANDIRILMIYOR!

55 yıldır hem gazetecilik yaparım, hem de teknolojik gelişmeleri yakından izlerim. Ama böylesi bir dijital rezaleti, böylesine açık bir ayrımcılığı hayatım boyunca ne gördüm ne de duydum!

Türk Dünyasından Haberler 14.07.2025 10:11:00 0
 YURT DIŞINDAN GELENLERE DİJİTAL ZULÜM: WHATSAPP BİLE KULLANDIRILMIYOR!

Yurt dışından gelen mobil telefon cihazları için verilen 120 günlük kullanım hakkı, sessiz sedasız 40-50 güne düşürüldü.

Milyonlarca turist ve gurbetçi, internet kısıtlaması nedeniyle telefon görüşmesi yapamaz duruma getirildiler.

Bu rezalete son verilmeli. Gurbetçiyi, turisti, iş insanını böyle mağdur edemezsiniz.

Teknolojiyi “denetlemek” başka şeydir; kullanıcıyı boğmak bambaşka!

(Haberin Hollandacası en altta.
Nederlandse versie is onderaan)

 
İlhan KARAÇAY yazdı:

55 yıldır hem gazetecilik yaparım, hem de teknolojik gelişmeleri yakından izlerim. Ama böylesi bir dijital rezaleti, böylesine açık bir ayrımcılığı hayatım boyunca ne gördüm ne de duydum!
Geçtiğimiz aylarda, Hollanda Vodafone hattımı kullanarak Türkiye’ye kısa süreli bir ziyaret gerçekleştirdim. Yanımda, her zamanki gibi, Avrupa Birliği ülkelerinde sınırsızca çalışan akıllı telefonum vardı. Türkiye’ye adım atar atmaz cihazım sinyal aldı, internetim çalıştı, tüm sistemler yolundaydı. Ama 55. günün sonunda ne oldu biliyor musunuz? Bir anda WhatsApp erişimim kesildi! Mobil veriye bir şekilde tahammül edemeyen Türk telekom sistemleri, Wi-Fi bağlantısıyla bile bu uygulamayı kullanmamı engelledi!

“IMEI KAYDI YOK” BAHANESİYLE HER ŞEY YASAK!

 

Türkiye’de yurt dışından gelen cihazlar için 120 günlük kullanım süresi tanınıyor. Bu sürede IMEI numarası kayıt ettirilmezse, cihazların Türk SIM kartlarıyla çalışması engelleniyor. Buraya kadar anlaşılır.

Ama dikkat: Ben Türk SIM kartı kullanmadım! Hattım, Vodafone Hollanda’ya ait. Avrupa Birliği kapsamında özgürce dolaşabilen bir hat. Türkiye’ye gelen milyonlarca gurbetçinin de benzer şekilde kullandığı bir hizmet. Buna rağmen, Türk operatörler benim IMEI numaramı sistemden takip edip sadece 55 gün sonra erişimimi kesmeyi marifet saymışlar.

Üstelik bu sınırlama, öyle doğrudan “şebeke erişimi kesildi” gibi değil. Daha sinsice, daha sinsi bir biçimde yapılmış. Önce internet hızı düşüyor. Sonra bazı uygulamalar (örneğin WhatsApp) çalışmaz hale geliyor. Ve sonunda cihazınız tam bir “tuğla”ya dönüşüyor.
Dikkatinizi çekerim: WhatsApp, dünya genelinde milyarlarca insanın en temel iletişim aracı haline gelmiş durumda. Aileyle, işle, bankayla, devlet dairesiyle… Her şey bu platform üzerinden ilerliyor. Peki, Türkiye’de ne oluyor? Wi-Fi üzerinden bile çalışmayan WhatsApp mı olur? Oluyor işte, Türkiye’de oluyor!

KİMSE AÇIKLAMA YAPMIYOR!

BTK (Bilgi Teknolojileri Kurumu) deseniz sessiz. Operatörler deseniz, ‘Biz bir şey yapmadık, sistem böyle’ diye geçiştiriyor. O sistem dediğiniz şey, kullanıcıların cihazlarını uzaktan yavaşlatıyor, uygulamaları engelliyor ve bir bakmışsınız internetiniz çekmiyor bile!

Burada açıkça görülüyor ki, 120 gün diye belirtilen kullanım süresi kağıt üzerinde kalmış bir kuraldan ibaret. Gerçekte sistem, 30., 40., 50. günlerde kafasına göre devreye giriyor ve cihazları işlevsiz bırakıyor.
Benim cihazım neden 55. günde işlevsiz hale getiriliyor?
Wi-Fi ile bile çalışan uygulamaların bloke edilmesi hangi yasa ile açıklanabilir?
Cevap yok. Sadece mağduriyet var.

TÜRKİYE’YE GELENLER ATEŞ PÜSKÜRÜYOR!

Bu durum sadece benim başıma gelmedi. Benimle benzer zamanlarda Türkiye’ye giden onlarca gurbetçi arkadaşım aynı sorunu yaşadı. Kimi 40. gün, kimi 60. gün internet sorunlarıyla boğuşmaya başladı. Hele hele WhatsApp erişiminin kesilmesi, artık dijital yaşamın nefessiz bırakılması demek.

Gurbetçiler, turistler, iş insanları, hatta diplomatik misyonlarda görevli personel bile bu durumdan mustarip. Türkiye’ye gelen yabancıların cihazları sistematik biçimde kısıtlanıyor.
Bu durumun sadece bireysel bir mağduriyet olmadığını, Türkiye’nin dijital itibarına ciddi zarar verdiğini açıkça vurgulamak gerekiyor. İnsanlar kendilerini dijital abluka altına alınmış gibi hissediyorlar.
Bu uygulama, Türkiye’ye gelenleri âdeta dijital olarak tecrit ediyor.

IMEI KAYDI PARASI: 45.600 TL!

Üstelik bu “engel”i aşmanın bedeli nedir biliyor musunuz?
Tam 45.600 Türk Lirası!
Evet, yanlış duymadınız. Bugünkü kurla 1.000 Euro’dan fazla!
Bir telefon için böyle fahiş bir kayıt ücreti olabilir mi?

Peki bu ücret, kime hitap ediyor?
Türkiye’ye yıllık izinle gelen gurbetçiye mi?
Sırt çantasıyla seyahat eden öğrenciye mi?
Kısa süreliğine gelen turiste mi?
Hiçbiri bu maliyetin altından kalkamaz!

Türkiye bu uygulama ile kendi vatandaşlarına “dışarıdan cihaz getirmeyin”, turistlere ve gurbetçilere de “Cihazınızı burada kullanmayın” diyor. Açıkça dijital bir ambargo uygulanıyor!

TURİZM VE TİCARET AÇISINDAN DA ZARARLI

Bu keyfi ve düşmanca görünen uygulamanın sonuçları yalnızca bireysel değil, makro ölçekte de zararlıdır.

Turizm sektörü açısından: Türkiye’ye gelen turistler, seyahatleri sırasında en temel dijital ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geliyor. Rehber uygulamalar, harita, çeviri, rezervasyon sistemleri, iletişim araçları çalışmıyor ya da yavaşlıyor. Sonuç? Memnuniyetsizlik, bir daha gelmeme kararı ve kötü deneyimlerin yurt dışına taşınması.

Yurt dışından gelen iş insanları açısından: İş dünyası artık mobil iletişimsiz düşünülemez. Türkiye’ye iş görüşmesi için gelen bir yatırımcı, telefonunun çalışmadığını, internetinin yavaşladığını fark ederse ne düşünür? Bu ülkeye yatırım yapmayı bir kez daha düşünmez mi?

Gurbetçiler açısından: Her yaz Türkiye’ye gelen milyonlarca yurttaşımız, kendi ülkesinde yabancı muamelesi görmekten yorgun düştü. “Hoş geldiniz” yerine “Telefonunu çalıştırmayız” mesajı veren bir ülkeye hangi bağ güçlenerek devam eder?

TÜRKİYE’YE ÇAĞRI: BU UYGULAMAYA SON VERİN!

Türkiye dijital çağda dijital bir utanca imza atıyor.
• Kullanıcının hattı yabancı,
• Süresi dolmamış,
• Cihaz şebeke tarafından takip ediliyor,
• Ve sonunda bilinçli şekilde erişim engelleniyor.

Bu, ne kullanıcı dostudur, ne turizm dostudur, ne de insan haklarına uygundur!
Bu durumun ne ekonomik ne diplomatik ne de toplumsal açıdan izah edilebilir bir tarafı yoktur.
Tüm bu uygulamalar, dijitalleşme çağında geri kalmışlık örneğidir.

Buradan BTK yetkililerine, Ulaştırma Bakanlığı’na ve telekom operatörlerine açık çağrım var:
Bu rezalete son verin!
Gurbetçiyi, turisti, iş insanını böyle mağdur edemezsiniz.
Teknolojiyi “denetlemek” başka şeydir; kullanıcıyı boğmak bambaşka!

Türkiye, 21. yüzyılda dijital karanlığa değil, dijital özgürlüğe yönelmelidir.
Gelin bu ayıba bir an önce son verin.

BİR BAŞKA AYIP DAHA

Afbeelding met tekst, Detailhandel, gebouw, Outletwinkel Door AI gegenereerde inhoud is mogelijk onjuist.

Telefonumda yaşadığım bu kısıtlamadan başta haberim yoktu. Önceleri, telefonumun teknik bir arızaya uğradığını zannederek doğal olarak bir tamir yoluna gitmek istedim.
İlk olarak abonesi olduğum Türkiye Vodafone’a başvurdum. Oradaki yetkililer, kendi sistemleri açısından bir sorun olmadığını belirttiler. Bunun üzerine, cihazımın üreticisi olan Apple firmasının Mersin şubesine gittim.

 

Burada yaşadığım durum ise, dijital kısıtlamanın ötesinde, uluslararası tüketici haklarına da aykırı başka bir ayıptı.

Apple yetkilileri bana, telefonumun Türkiye’de kayıtlı olup olmadığını sordular. Ben de, kısa süre kalacağım için IMEI kaydı yaptırmadığımı belirttim. Bunun üzerine görevli, sistemde kısa bir inceleme yaptıktan sonra bana şu cevabı verdi:

“Kusura bakmayın, siz bu telefonu Hollanda’dan satın almışsınız. Biz burada bu cihaza işlem yapamıyoruz.”

O an yaşadığım şaşkınlığı tarif etmek zor. Kendilerine şu karşılığı verdim:
“Bu nasıl saçmalık! Ben şu an Hollanda’da değilim, Türkiye’deyim. Ve cihazım arızalı. Neden müdahale edemiyorsunuz? O halde bakım ücreti neyse ödemeye hazırım, lütfen bakın.”

Aldığım cevap daha da vahimdi:
“Üzgünüz, cihazınız yurt dışı menşeli olduğu için ücret karşılığında da işlem yapamıyoruz.”

Bu cevabın ardından artık teknik bir arıza değil, sistematik bir dışlama ile karşı karşıya olduğumu anladım ve daha derin araştırmalara başladım.
Meğer, Türkiye 5 gün önce böyle bir yeni kısıtlama uygulamasına geçmiş!
Bu tür gelişmeler kamuoyuna açık ve şeffaf biçimde duyurulmadan, sessizce hayata geçiriliyor ve vatandaşlara da turistlere de adeta “kendi başınızın çaresine bakın” deniyor.

Bu yaşadığım olay, dijital erişimden daha öte, artık cihaz bakım ve servis hakkının da engellenmesi anlamına geliyor.
Kısacası Türkiye, sadece iletişimi değil, teknik desteği de dışlayıcı bir filtreye tabi tutuyor. Bu uygulama ile birlikte Türkiye, yurt dışından gelen kullanıcıya sadece “konuşma” yasağı değil, aynı zamanda “onarım” yasağı da getirmiş oluyor.

 

ARTUKLU HABER AJANSI-HOLLANDA

HABER;İLHAN KARAÇAY

43.1° / 28.2°
  • BIST 100

    10286,98%-0,69
  • DOLAR

    40,22% 0,12
  • EURO

    46,99% -0,16
  • GRAM ALTIN

    4353,94% 0,45
  • Ç. ALTIN

    6935,32% 0,53