“O bir dünya şampiyonu” Antalya’da ikamet eden Diş Hekimi Kürşat Çavuşoğlu, farklı özellikleri ve başarılarıyla dikkat çekiyor. Kerkük’ten gelerek anavatanı Türkiye’ye yerleşen ve müthiş başarılara imza atan Çavuşoğlu, Türkiye’ye kazandırdığı 5 dünya şampiyonluğu ve madalyalar için “ülkeme olan gönül borcumdur” diyerek büyük bir alçak gönüllükte bulunuyor.
2012’de 'Yılın hekimi' seçilen Kürşat Çavuşoğlu, tıptaki başarısını, sporda da devam ettirdi ve Dünya Şampiyonluğuna kadar uzandı. Tam 5 dil bilen bir hekim olmasının yanı sıra gönül verdiği masa tenisinde elde ettiği başarılarla da, bir Kerkük Türkmen’i olan Çavuşoğlu’nun deyim yerindeyse yıldızı parlıyor. Masa tenisinde Irak, Türkiye, Danimarka ve İsveç liglerinde oynayarak onlarca ulusal ve uluslararası dereceler kazanan Kürşat Çavuşoğlu en son Fransa'nın Marsilya kentinde 1-8 Temmuz 2017 tarihleri arasında düzenlenen 38.Dünya Tıp ve Sağlık Oyunları'nda (38. Medigames-World Medical and Health Games) tek erkeklerde 5. kez dünya şampiyonu oldu. Fransa’da tek erkeklerde Güney Koreli Myung Han Kim’i 3-1 yenerek altın madalyayı kazanan Çavuşoğlu, Çift erkeklerde partneri İtalyan Massimo Tonacchera ile tüm rakiplerini yenerek altın madalya kazandı. Çavuşoğlu, hem tekler hem de çiftlerde dünya şampiyonluğu elde ederek, Türkiye’ye 2 altın madalya kazandırdı. 2012'de Antalya'da ilk kez katıldığı Dünya Tıp ve Sağlık Oyunları'nda masa tenisi dalında Türkiye'ye tarihinde ilk kez hem tekler hem de çiftlerde iki altın madalya kazandırdı. Bu dünya şampiyonluğu masa tenisi branşında bir ilkti!
Çavuşoğlu, Sağlık olimpiyatı olarak adlandırılan bu oyunlarda 2012 Türkiye, 2013 Hırvatistan, 2014 Avusturya, 2015 İrlanda ve 2017 Fransa olmak üzere teklerde 5 kez dünya şampiyonluğu kazanan ilk Türk masa tenisi sporcusu unvanının da sahibi oldu. 2016 yılında Slovenya´nın Maribor kentinde yapılan oyunlarda, Çift erkeklerde altın madalya kazandı, tek erkeklerde ise gümüş madalyanın sahibi oldu. O spor tarihine adını altın harflerle yazdırdı. Dile kolay hem tekler hem de çiftlerde 5 kez dünya şampiyonu olmak, ulusal ve uluslararası birçok başarıya imza atmak ve uzun süre zirvede kalabilmek…
Kürşat Çavuşoğlu kimdir?
İlk ve orta öğrenimini doğduğum Kerkük’te tamamlayarak, 1978’de Üniversite öğrenimi için Türkiye’ye geldim. 1979 yılında Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesini kazandım. 1980 yılında İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’ne yatay geçiş yaptım. 1985 yılında mezun oldum ve halen Antalya’da diş hekimi olarak hayatımı sürdürüyorum. Yurtdışında 9.5 yıl süreyle eğitim aldım ve çalıştım. Evli ve 2 çocuk babasıyım. 5 yabancı dil konuşuyorum.
Kerkük doğumlusunuz. Nasıl bir ortam vardı çocukluğunuzda?
Çocukluğum, doğduğum Kerkük’ün Sarıkahya Mahallesi sokaklarında futbol, masa tenisi, misket, çelik-çomak oynayarak geçti. Kerkük caddelerinin, sokaklarının her adımında ve her karış toprağında bir hatıramın hâlâ capcanlı aklımın bir köşesinde duruyor. Yaşadıklarımı unutmak mümkün mü? Zaten bu yaşadıklarım hayatımın önemli bir parçasıdır.
Masa Tenisine merakınız nasıl başladı?
Ailemde babam sporcuydu ve beni hep spora yönlendirdi. Kardeşlerimle, yer alması oldukça zor olan Kerkük karmasında forma giydik. Daha sonra ben o zamanlar Kerkük’ün en ünlü kulübü El-Savra’ya (Devrim) üye oldum. Bu arada Irak Milli takımının Çinli antrenörünün Kerkük’te düzenlediği masa tenisi kampına katıldım ve kısa zamanda Kerkük’te 1 numara oldum ve 1977’de Irak Genç Milli takımına seçildim. Uluslararası turnuvalarda Irak’ı temsil ettim. Kerkük Karmasının kaptanlığını yıllarca yaptım.
Sportif anlamda başarılı bir çocukluğun oldu. O yaşlarda başarılı olmak, yaşıtlarına iletişimini nasıl etkiledi?
Mahalledeki çocuklardan çok da farkım yoktu. Çocukların düzenli olarak spor yaptığı bir ortamda büyüdüm. Spor yapıyordum; çünkü bizim orada, tüm çocuklar bunu yapardı. Futbol,
basketbol, voleybol, Atletizm, yüzme, bisiklet, masa tenisi... Bizim oranın çocukları, bunlardan birini mutlaka yapardı. O yüzden, ilk çocukluk yıllarımda, sadece spor yaptığım için özel bir çocuk olduğumu hmedim. Arkadaşlarımdan ayrışmam. Onların biraz önüne geçmem için yaşımın ilerlemesi ve büyümem gerekti. Aynı şekilde, kardeşlerimle ilişkim de hiç anormal olmadı. Onlar da sporun içimdeydiler. Hatta belli bir yaşa kadar, ailede en başarılı sporcu sıralaması yapılsa, muhtemelen ben onların gerisinde yer alırdım. Büyüdükçe ve başarılı olduğumu gördükçe, sporla ilgili başarılı olabileceğimi düşünmeye başladım.
Antalya’ya yerleşmeye nasıl karar verdiniz?
Bu kadar yurt dışı tecrübesi yaşamış hem sporcu hem diş hekimi olarak Antalya’ya gelip de aşık olmayan bu güzelliklere hayran kalmayan kimse yoktur. Bende birkaç günlüğüne Antalya’ya gelmiştim. Karaalioğlu Parkı’ndaki seyir terasından Antalya’yı seyrettim, Beydağları; Konyaaltı Plajı sahili ve uçsuz bucaksızmış gibi görünen Akdeniz’in her an değişen bir renk çümbüşü içinde muhteşem bir görünüşü var. İnsan saatlerce ve hiç bıkmadan bu güzelliği hayranlıkla seyredebilir ve evet dedim ben artık bir yerde durmalıyım. O yer Antalya olmalı dedim ve karar verdiğim parkın içerisinde yer alan düğün salonunda evlendim.
Antalya’da yaşanan şaşkınlık
Antalya’ya yerleştikten sonra Antalya'nın ligde takımının olmadığını öğrendiğimde çok şaşırmıştım. Antalya için güç birliği yaparak çalışmalara Medical Park Antalyaspor Kulübü’nde başladık. 2002’de Terfi Ligi'nden 2. Lig’e, 2015'te 1.Lig’e, 2006’da da Süper Lig’e çıktık. Süper Lig'e çıkmamız aslında azmin, inancın ve çok çalışmanın zaferiydi. 10 yıl Medical Park Antalyaspor’un hem oyuncu hem de kaptanlığını yaptım. 10 yıl içinde birlikte olağanüstü başarılara imza atıldı. Bu bir mucizeydi, sıfır imkanla buralara gelmek gerçekten bir mucizeydi. Bugün Medical Park Antalyaspor Masa Tenisi Türkiye 1.Ligi'nde mücadele ediyor ve başarılarını sürdürüyor.
Milli takımda ve dört ülke liginde masa tenisi oynamak, onlarca ulusal ve uluslararası şampiyonluklar kazanmak, 5 kez dünya şampiyonu olmak gerçekten müthiş bir başarıdır, bu başarıları neye bağlıyorsunuz?
Hayatım boyunca disipline odaklandım. İyi bir masa tenisçi olmak için çok çalışmaya özen gösterdim. Hedef olmadan ve çalışmadan hiç bir şey olmuyor. Amacım hep, yapabileceğimin en iyisini yapmak oldu. Bu yaşıma gelene kadar bu kurallar içinde yaşadım. Küçükken arkadaşlarım gezerken, sinemaya giderken ve oyun oynarken ben antrenmanlara gidiyordum. Bu başarıları kazanmak için tüm hayatım boyunca çalıştım. Şimdi geriye baktığımda bunların benim için doğru adımlar olduğunu görüyorum. Ailem de beni doğru yönlendirmiş. O zamanki disiplinden ve şu an bulunduğum konumdan dolayı da çok mutluyum.
Başarılı olmak, bir şeyleri başarmak hemen herkesin ortak hedefi… Ancak en başarılı veya en iyi olmak nasıl bir duygudur acaba?
Başarılı insanlar hayatta hayallerine hedeflerine koşarken ödeyecekleri bedelin farkında olanlardır. Sporda başarı, küçük yaşlardan başlayan yoğun çaba, enerji, disiplin, fedakarlık, azim, karar, irade, zaman, planlı ve programlı çalışma ister. Sporda yalnızca sportif başarı yetmez; sporcunun bu başarıya uygun örnek bir yaşam sürmesi de gerekir. Bugün bütün büyük zaferler üzerinde düşünülerek yani planlanarak elde edilmiştir. Başarılı insanların geneline baktığınızda göreceğiniz şey onlar bu dünyaya yapmakta oldukları şeyi yapma amacı ile geldiklerini hissediyor ve htiriyorlar. Aslında başarıya ulaşan insanlar hayallerinin peşi sıra yürüyen kişilerdir.
5 kez dünya şampiyonu olmak nasıl bir duygu?
Ülkem adına çok mutlu ve gururluyum. Hayal ötesi bir başarı. Ay yıldızlı bayrağımızı dalgalandırmak ve o bayrakla tur atmak gerçekten inanılmaz bir duygu. Bu mutluluk kelimelerle anlatılamaz. Allah herkese nasip etsin. Bu gururu yaşamak için yaz-kış, Kar-yağmur, sıcak-soğuk demeden çok çalıştım. Ülkemi en iyi şekilde temsil ettiğimi düşünüyorum.
Büyük başarılara imza attığınız, Bu başarıların ardından çevrenden nasıl bir tepki aldınız?
Dünya Tıp ve Sağlık Olimpiyatları'nda 10 altın ve 2 gümüş madalya almam, hem yurtdışından hem Türkiye'den pek çok kişi tarafından övüldüm. Ülkemin uluslararası arenada tanıtımı adına çok önemlidir. Düşünün bu olimpiyatlara 5 kıtadan onlarca ülke ve binlerce sporcu katılıyor.
Yakın zamanda uluslararası herhangi bir turnuvaya katıldınız mı?
Irak'ın Necef kentinde 23-25 Kasım 2017 tarihleri arasında yapılan Irak Açık Masa Tenisi Şampiyonası'nda doğduğum Şehir Kerkük'ü ben, Ziyad Tahir Babaoğlu, Seyfeddin Fattah ve Eyad Tahir Babaoğlu temsil etti. Şampiyonada Kerkük adına büyük bir başarıya imza attık.
2012 “Yılın Enleri “ arasında yer aldınız, neler htiniz?
2012'nin Spor “En”leri belli olurken, şöyle yazıyordu: " Dünya Tıp Oyunları’nda masa tenisinde tarihimizde ilk kez altın madalya kazanan diş hekimi Kürşat Çavuşoğlu". En iyi sporcular arasına girmeyi başarmak benin için büyük sevinç ve gurur kaynağı oldu.
Bugüne kadar gittiğin ülkelerden en sevdiğin hangisi oldu?
Slovenya. Yeşil ve mavinin muhteşem birlikteliği olan doğa harikası bir ülke. Slovenya'nın başkenti Ljubljana yakınlarında bulunan ve bir doğa harikası olan Bled Gölü'nü arkadaşlarımla beraber görmeye gittim. Slovenya'nın sahip olduğu tek doğal ada Bled gölünün ortasında bulunuyor. Bu ada Bled gölünün incisidir ve Slovenya’nın en çok bilinen görüntülerinden biridir. Bled Adası, Peri masallarından fırlamışçasına karşınıza çıkar. Göl, orman, dağlar, kale ve ada hepsi bir arada, muhteşem bir ortam. Aslında burası cennettin bir köşesidir.
Hayat felsefeniz nedir?
Hiç bir başarı tesadüf değildir.
Sizi çok hırslı olarak biliyoruz. Başarınızda hırsınızın payı var mı? Maç esnasında hırsınızın kötü etkilediği zamanlar oluyor mu?
Evet hırslıyım. Zaten hırs olmadan başarılı olunabileceğine inanmıyorum. Maç esnasında hırsım tam tersine beni motive eden bir faktör oluyor.
Oyunun zihinsel yönüne gelirsek, teknik yönü kadar, zihinsel yönünün de önemli olduğunu düşünüyor musun?
Çok önemli olduğunu düşünüyorum. İyice konsantre oluyorum. Bu da maçlardaki başarımı olumlu etkiliyor.
Masa tenisinde en önemli konu ne?
Bence en önemlisi konsantrasyon.
En çok neyi antrenman yapıyorsun?
Servis karşılama, yeni vuruş alıştırmaları, teknik ve taktik çalışması.
En unutamadığın maçın hangisi?
2016 yılı Slovenya'daki şampiyonda finalde 3-0 yenildiğim Güney Koreli Myung Han Kim'i bir yıl sonra Fransa'da 3-1 yendim. Tabiri caizse, Koreli Kim Slovenya'daki finalde masayı bana dar etmişti. Çift erkeklerde şampiyon olduğum partnerim İtalyan Massimo Tonacchera'nın çektiği ve bana gönderdiği rakibimin maç videolarını 4 ay nerdeyse her gün izdim. Amacım rakibimin Zayıf ve kuvvetli yanlarını tespit edip, ona göre taktik geliştirmekti. Şampiyonunluk unvanını geri almak için 4 ay hemen hemen her gün çalıştım. Bu kadar yoğun tempoda çalıştığımı gören ailem ve arkadaşlarım bile çok şaşırmıştı. Hani derler ya! “Başına taş mı düştü acaba? İnanırsan başarırsın!
Masa Tenisine yeni başlayanlara tavsiyelerin neler olur?
Masa tenisine küçük yaşta başlamaları ve hiç aksatmadan antrenmanlara devam etmelerini tavsiye ederim. Masa tenisi çok geç yaşlara kadar oynanabilen, hem fiziksel olarak hem sosyal olarak hayatımıza kattıklarıyla çok önemli bir spor. Profesyonel anlamda olmasa bile hobi olarak da seçilebilecek en güzel spor dallarından biri. Masa tenisçi olmak isteyen gençlere ise ailelerinin desteklerini ve inandıkları yolda inatla sabırla çok çalışarak yürümelerini, koydukları hedefin gerçekçi olması gerekir. Bu süreçte yenilgi olmadan başarının gelmeyeceğini bilmeleri lazım. Çocuğun sadece masa tenisçi değil sporcu olması çok önemli. Bir de, çocuğun ailesinin hatırı için değil gerçekten kendi isteğiyle oynaması gerekiyor.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Bu başarılarda bana her zaman destek olan aileme, arkadaşlarıma ve yanımda olan herkese çok teşekkür ediyorum.
Kürşat Çavuşoğlu'nun başarılarını hep birlikte desteklemeliyiz. Çünkü o hepimizin, Türkiye’nin gururu. Ve o bir Dünya Şampiyonu...
ARTUKLU HABER AJANSI-ANTALYA
Elif Özdemir