Ankaralılar Derneği(AHİD)’nin geçtiğimiz günlerde Başkanlık Sistemine ilişkin destek açıklamasının ardından Ankaralılar Derneği (AHİD) Kurucuları, geçmiş dönem Genel Başkanları ve Yöneticilerinin tepkisinden sonra bir tepki de Ankara Kulübü Derneği Başkanı Dr.Metin Özaslan'dan geldi.
''Saygıdeğer Ankaralılar, Değerli Hemşerilerimiz,
Ülkemiz son zamanlarda çok zor dönemden geçiyor.
Daha bir yıl olmadı, devleti ve toplum hayatının önemli bir bölümünü ele geçirmiş FETÖ terör örgütü, darbe girişiminde bulundu. Darbe sonrası tutuklamalar, işten atmalar gösteriyor ki, ülkemizin tüm kurumları tahrip edilmiş… Hain darbe girişimi sırasında çok sayıda insanımız şehit edildi. Darbenin hemen ardından OHAL kararı çıktı ve bu durum halen devam ediyor.
Sınırlarımızda çok sayıda ülkenin doğrudan ya da dolaylı şekilde müdahil olduğu bir savaş sürüyor. Komşu ülkelerde süren savaşlar ülkemizi ve sınırlarımızı tehdit ediyor. Askerlerimiz Suriye topraklarında savaşıyor… Ve sürekli şehit haberleri geliyor… Her haber yüreğimizi dağlıyor.
Dolar fırladı, ekonomik sıkıntılar her alanda hissediliyor, çarşı-pazar durgun… İşsizlik, yoksulluk zirve yaptı… Sofralarımızda ekmeğin dilimi azaldı…
Suç oranlarında ciddi artış var. Uyuşturucu çeteleri gençliğimize ve hatta çocuklarımıza musallat oldu. Namus cinayetleri, cinnetler, intiharlar tavan yaptı… Kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz, çocuk istismarı vakaları sıradanlaştı. Hırsızlık, gasp, yolsuzluk vakaları ahlaki değerlerimizi çürüttü. Ahlaki suçlardaki artış, toplumda büyük bir çözülmenin yaşandığını gösteriyor.
Ülkemizin içinde cirit atan çok sayıda terör örgütü sürekli kanlı eylemler peşinde. Vatandaşlarımız can güvenliği derdinde… Sadece Başkent Ankaramızda son bir yıl içerisinde farklı terör örgütleri tarafından üç büyük terör eylemi gerçekleştirildi. Çok sayıda hemşerimizi kaybettik, birçokları yaralandı. Halen yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz. İnsanlarımız sokağa çıkmak, kalabalık yerlere gitmek istemiyor.
Böylesine sıkıntılı bir ortamda, 16 Nisan 2017 tarihinde Anayasa değişikliği referandumu yapılacak. Referandum ülke gündemini oldukça gerdi, halkımızı kutuplaştırdı. Ancak, umuyoruz ki sağduyu egemen olur ve bu böyle gitmez… Dileğimiz odur ki, siyaset kurumu aklını başına alır.
Birlik ve beraberliğimizi güçlendirmemiz gereken böyle bir ortamda Ankaralıları temsil yetkisi olmayan bir dernek tarafından hemşerilerimizin arasına nifak sokarcasına Ankara’mıza tahrip gücü çok yüksek, hepinizin malumu olan bir bilboard bombası atıldı… Ankara’daki bilboardlar, Ankaralıları hiçbir şekilde temsil kabiliyeti olmayan, nereden ve nasıl finanse edildiği bilinmeyen bir dernek başkanının adıyla “ANKARALILAR EVET DİYOR” afişleriyle donatıldı. İradesini Ankaralılardan değil, başka güçlerden alan bu dernek başkanının bu fütursuz girişimi Ankaralılarda büyük utanç yarattı.
Değişik siyasi görüşlerden çok sayıda dernek başkanı ve kişilerden her gün sayısız mesaj ve telefon alıyoruz… Bilinsin ki, referandumda hem evet hem de hayır oyu kullanacak Ankaralılar da bu durumdan ciddi derecede rahatsızdır.
Tüm Ankaralılara, dernek ve vakıf başkanlarına, yöneticilerine sesleniyoruz. Ankaralılar vicdanı ve fikri hür insanlardır. Hiç kimsenin özgürlüklerine ve siyasi iradelerine ipotek konulmasına asla izin vermezler. Ve asla Ankaralılar hemşerilerinin arasını açacak, birbirine düşman edecek bir ortamın içine girmezler. Hangi siyasi görüşte olurlarsa olsunlar siyasi tercihlerini duyarlı birer vatandaş olarak kullanırlar, sonra bir arada dost ve hemşeri olarak Ankara’mızın sorunlarını çözmek için bir arada, birlik içinde çalışırlar.
Şehir dernekleri olarak bizim işimiz, tüzüklerimizde belirtilen amaçlar çerçevesinde çalışmalar yapmak, şehrimizin ve hemşerilerimizin hakkını, hukukunu, değerlerini savunmak ve hemşerilerimizi, üyelerimizi bir araya getirip kaynaştırmaktır. Bizim işimiz siyaset yapmak değil. Siyasi mülahazalar üzerinden insanları bölmek, ayrıştırmak, kutuplaştırmak hiç değil…
STK’lar önemli kuruluşlardır, demokrasinin, toplumsal dayanışmanın, birliğin, beraberliğin kurumlarıdır… Her üyemiz ve temsil ettiğimiz kesimler şu veya bu yönde siyasi tercihte bulunabilir. Ama dernekler, dernek başkanları üyelerinin tercihlerine ve hatta bir şehrin tercihlerine ipotek koyarcasına siyasi tercih bildirmemelidir. Siyasi tetikçilik yaparak referandum süreci şaibeli bir ortama sokulmamalıdır.
Buradan siyasetçilere de seslenmek istiyorum!
Dernekleri, vakıfları, gönüllü kuruluşları siyasi beklentilerinize göre istismar etmeyin.
Bizim siyasetçilerden beklentimiz, daha özelde de bu referandum sürecinde beklentimiz, evetçi ve hayırcı tüm siyasi parti liderlerinin geçmişte olduğu gibi televizyon ekranlarında bir araya gelmeleri, medeni bir şekilde, birbirlerine saygılı bir tartışma ortamında, madde madde neden evet, neden hayır dediklerini açıklamalarıdır. Vatandaşlarımızın beklentisi de bu yöndedir. Böylesi açık oturumlar demokrasinin en temel araçlarındandır. Siyasi parti liderlerinin, tarafların bir araya geldiği medeni, demokratik tartışmalar; ayrışmış, kutuplaşmış insanlarımızı da bir araya getirir. Siyasi liderlerden beklentimiz referandum sürecini toplumsal bir çatışma alanına değil, demokrasi şölenine çevirmeleridir.
Ayrıca, şehirlerde farklı partilerin milletvekillerinin katılımıyla oturumların, panel tartışmalarının yapılması da önemlidir… Biz STK’lar olarak bu tür oturumları yapabiliriz. Ankara Kulübü olarak bu tarz bir panel ortamına ev sahibi olmaktan da mutluluk duyarız.
Ancak, billboard teröründe olduğu gibi siyaset derneklere, yereldeki kurumlara taşınıp, tetikçilik yaptırılırsa; sivil toplum gerilir, sokak gerilir, beldelerimiz mahallelerimiz gerilir, ilçelerimiz gerilir, şehirlerimiz gerilir… Toplulukların, toplumun içine nifak sokulur, zaten gergin olan insanlarımız daha da gerginleşir, kutuplaşır… Özellikle içinde bulunduğumuz olağanüstü hal koşullarında bizim daha fazla gerginliğe, kutuplaşmaya, ayrışmaya, çatışmaya değil; birliğe, beraberliğe, kardeşliğe, kucaklaşmaya ve barışa ihtiyacımız var.
Ankaralı Hemşerilerimize ve Kamuoyuna saygıyla duyurulur.''Dedi
ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA