10 Ağustos 2014`te gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanlığı ilk seçimlerinde Ekmeleddin İhsanoğlu ve Selahaddin Demirtaş`ın adaylıklarının açıklanmasının ardından AK Parti de bugün adayını resmen açıkladı.
ATO Kongre Merkezi`nde düzenlenen programda saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı`nın okunmasının ardından sinevizyon gösterimine geçildi.Sinevizyon gösteriminin ardından ise AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, kürsüye geldi.
Cumhurbaşkanı adaylarını belirlemeden önce geniş bir istişare süreci yürüttüklerini ifade eden Şahin, halkın nabzını tuttuklarını söyledi. Geniş İstişareler sonucunda ismi belirlediklerini ifade eden Şahin, "Cumhurbaşkanı adayı gösterebilmek için 20 milletvekilinin imzasının olması gerekiyor. Biz tüm milletvekili arkadaşlarımızın imzalarıyla cumhurbaşkanı adayımızı belirledik. Türkiye Cumhuriyeti`nin 12. Cumhurbaşkanı adayı, Genel Başkanımız, Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan" dedi.
Şahin, cumhurbaşkanlığı seçimi yaklaştıkça birilerinin yine ortalığı germeye çalıştığını ancak buna halkın destek vermediğini anlattı.
Ortamı germeye çalışanların karşısında dirayetli bir yönetim bulunduğunu dile getiren Şahin, şöyle devam etti:
"Onların, bu eylemleri ne için yaptığını bilen ve ona göre tedbir alan bir hükümet ve Başbakan var. Başaramadılar, bundan sonra da başaramayacaklar. Türkiye`de demokrasi yerleşmiştir. Bu doğrultuda cumhurbaşkanımızı ilk turda seçeriz, olmazsa ikinci turda. Peki, kim cumhurbaşkanı olacak? Başbakanımız, aday olup olmayacağı konusunda ortaya bir irade koymadı ancak birtakım istişareler yapıldı. Oradan çıkan sonuç; büyük bir ekseriyetle Genel Başkanımız ve Başbakanımızın, cumhurbaşkanlığına aday olması arzu ediliyor. Halkın çok önemli bir kısmı da Başbakanımızın cumhurbaşkanı adayı olmasını, aday olursa destek vereceklerini arzu ediyor. Karar kendisinindir. Kendisi cumhurbaşkanı adayı olmayı arzu ederse biz AK Parti camiası olarak cumhurbaşkanı seçilmesi için elimizden gelen gayreti göstereceğiz ve inanıyorum ki büyük bir oyla farkıyla ilk turda Çankaya Köşkü`ndeki o makama oturtacağız."
BAŞKANLIK VE YARI BAŞKANLIK SİSTEMİ
Mehmet Ali Şahin, kimin cumhurbaşkanı seçileceği kadar önemli başka bir konunun, AK Parti`nin bundan sonra nerede bulunacağı, gücünü koruyarak hatta artırarak yoluna nasıl devam edeceği olduğunu bildirdi. Şahin, şunları kaydetti:
"Genel Başkanımız, Başbakanımız, cumhurbaşkanı seçildiğinde şu anki anayasada yazılı mevcut yetkilerle cumhurbaşkanı olmak durumundadır. Anayasanın 101 ve 102`nci maddeleri, cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili düzenleme içerir. Görevleri yazılmıştır ancak halkın seçmiş olduğu cumhurbaşkanı mutlaka yazılı olanların ötesinde bir de birtakım sorumluluklar üstlenebilmelidir. Bunun yolu, gelişmiş demokrasilerde başkanlık ve yarı başkanlık sistemidir. Anayasamız diyor ki `Cumhurbaşkanı seçilenin partisiyle ilişiği kesilir.` Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanı seçildiği an AK Parti ile ilişiği kesilecek. Seçilmesi halinde şimdiki cumhurbaşkanı yetkilerini kullanacak. Şimdiki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de bu yetkilerini kullanarak çok iyi bir yönetim sergiliyor, duruşu ve tavırlarıyla Türkiye`yi rahatlatıyor, cumhurbaşkanlığının hakkını veriyor. Başbakanımızın, aday olup seçilmesi halinde Gül kadar hatta ondan daha fazla cumhurbaşkanı performansı ortaya koyacağına inanıyorum ama bu kafi değil. Mutlaka Türkiye, başkanlık ya da yarı başkanlık sistemine geçmek durumunda. Bu, cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra çokça konuşacağımız bir sorundur. Sorun olduğu kadar hepimizi ilgilendiren anayasal bir problemdir."
YENİ ANAYASA
Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından mutlaka yeni bir anayasa yapılması gerektiğine işaret eden Şahin, buna başkanlık ya da yarı başkanlığın monte edilmesinin doğru olacağını söyledi.
TBMM`ye, anayasayı referandumla da olsa değiştirecek bir sayıyla girmeleri halinde anayasayı değiştirerek başkanlık sistemine geçmek durumunda olduklarını ifade eden Şahin, "Cumhurbaşkanlığına aday olur ve seçilirse Recep Tayyip Erdoğan`ın oradaki konumu, Türkiye`ye hizmet bakımından daha büyük önem arz ediyor. Onu, sadece kararlarını imzalayan, yabancı büyükelçileri kabul eden ve birtakım atamaları yapan bir kişi konumundan, Türkiye`nin yönetiminde filen içinde bulunarak sevk ve idare eden bir konuma getirmek durumundayız" değerlendirmesinde bulundu.
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ SONRASI AK PARTİ`NİN DURUMU
Şahin, 2015 seçimlerindeki en önemli hedeflerinden birinin, AK Parti olarak güçlü bir şekilde parlamentoda yer almak olduğunu anlattı.
Bu sonucu elde edebilmeleri için partinin başında bulunacak kişinin şahsiyetinin de önemli olduğuna değinen Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunu kendi aramızda konuşuyoruz. Mutlaka Başbakanımız, Abdullah Gül beyle de görüşüyordur. Kişisel düşüncem; bunu dar çerçeveli toplantılarda da ifade ettim şimdi de etmekte bir sakınca görmüyorum, Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül`ün, ki bu partiyi birlikte kurduk, Tayyip Erdoğan aday olur ve cumhurbaşkanı seçilirse partiye yeniden geri dönmesi, genel başkanlığına gelmesi ve 2015 seçimlerinde AK Parti iktidarının başbakanı olmasıdır. Gönlümden geçen düşüncedir bu. Çankaya`da Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlık`ta Abdullah Gül."
ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA
HABER:ABDULLAH ORTAÇ