Halk arasında sivilce olarak bilinen ve tedavi edilmediğinde kalıcı izlere neden olabilen akne, ergenlik döneminden 40’lı yaşlara kadar her insanda görülebiliyor. Sivilce, kozmetik bir sorun oluşturmasının yanı sıra kişinin sosyal yaşamını da olumsuz yönde etkiliyor ve hastayı sosyal yaşamdan soyutlayabiliyor. Memorial Kayseri Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Mehmet Alataş, sivilce oluşumu ve tedavisi hakkında bilgi verdi.
Genetik ve çevresel faktörler akne oluşumunda etkili
Akne, yağ bezlerinin deriye açılan kanalın tıkanmasıyla oluşmaktadır. Hormona duyarlı kıl ve kıl dibindeki yağ bezlerinin iltihabi reaksiyonudur. Bulaşıcı değildir ve ağırlıklı olarak; yüz, sırt, omuz, göğüs, saçlı deri veya ensede ortaya çıkmaktadır. Aknenin oluşumunda genetik faktörlerin yanı sıra hormonal düzensizlikler ve kozmetik açıdan kullanılan kapatıcılar da etkilidir. Özellikle akneli bir ciltte kapatıcı kullanımı uygun değildir. Bu nedenle doktor kontrolünde, akne tedavisine uygun ve ciltte siyah noktalara yol açmayacak ürünlerin tercih edilmesi gerekir. Bunun yanında, burun ve elmacık kemikleri üzerindeki ‘gözenek’ olarak ifade edilen folikül ağızları akne değildir.
İlaç kullanımı ve tedavi uzman doktor kontrolünde olmalı
Aknenin tedavisi uzun bir süreci kapsamaktadır. Halk arasında ‘dudak kurutan ilaç’ olarak bilinen ve akne tedavisinin en ileri düzeyi olan izotretinoin tedavisi 6-9 ay sürmektedir. Bu süre göz önüne alındığında, akne tedavisine başlayan hastalarda kremlerin 2-3 aylık bir süre sonunda sadece ilaç etkinliği değerlendirilir. Tedavi sürecinde olası yan etkilerin değerlendirilmesi ve gerektiğinde ilaç değişikliği için hastalar en az 1-2 aylık periyotlarla gözlemlenmelidir. Akne için dikkat edilmesi gereken diğer önemli bir konu ise 1-6 yaş aralığı ile ileri yaşlarda akne şikayeti olan hastaların olası ciddi hormonal bozukluklar açısından, dermatoloji ve endokrin uzmanları tarafından muayene edilmesi önemlidir.
Akne izlerinden korunmak için…
ARTUKLU HABER AJANSI-KAYSERİ