ALERJİ UZMANINDAN BAHAR İÇİN ALTIN DEĞERİNDE TAVSİYELER

Alerjik reaksiyonlar; burun akıntısı, kaşıntı, hapşırma, cilt döküntüleri ve nefes darlığı gibi şikâyetlerle kendini gösteriyor.

Sağlık 21.04.2025 10:35:00 0
ALERJİ UZMANINDAN BAHAR İÇİN ALTIN DEĞERİNDE TAVSİYELER

Alerji, bağışıklık sisteminin aslında zararsız olan maddelere karşı aşırı tepki vermesi olarak tanımlanıyor. Kişinin sağlığını ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyen alerjik reaksiyonların görülme sıklığı bahar aylarında artıyor. Bahar alerjisi, alerjik rinit  veya saman nezlesi olarak bilinen bu alerjik reaksiyonlar burunda akıntı, tıkanıklık, hapşırma, kaşıntı gibi şikayetlerle kendini gösteriyor.

Bahar alerjisinden korunmak için özellikle  polenlerin yoğun olduğu sabah saatlerinde dışarıda çok durulmamasını öneren  Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Alerji Uzmanı Prof. Dr. Yavuz Selim Demirel, bahar alerjisine karşı hekim kontrolünde ilaç ve burun spreylerinin kullanılabileceğini, şikayetlerin yeterince azalmaması durumunda ise polenlere karşı duyarsızlaştırma tedavisi olan immünoterapi tedavisinin uygulanabileceğini bildirdi.

Alerjik reaksiyonlar; burun akıntısı, kaşıntı, hapşırma, cilt döküntüleri ve nefes darlığı gibi şikâyetlerle kendini gösteriyor. Polenler, ev tozu akarları, evcil hayvanlar, bazı ilaçlar ve gıdalar gibi çeşitli alerjenler bu reaksiyonlara yol açabiliyor.  Alerjik rinit, astım, ürtiker ve anjiyoödem, ilaç alerjisi gibi rahatsızlıklarla karşımıza çıkan alerjik hastalıklar, sağlığı ve yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor.

POLENLER EN ÖNEMLİ TETİKLEYİCİ!

Bahar alerjisinin burun akıntısı, tıkanıklık, hapşırma ve kaşıntı gibi şikayetlere yol açtığını belirten Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Alerji Uzmanı Prof. Dr. Yavuz Selim Demirel, “Özellikle polenler bu alerjik reaksiyonların en önemli tetikleyicisidir. Bu nedenle  polenlerin en yoğun olduğu saatler olan sabah saatlerinde dışarıda vakit geçirmekten kaçınılmalı. Yanı sıra bu aylarda açık havada daha az vakit geçirmeye özen gösterilmelidir. Eve dönüldükten sonra kıyafetler mutlaka değiştirilmeli. Çünkü polenler, elbiselere de yapışıyor. Evde de bu antijenlere maruz kalmamak adına eve gelindiğinde kıyafetler değiştirilmeli ve duş alınmalıdır.” dedi.

Bu koruyucu tedbirlere ek olarak hekim kontrolünde ilaç ve burun spreyi kullanılabileceğini söyleyen Prof. Dr. Yavuz Selim Demirel,Şikayetler yeterince azaltılamazsa polenlere karşı duyarsızlaştırma tedavisi olan immünoterapi tedavisi uygulanabilir.” diye konuştu.  

Prof. Dr. Yavuz Selim Demirel, bahar alerjilerinin yanı sıra diğer alerjik hastalıklar hakkında da şunları söyledi: “Alerji eğer solunum sistemini etkilerse alerjik astımı ortaya çıkarabilir. Cildi etkileyen alerjenler özellikle ürtiker (kurdeşen), anjiyoödem gibi problemlere neden olabilir. Ayrıca besinler de organizmada alerjik reaksiyonlara yol açabilir. Bir diğer alerjik problem de ilaçlara bağlı ortaya çıkan alerjik hastalıklardır.

ALERJİ TANISI NASIL KONULUR?

Alerji tanısının, hastanın mevcut şikayetleri ve tıbbi öyküsünün ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmesiyle başladığını belirten Prof. Dr. Yavuz Selim Demirel, “Bu süreçte hastanın maruz kaldığı olası alerjenler ve semptomlar dikkatle analiz edilir. Alerji uzmanları, tanıya ulaşmak için ‘prick test’ olarak bilinen deri testlerini uygular ve gerekli görüldüğünde kan tahlillerinden de yararlanabilir. Bu testler sayesinde, hastanın duyarlılık gösterdiği alerjenler net bir şekilde belirlenir. Tanının kesinleşmesinin ardından ise kişiye özel bir tedavi planı oluşturularak en uygun tedavi yöntemine geçilir.” ifadelerini kullandı.

ALERJİK HASTALIKLARIN TEDAVİSİNDE ÜÇ TEMEL PRENSİP

Prof. Dr. Yavuz Selim Demirel alerjik hastalıkların tedavisinde üç temel prensipten yararlanıldığını aktararak şöyle açıkladı:

  1. Korunma Yöntemleri: Alerjenlerden uzak durmak, ortamda alerjenleri azaltmak alerjik reaksiyonları önlemek için birincil adımdır. Örneğin, polenlere alerjisi olanların polenlerden, ev tozu akarlarına alerjisi olanların ise bu ortamlardan uzak durması gerekmektedir.
  2. İlaç Tedavisi: Alerjik reaksiyonların belirtilerini azaltmak için antihistaminikler ve kortizon içeren sprey şeklinde ilaçlar kullanılabilir. Ancak bu ilaçlar doktor kontrolünde ve doğru dozda kullanılmalıdır.
  3. İmmünoterapi (Aşı Tedavisi): Alerjik hastalıklar, tedaviye yanıt vermeyen vakalarda, alerjenlere karşı duyarsızlaştırma tedavisi olarak bilinen immünoterapinin uygulanmasıyla yönetilebilir.

ALERJİK REAKSİYONLARIN TEHLİKESİ: ANAFİLAKSİ

Alerjik hastalıkların nadiren ölümcül olabileceğini belirten Prof. Dr. Yavuz Selim Demirel “Özellikle ilaçlar, besinler, lateks, arı sokması duyarlı bireylerde anafilaksi olarak bilinen tehlikeli alerjik reaksiyonlara sebep olabilir. Bu durumlarda, zaman kaybı yaşanmaması gerekir. Anafilaksi, hızlı bir şekilde tedavi edilmezse hayatı tehdit edebilir, bu nedenle erken tanı ve tedavi çok önemlidir.” uyarısında bulunarak sözlerini noktaladı.

 

 

ARTUKLU HABER AJANSI

Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor