Yedi yaş civarı çocuklarda görülme sıklığı yüzde 5 ila 10 arasında olan geceleri alt ıslatma problemi erişkinliğe kadar sürebiliyor. Çocuk ve ailelerin sosyal yaşamını sekteye uğratan bu rahatsızlığı ve nasıl başa çıkılması gerektiğini üroloji uzmanı Doç.
Sabahları çocukların yüzüne yerleşen mahcup tavırlar, havalandırmak için balkona çıkarılan yataklar, her sabah yıkanan ıslanmış çarşaf ve pijamalar… Eğer çocuğunuz geceleri altını ıslatıyorsa bu manzaralara alışmış olabilirsiniz. Ancak masum bir çocuk alışkanlığı gibi görünen bu tablo hafife alınacak bir alışkanlıktan öte olabilir.
Peki, çocuklardaki alt ıslatma problemi neden kaynaklanıyor? Hangi koşullarda normal kabul ediliyor? Üroloji uzmanı Doç. Dr. Levend Özkan, gündüz herhangi bir işeme bozukluğu bulgusu olmayan çocukların sadece uykuda idrar kaçırma durumunun “gece altını ıslatma” veya “Monosemptomatik Enürezis Nokturna” olarak tanımlandığını anlatıyor. Bu durumun aile bağları ile ilişkisine dikkat çeken Özkan, “Enürezis görülen çocuklarda sıklıkla aile hikâyesi mevcuttur. Hem anne hem baba tarafında Enürezis mevcutsa çocukta görülme ihtimali de artar. Gece fazla miktarda idrar üretimi, düşük mesane kapasitesi veya mesane kaslarının istemsiz çalışması ve ağır uyku nedeniyle idrar hissiyle uyanmama bu rahatsızlığın diğer nedenlerinden olabilir. Monosemptomatik Enürezis tanısı mutlaka uzman doktor tarafından konulmalı, mesane veya diğer organların hastalıkları ekarte edilmelidir” diyor.
Beş yaş altındaki çocuklarda altını ıslatmanın normal kabul edilebileceğini anlatan Özkan, “5 yaşın altındaki çocuklarda gece altını ıslatma normal kabul edilebilir. Yedi yaş civarı çocuklarda görülme sıklığı yüzde 5 ila 10’dur. Yaşla beraber altını ıslatma da azalır. Yedi yaşından sonra her sene hastaların yüzde 15 kadarında azalma beklenir. Söz konusu hastaların yüzde 7 kadarında bu rahatsızlığın erişkin yaşlara kadar sürebildiği gözlemlenmiştir” diyor.
“Tedavi kısırlığa yol açmaz”
Rahatsızlığın çocuk ve ailenin sosyal hayatını etkileme boyutuna ulaştığı takdirde doktora başvurulması gerektiğini anlatan Özkan, “Öncelikle destekleyici ilaç dışı önlemlere başvurulmalıdır. Yemek ile uyku arasının en az iki saat olmasına dikkat edilmesi, akşam yemeğinden sonra sıvı alımının ve sulu meyve tüketiminin kısıtlanması ve çocuğun yatmadan önce tuvalete gitmeye teşvik edilmesi probleme çözüm olabilir. Ancak bu önemlere rağmen geçmiyorsa gece idrar üretimini azaltan ilaçlar, alarm tedavisi veya her iki yöntemin kombinasyonu uygulanabilir. Saf enürezis rahatsızlığında çocuğun hayatını veya sağlığını tehdit eden bir durum yoktur. Tedavi hayat kalitesini artırmak amacıyla uygulanır. Bazen uygulanan tedavi ile altını ıslatma tamamen ortadan kalkabilir. Daha sıklıkla ise çocuk tedavi uygulanırken altını ıslatmaz ancak gerçek süreç doğal zamanında kendiliğinden düzelir. Bu nedenle belirli aralıklarla tedavi doktor tarafından uygun şekilde kesilerek kaçırma olup olmadığı gözlenmelidir” diyor.
Aileler arasında yaygın bir endişe olan ilaç kullanımının ilerleyen yaşlarda kısırlık v.b sorunlara yol açmadığını da anlatan Özkan, “Önerilere uyulduğu sürece ilaç tedavisi ile hiçbir ciddi istenmeyen etki beklenmez. Tabii ki tedavi mutlaka uzman bir doktor tarafından düzenlenmeli ve takip edilmeli, internette reklamı yapılan ve bilinçsizce kullanılan ilaçlardan uzak durulmalıdır” diyor.
ARTUKLU HABER AJANSI-İSTANBUL