Dünyada ve Türkiye’de son yıllarda yaygın olarak görülen Alzheimer hastalığı ile ülkemizde 600 binin üzerinde hasta ve ailesi mücadele ediyor. Anormal derecede unutkanlık, yön bulma problemi, uykusuzluk, ilerleyen seviyelerde bilinçdışı hareketlere de neden olan Alzheimer’ın önüne geçilmesi ve tedavisi için araştırmalar devam ediyor. Dünyada kabul gören, Türkiye’de de uygulanmaya başlayan ümit verici yeni tedavi yöntemleri olduğunu belirten Psikiyatri Uzmanı Tanju Sürmeli, hafif ve orta seviyedeki hastalığı olan kişilerin tedavi ile normal sağlığına kavuştuğu, ileri seviyede Alzheimer olanların hastalığının da gerilediğine ilişkin verilerin olduğunu kaydetti.
Depresyon ile Alzheimer Karıştırılıyor
Alzheimer’ın tipik belirtileri üzerine doktora başvuran kişilere tanı koyulurken dikkatli olunması gerektiğini söyleyen Sürmeli, “Depresyon ile Alzheimer karıştırıldığı durumları bile gözledik. Bu nedenle depresyon, Alzheimer veya damar sertliğine bağlı hafıza bozukluğunu hem klinik görüşme ile hem de Beyin dalgaları kayıtlaması (Dijital EEG) ve veri tabanı incelemesi ile ayırt etmekte yarar var. Böylece yüzde 90’nın üstünde doğrulukla tanıyı güçlendirmiş oluruz. Ayrıca hastanın geçmişinin sorgulanarak, hafif derecede kafaya alınan darbelerin yıllar sonra Alzheimer yapan proteini aktive ettiğini ve uyku ile anksiyete ilaçlarının uzun yıllar kullanımının hastalığa sebep olduğunu da dikkate almak gerekiyor” açıklamasında bulundu.
Neurofeedback Önemli Bir Beyin Egzersizi
İlaç kullanmadan sadece Neurofeedback tedavisi kullanılarak hastalığının seyrinde iyileşme gördüklerini Amerikan Elektrofizyoloji Birliği yayınlarında yayınlandıklarını belirten Sürmeli, “Düzenli egzersiz, kan basıncı kontrolü, Akdeniz diyeti, balık yağı, D vitamininin ve beyin egzersizlerinin Alzheimer Hastalığını önlemede etkili yöntemler olduğu; ginko biloba, selenyum ve E vitamininin faydası olmadığını belirtiliyor. Önemli beyin egzersizlerinden biri kabul edilen Neurofeedback tedavisi ile beyindeki bağlantıların güçlendiği, yeni hücrelerin devreye girdiği gözlendi. Öte yandan Harvard Tıp Fakültesi, MIT ve Boston Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden önde gelen bilim insanları düşük seviyeli ışık terapinin vücut ve beyindeki hücresel düzeyde olumlu etkilerini buldular” ve "kliniğimizde aynı etkileri gözlemledik" dedi.
Yeni Nesil Alzheimer Tedavisi: Kızılötesi Işık
Dr. Tanju Sürmeli, “Düşük seviyeli yakın kızılötesi ışık tedavisi vebeynin beş hedef alanına, yakın kızılötesi ışığı saçan, bir VieLight Neuro LED kulaklık seti olan alet ile Alzheimer, Kafa Travması ve Parkinson dahil, beyin hastalıklarının tedavisinde büyük bir yol kat ediliyor. Araştırmacılar, saniyede 40 devirde Gamma foton yollayan fototerapinin, Alzheimer’a neden olan maddenin üretimini azalttığını ve o maddeyi baskılayan Mikroglia hücrelerinin enerjisini arttırdığını keşfetti” ifadelerini kullandı.
ARTUKLU HABER AJANSI