TOÇ BİR-SEN'in 5. Olağan Genel Kurulu Ankara Öğretmen Evi salonunda büyük coşkuyla gerçekleştirildi.
TOÇ BİR-SEN’in 5. Olağan Genel Kurulu Ankara Öğretmen Evi salonunda büyük coşkuyla gerçekleştirildi.
Delegelerin yanı sıra demokrasi şölenine ortak olmak için Türkiye’nin dört bir yanından gelen teşkilat mensupları ve davetliler Başkent Öğretmen Evi’nin kongre salonunu hınca hınç doldurdu.
Hacı Bayram-ı Veli Camii İmam Hatibi Yunus Koçan’ın Kur’an-ı Kerim Tilaveti’nin ardından Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan kongrede coşkulu kalabalığa seslenen Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu Memur-Sen olarak kongrelerinin geçmişin muhasebesi, geleceğin planlanması ve gelecek yolculuğunda olamazsa olmazlarının yeniden pekiştirildiği demokrasi şölenleri olduğunu kaydetti.
Genel Başkan Gündoğdu, 1992 yılında merhum Mehmet Akif İnan ve arkadaşlarının bu soylu sendikal yolculuğa çıkma nedenlerinin ise; darbelerden kurtulmak ve vesayeti deşifre etmek, inanç hürriyetinin önündeki engelleri örgütlülükle kaldırmak, ırkçılığa dayalı etnisiteyi yarıştırma ve ırkçı, kafatasçılığı ile gidilen yolun yanlış olduğuna inanarak kardeşliği tesis etmek, batının çifte standardına karşı uyanık olma ve İslam Alemi’nin dağınıklığını giderilmesi olduğunun altını çizdi.
Memur-Sen olarak daima mazlumların yanlarında olduklarını vurgulayan Gündoğdu, Habeşistan`a 6 kuyu açma sözü verdiklerini, bu kuyulara Mehmet Akif İnan, Tahsin Suda, Serdar Güllüoğlu, İbrahim Keresteci gibi davaya hizmet etmiş kişilerin ismini vereceklerini kaydetti.
“DARBECİLERİ TAŞLAYARAK, VESAYETE DİZ ÇÖKTÜRDÜNÜZ"
“Ortak Akıl Mitingleri”ne Memur-Sen olarak öncülük yapmanın bir onur olduğunu dile getiren Gündoğdu, “Biz, ortak akıl mitinglerini yaparken, sağımızdaki rakipler Ergenekon’a ev sahipliği yapıyor, solumuzdaki PKK’nın yanaşması olmak için çalışıyordu. İnancımız olarak şeytan taşlamak ibadettir, sizlerle en az onun kadar önemli bir iş yaparak darbecileri taşladınız. Bunun için hepinizi tebrik ediyorum" dedi.
ÇÖZÜM SÜRECİ
Çözüm sürecinin Türk, Kürt, Laz, Çerkez ve diğer bütün halkların kardeşlik projesi olduğunun altını çizen Gündoğdu, “Biz sürece destek olmak için akil insanlar heyeti ile bütün Türkiye’yi dolaşırken birileri bizi vatana ihanetle suçladı. Vatana ihanet etmek Ergenekon’la kol kola girmek, millet iradesine tuzak kurmaktır. Memur-Sen’in yaptığı ise, Çanakkale ruhunu yeniden tesis etmek, kardeşlik ruhunu canlandırmak, seçmediği ırkından dolayı ayrımcılığa uğrayanların hakkını savunmak, ümmet anlayışını bu ülkeye yeniden tesis etmektir. Çözüm sürecinde duruşumuz tarihi bir görevdir bunun için bu aileye teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
“NE AĞAÇ NE DERSHANE HEDEF MİLİ İRADE”
Gezi olaylarında 11 ağacın yeri değiştirilmesine tepki göstererek, Gezi bizim onurumuzdur diyenlerin, Yalova’da kesilen 147 ağaca ses çıkarmamasını ağır bir dille eleştiren Gündoğdu, meselenin ağaç olmadığının daha sonra ortaya çıktığını, uluslararası sermaye ile kol kola girenlerin ülkenin temeline dinamit koyduğunu söyledi. Gündoğdu, 17 Aralık küresel kalkışmada ise, yine küresel aktörlerle ile yerli işbirlikçilerin milli iradeye darbe girişiminde bulunduğunu ifade etti. Gündoğdu, “Mesele algı operasyonuyla bu milleti harekete geçirip, Türkiye`nin geleceğini karartma meselesiymiş” dedi.
Bütün yolsuzluklara karşı olduklarının da altını çizen Gündoğdu, KPSS ve Polis Akademisi sorularını çalanlardan, millet iradesini Siyonist İsrail’e pazaryanlardan hesap sorulması gerektiğini söyledi. Gündoğdu, yetimin hakkına göz dikenlerin en ağır şekilde cezalandırılmasını gerektiğini belirtti.
“İSLAM’A ŞİDDETLE ANILAMAZ”
Paris`te dünya liderlerin bir araya gelip, barış için yürümesini önemsediklerini ifade eden Gündoğdu, “Ancak dünyanın teröristliğinin orada yürüyor olmasını anlamakta zorluk çekiyorum. Milyarlarca Müslüman`ın Peygamberine hakaret eden bir derginin tahrikinin bulunduğu bir şiddet söz konusu. Buna rağmen İslam şiddetten uzaktır ve şiddete asla müsaade etmeyecektir” dedi.
Bütün insanlık kurtulmadıkça ben kurtuluş istemiyorum diyen medeniyet değerlerine sahip olduklarını hatırlatan Gündoğdu, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bir insanın ölümünü kainatın da ölümü gören bir gerçek ortada. Ama terörist devlet İsrail eliyle öldürülen on binlerce Gazzeli için bu liderler niçin yürümez? Diktatör Esed`in kimyasal silahına karşı bile neden yürünmez? Onun için çifte standardı görüyoruz. Bir, tahrik dikkate alınmıyor, iki, öbürlere göz yumuluyor, üç, bu camianın medyası bile şu tehlikeli oyunu oynuyor. Nedir? `Bu Avrupa Birliğinin 11 Eylülü`dür`. Amerika`nın 11 Eylül senaryosunu yazanlar, 11 Eylül`den sonra bütün Müslümanları katil ilan ettiler. Avrupa`da aynı oyun tezgahı kuruluyor. Norveç`te 77 kişiyi öldüren teröristin Hristiyan olduğunu kimse konuşmadı, ama Paris`te öldürenin kim olduğu bile bilinmeden hemen toplum mühendisliği yapıldı. Onun için uyanık olmak lazım insanlığın yanında yer almak lazım.”
“GENÇLERE VE YETİMLERE SAHİP ÇIKALIM”
Memur-Sen olarak gençlere ayrı bir önem verdiklerini belirten Gündoğdu, sendika kaynaklarının, iftar, piknik gibi organizasyonlar yerine gençlere ve gençlerin eğitimine harcanması çağrısında bulundu.
Yetimlere sahip çıkılmasının da önemini vurgulayan Gündoğdu, Eğitim-Bir-Sen olarak her sınıfın bir yetimi olması için Milli Eğitim Bakanlığı, İHH, Diyanet İşleri Başkanlığı ile kampanya başlattığını hatırlattı.
“MAĞDURİYETLERİ GİDERECEĞİZ STRATEJİSİ BELİRLERDİK”
Toplu görüşme ve toplu sözleşmelerde, mağduriyetleri giderme ve geleceği inşa etme stratejisi belirlediklerini anlatan Gündoğdu, son 5 yılda ek ödemelerle maaşların en az 275 en fazla bin 300 lira artırıldığını, mağduriyetlerinin giderildiğini ifade etti.
Gündoğdu, “İktidarla anlaşamadığımız en önemli nokta, `Biz memura yüzde 400 zam verdik diyorlar`. Doğru mu? Doğru. Ama bu zammın en düşüğü 730 lira olmak üzere bu bin 700 liraya kadar gidiyor, bu kısmı emekliye ayrıldığımız gün bitiyor. Emekli olmayı yasaklayan, verimli kalmadığı halde emekli olmamak durumunda kendini hisseden memur yapısı, yüz binlerce gencin de sırada beklediği bir yaklaşım. Bu istihdam politikası yanlış” ifadelerini kullandı.
5. Olağan Genel Kurul’un açılış konuşmasını Toç Bir-Sen Genel Başkan Vekili Sabri Kızılkaya yaptı. Sabri Kızılkaya konuşmasına Memur-Sen Kurucu Genel Başkanı Merhum Mehmet Akif İnan, Tahsin Suda, Serdar Güllüoğlu, Remzi Şanlı ve ebediyete intikal eden dava öncülerine rahmet ve minnet dileyerek başladı.
KAMU ÇALIŞANLARININ TUTAN ELİ, HAYKIRAN SESİYİZ
Kızılkaya Memur-Sen ve Toç Bir-Sen olarak üyelerinin yanı sıra tüm kamu çalışanlarının her platformda ve her süreçte tutan eli ve haykıran sesi olduklarını kaydederek şunları söyledi: “ Siz Değerli Tarım Orman Çalışanlarımız Anadolu’nun dört bir tarafında bin bir sıkıntı ve fedakârlıklarla mesleki çalışmalarını sürdürürken çok iyi bilinmeli ki: TOÇ BİR-SEN ve MEMUR-SEN her platformda ve her süreçte yetkili ve etkili sendika olmanın bilinci ve sorumluluğu ile üyelerinin olduğu gibi tüm kamu çalışanların da tutan eli, haykıran sesidir.
Bu mücadelede bizlerden güvenini, samimiyetini, fedakârlığını, vefasını esirgemeyen tüm teşkilat mensubu kardeşlerimize her bir üyemize bütün gönül dostlarımıza, sonsuz teşekkürlerimizi ve şükranlarımızı sunuyoruz. Buralara güvenilirliğimiz, ilkemiz ve kararlı mücadelemiz ile bir arada olmanın birliği, dirliği ve gücü ile geldik. Bundan sonrada gidilecek yolumuzda sermayemiz ve azığımız yine bunlar olacaktır.
MAZLUM VE MAĞDUR COĞRAFYALARDA
Memur-Sen ve Toç Bir-Sen’in ülkenin en güvenilir ve en büyük memur sendikası olmasının yanı sıra milletin, üyelerinin, tüm kamu çalışanlarının ve dünya mazlumlarının umudu ve yükselen gür sesi olduğunu belirten Kızılkaya konuşmasını şöyle sürdürdü: “Şükürler olsun ki bugün yola çıktığımız ilk gün gibi birbirimizin gözbebeklerine pırıl pırıl bir sevgiyle bakabiliyoruz. Sonsuz şükürler olsun ki başınızı öne eğdirecek en küçük bir ahlak zaafı tamah çirkinliği yaşamadık. Kamu çalışanlarımızın umudunu en kara günlerde dahi diri tutan mertliğin ve fedakârlığın temsilcisi olduk. Sonsuz şükürler olsun ki üç günlük dünya nimetleri için eğilmedik bükülmedik yaban kapıları çalmadık kimselerden icazet almadık. Ülkemizin kaynakları ve geleceği için hiçbir güçle pazarlığa girmedik milletimize düşmanlık edenlere kendimizi beğendirmek için hiçbir manevraya tenezzül etmedik.
Hamdolsun bugün Memur Senülkemizin en güvenilir memur konfederasyonu olarakülke insanımızın, üyemizin, çalışanımızın umudu olduğu gibi dünyanın tüm mazlumlarının da yükselen gür sesi olmuştur” “Arakandan, Somali’ye, Mısır’dan, Suriye’ye, Iraktan Bosna’ya, Doğu Türkistan’dan, Filistin’e Gazze’ye kadar mazlum ve mağdur coğrafyalarda MEMUR-SEN ve TOÇ BİR-SEN var. Dolayısıyla medeniyetimiz adına nerede bir şey söyleniyorsa orada biz varız.
Genel Başkan Vekilinin konuşmasının ardından Divan Kurulu oluşturuldu. Toç Bir-Sen 5. Olağan Memur-Sen Genel Kurulu`nun Divan Başkanlığını Memur-Sen Genel Koordinatörü Halit Ortaköy, Divan Üyeliğini ise Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bakan Müşaviri Suat Sezer, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Bakan Müşaviri İsmail Kışlak, Toç Bir-Sen Kadın Kolları Başkanı Emine Akgün ve Toç Bir-Sen Kocaeli Şube Başkanı Hülya Arslan yaptı.
ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA
9549,89%1,94
34,47% -0,02
36,21% 0,61
2956,62% -1,61
5031,94% 0,00