Antalya’dan Dünyaya “Bi Umut”

Moskova’daki ilk tanıtımın ardından, “Bi Umut” filminin ikinci basın toplantısı çekimlerin sürdüğü Antalya’da gerçekleşti. Gerçek bir hayat hikâyesinden ilham alan film, Gülsüm Kabadayı’nın kimliği belirsiz, felçli bir gence gösterdiği anneliği ve merhameti beyazperdeye taşıyor.

Gökhan Arı’nın yönettiği yapımda, Hülya Duyar, Arzum Onan, Fikret Kuşkan, Yüsra Geyik, Hayat Van Eck, Levent Ülgen, Celal Öztürk gibi deneyimli ve genç oyuncular bir araya geliyor. Samimi bir atmosferde gerçekleşen toplantıda, hem yapım sürecine dair bilgiler paylaşıldı hem de bu etkileyici hikâyenin arka planı kamuoyuna yeniden hatırlatıldı.

Merhametin sınır tanımadığı, anneliğin kan bağına değil yüreğe yazıldığı Gülsüm Kabadayı ve Rus olduğu tahmin edilen Umut’un etkileyici hikâyesi, Rumble Medya, NBU Gold A.Ş. ve Dijital Sanatlar ortak yapımcılığında sinema perdesine taşınıyor. Çekimleri süren filmin, Rusya’daki tanıtımının ardından Türkiye’deki basın toplantısı Antalya’daki sette gerçekleştirildi.

Toplantıya, Gülsüm Kabadayı ile oğulları Tunahan, Mehmet Ali ve Alihan’ın yanı sıra; ortak yapımcılar Mustafa Uslu, Talha Orhan ve Ufuk Balkis, yönetmen Gökhan Arı, oyuncular Hülya Duyar, Leon Kemstach, Fikret Kuşkan, Arzum Onan, Yüsra Geyik, Hayat Van Eck, Celal Öztürk, Gürberk Polat ve film ekibi katıldı.

Gülsüm Kabadayı: “Umut, Dünyaya Barış ve Sevgi Getirecek”

Gülsüm Kabadayı, hastanede tesadüfen karşılaştığı, kimliği belirsiz ve felçli bir çocuğa on yıl boyunca annelik yapmasını anlatırken gözyaşlarını tutamadı:

“Umut oğlum sekiz yıl önce aramızdan ayrıldı ama onun hikâyesi bu filmle dünyaya bir umut olacak. İnsanlığı, sevgiyi, merhameti, paylaşmayı, vicdanı verecek. Barış olacak. Gerçekten buna inanıyorum” dedi.

Yapımcılara, oyunculara ve basına teşekkür eden Gülsüm Kabadayı sözlerine şöyle devam etti; “Önce Mustafa Uslu oğluma ve yapımcılarımıza, ayrıca bütün oyuncularımıza, sanatçılarımıza ve basınımıza çok teşekkür ediyorum. Siz olmasaydınız, beni kim tanırdı ki? Düşünün, ben bir çocuğu aldım ama bilemezdim ki dünyaya bir umut, bir insanlık dersi olacağını, merhameti ve sevgiyi anlatacağını… Umut’um vefat etti ama bu filmle tüm dünyaya umut olacak. Gerçekten buna inanıyorum” diyerek sözlerini tamamladı.

Yapımcı Mustafa Uslu: “Oscar’a Bu Kadar Güçlü Bir Hikâye Gitmeli”

Mustafa Uslu, bu projenin yıllar önce kalbine düştüğünü belirterek şöyle konuştu; “Bu film, gerçek bir hikâyenin birebir sinemaya aktarılması anlamında dünyaya örnek olacak. Bu hikâyeyi Gülsüm Anne ve şu an Korkuteli’nde yatmakta olan oğlu Umut yazdı. Görevimiz, bu hikâyeyi en doğru biçimde gelecek nesillere aktarmak. Oscar’a gitmemesi, bu hikâyeye ihanet olur” dedi. Uslu, filmin yalnızca sinema salonlarında gösterileceğini vurgulayarak, dijital platform ve televizyon yayınlarının 2028 yılına planlandığını ifade etti.

Yapımcı Talha Orhan: “Filmimiz İzleyen Herkes İçin Umut Olsun”

Yapımcı Talha Orhan, filmi en doğal ve samimi haliyle aktarmaya özen gösterdiklerini belirterek şöyle konuştu; “Amacımız, bu eşsiz hikâyeyi olabildiğince en samimi ve en doğal haliyle beyaz perdeye taşımaktı. Bu bağlamda, Mustafa Uslu’ya bu projede öncülük ettiği için çok teşekkür ediyorum. Dilerim ki filmimiz, izleyen herkes için bir umut olur.”

Yapımcı Ufuk Balkis: “‘Bi Umut’, İzleyiciyi Yeniden Sinema Salonlarına Çekmek İçin de Bir Umut Olacak”

Proje sürecine nasıl dahil olduklarını anlatan Ufuk Balkis, şu ifadeleri kullandı; “Mustafa Uslu projeyi bize getirdiğinde, Türk sinemasına bir umut olacağını gördük ve projeye ortak olmak için ısrar ettik. Çünkü biliyoruz ki ‘Bi Umut’ adını verdiğimiz bu film, mevcut yapımlar içinde izleyiciyi tekrar salonlara çekebilmek için önemli bir adım olacak. Gülsüm Anne ise sıra dışı bir kadın; tüm dünya tarafından tanınması gerektiğine inanıyoruz” 

Yönetmen Gökhan Arı: “Gerçekliği ön planda tuttuk”

Yönetmen Gökhan Arı, çekimlerden önce yoğun bir hazırlık süreci yürüttüklerini belirterek şunları söyledi; “Ekibimizle birlikte çok iyi çalışmalar yaptık. Özellikle Gülsüm Kabadayı’yı canlandıran Hülya Hanım ile çocuklarını oynayan Hayat Van Eck, Gürberk Polat ve Celal Öztürk’le bir araya gelerek uzun toplantılar düzenledik. Ailenin birbirine ısınması ve aralarındaki samimiyetin doğal görünmesi için ön hazırlıklara büyük önem verdik. Sete geldiğimizde hedefimiz, hikâyenin gerçekçiliğini tam anlamıyla yansıtabilmekti. Bu nedenle tüm ekibimize gönülden teşekkür ediyorum” dedi.

Hülya Duyar: “Bu Sadece Bir Rol Değil, Bir Onur”

Filmin başrolünde Gülsüm Kabadayı’yı canlandıran Hülya Duyar, “Gülsüm Anne’nin gösterdiği sevgiyi ve gücü yüreğimde hissederek oynamaya çalışıyorum” dedi.

Leon Kemstach: “İnsanlar Beni Leon Olarak Değil, Umut Olarak Görsün İstiyorum”

Gülsüm Kabadayı ile tanıştığında çok heyecanlandığını belirten Rus oyuncu Leon Kemstach, ülkemizde ilk kez bir projede yer aldığını ve Umut karakterinin kendisi için çok özel bir rol olduğunu söyledi. “Hayatımda birçok projede yer alsam da bu film kalbime en yakın olanı. Ekip muhteşem ve Hülya Hanım’la oynamaktan çok memnunum. Özellikle Gülsüm Anne ile tanıştığımda çok duygulandım. Türkçe bilmiyorum ama bir bakışıyla ne hissettiğini anladım. Umut karakteri benim için çok özel. Bu rolü en içten duygularla yaşamak istedim. İnsanların beni Leon olarak değil, Umut olarak tanımasını istiyorum. Sevgi ve anne şefkatinin anlatıldığı böyle bir hikâyede yer almak büyük bir onur. Umarım, film Rusya’da da gösterime girdiğinde hak ettiği değeri görür” dedi.

Fikret Kuşkan: “Dünyayı İyilik Kurtaracak”

Oyuncu Fikret Kuşkan, “Bu filmi tek cümleyle özetle deseydiniz; ‘Dünyayı iyilik kurtaracak’ derdim” diyerek, yaşanan global çöküntü içinde bu tür hikâyelerin umut verici olduğuna dikkat çekti.

Arzum Onan: “Daha Çok Merhamete İhtiyacımız Var”

Senaryoyu okuduğunda hissettiği yoğun duygularla projeye dahil olduğunu belirten Arzum Onan, “Bugün böyle bir projenin içinde yer aldığım için çok mutluyum. Yıllar sonra tekrar kamera önüne geçtim. Çok kıymetli bir ekiple birlikteyim” dedi.

Sözlerine şöyle devam etti; “Mustafa Bey senaryoyu gönderdiğinde okuduğum ilk anda hissettiğim şey, sevgiye her zaman ihtiyacımız olduğu ama özellikle bu günlerde daha fazla ihtiyaç duyduğumuzdu. Daha çok sevgi, daha çok merhamet, daha çok vicdan… Gerçekten bizi iyileştirecek şeyler bunlar. Bu projede yer almak benim için büyük bir mutluluk. Açıkçası uzun bir aradan sonra kamera karşısına geçmek beni biraz gerginleştirdi ama o kadar sıcak, kucaklayıcı bir ekibin içindeyim ki… Hülya ile oynamak müthiş bir şey. Onun o sıcacık, kavrayıcı kalbiyle göz göze oynamak eşsiz bir deneyim.”

Filmdeki rolünü de anlatan Onan, “Fatma, başta bir arkadaşlık ilişkisiyle başlamamış ama zamanla derin bir dostluğa dönüşmüş. Maddi manevi her açıdan Gülsüm’ün yanında olan, onun zorlandığı anlarda destek veren, yol arkadaşlığı yapan biri. Ben de elimden gelenin en iyisiyle bu karaktere can vermeye çalışıyorum. Tekrar ‘iyi ki’ diyorum, iyi ki bu ekiple çalışıyorum. Umarım film milyonlarla buluşur ve herkesin kalbine dokunur, bir umut olur” ifadelerini kullandı.

Yüsra Geyik: “Hikâyeden Çok Etkilendim”

“Senaryoyu okuyunca hafif bir terleme ve titreme hissettim çünkü çok etkilendim. Anlatılan hikâyenin parçası olmak o anda çok kıymetli geldi. Hikâyenin iyiliğinden ve güzelliğinden ziyade bir hikâye anlatabiliyor olmak şu an benim için çok değerli. Doktor Aysun, sevgili Umut'un doktoru ama aynı zamanda yaşananlardan derinden etkilenmiş biri. Bu karakter, mesleğinin ötesinde birçok duyguyu içinde barındırıyor. Sanırım benim için en kıymetlisi de böyle bir kadroyla çalışıyor olmak” dedi.

Senaryosunu Mert Dikmen ve Mustafa Uslu’nun yazdığı filmde; Hülya Duyar Gülsüm Kabadayı rolünde... Üç oğlunu ise Celal Öztürk (Tunahan), Gürberk Polat (Mehmet Ali) ve Hayat Van Eck (Alihan) canlandırıyor. Ayrıca Fikret Kuşkan, Yüsra Geyik, Mehmet Esen, Levent Ülgen, Füsun Kostak, Gürberk Polat, Bora Kırkım, Necmi Yapıcı, Birce Bircan gibi birbirinden değerli isimlerin yer aldığı “Bi Umut” filmi 2025 yılı sonunda sinemaseverlerle buluşacak.

ARTUKLU HABER AJANSI-ANTALYA