2017 yılı Aralık ayı SAMEKS verileri İstanbul?da açıklandı. Belirtilen verilere göre mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış SAMEKS Bileşik Endeksi, bir önceki aya göre 1,6 puan azalarak 50,8 değerine geriledi.
2017 yılı Aralık ayı SAMEKS verileri İstanbul’da açıklandı. Belirtilen verilere göre mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış SAMEKS Bileşik Endeksi, bir önceki aya göre 1,6 puan azalarak 50,8 değerine geriledi.
2017 yılı Aralık ayında mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış SAMEKS Bileşik Endeksi, bir önceki aya göre 1,6 puan azalarak 50,8 değerine geriledi. Sanayi sektörü önceki aya göre 2,3 puan hız kaybederken, hizmet sektörünün 0,3 puanlık artışı, Bileşik Endeksteki düşüşü sınırlandırdı. Böylece SAMEKS Bileşik Endeksi, 50 referans değerinin üzerindeki seyrini Aralık ayında da sürdürdü ve Türkiye ekonomisindeki canlılığa işaret etti.
Sanayi sektöründe gözlenen hız kaybında, önceki aya göre girdi alımlarının 3,9 puan azalarak 60,5 puana, yeni siparişlerin ise 1,5 puan azalarak 52,7 puana gerilemesi etkili olurken, bu gelişme neticesinde üretim 0,8 puan azalarak 51,2 olarak gerçekleşti. Hizmet sektöründe ise girdi alımlarındaki 3,5 puanlık yavaşlamaya karşın iş hacmi hız kazanmış, bu durum firmaların nihai mal stokundaki düşüşün sürmesinden kaynaklanmıştır.
Böylece mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış SAMEKS Bileşik Endeksi’nin 50,8 puanlık değeri, 2017 yılı Aralık ayına ilişkin ekonomik aktivitenin canlılığına işaret ediyor. Hem hizmet hem de sanayi sektörünün 50 referans puanı üzerindeki seyrini sürdürmesi; SAMEKS’teki olumlu görünümün önümüzdeki dönemlerde de süreceğinin sinyalini veriyor.
Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış SAMEKS Sanayi Endeksi, 2017 yılı Aralık ayında, bir önceki aya göre 2,3 puan azalarak 52,4 seviyesine geriledi. Bu gelişmede firmaların girdi alımlarında meydana gelen 3,9 puanlık yavaşlama belirleyici olurken, buna bağlı olarak sektöre ilişkin yeni siparişler 52,7 seviyesine geriledi.
Girdi alımları ve yeni siparişlerdeki düşüşe paralel olarak üretim, önceki aya göre hız kaybederek 0,8 puan azalışla 51,2 puana gerildei. Gözlenen bu hız kaybına rağmen sanayi üretimi, 50 referans puanının üzerindeki seyrini sürdürerek sektördeki canlılığın sürdüğüne işaret etti.
Nihai mal stokunda gözlenen düşüşler, firmaların bu dönemde yeni siparişlere mevcut stoklarını eriterek cevap verdiğini gösterirken, sektöre ilişkin istihdamın önceki aya göre 1,3 puan azalmasına karşın; 50,4 puanla olumlu görünümünü sürdürdüğü görülüyor.
Böylece, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış SAMEKS Sanayi Endeksi, yılın başından bu yana süregelen olumlu görünümünü Aralık ayında da sürdürdü ve 52,4 puanlık değeriyle sektördeki canlılığa işaret etti.
Sanayi sektörüne ait Yeni Sipariş alt endeksi, Aralık ayında bir önceki aya göre 1,5 puan azalarak 52,7 seviyesine geriledi. Yeni siparişlerde gözlenen bu düşüşe rağmen endeksin 50 referans değeri üzerindeki seyri, sektördeki canlılığın sürdüğüne işaret ediyor.
Sanayi sektörüne ait Satın Alım alt endeksi, Aralık ayında bir önceki aya göre 3,9 puan azalarak 60,5 seviyesine geriledi. Girdi alımlarının 60,5 puanlık bu seviyesi, sanayi sektöründeki canlılığın önümüzdeki dönemlerde de devam edeceğine işaret ediyor.
Sanayi sektörüne ait Nihai Mal Stoku alt endeksi, Aralık ayında bir önceki aya göre 0,5 puan azalarak 50,3 seviyesine yükseldi. Söz konusu azalış, firmaların bu dönemde yeni siparişlere mevcut stoklarını eriterek cevap verdiğini gösteriyor.
Sanayi sektörüne ait Tedarikçilerin Teslimat Süresi alt endeksi, Aralık ayında bir önceki aya göre 0,9 puan artarak 53,6 seviyesine yükseldi. Firmaların yaklaşık 78’i tedarikçilerin teslimat süresinde gözle görünür bir değişiklik olmadığını ifade etti.
Sanayi sektörüne ait İstihdam alt endeksi, Aralık ayında bir önceki aya göre 1,3 puan azalarak 50,4 seviyesine geriledi. Girdi alımlarındaki artışın devam etmesi, sektöre yönelik istihdamın önümüzdeki dönemde de artışta olacağının sinyalini veriyor.
Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış SAMEKS Hizmet Endeksi; 2016 yılı Aralık ayında, bir önceki aya göre 0,3 puan azalarak 51,1 değerine geriledi. Girdi alımlarındaki artışlarda gözlenen hız kaybı, bu dönemde endekste gözlenen düşüşün belirleyicisi oldu.
Önceki aya göre iş hacminde bir miktar toparlanma gözlenmiş olmasına karşın, alt endeksin 48,1 seviyesinde seyretmesi, hizmet sektöründeki durgunluğun yılın son ayında da sürdüğünü gösteriyor. Girdi alımlarının 50 referans değerinin üzerindeki seyrine rağmen iş hacmindeki durgunluğun sürmesi, nihai mal stokunda 2,7’lik bir artışa neden oldu.
Hizmet sektörüne ilişkin istihdam alt endeksi ise önceki aya göre 0,3 puan gerilemiş olmasına karşın; 50,4 puanlık seviyesiyle olumlu görünümünü sürdürdü.
Böylece mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış SAMEKS Hizmet Endeksi, 2017 yılı Aralık ayında 51,1 puanla 50 referans değeri üzerindeki seyrini sürdürerek sektöre yönelik olumlu görünümün devam ettiğine işaret etti.
Hizmet sektörüne ait İş Hacmi alt endeksi, Aralık ayında bir önceki aya göre 2,7 puan artarak 48,1 seviyesine yükseldi. Gözlenen bu artışa rağmen endeksin 50 referans değerinin altındaki seyri, iş hacmine yönelik durgunluğun sürdüğüne işaret ediyor.
Hizmet sektörüne ait Satın Alım alt endeksi, Aralık ayında bir önceki aya göre 3,5 puan azalarak 59,6 seviyesine geriledi. Endeksin 59,6 puanlık seyri, firmaların sektöre olan güveninin Aralık döneminde de sürdüğüne işaret ediyor.
Hizmet sektörüne ait Nihai Mal Stoku alt endeksi, Aralık ayında bir önceki aya göre 2,7 puan artarak 50,7 seviyesine yükseldi. İş hacmindeki durgunluğa rağmen girdi alımlarının artmaya devam etmesi firmaların stoklarında artışa neden oldu.
Hizmet sektörüne ait Tedarikçilerin Teslimat Süresi alt endeksi, Aralık ayında bir önceki aya göre 0,7 puan azalarak 50,5 seviyesine geriledi. Aralık ayında firmaların yaklaşık 85’i teslimat sürelerinde önemli bir değişim olmadığını ifade etti.
Hizmet sektörüne ait İstihdam alt endeksi, Aralık ayında bir önceki aya göre 0,3 puan azalarak 50,4 seviyesine geriledi. Gözlenen bu gerilemeye karşın 50,4 seviyesindeki endeks, hizmet sektörüne ilişkin istihdamın artmaya devam ettiğini gösteriyor.
YORUM
2017 yılının genelinde 50 referans değerinin üzerinde seyreden SAMEKS, bu dönemde Türkiye ekonomisine dair olumlu bir görünüm arz etmiştir. Yalnızca Ocak ayında referans değerin altında yer alan SAMEKS Bileşik Endeksi, Şubat ayı ile birlikte yükselişe geçmiş ve 2017 yılını 53,4 puan ortalamasıyla kapattı.
Türkiye ekonomisinin 11,1 oranında büyüdüğü yılın üçüncü çeyreğinde, 56,1’lik bir puan ortalaması yakalayan SAMEKS, yılın son çeyreğini ise 52,2 puan ortalamasıyla geride bıraktı. Bu veri ışığında, önceki çeyreğe göre nispeten yavaşlasa da, Türkiye ekonomisinin yılın son çeyreğinde de pozitif büyüme alışkanlığını sürdüreceğini tahmin edebiliriz.
2017 yılı genelinde 55,2 puan ortalamasıyla yılın tamamı için pozitif bir görünüm sunan SAMEKS Sanayi Endeksi, Türkiye ekonomisinde çarkların dönmeye devam ettiğine işaret ediyor. Yılı 52,8 puan ortalamasıyla kapatan SAMEKS Hizmet Endeksi de genel anlamda olumlu bir grafik izledi. Bu bağlamda SAMEKS’in önümüzdeki dönemde de artış grafiğini sürdürmesini bekliyoruz.
Dünya Ekonomisi
2017 yılı aralık ayında küresel ekonominin gündemi; FED’in faiz artırımı, ABD’de kabul edilen vergi tasarısı ve Avro Bölgesi’nde yılın üçüncü çeyreğine ilişkin büyüme oranı üzerine yoğunlaştı.
Aralık ayı toplantısında FED beklentiler doğrultusunda politika faizini 25 baz puan artırarak 1,00-1,25 bandından 1,25-1,50'ye çıkardı. FED yetkililerinin gelecek iki yıla ilişkin faiz oranı tahminlerinin medyan değerinde bir değişiklik olmazken, 2020’ye ilişkin faiz tahmini yukarı yönlü güncellendi. Gelecek yıl için ise üç kez faiz artırımı öngörülüyor.
ABD’de Temsilciler Meclisi ülkenin vergi sisteminde son 30 yılın en büyük değişikliklerini içeren vergi indirimleri ve istihdam yasasına yönelik tasarıyı oy çokluğuyla kabul etti. Maliye politikasında gevşeme anlamına gelen vergi indirimlerinin FED’in para politikasını daha hızlı sıkılaştırmasına neden olabileceğine ilişkin endişeler tahvil faiz oranlarını yukarı yönlü etkiliyor.
Avro Bölgesi’nde GSYH 2017 yılının 3. çeyreğinde önceki çeyreğe göre 0,6 arttı ve önceki açıklama ile aynı düzeyde gerçekleşti. Geçen yılın aynı dönemine göre ise 2,6 artış kaydeden GSYH, böylece 2,5’lik büyüme beklentisinin bir miktar üzerinde gerçekleşmiş oldu. Bölge’de açıklanan sanayi üretim ve istihdam verileri ise olumlu bir tablo çizdi. Buna göre, sanayi üretimi Ekim’de bir önceki aya göre 0,2 artarken yıllık bazda 3,7 genişledi. Diğer taraftan, bölgede 3. çeyrekte istihdam küresel krizden bu yana en hızlı artışını kaydetti.
Buna ek olarak, Ukrayna'yı istikrarsızlaştırdığı gerekçesiyle Rusya'ya yönelik yaptırımları 6 ay uzatma kararı aldı. Kararın oy birliğiyle alındığı belirtilen açıklamada, Rusya'nın çeşitli ekonomik sektörlerine yönelik yaptırımların 31 Temmuz 2018'e kadar uzatıldığı kaydedildi. Alınan bu kararın Rus ekonomisi üzerinde baskı oluşturmaya devam edeceği öngörülürken, Rusya ekonomisinin yılın 3. çeyreğinde yıllık bazda 1,8 oranında büyüme kaydettiği gözlenmiştir.
Türkiye Ekonomisi
İlk iki çeyrekte 5,3 ve 5,4 oranında büyüyen Türkiye ekonomisi, 3. çeyrekte ivmesini daha da artırdı ve 11,1 ile son 6 yılın en iyi büyüme oranı gerçekleşmiş oldu. Bu oran Türkiye’nin G20 ülkeleri arasında yılın 3. çeyreğinde en çok büyüyen ülke olduğunu gösteriyor. Ekonominin bu dönemde ağırlıklı olarak iç taleple büyüdüğü görülse de dış talep de büyümeye pozitif katkı verdi.
11,1’lik büyüme oranının 7,0 puanı hanehalkı tüketiminden, 0,3 puanı devlet tüketiminden kaynaklandı. Yatırımların katkısı 3,6 puanla oldukça olumluyken, net dış talebin katkısının 0,3 puanda kaldığı görülmektedir. Bu tablo yılın üçüncü çeyreğinde Türkiye ekonomisinde lokomotifin iç talep olduğuna işaret ederken, yıl genelinde artış kaydeden ihracattan destek alan net dış talep 0,3 puanla büyümeye cüzi bir destek verdi.
Yatırımlardaki artışın yalnızca inşaat sektörü yatırımlarından kaynaklanmaması, sanayi sektörü adına büyük önem arz eden makine ve teçhizat yatırımlarının da 34,0 oranında artış kaydetmesi; Türkiye ekonomisi adına bir diğer olumlu gelişme oldu. Yatırımlardaki artışın sürmesi, reel sektörün ekonomiye olan güveninin sürdüğüne işaret etmesi bakımından da oldukça önemli bir gelişme olarak görüldü.
Ekonomi yönetimi tarafından alınan ek tedbir ve teşviklerle üçüncü çeyrekte 4 ana faaliyet kolunda da genişleme gözlendi. Kredi Garanti Fonu (KGF) ile ekonomiye enjekte edilen ek kaynakların, vergi indirimlerinin ve ihracattaki canlanmanın büyümeyi harekete geçirdiği görülüyor. 2018 yılında da hizmetler, sanayi, tarım ve inşaat sektörünün canlılığını sürdürmesi bekleniyor. Bilhassa imalat sanayiinde gerçekleşen 15,2’lik artışla 14,8 oranında genişleyen sanayi sektörü, önümüzdeki dönem için umut veriyor.
Dış Ticaret: 2017 yılı Ekim ayında toplam ihracat hacmi 2016 yılının aynı ayına göre 9,0 oranında artarak 13,9 milyar dolar olurken, toplam ithalat hacmi de 25,0 artarak 21,3 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Yılın ilk 10 ayında ise ihracat yıllık bazda 10,3, ithalat 16,5 yükseldi ve böylece, bu dönemde dış ticaret açığındaki artış 30’u aştı.
Altın ticareti yıl genelinde olduğu gibi Ekim’de de dış ticaret dengesindeki bozulmada rol oynamaya devam etti. 12 aylık kümülatif verilere göre 24,8 düzeyinde gerçekleşen dış ticaret açığındaki genişleme, altın ticareti hariç tutulduğunda 4,5’e geriledi. Bu dönemde net altın ticareti, toplamda 71 milyar dolar olan dış ticaret açığının 9 milyar dolarlık kısmını oluşturdu.
Motorlu kara taşıtları ile kazanlar ve makineler ihracatındaki olumlu performans bu dönemde de sürdü. Yılın üçüncü çeyreğinde ivme kaybeden demir çelik ihracatı, Ekim’de yeniden hız kazandı ve bu dönemde ihracatımızın yaklaşık 50’sini gerçekleştirdiğimiz para birimi olan Euro’daki değer kazancının da ihracat performansını desteklediği izlenmektedir.
Altın ithalatındaki güçlü seyre ek olarak enerji ithalatı da dış ticaret açığını yukarı yönlü baskı altında bırakıyor. Ekonomik aktivitedeki toparlanma ve petrol fiyatlarındaki yükselişin etkisiyle enerji ithalatı Ocak-Ekim döneminde yıllık bazda 36,1 ile hızlı arttı.
2017 yılının genelinde olduğu gibi Kasım ve Aralık aylarında da petrol fiyatlarındaki olası bir yükselişin yanı sıra yurt içinde talebin canlı seyrinin dış ticaret açığına olumsuz etki etmesi, diğer taraftan AB ekonomilerindeki iyileşmenin sürmesinin ihracat kanalıyla dış ticaret dengesindeki bozulmayı sınırlandırması bekleniyor.
Cari Açık: 2017 yılı Ekim ayına ait cari işlemler açığı, bir önceki yılın Ekim ayına göre 2,2 milyar dolar artarak 3,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Böylece 2017 yılı Ocak-Ekim döneminde cari açık, önceki yılın aynı dönemine göre 8,9 milyar dolar artarak 35,3 milyar dolar gerçekleşti. Yıllıklandırılmış bazda cari işlemler açığı ise 12 ay öncesine göre 48,3 milyar dolar genişleyerek 41,9 milyar dolar seviyesine yükseldi.
Söz konusu gelişmede, ödemeler dengesi tablosundaki dış ticaret açığının bir önceki yılın aynı ayına göre 2,8 milyar dolar artarak 5,6 milyar dolara ve birincil gelir dengesi açığının 293 milyon dolar artarak 1,1 milyar dolara yükselmesi etkili oldu.
Parasal olmayan altın ticareti hesabı 2016 yılı ilk 10 ayında 2,9 milyar dolar fazla vermişken, 2017 yılının aynı döneminde 7,9 milyar dolar açık verdi. Böylece parasal olmayan altın ticareti 2017 yılının Ocak-Ekim döneminde önceki yılın aynı dönemine göre 10,8 milyar dolar olumsuz yansıdı. Bu gelişmede altın ihracatının önceki yıla göre 7,3 milyar dolardan 6,1 milyar dolara gerilemesi, altın ithalatının ise 4,4 milyar dolardan 13,9 milyar dolara yükselmesi etkili oldu.
Ekim ayında diğer yatırımlar kaleminde 2,8 milyar dolarla güçlü sermaye girişi gözlendi. Bu gelişmede bankaların ve bankacılık dışı sektörün kredi kullanımları etkili olurken, bankacılık sektörü Ekim ayında toplamda 2,4 milyar dolar, diğer sektörler ise 1,6 milyar dolar kredi kullanımı gerçekleştirdi.
Enerji fiyatlarındaki artışa ek olarak net altın ihracatında yaşanan gelişmeler dış ticaret açığı kanalıyla cari dengeye olumsuz yansıdı. Ayrıca, ekonomik aktivitede yaşanan ivmelenme de cari açık üzerinde genişleme baskısı yaratıyor. Diğer taraftan seyahat gelirlerindeki toparlanma cari dengedeki bozulmayı sınırlandırıyor. Kasım ayına ilişkin dış ticaret verileri cari açıktaki genişlemenin sürdüğüne işaret ediyor.
Sanayi Üretimi: Büyümenin öncü göstergelerinden sanayi üretimi, Ekim ayında, aylık bazda cüzi bir artış gösterirken ve yıllık bazda beklentileri aşmış ve yılın son çeyreğine ilişkin büyüme rakamları için olumlu bir görünüm arz etmiştir. Bu dönemde, aylık bazda sanayi üretimi 0,7 artarken, yıllık bazda sanayi üretimi 7,3 artış kaydetti.
Aylık bazda gerçekleşen 0,7 oranındaki artışta imalat sanayii sektöründe gözlenen artış etkili oldu. Bu dönemde imalat sanayii sektörü endeksi önceki aya göre 1,3 artış kaydederken; 2,2 azalan madencilik ve taşocakçılığı sektörü ve 1,9 azalan elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi endeksteki artışı sınırlandırdı.
Senelik bazda gerçekleşen 7,3’lük artışta ise 7,7 oranında artış kaydeden imalat sanayii sektörü endeksi belirleyici olurken, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi ve madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi de sırasıyla 7,3 ve 0,5 artış kaydetti. Böylece yıllık bazda sanayi üretiminde ise trendi toplamda 13 aya çıktı.
Kasım 2017 döneminde ise SAMEKS Sanayi Endeksi önceki aya göre 2,1 puan artarak 54,7 seviyesine yükseldi. Bu veri ışığında TÜİK Sanayi Üretim Endeksi’nin önümüzdeki dönemde de artışını sürdüreceğini öngörebiliriz.
İşsizlik: Ağustos, Eylül ve Ekim dönemlerinin ortalaması alınarak hesaplanan Eylül 2017 dönemi işsizlik rakamları, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre 0,7 puan gerilerken, geçtiğimiz aya göre ise herhangi bir değişim göstermeyerek 10,6 seviyesinde gerçekleşti.
Eylül 2017 yılında toplam istihdam bir önceki yılın aynı ayına göre 1 milyon 233 bin kişi artış kaydederken, Ocak 2017 dönemine göre toplam artış ise 2 milyon 125 bin artış kaydedildi. Aylık bazda ise Ocak 2017 döneminden beri ilk kez istihdamda azalış görülmüş ve Eylül 2017’de Ağustos 2017’ye göre toplam istihdam 31 bin kişi azaldı.
Önceki yılın aynı ayına göre 104 bin kişi azalan toplam işsiz sayısı Eylül 2017 döneminde 3 milyon 419 bin kişiye geriledi. Ocak 2017 dönemine göre ise toplam işsiz sayısı 566 bin kişi azaldı. Bununla birlikte istihdamda gözlenen kaybın da etkisiyle, Eylül ayında önceki aya göre 15 bin kişilik artış oldu.
Toplam işgücü Eylül 2016 döneminde 31 milyon 87 bin kişiyken Eylül 2017 döneminde 32 milyon 215 bin kişiye yükseldi. Böylece önceki yılın aynı ayına göre işgücüne katılım yaklaşık 1 milyon 128 bin kişi olarak gerçekleşti. İşgücünün hızlı bir şekilde artış kaydetmesi, son 12 ayda 1 milyon 233 binlik istihdam artışına karşın işsizlik oranını baskı altında tutuyor.
Daha önce çalıştığı ekonomik faaliyete göre işsizler analiz edildiğinde; 57’sinin Hizmet sektöründe, 15’inin Sanayi sektöründe, 10’unun İnşaat sektöründe, 4’ünün ise Tarım sektöründe çalıştığı görülüyor. İlk kez iş arayanlar toplam işsiz sayısının 9’unu oluştururken, 8 yıldan önce işten ayrılanların oranı 5’tir.
SAMEKS Hizmet Endeksi İstihdam alt endeksi Ekim 2017 döneminde 52,1 puanla artışını sürdürürken, SAMEKS Sanayi Endeksi İstihdam alt endeksi de 50,5 puanla olumlu görünümünü sürdürmüştü. Bu veriler ışığında istihdamın önümüzdeki dönemde de genel anlamda olumlu bir grafik çizeceğini tahmin edebiliriz.
Enflasyon: 2017 yılı Kasım ayında aylık TÜFE artışı 1,49 ile piyasa öngörülerinin üzerinde gerçekleşirken, yıllık enflasyon 12,98’e yükseldi.
2017 yılı başından bu yana enflasyon üzerinde gözlenen yukarı yönlü etkilerin bu dönemde de devam ettiği görülmektedir. Tüm ana harcama grupları enflasyonu arttırıcı yönde etkide bulunurken, Kasım ayında en fazla fiyat artışının yaşandığı ilk 15 ürünün tamamı gıda ve giyim gruplarındaki ürünlerden oluşuyor.
Bu dönemde, endekste en fazla ağırlığa sahip olan gıda grubu aylık enflasyonu 46 baz puan yukarı çekti. Ulaştırma grubu ile mevsimsel faktörlerin etkili olduğu giyim ve ayakkabı grupları da aylık enflasyona önemli oranda etki etti. Söz konusu iki harcama grubu aylık enflasyonu sırasıyla 33 ve 28 baz puan arttırdı.
2017 yılı Temmuz döneminden beri artış eğiliminde olan çekirdek enflasyon göstergeleri Kasım ayında da artmaya devam ediyor. Bu dönemde özel kapsamlı TÜFE göstergelerinden B endeksinde yıllık enflasyon 12,17’ye yükseldi.
Petrol fiyatlarının küresel ölçekte güçlenme eğilimi sergilemesine ek olarak TL’de gözlenen değer kaybı enflasyon üzerindeki yukarı yönlü baskının sürmesine neden oluyor. Ayrıca, çekirdek enflasyon göstergelerindeki bozulmanın devam etmesi enflasyon beklentilerinin kademeli biçimde bozulmasına yol açıyor. Bu çerçevede yılsonu enflasyon oranının 11’in üzerinde gerçekleşeceği tahmin ediliyor.
ARTUKLU HABER AJANSI
9367,77%3,72
34,47% 0,05
36,42% 0,21
2956,00% 0,72
4956,37% 0,55