Asırlık çınar ağacı dalında yemek keyfi…

Rivera Park Restoran tam bir aile işletmesi. Ali Beyrek’in patronluğunda eşi Durdu, Kızı İpek, yeğeni Hatice dörtlüsü hizmet veriyor. Burada herşey doğal ve köy ortamında geçiyor. Yukarıdaki fotoğraf, bunu açıkı biçimde ortaya koyuyor.

150 yıllık dev çınarın dallarından biri ve bu dal üzerine kondurulan masa ve sandalyelerde ağaç dalları arasında yemek yiyen bir grup.

Hatice, fırından çıkmış incecik kıtır pideyi servis için dev çınar ağacının dallarından tırmanarak getiriyor.

Yabancı konukların arasaına giren Ali Beyrek, yer sofrasında Rivera’nın özelliklerini birlikte yaşıyor.

RİVERA PARK RESTORAN ANTALYA KEMER YAKINLARINDA TAHTALI DAĞI BEYCİK’TE HİZMET VERİYOR. TÜRKİYE’NİN EN İYİ ALABALIK YAPAN 10 RESTORANI ARASINDA YERİNİ ALMIŞ.

NECDET BULUZ

                                             Hürriyet Gazetesi’nin “En iyi 10 alabalık” seçiminin içinde yer alan Rivera Park Restoran’a gittik. Antalya’ya gittiğimizde, yolumuz da Kemer tarafına düşerse Tahtalı Dağı yamaçlarında yer alan bu restorana mutlaka uğrarız. Tahtalı Dağı Beycik’te oldukça da yüksek bir yerde yer alan Rivera Park Restoran’ın alabalığı dillere destan olmuş. Hem canlı ve taze, hem özel sos, hem terayağında ve kiremitte fırında odun ateşinde pişerek servis ediliyor.

                                         Restoranı Ali Beyrek çalıştırıyor. Yaz-kış açık. Kışın başlangıcında da buraya uğramıştık. Kapalı mekânda odun sobasını yaktılar, dışarının soğuğunu hissetmedik bile. Dağların üzerini kaplayan bulutların siluetinde ayrı bir keyif alınıyor. Kış aylarında buraya yolunuz düşerse kapalı mekânda odun sobası keyfinde alabalığı yeme şansınız da olacaktır.

                                               TAM BİR AİLE İŞLETMESİ

                                                  Rivera Park Restoran, Avrupa’da sık rastlanan aile işletmelerine benziyor. Ali Beyrek’e eşi Durdu mutfakta yardım ediyor. Kızı İpek ile yeğeni Hatice servis işlerine bakıyor. Her şeyin bütününü ve doğallığını burada görmeniz ve yaşamanız mümkün. Konuklara servis edilen tüm yiyeceklerin köy ürünü olduğunu, Beycik ve Elmalı’da üretilerek restorana getirildiğinin altını çizelim. Köy tavuğu, köy yumurtası, peyniri, yoğurdu, tereyağı, balı organik olarak elde ediliyor. Odun ateşinde pişen mis gibi incecik kıtır ekmekle bu mezeler servis ediliyor. Ardından da ana yemek getiriliyor. Buranın alabalığı meşhur olduğu için, gelenler genellikle bunu tercih ediyor.

                                         Ali Beyrek ile konuştuğumuzda bize şunları söyledi:

                                         “ Restoranımıza sabah gelen konuklarımız da oluyor. Sabah gelenler genellikle kahvaltı yapıyor. Fırından sıcak ekmek çıkarıyoruz. Sahanda tereyağında köy yumurtası, köy usulü kahvaltıyı konuklarımızla buluşturuyoruz. Daha sonraki servislerimizde kiremitte alabalık, çupra, saç kavurma, bıldırcın, tavuk sote, kuzu şiş ve soğuk meze çeşitlerimizle konuklarımıza hizmet ediyoruz. Bizim buraya çok tanınmış yerli konuklarımızın yanı sıra yabancı konuklar da sıkça geliyor. Yaz aylarında bazen serviste bile zorlandığımız anlar oluyor. “

                                                     ÇINAR AĞACININ DALLARINDA YEMEK

                                             Şimdi sıkı durun, Rivera Park Restoran’ın bir diğer özelliğinden de söz edelim:

                                              Restoran 150 yıllık dev bir çınarın kocaman dalları üzerine oturtulan açık oda ve odalarda yer alan maslardan oluşuyor. Çınar ağacının dalında masaya oturuyor, yemeğinizi burada yiyorsunuz. Çok aşağılarda denizi seyretme imkânınız da bulunuyor. Antalya’da yanarken, burada üşüyorsunuz. Doğal bir klima var, hava oksijen dolu ve birkaç saat içinde de vücudunuz adeta yenileniyor. Ağacın en üst dallarına kondurulmuş, yer yataklarında da kısa bir kestirme de yapabilirsiniz. Eşine az rastlanan bir konumda olan Rivera, giderek ün kazanıyor. Buranın müdavimleri çok uzak yerlerden gelip, dinleniyor, alabalık yiyor adeta ciğerlerini yeniliyor. Biz, burada yemek yerken, bir araba dolusu konuk geldi, “Biz Antalya’dan geliyoruz, alabalık yiyip tekrar Antalya’ya gideceğiz” dediler. Antalya ile Beycik’in arasının 70 kilometre olduğunu da anımsatalım.

                                                  Rivera’nın Almanya, Hollanda, İtalya ve Fransa’da adı duyulmaya başlanmış. Ali Beyrek “ Bizden memnun kalanlar, bizim reklamımızı da yapıyor. Dışarıdan gelen konukların çoğu (Adınızı ülkemizde duyduk, merak ettik, bunun için geldik) diyorlar” diyor.

                                               MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ ÖNEMSENİYOR

                                                  Restoranın girişinde alabalık havuzu bulunuyor. Sürekli akan soğuk sudaki alabalıklar konuklara canlı tutulup, 10-15 dakika içinde servis edilebiliyor. Ali Beyrek bu işte oldukça ustalaşmış. İşini çok titizlikle ve çok iyi yapıyor. Bu noktada da şunu da ekleyelim: Alabalıklar, normalin çok üstünde ve iri, aynı zamanda doyurucu. Rivera’da yediğiniz her şey hakkını veriyor. Ali Beyrek “Bizim için önemli olan müşteri memnuniyetidir. Burada para kazanmaktan çok, konuklarımın yeniden buraya gelmesini sağlayacak hizmeti veriyoruz. “diyor. Rivera’da fiyatların da benzer yerlere göre çok daha az olduğunu da belirtelim.

                                            Artık, ard arda açılan lüks restoranlar yerine, bu tür değişik mekânlarda yemek yiyenler daha da artıyor. İnsanlar değişiklik arıyor. Rivera’da kendiniz tam bir köy ortamında buluyorsunuz. Çınar ağacının altındaki küçük havuzlarda ördekler yüzüyor, horozlar ötüyor, at ve inek sesleri, içinize çekmeye doyamayacağınız mis gibi hava, köylülerin kendi aralarındaki konuşmaları sizi kısa zaman diliminde de olsa uzaklara götürüyor. Burada her şeyin doğalı ile karşılaşıyorsunuz, bu da Rivera’nın bir başka özelliği olarak görülüyor.

HABER :NECDET BULUZ