Tarih: 26.05.2014 18:20

ATO'DAN KAMU ALIMLARINDA YERLİ KATKI VE OFFSET PANELİ”

Facebook Twitter Linked-in

 26 MAYIS 2014 - Ankara Ticaret Odası (ATO), Kamu Alımlarında Yerli Katkı ve Offset Paneli düzenledi. Kamu kurum ve kuruluşları, özel sektör temsilcileri ve üniversitelerden çok sayıda katılımcının izlediği panelde, yerli katkı ve offset konusu tüm boyutlarıyla masaya yatırıldı. 

Panelde konuşan Savunma Sanayi Müsteşarı Prof. Dr. İsmail Demir,  offset’in savunma alımlarında 25 yıldır uygulandığını söyledi. Yabancı şirketlere bu konuda yol göstermek gerektiğini vurgulayan Demir“Yerli endüstrimizin envanterini çıkarıp, offset kullanımıyla ilgili yol arayan şirketlere rehberlik etmemiz gerekiyor” dedi. Demir, şöyle devam etti:

 “Biz bu anlamda ne kadar yol gösterici olabilirsek hem yerli katkı oranımızın teknolojik ağırlığı daha fazla olacaktır hem de geçmişte örneklerini gördüğümüz `uyduruk` kavramlarla offset’in kullanılması ve eritilmesi gibi olayların önüne geçebileceğiz. Offset’in rakamı ve kendisi kadar, nasıl kullanıldığının, yerli sanayiye ne kadar katkıda bulunduğunun, şirketleri nereden nereye getirdiğinin çok önemi var. Yerli katkı oranının kullanılacağı kritik alanları belirlememiz ve kendi ödevimizi çok iyi yapmamız gerekiyor." 

 Söz konusu uygulamaların sanayinin o endüstriye girmesi için başlangıç teşkil etmesi gerektiğini ifade eden Demir, "Bir anlamda marş motorunun arabayı çalıştırmak için gördüğü görev gibi. Ondan sonra motorumuzun tüm aksamının yerli yerinde olması, offset ile başlayan sürecin kendiliğinden bir işbirliği olarak devam etmesi gerekiyor. Uzun vadeli işbirliğinin asıl parametresi budur. Yerli katkı mecburiyetiyle bir şirketimizi işe dahil ettiysek, katkı oranı mecburiyeti bittiği anda o iş de bitiyorsa biz burada başarısız olduk demektir. Başarı onun sürekli olarak devam ettirilmesidir" değerlendirmesinde bulundu.

 Demir, iç sanayide neler yapılabileceğinin değişmez bir gündem olarak bütün ilişkilerde masada olması gerektiğini vurguladı. Türkiye`yi tecrübe eden birçok şirketin, olumlu tecrübeler yaşayarak işi devam ettirme kararı alabildiğini belirten Demir, "Olumsuz tecrübelerin önüne geçmemiz, iş disiplinini sağlamamız gerekiyor. Yerli katkı mecburiyetiyle iş alan şirketlerimizin nasıl olsa iş bana geliyor rahatlığından çıkıp, ben bu işi ömür boyu nasıl devam ettirebilirim anlayışında olması gerekiyor" diye konuştu.

   -“YERLİ ÜRÜNE GÜVENİLMİYOR”-

 Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir de kamu alımlarının devletin ihtiyaçlarını en ucuza temin etmek anlamına gelmediğini belirterek, bu alımlara sanayinin gelişmesi, Ar-Ge ve inovasyona teşvik edilecek şekilde bir gelir aktarma olarak bakmak gerektiğini söyledi. 

 Türkiye`nin son 10 yılda ciddi bir sanayileşme hamlesi gösterdiğini kaydeden Özdebir, "İhraç pazarlarında Türk malı artık bir kalite sembolü haline geldi. Ancak maalesef, aynı özgüveni biz kendi ürünlerimize gösteremiyoruz. Çok kolaylıkla yerli malı yerine ithal ürünleri tercih edebiliyoruz. Bu bana göre kolaycılık" diye konuştu.

 Özdebir, offset uygulamalarının ülkeye teknoloji transferi getirmek, ithal edilecek ürünlerden tasarruf noktasında önemli bir yer tuttuğunun altını çizerek, ancak söz konusu uygulamanın nihai hedef olamayacağına işaret etti.Özdebir, offset uygulamalarında Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın tecrübelerinden yararlanılması gerektiğine işaret etti.

 - OFFSET ZORUNLU HALE GETİRİLMELİ-

 ATO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Koray Güngör Şanal ise offset’in başta Amerika ve Avrupa olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde kamu alımlarında zorunlu olarak uygulandığına dikkati çekerek, “Kamu alımlarında offset uygulamasının zorunlu hale getirilmesi, ülkemizin sanayileşme hamlesi için de itici bir güç olacaktır” dedi. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinin, kendi sanayilerini korumak için yerli alımı zorunlu kıldığını anlatan Şanal, ABD’nin “Buy American” yasasıyla, devlet alımlarında tüm ürünlerin Amerika’da üretilmesini ve Amerikan hammaddesi kullanılmasını zorunlu tuttuğunu, benzer yasal düzenlemelerin pek çok ülkede bulunduğunu anlattı. Şanal, Türkiye’nin de aynı şekilde yerli sanayisini koruması ve geliştirmesinin şart olduğunu söyledi.

 

Dünya genelinde otomotiv, kimya, elektronik, gemi inşaatı, tekstil, demir çelik, savunma sanayi, telekomünikasyon ve otomotiv yan sanayi alanlarında offset kullanıldığını anlatan Şanal, “Bugün halen dünyadaki toplam ticaretin yaklaşık yüzde 15’inin offset anlaşmalarıyla bağlantılı olduğu ifade ediliyor” dedi.

 Şanal, dünyada 50 yılı aşkın süredir uygulanan offset’in Türkiye’nin gündemine 1980’li yıllarda girdiğini ve bugün savunma sanayi alanında başarıyla uygulandığını söyledi. Savunma sanayinde offset uygulamalarıyla sektörün ihtiyaçlarının yurtiçinden karşılanma oranının son 10 yılda yüzde 20’lerden yüzde 50’lere yükseldiğini bildiren Şanal, sağlık, ulaştırma, haberleşme, bilgi teknolojileri ve enerji gibi ithalatın yüksek olduğu sektörlerde de offset anlaşmalarının yürürlüğe konabileceğini söyledi. Türkiye’nin 2023 yılına kadar bu alanlarda 500 milyar doları aşkın bir harcama yapacağının tahmin edildiğini söyleyen Şanal, “Bu süre boyunca kamu alımlarında yüzde 50 oranında offset uygulanması halinde, sanayi katılımı, ihracat ve teknolojik işbirliği yollarıyla Türkiye ekonomisine yapılacak katkının yıllık 30 milyar doları bulacağı hesaplanıyor” dedi.

 Modern bir sanayi oluşturmayı hedefleyen Türkiye’nin offset konusunda bir politika belirlemesi ve bu politikayı uygulayacak birimleri koordine edecek bir çatı kurul oluşturması gerektiğini söyleyen Şanal, “Offset uygulamalarını hayata geçirecek özel sektörün temsilcisi olarak, biz elimizi taşın altına koymaya hazırız” diye konuştu.

 ATO Kamu Alımlarında Yerli Katkı ve Offset Uygulamaları Özel İhtisas Komisyonu Başkanı Musa Pireci de Türkiye’de başka hiçbir ticaret odasında bulunmayan özel bir komisyon olduklarını belirterek, “Komisyonumuzun misyonu, offset ile ilgili kamu kurumları, özel sektör temsilcileri, STK’lar ve üniversiteler arasında koordinasyon sağlamaktır” dedi.  

 Pireci, Ankara’nın savunma sanayi, medikal sanayi, ulaştırma ve enerji alanlarında üretim kapasitesi yüksek bir şehir olmasının yerli katkı ve offset uygulamalarını daha da önemli hale getirdiğini vurguladı.

 Pireci, savunma sanayindeki başarılı offset uygulamaları sayesinde Türkiye’nin sürekli silah ithal eden bir ülke konumundan çıkarak dünyanın sayılı silah ihracatçılarından biri konumuna geldiğine dikkati çekti. Sağlık Bakanlığı’nın önümüzdeki 9 yıl içinde 130 milyar dolar dış alım yapmayı planladığını anlatan Pireci, “Offset uygulamalarının sadece Sağlık Bakanlığı’nda uygulanması halinde Türkiye 130 milyar doların yaklaşık yarısını yani 65 milyar dolar civarında bir miktarı yerli sanayiye aktarmış olacak” dedi. Pireci, şöyle devam etti:

 “Eğer ülkemiz offset uygulamalarını sağlık, enerji ve ulaştırma alanlarında da geliştirmeyi başarabilirse, ülkemizin yerli sanayisine aktaracağı miktarın önümüzdeki 9 yılda en az 200 milyar dolar civarında olacağı ve bu miktarın yurt içinde kalarak cari açık probleminin giderilmesine, bu alandaki kapasite gelişimine hizmet edeceğini öngörmekteyiz.”

 Tüm gün süren panelde konuşmacılar,  offset uygulamalarındaki sorunlar, kamudaki mevcut çalışmalar, enerjide yerli katkı ve offset, savunma sanayinde offset, havacılıkta offset uygulamaları ve başarıları, üniversitelerin offset uygulamalarından beklentileri ve dünyadaki offset uygulamaları konularını ele aldılar.

 

    

 ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —