``AVM ile değil yaşayan caddelerle dünya markası olunur``

Türk Sanayici ve İşadamları Vakfı (TÜSİAV) Başdanışmanı Bülent Hasılcıo :?Ankara?daki Tunalı Hilmi ve Bahçelievler 7. Cadde gibi yaya yoğunluğunun yüksek olduğu caddelerin bir dünya markası haline gelememesinin ve Ankaralıları alternatif olmadığı için AVM

Türk Dünyasından Haberler 5.12.2015 12:04:28 0
``AVM ile değil yaşayan caddelerle dünya markası olunur``

 

Ankara’nın başkent imajının, son yıllarda ortaya konulan niteliksiz inşaat projeleri ve AVM kültürüyle büyük değer kaybına uğradığını ifade eden Marka Kurumsal Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve Türk Sanayici ve İşadamları Vakfı (TÜSİAV) Başdanışmanı Bülent Hasılcıo, “Dünyaca tanınan ve turistik değer taşıyan Paris’teki Şanzelize, Londra’daki Oxford ve İstanbul’daki İstiklal Caddelerinin ortak özelliği, tarihi geçmişi modern hayatla birleştiren planlı yapılaşmadır. Ankara’nın da, bunca zamandır ihmal edilen belli başlı caddelerinin, planlı bir dönüşümle nefes alan yaşam alanları haline getirilmesi ve AVM tahakkümünden kurtarılması gerekiyor” dedi.

Kentin markalaşması yönünde yerel yönetimlere büyük sorumluluk düştüğünü ifade eden Hasılcıo, “Ankara’daki Tunalı Hilmi ve Bahçelievler 7. Cadde gibi yaya yoğunluğunun yüksek olduğu caddelerin bir dünya markası haline gelememesinin ve Ankaralıları alternatif olmadığı için AVM’lere mahkûm edilmesinin tek sorumlusu, açık alan mağazacılığı kavramını uygulayamayan ilçe belediyeleridir” diye konuştu.

İlçe belediyelerinin bu yapılanmayı hayata geçirirken vizyon sahibi, gelişime açık Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) lisanslı gayrimenkul değerleme danışmanlık şirketlerinden de yardım alması gerektiğini dile getiren Hasılcıo ayrıca şunları söyledi:

CADDELER HER İHTİYACA HİTAP ETMELİ

“Örneğin Londra da bir pasajda ya da sıralı iş yerleri olan bir caddede, her sektöre ayrılmış adetli mağazalar vardır. Londra’daki yerel yönetim, bu caddeleri kafe, yeme içme, giyim, banka, telekomünikasyon gibi her ihtiyacı karşılayacak biçimde düzenleyerek iş yeri açma ruhsatı veriyor. Ancak örneğin Bahçelievler 7. Cadde’de alt ve üst sokakları da düşünürsek yaklaşık 90 adet yeme içme dükkânı var. Ailenizle birlikte alışverişe ya da yürüyüşe çıktığınızda ne çocuklarınızı eğlendirecek bir oyun parkı, ne tüm aile bireylerinin ihtiyaçlarına yönelik mağazalar ne de aracınızı koyacağınız bir otopark var. Çünkü ilçe belediyeleri bu sorumluluğun altında girmek istemediğinden, bu caddelerde yan yana 5 tane cep telefonu aksesuarı satan mağazalarla karşılaşıp, caddenin bir ucundan diğerine 10 tane ekmek arası döner yapan dükkân görüyoruz.”

YAYA TRAFİĞİ YARATACAK ALANLAR OLUŞTURULMALI

“Ankara’nın bu durumuna yeni alternatif yaratacak Konya ve Eskişehir Yollarında, kentin geleceği ile oynayan mimarlar, çizdikleri projelerde sosyal donatılı yaşam alanlarının gerekliliğini düşünmedikleri için, plaza ve ofis katlarının altına en azı 700 metrekare olan devasa dükkânlar yaptılar. Daha çok transit geçiş için kullanılan bu ana arterlerde yaya trafiği yaratacak ortalama 150 metrekarelik mağazalarla herkesin ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir alışveriş ve yaşam alanı oluşturulursa, tüketiciler de AVM’lere gitmek yerine buraları tercih edecektir. Bu anlamda ilçe belediyelerine büyük sorumluluk düşmektedir.” 

 

ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA


Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor