BAHÇELİ:``AVRUPA İNSANLIKTA SINIFTA KALDI ``

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "HDP?liler için kıyameti kopartan Avrupalı elçiler, AB yöneticileri şehitlerimizin, hayatını kaybeden mazlumların acılarını bir kez olsun paylaşmadı, insanlık adına taraf ve tutumlarını belirleyemedi. Avrupa insanlıkta sı

Gündem 15.11.2016 14:30:30 0
BAHÇELİ:``AVRUPA İNSANLIKTA SINIFTA KALDI ``

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, MHP'nin Anayasa konusunda inisiyatif almasının, fiili dağınıklık ve çarpıklığı çözme iradesinin, yalnızca Türkiye ve Türk milletinin geleceğini kurtarmak için olduğunu belirtti. 



Bahçeli, AK Parti'nin anayasa hazırlık metninin taraflarına resmen iletildiğini belirterek, "Katıldığımız ve katılmadığımız maddeleri tek tek belirliyoruz. Ardından partiler arasında kurulacak bir komisyonda üzerinde mutabık kaldığımız değişiklik önerilerini süratle ve en kısa sürede Meclis Genel Kurulu'na getirmeyi umuyor ve bunu amaçlıyoruz." dedi. 



"Hukuksuz bir devlet olmaz. Hukuk yoksa demokrasi ve devlet askıda ve raftadır. Türkiye'nin adım adım feci akıbete doğru ilerlemesini istemiyorsak, devreye girmeli, tedbir almalıyız." diyen Bahçeli, "Bizim meselemiz, kimin ne olacağı değildir. Bizim meselemiz, kimin hangi makam ve statüye kavuşmayı hedeflediği hiç değildir." değerlendirmesinde bulundu. 



Geçen hafta Başbakan Binali Yıldırım ile yaptıklarını görüşmenin verimliği geçtiğini aktaran MHP Genel Başkanı Bahçeli, Yıldırım'ın anayasa değişikliği konusundaki düşüncelerini makul ve müspet bulduğunu açıkladığını ifade etti. 



15 Temmuz'dan sonra bambaşka bir Türkiye olduğunu vurgulayan Bahçeli, "Ağa girdikten sonra aklı başına gelen balık gibi olmayalım, iş işten geçtikten sonra ah vah etmeyelim, nitekim bugünden, henüz vakit varken Türkiye'nin önünü açalım. Anayasa değişikliğiyle ilgili çalışmalar sonlandıktan sonra, gerekirse milletimizden görüş almaktan çekinmeyelim, bundan korkmayalım." diye konuştu. 



"Son yurdumuzun üzerinde kara ve kabus bulutları dolaşıyor. Bunu görmek durumundayız." ifadesini kullanan Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti: 



"Türk milleti 15 Temmuz FETÖ kalkışması gibi rezil bir ihanete nadir şahit olmuştur. Gayemiz bu tip düşmanlıkların tekrarına mani olmaktır. İstiklalimiz, iktidar ve imtiyaz kaybetme korkusuyla değil, kucaklaşma, dayanışma, ortak değer ve milli gerçeklerde buluşmayla teminat altına alınacaktır. Bu nedenle, Türk siyaseti ucuz hesap yapmadan, çatışma ve çekişmeye kapılmadan Türkiye'nin ana meselelerine çözüm getirmeye mecburdur. Boş çuvalın ayakta durmayacağını, böyle gelse de böyle gitmeyeceğini herkes anlamalıdır." 



"MHP, daha önce açıkladığı anayasal kapsamdaki kırmızı çizgilerine, ilke ve esaslarına bağlı olmak şartıyla, milleti ve ülkesi için her olumlu, her anlamlı teşebbüse zaten vardır ve çoktan hazırdır." diyen devlet Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: 



"Aklımıza geleni işlemiyoruz, her ağacı taşlamıyoruz, yalnızca Türkiye rahatlasın, huzur bulsun, devlet ebed müddet ruhu yaşasın, diyoruz. AKP'nin anayasa hazırlık metni tarafımıza resmen iletilmiştir. Parti olarak, söz konusu metin üzerindeki çalışmalarımızı çok dikkatli, çok detaylı ve kılı kırk yaran bir değerlendirmeyle yapıyoruz. Katıldığımız ve katılmadığımız maddeleri tek tek belirliyoruz. Ardından partiler arasında kurulacak bir komisyonda üzerinde mutabık kaldığımız değişiklik önerilerini süratle ve en kısa sürede Meclis Genel Kurulu'na getirmeyi umuyor ve bunu amaçlıyoruz. Sonrası TBMM'nin ve milletimizin muazzam iradesine kalmıştır. Bu süreçte CHP naz etmemeli, kapris yapmamalı, geri durmamalıdır. Başbakan'a kapıları açıksa, ki öyle söylüyorlar, 'teklifi bir de biz görelim' diyorlarsa, buyursunlar, kafa kafaya verelim, el ele, omuz omuza, gönül gönüle fiili açmazı giderelim, milletimizin sorunlarına beraberce eğilelim. Gelin Türkiye'yi kamburlarından birlikte kurtaralım. Gelin Türk milletinin asıl gündemine odaklanmak için karşımızdaki engelleri birer birer yıkalım, barikatları teker teker aşalım. İstersek, ön yargısız bir araya gelirsek, başaracağımızdan katiyen şüphem yoktur." 



MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Bazı AB üyesi ülkelerin Türkiye'deki büyükelçilerinin, geçtiğimiz hafta HDP Grup toplantısına katılmaları her şeyden önce yüzsüzlük, sorumsuzluk ve samimiyetsizliktir. Avrupalı olmanın yolu Kandil'e çıkıyor, canilerle kesişiyor, Türk düşmanlığında sabitleniyorsa, diyeceğim odur ki kimseye ihtiyacımız olmayacağından, biz bize yeteriz." dedi. 



Bahçeli, Türkiye'nin hayat damarlarını kesmek, mukadderat kaynaklarını kurutmak için yaygın ve yoğun bir karşı saldırı bulunduğunu belirtti. 

Geçen hafta Perşembe günü, Mardin'in Derik İlçe Kaymakamı Muhammed Fatih Safitürk'ün, terör örgütü PKK’nın, hükümet konağına iş birlikçileri vasıtasıyla sızarak düzenlediği bombalı saldırıda şehit düştüğünü anımsatan Bahçeli, "Fatihler oldukça, oğul Fatihini feda etmeye hazır baba Asımlar dimdik durdukça, Allah bu millete yeni bir İstiklal Marşı yazdırmayacak, milli namusumuza hiçbir vahşi emel yan gözle bakamayacaktır." diye konuştu. 



Milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasından sonra, kendilerine yapılan mahkeme çağrılarına kulak tıkayan, dikkate almayan HDP’lilerin zorla hukukun önüne çıkarılmalarının "Avrupa ülkelerini ayağa kaldırdığını" vurgulayan Devlet Bahçeli, "Tıpış tıpış gitmeyeceğiz diyen HDP’liler patır patır toplanınca AB ülkelerinin Türkiye büyükelçileri anında fos tepkilerini göstermişlerdi." ifadesini kullandı. 



Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti: 



"HDP’liler için kıyameti kopartan Avrupalı elçiler, AB yöneticileri şehitlerimizin, hayatını kaybeden mazlumların acılarını bir kez olsun paylaşmadı, insanlık adına taraf ve tutumlarını belirleyemedi. Avrupa insanlıkta sınıfta kalmıştır, bu çok nettir. Kimsenin çırası tana kadar yanmaz, yanmamıştır. HDP’liler de bir sıçramış, iki sıçramış, kısmetlerinde olan neyse kaşıklarında çıkmıştır. Avrupa ülkelerinin asılsız, uyduruk ve yanlı müdafaaları ne terör örgütü PKK’yı ne de HDP’yi temize çıkarmaya yetmeyecektir. Brüksel Mahkemesinin PKK’yı terör örgütü değil de silahlı mücadele yapan örgüt olarak gösterme kepazeliği hiçbir gerçeği tersine çeviremeyecektir. Bazı AB üyesi ülkelerinin Türkiye’deki büyükelçilerinin, geçtiğimiz hafta HDP grup toplantısına katılmaları her şeyden önce yüzsüzlük, sorumsuzluk ve samimiyetsizliktir. Gerçi ayakkabılarında Kandil Dağı'nın tozu bulunanların HDP sıralarına kurulmaları kendileri adına tutarlı olabilir. Ancak Türk milleti bu rezaleti hoş görmez, asla da normal karşılamaz. HDP grup sıralarının ön saflarında oturan Belçika Büyükelçisi diyor ki 'Bu ciddi bir konu, dinlemeye geldim.' Adam olana sormazlar mı, dinleyecek, duyacak başka konu mu bulamadın? Sömürge valisi küstahlığıyla hareket eden bu zihniyet, ciddi konu arıyorsa şehit analarının sızlayan yüreğine baksın, eğer görebilecekse. Kaymakam Fatih’in geride bıraktığı yavrularının yüzüne baksın, eğer yapabiliyor, yüreği yetiyorsa." 



"PKK’nın dümeninden tutup HDP’nin çuvalına girenler tek gölge etmesinler de, onlardan başka bir şey istemeyiz, istemiyoruz." ifadelerini kullanan Bahçeli, şöyle devam etti: 



"Avrupalı olmanın ibresi, köksüzlük ve kimliksizlik ise muhataplarımız rahat olsunlar, biz kurulan eğri bacaklı birlik masasında zaten oturmayız, olamayız. Avrupalı olmanın yolu Kandil’e çıkıyor, canilerle kesişiyor, Türk düşmanlığında sabitleniyorsa, diyeceğim odur ki kimseye ihtiyacımız olmayacağından biz bize yeteriz." 



AB Komisyonu'nun hazırladığı İlerleme Raporları'nın yayımlandığını anımsatan Bahçeli, serbest dolaşım için Türkiye'nin terörle mücadeleden taviz vermesinin istendiğini aktardı. 


MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Türkiye’nin buna 'evet' demesi, normal karşılaması her şeyden önce dökülen şehit kanlarına haksızlık ve nankörlüktür. Avrupa’nın terörle mücadele sürecini desteklemek yerine kösteklemesi AB’ye üyelik serüvenimizin nasıl çıkmaza sürüklendiğinin de en açık delilidir." değerlendirmesinde bulundu. 



Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AB'ye yönelik "Eğer bizi istemiyorlarsa, açıkça söylesinler. Bize yapılanlara karşı ilanihaye sabredemeyiz. Nasıl İngiltere halka gittiyse, biz de halkımıza sorarız. Milletimiz ne derse onu yaparız." düşüncelerinin anlamlı olduğunu kaydeden Bahçeli, "Elbette AB’nin sistematik gözdağlarına eyvallah edecek halimiz yoktur. Millet sözün sahibidir, müracaat halinde vereceği her karar kesin hükümdür ve herkes için bağlayıcıdır. Şayet AB süreci uzayacak, müzakereler sudan bahanelerle kesintiye uğrayıp kızağa alınacaksa, Türkiye’nin milli onurunu savunmak, milletin hükmü şahsiyetini omuzlamak her vatanseverin görevi olmalıdır. AB, seçeneksiz ve mecbur olduğumuz bir oluşum değildir." diye konuştu. 



Türkiye'nin, başkent Ankara merkezli bir bölge ve dünya perspektifiyle, gerekirse kendi yağında kavrulacağını, kendi ayakları üstünde duracağını, sonuç itibarıyla kimseye el avuç açmayacağını bildiren Bahçeli, bu gücün Türkiye’de bulunduğunu kaydetti. 



Devlet Bahçeli, "Türkiye’yi ekonomik yaptırımla tehdit eden Avrupa Parlamentosu Başkanı’na da bu hakikatleri hatırlatıyor, haddini ve hududunu bilmeye bu vesileyle davet ediyoruz." dedi. 



Kıbrıs görüşmelerin muhtevasının sır gibi saklandığını belirten Bahçeli, Kıbrıs müzakerelerinde adil ve kalıcı bir çözüme ulaşılmasının son derece acil ve önemli olduğunu vurguladı. 


Ancak sırf çözüm olsun diye tavizlerle Türk vatanını terk etmenin, tarihsel hak ve çıkarlardan bir çırpıda ayrılmanın yanlış ve skandal olacağını belirten Bahçeli, "Kıbrıs’taki Türk toplumunun aleyhine, kazanımlarını sekteye uğratacak, egemenlik haklarını hiçe sayacak herhangi bir anlaşma veya uzlaşmanın milletimiz nezdinde itibar ve inandırıcılığı olmayacaktır." diye konuştu. 



Bahçeli, Kıbrıs konusunda şu görüşlerini aktardı: 

"Kıbrıs’ta barış ve istikrarın sağlanması adına tek yanlı ve fren tutmayan tavizlerin, Türklerin hayat alanlarını daraltacağı, vatan bildiği topraklarından koparacağı, Akdeniz’den uzaklaştıracağı kesindir. Bu itibarla, KKTC Cumhurbaşkanı’nın Rum tarafına neleri vaat edip etmediği, çözüm diye sunulan reçeteyle hezimetin Kıbrıs Türklüğüne musallat olup olmayacağı açıklığa kavuşturulmalıdır. Gizli kapaklı yapılan müzakerelerin ne getirip ne götüreceğini öğrenmek Türk milletinin, Kıbrıs Türklüğünün en tabii hakkıdır. Çünkü her şey dönüp dolaşıp toprak ya da mülkiyet meselesine dayanmaktadır. Özellikle Rum tarafının toprak ve garantiler konularındaki taleplerinin belli ölçülerde karşılanması halinde, adada federal devlet çatısı altında; 4 yıl Rum, 2 yıl da Türk tarafının başkanlık yapmasıyla ilgili mutabakat arayışları olduğu iddia edilmektedir. KKTC’nin vereceği toprak var mıdır? Varsa nerelerdir? Tüm dikkatlerin çevrildiği Güzelyurt ve Karpaz gözden çıkarılmış mıdır? Çıkarıldıysa ya da özel statülü olması düşünülüyorsa, buradaki Türk varlığı ne olacaktır? Planlanan geçiş sürecinde adaya uluslararası bir gücün konuşlanmasıyla Türk askerinin akıbeti ne olacaktır? 



Unutulmasın ki Kıbrıs Türklüğü, Türk milletinin ayrılmaz bir parçasıdır. Ve KKTC Türk vatanıdır. Telaşla çözüm olsun diyenler, Kıbrıs’ın tapusunu karambole getirip devrederlerse bunun hesabını veremezler, şehitlerimize, yıllardır Kıbrıs davasını şeref bilenlere bunu asla anlatamazlar. KKTC Cumhurbaşkanı tarihi bir sorumlulukla karşı karşıya olduğunu iyi bilmelidir." 



ABD'de başkanlık seçiminin yapıldığını anımsatan Bahçeli, "Bizim yeni Başkan'dan arzumuz, ilk olarak FETÖ’yle mücadelede Türkiye’ye destek vermesi, Pensilvanya’daki hainin derhal, ön şartsız ülkemize iadesidir." dedi. 



İkinci olarak Ortadoğu’da terör örgütleriyle kurulan sakat ilişkilerden vazgeçerek egemen devletlerin toprak ve insan bütünlüğüne saygı ve riayet göstermesini istediklerine işaret eden Devlet Bahçeli, " Üçüncü olarak da Türkiye-ABD ilişkilerinin karşılıklı hak ve çıkarlar bağlamında gözetilerek yeni baştan güçlendirilmesine samimi ve gizli gündemsiz olarak katkı sunmasıdır." değerlendirmesini yaptı. 



MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "AK Parti'nin hazırladığı anayasa değişikliği teklifi taslağında kaç madde olduğuna" ilişkin soruya, "Genelde bütün anayasa değişikliğini kapsamaktadır. Ancak bunlar içerisinde kısa sürede ülkemiz için yararlı olan metinler üzerinde bir öncelik verilmesini de yararlı bulduklarını ifade etmişlerdir. Biz de bu düşünceye katılmışızdır." yanıtını verdi. 

Bahçeli, TBMM'de partisinin grup toplantısı sonrası gazetecilerin sorularını da yanıtladı. 



Anayasa değişikliği ile ilgili olarak Başbakan Binali Yıldırım ile yaptıkları görüşmelerde Türkiye açısından makul ve mantıklı

değerlendirmelerde bulunduklarını ifade eden Bahçeli, "Kendi düşünceleri doğrultusunda hazırlamış oldukları bir anayasa değişikliği metnini Milliyetçi Hareket Partisinin incelemesine bırakmışlardır. Milliyetçi Hareket Partisi de geçmişte olduğu gibi bir anayasa komisyonuna verdiği üyesi olan Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Parsak beyi ve arkadaşlarının incelemesine göndermek suretiyle gözden geçirmeyi ve en kısa zamanda da Milliyetçi Hareket Partisinin görüş ve düşüncelerini AKP'ye ulaştırmayı düşünmektedir." diye konuştu. 

Bazı gazetelerde doğru olmayan açıklamaların yer aldığını söyleyen Bahçeli, en doğru bilgilerin ileriki günlerde kamuoyuna açıklanacağını kaydetti. 



MHP'ye anayasa değişikliğiyle ilgili sunulan metnin kaç maddeden oluştuğuna ilişkin soruya ise Bahçeli, şu görüşlere yer verdi: 



"Genelde bütün anayasa değişikliğini kapsamaktadır. Ancak bunlar içerisinde kısa sürede ülkemiz için yararlı olan metinler üzerinde bir öncelik verilmesini de yararlı bulduklarını ifade etmişlerdir. Biz de bu düşünceye katılmışızdır. AKP'nin hazırlamış olduğu metin bize ulaşmıştır. Biz de şimdi bir komisyon üyesi arkadaşımız ve hukukçularla üzerinde çalışıyoruz, zannederim eğer Adalet ve Kalkınma Partisi, anayasa ile ilgili bir komisyonu kurmayı düşünüyorsa biz de üyemiz olan Mehmet Parsak beyi görevlendirmek suretiyle orada çalışmalara katkı sağlarız. Sonuç ise ne çıkarsa o da Genel Kurula gelir inşallah." 



Bahçeli, "AK Parti'nin hazırladığı anayasa değişikliği teklif taslağında "cumhurbaşkanlığı" ifadesi mi yoksa "başkanlık" ifadesi mi var?" şeklindeki soruya, "Metinde 'cumhurbaşkanı' geçiyor. Önümüzdeki günlerde incelemelerle ortaya çıkacak, zannederim, metni düşünen, Genel Kurula getirmek isteyenler de geniş bir açıklama kamuoyuna yapabilirler." diye cevap verdi. 



MHP'nin hassasiyetlerinin korunup korunmadığı yönündeki soruya ise Bahçeli, MHP'nin düşüncelerinin korunduğu bir zeminde mücadeleyi yürüttüklerini belirterek, "Yoksa korunmadığı zaman bizim orada ne işimiz var?" dedi. 



Bahçeli'nin ana muhalefet partisine yönelik yaptığı çağrının hatırlatılması üzerine ise Devlet Bahçeli, şu değerlendirmede bulundu: 



"Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bey, Adalet ve Kalkınma Partisi ile görüşmeye bir açık çağrıda bulundular, bu yaklaşım doğrudur. Karşılıklı kutuplaşma, cepheleşme, sertleşme yerine bir araya gelmelerinde Sayın Başbakanla Cumhuriyet Halk Partisi'nin Genel Başkanının bir araya gelip, bizimle yapılan görüşmeler gibi bir değerlendirmede bulunmaları ülkemiz için yararlı olur. Cumhuriyet Halk Partisi de bugüne kadar savunduğu düşünceleriyle anayasa değişikliğinden yana tavır ortaya koyuyor. Fakat farklı zeminde düşünceleri olduğu anlaşılıyor. Bunları giderebilmenin bir yolu doğmuş olabilir. O bakımdan 'Sayın CHP'liler naz etmeyin, gelin konuşun' diye söylememin sebebi de budur. Konuşmakta yarar var." 



Bir gazetecinin kaç madde olduğu yönündeki soruyu tekrar etmesi üzerine Bahçeli, "Onu Abdülkadir Selvi beye sorun." dedi. 

 

 

ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA


17.9° / 9.4°
  • BIST 100

    9367,77%3,72
  • DOLAR

    34,47% 0,05
  • EURO

    36,42% 0,21
  • GRAM ALTIN

    2956,00% 0,72
  • Ç. ALTIN

    4956,37% 0,55