Tarih: 13.01.2015 13:32

BAHÇELİ:``7 HAZİRAN SEÇİMLERİ TÜRKİYE İÇİN KURTULUŞ FIRSATI OLACAK``

Facebook Twitter Linked-in

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Ahmet Davutoğlu`nun geçen hafta açıkladığı, "Ailenin ve Dinamik Nüfus Yapısının Korunması Programı" ile ilgili, "Babalarına iş vermeyen bir iktidarın, doğar doğmaz çocuklara para vermesi inandırıcı ve samimi değildir. Kadınları sadece doğuma ve çocuğa endeksleyen körleşmiş ve kısırlaşmış bir yaklaşımın kabulü de imkansızdır" dedi. 

Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısında yaptığı konuşmada, 7 Haziran 2015`de yapılacak 25`inci Dönem Milletvekilliği Genel Seçiminin Türkiye için bir kurtuluş fırsatı olduğunu, çalışmalarını bu anlayışla sürdürdüklerini, Türkiye ile ilgili hayalleri ve hedefleri bulunduğunu, bir çok konuda sorumluluk almaya hazır olduklarını söyledi. 

"Fotokopisi bile rüküş duran, gırtlağına kadar vesayet batağına saplanan ve saraya sekreterya hizmeti veren Başbakan`dan ve partisinden kurtulmak için tek çare MHP, tek ümit MHP, tek kılavuz Milliyetçi Hareket Partisi`dir" ifadesini kullanan Bahçeli, milleti etnik bölmelere ayıranlara en güçlü tokatın 7 Haziran`da vurulacağını kaydetti. 

Bahçeli, bölünmede hayır ve huzursuzlukta sonuç görmeyen Kürt kökenlilerin Türkiye için ellerini taşın altına koyacaklarını ifade ederek, "İmralı canisi yattığı hücresinde çürüyüp gidecektir. Kandil`e Türk bayrağı ama öyle, ama böyle; eninde sonunda dikilecektir" diye konuştu. 

Konuşmasında, ülkenin ekonomik ve sosyal sorunlarına da değinen Bahçeli, nüfusun yarıya yakınının yoksulluk tehdidiyle mücadele ettiğini, milyonlarca insanın yakacak kömürü, yiyecek katığı, giyecek kazağı, dolacak kazanı olmadığını savundu. 

Yoksulluğun, suçu teşvik, huzursuzluğu tahrik ettiğini, demokrasinin istikrarı ve ilerlemesinin ekonominin istikrar ve refah boyutuyla doğru orantılı olduğunu dile getiren Bahçeli, "Azgelişmiş herhangi bir ülkenin, parlak ve gurur duyulacak bir demokrasi sicili görülmemiştir. Eşitsizliğin keskinleştiği, gelir dağılımındaki adaletsizliğin derinleştiği bir ülkede huzur ve dengeden bahsedilemeyecektir" şeklinde konuştu. 

Adalet duygusunun önemine işaret eden Bahçeli, bunun olmaması veya zaafa uğraması halinde her türlü hak ve eşitlik duygusunun silinmeye yüz tutacağını belirtti. 

Bahçeli, sosyal, ekonomik ve siyasal haklara inen her yumruğun zulüm olduğunu, yoksulluğun aynı zamanda zulüm, hak gasbı ve ihlali anlamına geldiğini ifade ederek, "Türkiye`yi rantiyeye, rüşvet ve yolsuzluk çiftliğine çevirenler, bugünkü karanlık ve yürek yaralayan ağır ekonomik tablonun yegane sorumlusudur. AKP`ye hakim olan karaborsa mantığıdır. AKP`ye nüfuz eden kayıt ve ahlak dışı zihniyettir. AKP`yi ele geçiren haksız kazanç, hukuksuz ve kanunsuz zenginleşme ülkemizi hızla tüketmekte, hızla eritmektedir" görüşünü savundu. 

Demokrasi tökezlerken bireysel hak ve özgürlük alanlarının gittikçe daraldığını ileri süren Bahçeli, "Maalesef ki, Türkiye`nin örtülemeyecek, gizlenemeyecek, saklanamayacak ikili bir yapısı vardır ve bu vahim tablo Türkiye için felaket demektir" dedi. 

Konuşmasında, ülkenin çeşitli illerinden yoksulluk nedeniyle yaşamını yitirdiği ya da zorluklarla karşı karşıya olduğu ileri sürülen çocuklarla ilgili örnekler veren Bahçeli, "Dikkat ediniz, bu çocukların ve daha nice evlatlarımızın, anaların, babaların, gelinlerin, dedelerin tertemiz talihleri kapkara yoksullukla tırpanlanmaktadır. Saray katipliğinden öte gidemeyen Başbakan, Türkiye`nin bu somut ve acınacak gerçeklerini gündemine almalıdır" şeklinde konuştu. 

Bahçeli, Başbakan Ahmet Davutoğlu`nun geçen hafta açıkladığı "Ailenin ve Dinamik Nüfus Yapısının Korunması Programı" ile ilgili değerlendirmelerde de bulundu. 

Başbakan Davutoğlu`nun açıklamalarına rağmen işsizlik sorununa dikkati çeken Bahçeli, "Davutoğlu işi kime bulmuş, kimleri işe sokmuştur? Torpilli akrabalar, hatırlı yandaşlar, imtiyazlı partililer, sınav yolsuzluklarıyla işe yerleşenler dışında işi kim kaybetmiştir de bulacaktır?" ifadesini kullandı. 

İşsizlik oranındaki önlenemez artışın sebebi olarak kadınların işgücüne katılımının gösterildiğini savunan Bahçeli, "Yani tek kariyerleri annelik olması gerektiği AKP`nin sağlıksız bakanı tarafından ifade edilen kadınlarımız çalışmak isteyince işsizlikte doğal olarak artmıştır. Başbakan`ın kast ettiği, zımnen eleştirdiği budur. Anlaşılan işsizliğin müsebbibi sonunda bulunmuş, fatura hanımefendilere çıkarılmıştır. Bu yüzsüz ve tutarsız açıklama bir defa kadınlık onuruna, kadın olmanın hakkına nankörlük ve hürmetsizliktir. Ümit ediyorum ki, AKP’nin kadınlara yönelik melez ve miyop bakışına en iyi cevabı Türk kadını sandıkta verecektir" şeklinde konuştu. 

Başka yerde sorumlu aranmaması gerektiğini dile getiren Bahçeli, "Nitekim işsizliğin bir nedeni vardır, o da AKP`nin üretimi caydırıp borçlanmayı özendiren, yatırımdan kaçıp sıcak paraya çivilenen ve bu yüzden dibe oturan ekonomi politikalarıdır" dedi.

Ülkenin doğurganlık hızıyla ilgili açıklamaları da değerlendiren Bahçeli, dinamik ve genç nüfus korunması, nüfusun yaşlanmasına izin verilmemesi gerektiğini, doğum oranındaki gerilemenin gelecekte çok ciddi handikaplara kapı açacağını belirtti. 

Bahçeli, şunları kaydetti: 

"Her anneye doğum yaptığı anda ilk çocukta 300, ikinci çocukta 400, üçüncü çocukta 600 liranın yardım şeklinde verilmesi olumlu olsa da yeterli değildir. Burada bile eşitsizlik ve adaletsizlik vardır. Üç çocuğu teşvik etmek maksadıyla vereceği parayı aşama aşama artıran rüşvetçi zihniyete diyorum ki, hiçbir yavrumuzun değeri parayla, pulla ölçülemeyecektir. Şunu da söylemek isterim ki, doğan çocukların yetişmesi, milli ve manevi ahlakla büyümesi, eğitim alması, iş bulması ve milletine yararlı birer fert olması en az yardım kadar mühimdir. Balık vermenin yanında, balık tutmayı öğretmediğimiz müddetçe, gelecek nesillerinin sosyal ve ekonomik kaybı kaçınılmazdır. Davutoğlu’nun seçim yatırımı, seçim hamlesi olan basit ve günübirlik tedbirlerinin kalıcı ve uzun vadeli bir sonuç vermesi çok zordur. Babalarına iş vermeyen bir iktidarın, doğar doğmaz çocuklara para vermesi inandırıcı ve samimi değildir. Kadınları sadece doğuma ve çocuğa endeksleyen körleşmiş ve kısırlaşmış bir yaklaşımın kabulü de imkansızdır." 

Emekli, işçi, memur, esnaf, çiftçi ve sanayicinin sorunlarına işaret eden Bahçeli, iktidara geldikleri takdirde bu sorunların çözüleceğini, sosyal devlet ilkesinin tamamen harekete geçirileceğini, hiçbir vatandaşın aç ve açıkta bırakılmayacağını söyledi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —