Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Üsküdar Üniversitesi ve NPİSTANBUL Beyin Hastanesi iş birliğinde düzenlenen Instagram canlı yayınında gençlerle buluştu.
Üsküdar Üniversitesi resmi Instagram hesabı üzerinden “Üsküdarlı gençlerle-buluşmalar” kapsamında yapılan yayınların 10 Nisan 2020 Cuma akşamki konuğu Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu oldu. Kasapoğlu, canlı yayında Üsküdar Üniversitesi Bir Düşün Sosyal ve Siyaset Kulüp Başkanı Emirhan Dursun’un sorularını yanıtladı.
Bu günler mesafe kat etmek için bir fırsat
Koronavirüsün yol açtığı Covid-19 virüsü nedeniyle zor günlerden geçtiğimizi belirten Bakan Kasapoğlu, “Evde kalın” çağrısında bulunurken mutlaka hareket etmeleri gerektiğini söyledi. Kasapoğlu, “Gençlerin hareketi artırmaları lazım. Çünkü bu süreci biz irtifa kaybı olarak değil, bilakis mesafe kat etmek için bir fırsat olarak görüyoruz” dedi.
Motivasyonumuz güçlü olmalı
Covid-19 salgını nedeniyle şu an olağanüstü bir durumdan geçtiğimiz bugünlerde gençlere tavsiyelerde de bulunan Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, tavsiyelerini şöyle sıraladı:
“Şu an için ne diyoruz evde kal ama hareketsiz kalma. Tabi buna hem fiziksel hem de zihinsel anlamda hareketlilik olarak bakmak gerekiyor. Bu zor günler moral ve motivasyon açısından çok güçlü olunması gereken günler. Dünya çok zor bir zamandan geçiyor. Geçtiğimiz günlerde 90 yaşındaki bir teyzemizle konuşurken; ’90 yaşıma geldim böyle bir durumu ben yaşamadım evladım’ diyor. Bugüne kadar karşılaşılmayan vehamette bir durum var. O nedenle moral, moral, moral. Moralimiz, inancımız, iyimserliğimiz. Biz hep iyimser bakacağız. Pozitif yaklaşımımız. O nedenle ben bu anlamda gençlerimizin çok sorumlu olduğunu düşünüyorum. Niçin sorumluluk? Çünkü gençlerimizin toplumun enerji, moral, motivasyon kaynağı olması lazım ve bu süreçte de bunu en güzel şekilde ortaya koymaları lazım.
Gönül mesafesini sıklaştıracağız
Büyüklerimizi her zamankinden daha çok önemseyen, büyüklerimize her zamankinden daha çok saygı gösteren, hürmette kusur etmeyen, saygısıyla, şefkatiyle, muhabbetiyle, onların gönlünü alan, rızasını kazanan bir gençlik. Görüyoruz ki hamdolsun karşımızdaki gençlik böyle bir gençlik. O nedenle bu zamanları moralle, motivasyonla başta büyüklerimiz olmak üzere insanların gönlüne girerek, onlarla iletişimi çok güçlü tutacağız. Sosyal mesafeye elbette dikkat edeceğiz ama gönül mesafesini bir o kadar sıklaştıracağız. Dolayısıyla yapacağımız şey ihtiyacı olan büyüklerimizin ihtiyacına koşmak, kimsesi olmayan büyüklerimizin kimi kimsesi olmak, gerektiğinde pazar ve market alışverişini yapmak bu anlamda onların hizmetinde olmak çok mühim bir sorumluluk.”
Toplum olarak gönlü zengin, gönlü geniş bir toplumuz
Bakanlık olarak 2019’un Gönüllülük Yılı olarak ilan edildiğini, gönüllülük kavramının bugünlerde çok rastlanılan bir davranış biçimi olduğunun hatırlatılması üzerine Kasapoğlu, şunları söyledi:
“Gönüllülük gerçekten önemli bir kavramı, önemli bir misyonu ifade ediyor. Çünkü gönüllü olmak her şeyden önce gönül sahibi olmayı gerektiriyor. Biz toplum olarak gönlü zengin, gönlü geniş bir toplumuz. Bu da bizim için önemli bir nimettir. Böyle bir toplumun ferdi olmak önemli bir imkândır. Biz istiyoruz ki gençlerimiz gönlü zengin milletimizin bu özelliğini daha güçlü bir şekilde ileriye taşısın. Maalesef öyle bir dünyada yaşıyoruz ki bireysellik ön planda, kolektif ruhtan ziyade ben kavramı ortaya çıkan bir dünyada yaşıyoruz. Bu üzücü bir şey. İşte bizim bu konuyu açmamızı sağlayacaklardan biri bu gönüllülük kavramı. Gerektiğinde bir öğrenciye matematik dersini çalıştırmak ya da bir kitabı alıp onunla beraber okumak ya da bir teyzemizin pazar alışverişine gitmek ya da bir amcamızın evine gidip onun sofrasına misafir olmak.
Gönüllülük halkasını genişletmemiz lazım
Aklınıza ne gelirse, insanlara faydalı olmak. Sadece kendine değil başkasına faydalı olmak. Hayır, işlemek zanaat sahibi olmak. Bunların her biri bizlerin gönüllülük konusunda ne kadar zengin bir mirasa sahip olduğumuzu ortaya koyan kavramlar. Bakanlık olarak 2019 yılı gönüllülük çalışmalarımızda bu inisiyatifi ele aldığımız çalışmalarda çok güzel izlenimlere, çok güzel geri dönüşlere ulaştığımızı ifade etmek isterim. Ama bizim bu halkayı genişletmemiz lazım. Bu olguyu büyütmemiz lazım. Görüyoruz şimdi gönüllülük faaliyetlerini. Bizim ülke olarak bu zenginliğimizi, hem bu çıtayı yukarı taşıyarak hem de bu olguyu genişleterek daha farklı boyutlara yükseltmemiz mümkün. 2019 yılında başlattık gönüllülük yılını ama bundan sonra bizim için her yıl gönüllülük yılı, her gün gönüllük adına bir görev ifade edeceğimiz bir gün.”
Teknolojiyi bilinçli kullanalım
Bu süreçte vakti çok verimli değerlendirme sorumluluğunun unutulmaması gerektiğini kaydeden Kasapoğlu, “Elbette sosyal medya, teknolojiyi en güzel şekilde kullanacağız. Ama kullanıcının biz olduğumuzu unutmamamız lazım. Teknolojiden istifade ederken, bizim teknolojiyi kullanmamız lazım, teknolojinin bizi kullanmaması lazım. O yüzden yapacağımız şey bugüne kadar okusaydım diyerek ertelediğimiz okumaları yapmak. Okumak kadar mühim olan yazmak. Kendisini yazarak ifade etmek de çok önemlidir. Edebiyatın pek çok türü ile kendini geliştirmiş, sanat ile tabii ki bu anlamda her yönüyle güçlü bir gençlik için, zamanı iyi değerlendirmek için de bize çok mühim görevler düştüğünü de ifade etmek istiyorum” diye konuştu.
Sportif faaliyetleri ihmal etmeyin
Bu dönemde sporun da ihmal edilmemesi gerektiğini kaydeden Kasapoğlu, “Sportif olmak da çok mühim. Sağlık çok mühim. Sağlığın biliyorsunuz üç hali var, biri bedensel sağlık, diğeri zihinsel sağlık, üçüncüsü de sosyal sağlık. Bu üçünün bir arada olması, tam iyilik halini gösterir. O nedenle bize bu zor günlerde bedensel, zihinsel ve sosyal anlamda üçü için de çalışma noktasında imkânlar önümüze çıkıyor.Ben siz değerli genç arkadaşlarımızın da bunların farkında olduğunu ve en güzel şekliyle değerlendireceğini ve değerlendirdiğini düşünüyorum” dedi.
Hayallerimizin peşinden yılmadan gidelim
Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, “Hayallerimiz hep var inşallah hep var olacak. Hayal kuran bir toplum, hayal kuran bir gençlik, hayalleri olan ve hayallerinin peşinden giden bir gençlik olmalı, ben gençlerimizi bu anlamda hakikaten çok pozitif görüyorum. Eğitim sistemimizin de buna uygun olması lazım. Çok küçük yaştan itibaren çocuklarımızı hayal kuran ve hayal kurmaktan çekinmeyen, özgüven sahibi ve o özgüveni törpülemeyecek bir metotla, anlayışla, o sorumlulukla yetiştirmemiz lazım. O nedenle hayallerimiz 7 yaşımızda da olsa 77 yaşımızda da olsa olmalı ve bu hayallerin peşinden de yılmadan, bıkmadan usanmadan cesaretle ve inançla gitmemiz lazım” dedi.
ARTUKLU HABER AJANSI