Tarih: 26.03.2015 12:01

BAKAN MÜEZZİNOĞLU:``SALGINDAN SÖZ EDİLEMEZ``

Facebook Twitter Linked-in

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, ''(Domuz gribi) altında farklı sağlık sorunları olsa bile H1N1 virüsü teşhisi konarak ölen hasta sayısı bugün itibariyle 33 oldu'' dedi.
 
AA Editör Masası'na katılan Bakan Müezzinoğlu, son dönemde artan grip vakalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
 
Grip virüsü influenza virüsünün 300'den fazla çeşidinin olduğunu ve hastalıkla mutasyona uğrayarak değişiklik gösteren türlerinin bulunduğunu belirten Müezzinoğlu, ''Bu sene hastalık yapan tür, gelecek yıl mutasyona uğruyor ve farklı bir şekil alıyor" dedi.
 
Grip artışlarının ekim ayı sonunda ve kasım ayı başında başladığını, nisan ayı gibi de bu vaka artışlarının bittiğine dikkati çeken Müezzinoğlu, ''2013-2014'deki grip hasta sayıları da bu yıla göre çok olağanüstü, iki misli gibi diyeceğimiz zaman zaman pik dönemleri yaşadık. 2013'ün kasım, aralık aylarında, 2014'ün ocak, şubat, mart aylarında üç defa yoğun pik dönemleri yaşadık'' diye konuştu.
 
Bu dönemlerde özellikle geceleri, hafta sonları ilave hekim desteği koymak zorunda kaldıklarını ifade eden Müezzinoğlu, şunları kaydetti:
 
''Özellikle şubat sonu mart başı itibariyle Avrupa'da da özellikle Fransa, Hollanda, İspanya'da vakalarda önemli bir artış oldu. Bizde de vaka sayılarında artış oldu. Bütün buna rağmen biz polikliniklerde haftasonları, nöbetçi ekip gruplarını artıralım, ilave hekim koyalım gibi yoğun poliklinik müracaatı açıkçası yaşamadık. Artış olmasına rağmen, ilave hekim tedbiri alması açısından yaşamadık.''
 
65 yaş üstü vakalarda çok ağır seyrediyor'
 
Gribin, altında KOAH gibi akciğer hastalığı, böbrek ve karaciğer yetmezliği hastalıkları olan, özellikle 65 yaş üstü vakalarda çok ağır seyrettiğini belirten Müezzinoğlu, bu vakaların bir kısmının son bir hafta, on günde ölümle sonuçlandığını kaydetti.
 
Bakan Müezzinoğlu, ''Geçtiğimiz hafta Müsteşarımızın yaptığı açıklamada, 11-12 olan, altında farklı sağlık sorunları olsa bile üzerinde H1N1 virüsü teşhisi koyarak ölen hasta sayısı bugün itibariyle 33 oldu. Bunların yüzde 60'ının, altında özellikle akciğer hastalığı gibi, diğer kronik hastalıkları olan hastalarımız, 65 yaş üstü vakalarımız neredeyse yarıdan fazlası da 65 yaşın üzerinde. Ama hiç sağlık sorunu olmayan yaş dilimi de 25-55 arasında olan, farklı hiçbir sorunu olmayan, tamamen H1N1 virüsü ile kaybettiğimiz 18 vakamız var'' diye konuştu.
 
Ölümle sonuçlanan grip vaka dağılımının ülke genelinde çok dağınık olduğunu ifade eden Müezzinoğlu, ''En çok, 9 vaka İstanbul'da, sonra 7 ölüm vakasıyla Samsun'da, Erzurum'da, Sivas'ta, Mersin'de, Çanakkale'de var. Herhangi bir salgından bahsetmemiz söz konusu değil'' dedi.
 
Bir metre mesafeden bulaşıyor
 
Bu konuda alınacak tedbirlere ilişkin de açıklamalarda bulunan Müezzinoğlu, vatandaşın bu konuda bilgilendirilmesi gerektiğinin önemine vurgu yaptı. 
 
''Vatandaşı bilgilendirmenin dışında, bir tedavi yol haritası bugün için belirlenmiş değil veya ilacımız yok'' diyen Müezzinoğlu, hastalığın bir metre mesafede, yakın temasta bulaştığını, burada hijyenin çok önemli olduğunu söyledi. Müezzinoğlu, ''Mesela hapşırıyor, mesafe bir metreden fazla ise riskin azalıyor ama bir metreden yakınsa riskin artıyor'' dedi.
 
Özellikle çocukların ve yaşlıların el temizliğine dikkat etmesi gerektiğini ifade eden Müezzinoğlu, mekanın havalandırılması, kişinin kendisini yorgun hissettiğinde dinlenmesi ve bol sulu gıda tüketmesi gerektiğini de kaydetti.
 
Bu hijyenin okulda da önem taşıdığını belirten Müezzinoğlu, bunun bir kültüre dönüştürülmesi gerektiğini, sınıfların havalandırılması, grip şüphesi olan çocukların hekime yönlendirilmesi veya izinli sayılması gerektiğinin de altını çizdi.
 
Griple ilgili vaka artışlarının gündemi meşgul eden bir konu olduğunu, Bakanlık olarak hasta ve kaybedilen vatandaşlarla yakından ilgilendiklerini ancak uyuşturucu sorununun çok daha büyük önem taşıdığını ifade eden Müezzinoğlu, bunun, özellikle genç yaştakileri ilgilendiren, elbirliğiyle tedbir alınması mümkün bir sorun olduğunu dile getirdi.
 
Gelişmiş ülkelere göre Türkiye'nin rakamlarının daha iyi durumda olmasına rağmen son yıllardaki artışın kendilerini rahatsız ettiğini dile getiren Bakan Müezzinoğlu, çok yönlü bir tedbir süreci başlattıklarını, Başbakan Davutoğlu'nun bunu bir hükümet politikası haline getirdiğini anımsattı.
 
Başbakan Yardımcısı Arınç'ın başkanlığında ve Sağlık Bakanlığının koordinasyonunda, 8 bakanlık ve ilgili kuruluşların katılımıyla bir yapı oluşturulduğunu, valiliklerce her ay il analizleri yapıldığını, riskli gruplarla iletişime geçildiğini ve narkotimler kurulduğunu  anlatan Müezzinoğlu, şunları kaydetti:
 
"Biz Sağlık Bakanlığı olarak "ALO Uyuşturucuyla Mücadele ve Destek Hattı" telefon numarasını geçtiğimiz haftalarda 191 olarak aldık. 65 çağrı elemanın eğitimlerini yapıyoruz. Onların saha, AMATEM, ÇEMATEM'dekilerle iletişim kurarak, ailelerle görüştürerek eğitimlerini tamamlamak üzereyiz. Nisan sonu itibariyle en geç geçici veya geçiş dönemi çağrı merkezini kuruyoruz, Sağlık Bakanlığının imkanlarıyla. Maliyeden aldığımız kadro, bu kadronun eğitimi ve ihale süreçleri 1 Temmuz'da tamamlanacak. 65 kendi elemanımızı eğittik. Eğitimleri tamamlananlar, devam edenler var. Onları da nisan ayı içinde geçiş dönemi hizmetine sunmuş olacağız."
 
"Aile hekimleri de görev alacak"
 
Bu konuda aile hekimlerinin de devreye gireceğini, eğitim süreçlerinin kısa sürede tamamlanacağını bildiren Müezzinoğlu, uyuşturucu maddeyi ilk defa kullananların bağımlı kabul edilmesi ve buna yönelik muamele görmesinin yanlış olduğunu söyledi.
 
Sigarayla mücadele
 
Bir soru üzerine, Türkiye'nin tütünle mücadele kapsamında attığı adımlara ilişkin bilgi veren Müezzinoğlu, yaklaşık bir hafta önce Türkiye'nin Abu Dabi'deki Dünya Sağlık Örgütü Başkanı Margaret Chan'in da katıldığı programa, sigara ile mücadelede son 10 yılda en başarılı ülke olarak davet edildiğini söyledi. Müezzinoğlu, bu anlamda Türkiye'nin, dünyada sigara ile mücadelede en başarılı ülke ödülünü hak ettiğini ve örnek olarak gösterildiğini vurguladı.
 
Türkiye'nin bu konuda bir çok başarılı proje yürüttüğünü ve çalışmaların devam ettiğini dile getiren Müezzinoğlu, "Her geçen gün yeni yeni yol haritaları ve tedbirlerle toplumun kendi sağlığını da bozan, toplum sağlığı açısından da doğru olmayan ama toplumsal sahiplenmenin de sigara ile mücadelede, dünya milletleri arasında örnek olan millet olduk" dedi.
 
Müezzinoğlu, sigara tiryakilerinin bile tüm yasal düzenlemelere destek verdiğinin altını çizerek, şunları kaydetti:
 
"Bu şekilde bir destek veren bir ülke daha neredeyse yok. Yani, hem bırakamıyor ama hem de bütün katı tedbirlerimize 'doğru, haklısınız, iyi yapıyorsunuz' denilen bir ülkeyiz.
 
Bu anlamda Türkiye genelinde 415 sigara bırakma polikliniği 7 yıldır hizmet veriyor. Buradaki hekimlerimiz, hem bırakmanın psikolojik desteğini veriyor hem de ilaç desteğini reçete ediyor."
 
Bu yıl itibariyle 600 bin kutu ücretsiz ilaç dağıtılacağını bildiren Müezzinoğlu, "Ülke olarak 15 yaş üzeri sigara kullanımı oranı yüzde 31'lerden yüzde 27'lere indik. İki milyondan fazla vatandaşımız, sigarayı bıraktı. Hedefimiz, 2017'ye geldiğimizde bu oranı yüzde 25'lerin, 2023 yılında da yüzde 20'lerin altına indirmek istiyoruz" dedi. 
 
"Yasal düzenleme muhtemelen gelecek döneme kalır"
 
Müezzinoğlu, bu yıl yayımlanan genelge ile çocuk parklarında sigara içilmesinin yasaklandığını anımsatarak, "Açık alan, restoran, kafeterya gibi yerlerde de açık alanda da sigara içilen alan ile sigara içilmeyen alanları ayırdık. AVM, hastane girişi gibi kamunun yoğun girip çıktığı yerlerde giriş kapısına 5 metre mesafe olmasına ilişkin düzenlemeyi yayımladık" diye konuştu.
 
Tek tip sigara paketiyle ilgili uygulama çalışmalarının devam ettiğini belirten Müezzinoğlu, bu konuda değişik önerilerin bulunduğunu söyledi. Sigara paketlerinin, aynı tip ya da düz paket olması gibi farklı önerilerin olduğunu ifade eden Müezzinoğlu, buna ilişkin dünyada değişik uygulamaların hayata geçirildiğini hatırlattı. 
 
Müezzinoğlu, "Bunlarla ilgili yasal düzenleme gerektiği için de muhtemelen artık gelecek döneme kalır. Çünkü, Meclis'in yasal düzenleme yapacak takvimi önünde kalmadı" ifadesini kullandı.
 
Mayıstan itibaren yansıtılacak
 
Müezzinoğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, kısa bir süre önce sağlık çalışanlarına müjde verdiğini anımsattı.
 
Konuyla ilgili üzerinde durduklarını ve hızla devreye girmesi istedikleri iki temel başlık bulunduğunu dile getiren Müezzinoğlu, birincisinin nöbetlerdeki ücretlerin yüzde 50 oranında artışı olduğunu hatırlattı. Müezzinoğlu, bununla ilgili Torba Kanun'daki maddelerin geçen hafta geçtiğine işaret ederek, şöyle konuştu:
 
"Perşembe, en geç cuma günü yürütme ve yürürlük maddeleri de tamamlanarak, Sayın Cumhurbaşkanımıza gidecek ve öyle inanıyorum ki 10 gün sonra yasalaşmış olacak. Mart ayını geçtik kabul edersek, en geç mayıs ayından itibaren nöbet ücretlerindeki yüzde 50'lik artışı tüm hekimlerimize, sağlık çalışanlarımıza yansıtabileceğiz. Dolayısıyla burada şu anda gördüğümüz olağanüstü bir sıkıntımız olmazsa, Meclis cuma günü itibarıyla takviminde bunu tamamlamış olacak. Cumhurbaşkanımızdan da bir hafta çıkmış olsa, nisanın en geç 10'una kadar bunu tamamlamış olacağız ve bu müjde reel olarak sağlık çalışanlarımıza yansımış olacak."
 
"(Cezayı ben veririm) deme hakkı kimsede olamaz"
 
Müezzinoğlu, sağlıkta şiddet konusuna da değinerek, kamuoyu vicdanının bu anlamdaki yanlışlığı esasında ret ettiğini söyledi.
 
Müezzinoğlu, sağlıkta şiddeti kesinlikle ret ettiklerini ve asla toleranslarının bulunmadığını vurgulayarak, "Hangi gerekçeyle olursa olsun, hekime el kaldırmayı, acilde kapıyı çerçeveyi indirmeyi, oradaki çalışma ortamını bozmayı haklı gösteremez. Hasta hakları kurulu, bütün hastanelerde var. 24 saat bu şikayetleri alan bir merkezimiz var. Hukuki haklarını arama konusunda önünde asla hiçbir engel yok. Ama 'cezayı ben veririm' deme hakkı asla olamaz hiç kimsede. Geçtiğimiz yıl bir yasal düzenleme yaptık. Savcılarımıza, hakimlerimize tutuklu yargılama yetkisi verdik. Son bir yıldır bu anlamda hakimler ve savcılarımızın verdiği kararlar, esasında bizi büyük oranda memnun ediyor. Cezaları üst düzeyden veriyorlar ve tutuklama yargılama süreçlerini de yer yer başlattılar. Tam arzu ettiğimiz dinamikte olmasa bile. Ama geçtiğimiz, daha önceki yıllara göre bu yasal düzenlemenin bir artısını gördük" değerlendirmesinde bulundu.
 
"Çat kapı" ziyaret uygulaması
 
Taburcu edilen hastaların sağlık hizmetlerinden memnuniyetine yönelik gerçekleştirilen "çat kapı" ziyaret uygulamasına ilişkin bilgilendirmede bulunan Müezzinoğlu, "Biz 3 ayda 100 bin aileyi planlamıştık. İki ayımız henüz dolmadı. Bu sabah itibarıyla 96 bin çat kapı ev ziyareti yapmış bir sağlık yönetici kadromuz var. Buralardaki memnuniyet oranı, yüzde 98'lerde. 'Çok memnunum' diyenler yüzde 47-48 ve 'memnunum' diyenlerle birlikte yüzde 97-98" diye konuştu.
 
KAYNAK:(AA)



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —