AKP’nin 2003’ten beri yürüttüğü muhtaçlık siyasetinin ürünü olan içselleşen yoksulluk, kendi söylemini oluşturdu. Bu akımın önde gelen temsilcilerinden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, yaptığı açıklamalarla Türkiye’deki sefalet düzenini pembe tablo çizerek normalleştirmeye çalışıyor.
Bakan Işıkhan son olarak, emeklinin, her anlamda eskisinden daha iyi halde olduğunu iddia etti. Işıkhan’a cevap CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer’den geldi. Taşcıer, “Işıkhan’dan masallar dinliyoruz ancak emeklinin masallara karnı tok. Bütçesi delik deşik olan, ölüm sınırında yaşayan milyonlarca emeklinin gerçeği yoksulluktur, açlıktır, sefalettir” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın, “İktidarlarımız döneminde emeklilerimiz, her anlamda eskisinden daha iyi haldedir” açıklamasına tepki gösterdi. Bakanın söz konusu iddiasının doğru, tutarlı bir tarafı olmadığını söyleyen Taşcıer, “Hayal âleminde yaşayan Sayın Bakan, emeklinin halini görmüyor, anlamıyor” dedi. Taşcıer şunları söyledi:
“Daha önce de ifade ettiğimiz üzere “hayal âleminde yaşayan” Bakan’ın açıklamaları, 16 milyon emeklinin içselleştirmek zorunda kaldığı yoksunluk düzeninin gerçekleriyle örtüşmemektedir. Türkiye'de ortalama emekli maaşı şu anda 13 bin lira seviyesindedir. Buna karşın, TÜRK-İŞ’in açıkladığı son verilere göre açlık sınırı 18 bin liraya, yoksulluk sınırı ise 58 bin lira sınırına yükselmiştir. Tablo bu kadar kötüyken Bakan’dan masallar dinliyoruz. Kamu Kurumlarında köşe başlarını tutmuş üç-dört maaşlı AKP’li eski milletvekili, Bakan, Bakan Yardımcısı, bürokrat emeklileri dışında kimin durumu iyi? Göstersin, başımızın tacı edelim.”
“Dünya Sefalet Endeksi’nde 7’nci sıraya yükselerek, dünyanın en kötü ülkeleri arasında yer alma utancını bize yaşatan iktidarın Sayın Bakanı diyor ki; ‘Kök aylığı 10 bin liranın altında olan 3 milyon 601 bin 551 emeklimiz var.’ Bu ne demektir? Türkiye’de artık kâğıt üstünde kalmış sosyal güvenlik sisteminde yer alan her 5 emekliden 1’i sefalet düzeninin de dibinde yaşam mücadelesi vermektedir.
“Bakanın bir iddiası var. Sosyal Güvenlik Kurumu’nu (SGK) sosyal açıdan emeklilere hizmet verecek, sosyal yönü de olan bir kurum haline dönüştürdüklerini söylüyor. Bakan acaba hangi ülkenin Sosyal Güvelik Kurumu’ndan bahsediyor? Eğer Türkiye’den bahsediyorsa, o ülke bu ülke değil, mutlu mesut yaşayan emekliler de bizim emeklilerimiz değil. Kendisine hatırlatmak isteriz. AKP Türkiye’sinde 10 bin lira aylık ile yaşamaya çalışan milyonlarca emekli için günümüzde yoksulluk bile lükstür. 10 bin liraya çıkarmakla övündükleri emeklilerin sefalet aylığı, bugün enflasyon karşısında nerdeyse 8 bin liranın altına gerilemiştir. Emekliler yoksulluğun en kötü biçimi olan olağanüstü yoksulluğun pençesindedir. Masallar karın doyurmadığı için SGK tarafından yayınlanan Aylık Sigortalı İstatistiklerine göre; 2020 yılında 746 bin 766 olan sisteme kayıtlı çalışan emekli sayısı, 2024 Ocak ayı verilerine göre 1 milyon 871 bin 897’ye yükselmiş. Sayın Bakan madem tablo bu kadar iyi, son 3 senede 1 milyon 125 bin 131 emekli neden çalışmak zorunda kaldı?”
“Emekli ikramiyelerini 3 bin liraya çıkarmakla övünen Bakanın çarşı, pazardan, gıda enflasyonundan haberi olmadığı anlaşılıyor. Emekli maaşlarına 3 bin lira ikramiye ekleyip, Kurban Bayramı’ndan önce ödeseniz ne olacak? Emeklinin gücü bırakın kurbanlık almayı, kapısını çalacak mahallenin çocuklarına verecek şekeri almaya yetmiyor. Torununun cebine bayram harçlığı koyamayan emeklileri görmezden gelmek tam da ‘Emekliler olmasa ne güzel olacak şu emeklilik’ diyen iktidara yakışmaktadır. Daha önce de emeklilerimize KYK’ların 8 kişilik ranzalı odalarında tatili bir lütuf olarak müjdeleyen iktidar açıkçası bizi şaşırtmıyor.” dedi.
ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA