Baş dönmesi pek çok insanın hayatının bir döneminde şikayet ettiği, oldukça yaygın olan ve vücutta pek çok sistemden kaynaklanabilen bir durumdur.
Baş dönmesi pek çok insanın hayatının bir döneminde şikayet ettiği, oldukça yaygın olan ve vücutta pek çok sistemden kaynaklanabilen bir durumdur. Kişi kendisinin veya çevresinin döndüğünü düşünmekte, bir hareket yanılsaması yaşayarak bu durumdan rahatsız olmaktadır. Bu tablo, kişinin günlük yaşamını zaman zaman durma noktasına getirebilir, iş ve sosyal yaşamını altüst edebilir. Burada sorunun kaynağının tespit edilerek doğru tedavi planlaması yapılması kişinin hayat kalitesini yükseltecektir. Memorial Şişli Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Türker Şahiner, baş dönmesinin en sık görülen nedenlerini açıkladı ve tedavi süreci ile ilgili önemli tavsiyelerde bulundu.
Baş dönmesi denildiğinde genellikle Vertigo anlaşılmaktadır ancak vertigo bir baş dönmesi nedenidir. Vertigo tek başına baş dönmesi anlamına gelmemekte denge problemlerini de ifade etmektedir. Baş dönmesinin pek çok nedeni vardır. En yaygın olanları şöyle sıralanabilir:
1 - Periferik vertigo ( Beyin dışı nedenlerden kaynaklanan vertigo): İç kulağın denge problemlerinden kaynaklanan baş dönmeleri sık görülmektedir. Beyin kaynaklı olanların dışındaki baş dönmeleri ani baş hareketlerine izin vermeyen çok akut tablolardır. Bulantı, kusma bu duruma eşlik edebilir. Hastalar gözlerin dahi açamayabilirler. Bu tür vertigoların en çok rastlanan türü, iç kulaktaki denge sinyalini alan kristalin yerinden oynaması ile oluşmaktadır. Hava değişimleri, küçük travmalar bu kristallerin yerinden oynamasına neden olabilmektedir. O kristaller yerine oturtulduğunda hemen düzelebilmektedir ya da ilaçlarla kontrol altına alınabilmektedir.
2 - Damarsal nedenler: Beyinde ateroskleroz yani damar sertliği görülmesi de baş dönmesine neden olabilir. Kolesterol plakları beyin damarlarında bozulmaya neden olur ve baş dönmesi ile dengesizlik ortaya çıkabilir. Vertebral baziler adı verilen damarın yetmezlik tablosu VBY yani enseden geçen kan akışının debisinin azalması da baş dönmesi yapabilir. Bu durumda mutlaka nöroloji uzmanına başvurulmalıdır. İlaç tedavisi ile baş dönmesi kısa sürede kontrol altına alınabilir.
3 - Beyin tümörleri: Beyinde iyi ya da kötü huylu tümörler baş dönmesine yol açabilmektedir. Özellikle beyincik bölgesindeki oluşumlar bunu daha çok tetiklemektedir. Beyin tümörleri her yaşta ortaya çıkabilmektedir. Baş dönmesi konusunda gerekli tetkikler yapılırken bu seçeneğin atlanmaması önemlidir. Doğru bir tedavi planlaması ve tümörün alınması ile baş dönmesi de geçmektedir.
4 - MS ve Myelin hastalıkları: Multipl skelroz. MS, beyin ve omurilikteki sinirlerin myelinli kılıflarını etkileyen tekrarlayıcı özelliği olan bir hastalıktır. Genç yaşta ve kadınlarda sık görülür. MS’te aniden baş dönmesi ortaya çıkabilir. Hastalar otururken baş dönmelerini daha rahat kontrol ederken, ayağa kalktıklarında bir tarafa doğru dengesizlik yaşayabilir. MS takibi bu konuda deneyimli bir uzman tarafından yürütülmeli, tedavi aksatılmamalıdır.
5 - Enfeksiyonlar: Basit bir gribal enfeksiyondan tüberküloz gibi kronik enfeksiyonlara kadar pek çok enfeksiyon baş dönmesi olarak kendini gösterebilir. Mutlaka uzman yardımı alınmalı, vücutta enfeksiyon düzeyi ve niteliği belirlenmeli tedavi buna göre yürütülmelidir.
6 - Travmalar: Kişinin kaza geçirmesi, başını bir yere çarpmış olması gibi durumlar baş dönmesine enden olabilir. Bu travmaların yakın zamanda olması şart değildir. Kişi son 1 yıl içinde başını sertçe bir yere çarptıysa bu durum görülebilir ve 1 yıl sonra da ortaya çıkabilir. Travma sonrası vertigolar son derece dirençlidir ve tedavi süreci sabır gerektirir.
7- Diyabet: Diyabet yani şeker hastalığında beyin hücrelerinin şeker kullanımı bozulur ve enerji alamamaktadır. Bu durumda baş dönmesi ve denge problemleri ortaya çıkabilmektedir.
8- Hipertansiyon: Beyin damarları kan basıncı yükselince kendini kanamaya karşı korumak için birden spazma geçerek çaplarını daraltmaktadır. Bu sırada kan debisi düşmekte ve ilk başta en çok kana ihtiyacı olan bölgeler bu duruma bir çeşit itiraz etmektedir. Baş dönmesi de bu şekilde ortaya çıkmaktadır.
9 - Metabolik hastalıklar: Karaciğer hastalıkları, kronik karaciğer hastalıkları, tiroit problemleri ve bazı ilaçların kullanılması durumunda baş dönmesi görülebilmektedir. Sıvı elektrolit dengesi, kan şekeri düzeyi ve kan basıncındaki dengesizlikler baş dönmesine neden olur. Öncelikle bunların kontrol altına alınmalıdır. Hamilelikte de metabolik değişimlerden dolayı baş dönmesi görülebilir. Bu durumda metabolik takip çok önemlidir.
10 - Psikolojik etkenler ve stres: Kişide duygu durum bozuklukları, baş dönmesi korkusu, stres gibi faktörler de baş dönmesi ve denge problemlerine neden olabilmektedir. Pek çok insanda hiçbir fiziksel neden olmadığı halde baş dönmesi görülebilmektedir. Bu durumda mutlaka psikolojik destek alınmalıdır.
Kendi kendinize manevra denemeyin
Baş dönmesi ortaya çıktığında kişi kendisi bu durumu anlamlandırmaya çalışmalıdır. Kişi ne yaptığında ya da yapmadığında baş dönmesi ortaya çıktığını düşünmelidir. Başını sağa sola çevirdiğinde baş dönmesi oluşuyorsa bu tablo genellikle daha iyimserdir. Sakin bir şekilde birkaç saat bekleyip doktora başvurmalıdır. İç kulak kristalleri oynadığında yapılan manevrayı kendi kendine yapmamalıdır. Bu durum daha ciddi sorunlara neden olabilir.
Multidisipliner yaklaşımlar öne çıkıyor
Dengesizlik ve baş dönmesi şikayetlerinde multidisipliner yaklaşımlar doğru tanı ve tedavide önemlidir. Kişi doktora gittiğinde kan tetkikleri, tansiyon, karaciğer böbrek fonksiyonları ve hormonlarına bakılır. Bunlar normalse nörolojik muayene önemlidir. Nöroloji uzmanı beyin MR görüntüleme sonucuna göre tanı koyabilir. Kulak kaynaklı bir durum olup olmadığına da bakılmalıdır. Tüm problemler ekarte edildiğinde psikolojik etkenler olabilir. Bu durumda psikolojik destek alınabilir.
ARTUKLU HABER AJANSI