AK PARTİ Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, partisinin Meclis Grup Toplantısı`nda yaptığı konuşmada, Türkiye`yi güçlendiriyoruz. Türkiye güçlendiği oranda ordumuz da güçleniyor, dostlarımıza güven veriyor, düşmanlarımıza da korku salıyor." diye
AK PARTİ Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, partisinin Meclis Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'yi güçlendiriyoruz. Türkiye güçlendiği oranda ordumuz da güçleniyor, dostlarımıza güven veriyor, düşmanlarımıza da korku salıyor." diye konuştu.
AK PARTİ Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, partisinin Meclis Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, ramazan ayının neredeyse yarısının geride kaldığını, sayılı günlerin gelip geçtiğini bildirdi. Yıldırım, "Allah, ramazanı bizden razı eylesin. Yaptığımız ibadetleri, tuttuğumuz oruçları dergahı izzetinde kabul eylesin." diye konuştu.
Dün Elazığ'da hemzemin geçit yerine herhangi bir yerden geçmeye çalışırken meydana gelen kazada 9 vatandaşın hayatını kaybettiğini anımsatan Yıldırım, her şeyin insanlarla başlayıp insanla bittiğini; ne tedbir alınırsa alınsın, hangi teknolojiyi kullanılırsa kullanılsın, insan hatasını ortadan kaldıracak bir makinanın henüz icat edilmediğini belirtti.
Yıldırım, "İnsanların hayatı bu kadar ucuz olmamalı. Kendi hayatını düşünmesen bile taşıdığın, sorumluluğunu aldığın insanların hayatını düşünmek zorundasın. Önümüzde bayram var. Kaymak gibi yollar yaptık, yolları böldük, memleketi birleştirdik; yolları böldük, hayatları, gönülleri birleştirdik. Siz siz olun kurallara uyun, çünkü yolların kralı olmaz yolların kuralı olur." ifadesini kullandı.
Yıldırım, Elazığ'daki kazada hayatını kaybeden tarım işçilerine Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi.
65. Hükümet'in kurulmasının üzerinden yarın 1 ayın geçmiş olacağını vurgulayan Yıldırım, Türkiye'nin meselelerini çözmek için canla başla çalıştıklarına dikkati çekti.
Yıldırım, "Daha önceki hükümetlerdeki gibi birinci önceliğimiz demokrasimizi geliştirmek, hukuk devletinin tam anlamıyla yerleşmesini sağlamak ve vatandaşlarımızın refahını, mutluluğunu sağlayacak tedbirleri almak, düzenlemeleri yapmak. Bu dönemde hükümetimiz ve bütün kurumlarımızla, heyecanla, Türkiye'yi daha da büyütmek, daha da ileri götürmek, 2023 hedeflerini gerçekleştirmek için aynı kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz." dedi.
Geçen hafta Kütahya Tunçbilek'te yerin 500 metre altında, hayatını kara elmasla kazanan madencilerle iftar sofrasında birlikte olduklarına değinen Yıldırım, gerek Tunçbilek'te gerek Tavşanlı'da gerekse de Kütahya'da, gece yarısı olmasına rağmen vatandaşların heyecanının, coşkusunun, kendilerini sıcak şekilde karşılamalarının dikkate değer olduğunu belirtti.
Yıldırım, "İşte AK PARTİ bu, AK PARTİ'nin farkı bu. AK PARTİ, geçmişten aldığı tecrübeyi geleceğe taşıyan bir partidir, bir Türkiye partisidir. Onun için AK PARTİ'yle ne kadar övünsek yeridir. Vatandaşlarımız bizleri bağrına bastı, sevgileriyle, samimiyetleriyle bize güç verdiler. Ülkemiz için çok daha güzel işler yapmamız gerçeğini bir kez daha hatırladık." ifadesini kullandı.
Yine geçen hafta 2001 yılından bugüne merkezi yönetimden taşra teşkilatına AK PARTİ hareketinin bütün kadrolarıyla iftar sofrasında bir araya geldiklerine işaret eden Yıldırım, AK PARTİ'nin kuruluş felsefesini ve AK PARTİ siyasetini konuştuklarını, değerlendirme fırsatı bulduklarını dile getirdi. AK PARTİ hareketinin bir erdemliler ve vefa hareketi olduğunun bu toplantıda bir kez daha ortaya çıktığını vurgulayan Yıldırım, bu vesileyle millete, Türkiye'ye hizmette emekliliğin olmadığı bu toplantıda bir kez daha gördüklerini bildirdi.
Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Daha sonra AK PARTİ il başkanlığımızın düzenlediği geleneksel iftara katıldık. Ankara'daki iftardan sonra İzmir'de şehit aileleriyle ve gazilerimizle bir araya geldik.
Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte hafta sonu Burgazada Korveti'ni denize indirme, Kınalıada Korveti'nin kızağa koyma törenlerine katıldık. Deniz kuvvetlerimizin elde ettiği o büyük gelişmeyi yakından gördük, gurur duyduk, göğsümüz kabardı. Çünkü bir zamanlar gemileri, paramızı verdiğimiz halde dışarıda inşa ettirip teslim alamıyorduk. 74 harekatında, o haklı davamızda bizi yüzüstü bırakanlar, bugün Türkiye'nin savunma, caydırıcılık alanında kat ettiği mesafenin o günlerde yaşadığımız sıkıntıların bize öğrettiği tecrübeden geldiğini anlamıştır."
AK PARTİ Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, "Savunma sanayinde yerlilik oranını 2003'te yüzde 20'den aldık, bugün yüzde 60'ın üzerine çıkardık. İşte Türkiye'nin gelişmesi bu, gelişen, büyüyen Türkiye'nin geldiği nokta bu" dedi.
Yıldırım, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, milli savunma alanındaki yatırımlara değindi.
"Savunma sanayine son 14 yılda aktardığımız kaynak miktarı tam 30 milyar dolar" diyen Yıldırım, bu alanda yerlileştirme ve millileştirmeye önem verdiklerinin altını çizdi. Yerlileştirmenin tek başına yeterli olmadığını, millileştirmenin de gerektiğini vurgulayan Yıldırım, her alanda olduğu gibi savunma sanayinde de Türkiye'nin kendi kendine yeterliliğini artırmasının, bölgedeki ülkelerin güvenliği ve geleceği için gerekli olduğunu belirtti.
Yıldırım, "Kendi insansız hava aracımızı artık yapabiliyoruz. Şimdi teçhizatlı, silah donanımlı olanını da yapmaya başladık. Tankımızı yapıyoruz, milli piyade tüfeğimizi yapıyoruz. Yetmez. Bölgesel uçak projesini yapıyoruz. Helikopterlerimizi yaptık uçuruyoruz. Kısacası, savunma sanayinde yerlilik oranını 2003'te yüzde 20'den aldık, bugün yüzde 60'ın üzerine çıkardık. İşte Türkiye'nin gelişmesi bu, gelişen büyüyen Türkiye'nin geldiği nokta bu. Güçlü millet, güçlü orduyla ancak mümkündür. Türkiye'yi güçlendiriyoruz. Türkiye güçlendiği oranda ordumuz da güçleniyor, dostlarımıza güven veriyor, düşmanlarımıza da korku salıyor." diye konuştu.
Bu alandaki çalışmaların hızla devam edeceğini bildiren Yıldırım, "Önümüzdeki 2023 sürecinde inşallah bölgesel uçağımızı da semalarımızda uçuracağız. Kuyruğunda Türk malı yazan uçağımızı uçuracağız. 2018'in sonunda tamamen yerli kaynaklarla yerli akıl teriyle, alın teriyle yapılmış uydumuz da gökyüzünde olacak." dedi.
Türkiye'nin, bölgesinde güçlü olmak ve güçlü kalmak mecburiyetinde olduğunu vurgulayan Yıldırım, çevresinde Türkiye'ye bel ve umut bağlamış bir çok ülke bulunduğunu söyledi. Yıldırım, bu ülkelerin geleceğinin de Türkiye'nin geleceği ile aynı derecede önemli olduğunu kaydetti.
- "Gelecekle ilgili planımı ortaokuldaki müdürümüz değiştirmişti"
Yıldırım, bir eğitim öğretim döneminin daha bittiğini hatırlatarak, 18 milyon öğrencinin karnelerini aldığını, onları yetiştiren 1 milyona yakın öğretmenin de yaz tatiline girdiğini dile getirdi.
Çocukların heyecanını yaşamak için kendisinin öğrenim gördüğü İstanbul'daki Piri Reis Ortaokulu'na gittiğini anlatan Yıldırım, o dönemleri düşündüğünü ve anılarını tazelediğini aktardı.
Yıldırım, bir hatırasını şöyle anlattı:
"Ortaokulda okurken, son sınıfta öğretmen okuluna gitmeye karar verdim. Çünkü dedemin, amcalarımın yanında kalıyorum, onlara daha fazla yük olmamak için bir yatılı okula gidip meslek kazanmayı kafama koymuştum. Bunun için öğretmen okulu sınavlarına müracaat ettim. Sınava iki gün kala sınav kağıdımı alacağım, dediler ki 'Müdür senin sınav kağıdını vermedi'. Gittim, Hasan Çelik, Rizeli... Biraz sert mizaçlı, asık yüzlü, bizim Hayati Bey'e biraz benziyor. Ama öyle bir güzel gönlü var ki. O ciddi ve sert mizacın arkasında müthiş bir insan sevgisi var, tıpkı Hayatı Yazıcı gibi. 'Sen öğretmen mi olacaksın?' dedi. 'İzininizle öyle', dedim. Kağıdı aldı, önümde yırttı, çöpe attı. 'Beni görmüyor musun? Ne yapacaksın öğretmen olup? Hadi git, defol git' dedi. İki gün ağladım. Yani bizim gelecekle ilgili planımızı ortaokuldaki müdürümüz değiştirmişti. Başka bir güzergaha bizi soktu. Ondan sonrasına gerek yok."
Öğretmenlerin önemine dikkati çeken Yıldırım, "Anne baba çocukları şekillendiriyor ama zamanımızın çoğu okullarda geçiyor. Dolayısıyla öğretmenlerimizin çocuklarımızın gelecek ufkunda, özgüven kazanmasında ve şekillenmesinde çok büyük emekleri var. Yavrularımızı, gençlerimizi geleceği hazırlamak için fedakarca gayret eden bütün öğretmenlerimizi yürekten tebrik ediyorum, kutluyorum." ifadelerini kullandı.
AK PARTİ Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, "Bütün icraatlarımızda milletimizin menfaati önceliğimiz oldu. Demokrasiyle, ekmeğimizi, aşımızı büyüttük. Hukuk devleti anlayışıyla, vatandaşlarımızın hukukuna sahip çıktık. Bundan sonra da aynı istikamette, kararlılıkla yürümeye devam edeceğiz. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın." dedi.
Yıldırım, Türkiye'nin her bölgesinde güçlü parti olmanın mutluluğunu, bütün şehirlere, köylere tam bir adaletle hizmet götürmenin onurunu yaşadıklarını ifade etti.
Akdeniz Bölgesi'ni Karadeniz'den ayrı tutmadıklarını, Trakya'ya hangi yatırımı yaptılarsa Güneydoğu'ya da aynı yatırımı yapmayı şiar edindiklerini belirten Yıldırım, AK PARTİ'nin bütün vatandaşların, Türkiye'nin partisi olduğunu, sadece oy verenlerin değil her vatandaşın hukukunu korumayı esas edindiğini kaydetti.
Etnik siyaset, bölge siyaseti, ayrımcılık yapanlar, kendilerinin bu hassasiyetini asla anlayamayacağını vurgulayan Yıldırım, grup toplantılarında asıl vurgularının "Millete hizmet, Türkiye'ye hizmet" olduğunu, daima "İşimiz hizmet, gücümüz millet" dediklerini hatırlattı.
Her zaman Türkiye'nin birliğini, bütünlüğünü her şeyin üzerinde tuttuklarını dile getiren Yıldırım, "Bütün icraatlarımızda milletimizin menfaati önceliğimiz oldu. Demokrasiyle, ekmeğimizi, aşımızı büyüttük. Hukuk devleti anlayışıyla, vatandaşlarımızın hukukuna sahip çıktık. Bundan sonra da aynı istikamette, kararlılıkla yürümeye devam edeceğiz. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. İyi ki AK PARTİ var, iyi ki 79 milyona 'ayrı gayrı' demeden hizmet götüren AK PARTİ neferleri var." diye konuştu.
Türkiye'de demokratik istikrar ile ekonomik istikrarın birlikte geliştiğini, ülkenin büyüyüp, kalkındığını belirten Yıldırım, çevresindeki tehditlere, tehlikelere, ateş çemberine rağmen dünya ekonomileri gittikçe daralırken, Türkiye'nin 2016'nın ilk 4 ayında dünyanın en fazla büyüyen 5 ülkesi arasına girmeyi başardığını hatırlattı.
Bu başarının, Türkiye'nin, AK PARTİ kadrolarının başarısı olduğunu ifade eden Yıldırım, "Bütün bu umut verici gelişmelerin arkasındaki sır, iki kelimede gizli: Güven ve istikrar. Türkiye elde ettiği güven ve istikrar, güçlü siyasi iktidarla, tam yol ileri devam ediyor. 2023 hedeflerine emin adımlarla gidiyoruz. Bizim anlayışımızda, millet güçlü olacak ki devlet güçlü olsun. Devlet güçlü olacak ki millet güçlü olsun." değerlendirmesinde bulundu.
Yıldırım, güven ve istikrar, sağlam siyasi irade sayesinde Türkiye'nin ekonomisini 14 yılda şaha kaldırdıklarını, üretimde, yatırımda, istihdamda, ihracatta rekor üstüne rekor kırdıklarını söyledi.
Yapacaklarının, bunlarla sınırlı olmadığını aktaran Yıldırım, Hükümet Programlarını açıklarken, "Hükümet olarak daha faza üreteceğiz ve adaletle paylaşacağız, yatırıma, istihdama, ihracata daha fazla kafa yoracağız." dediklerini anımsattı.
Bunun için, Ekonomi Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile ilgili bütün bakanlıkların bir araya gelerek, Ekonomi Koordinasyon Kurulunda bir dizi karar aldığını anımsatan Yıldırım, bu kararları yakında Meclis'e getireceklerini vurguladı.
Üreten, istihdam oluşturan, yatırım yapan, ihracatı artıran, pastayı büyütüp, adilce paylaşan bir ekonomi oluşturmaya çalıştıklarını dile getiren Yıldırım, mali disiplinden vazgeçmeden, gerçek ekonomiyi büyütecek tedbirler aldıklarını kaydetti.
Yatırımcının önündeki kırtasiye işlerini ortadan kaldırdıklarını belirten Yıldırım, "Yatırımcının önüne tabiri caizse turkuaz halı seriyoruz, yeter ki yatırım yap, bu ülke için üret, bu ülke insanları için iş, aş alanları oluştur. Bununla da yetinmiyoruz. Yatırım için onlarca belge, harçlar, vergiler, her evrağa para, oraya gitti para, buraya gitti para, o kağıt, bu kağıt yatırımcı daha yatırıma başlamadan yoruluyor, pes ediyor. Bütün bunları ortadan kaldıracak, yatırımcının hemen üretime geçeceği, ekonomiye katkı sağlayacağı bütün imkanları sağlayacak düzenlemeleri yapıyoruz. Yatırım ortamının iyileşmesiyle ilgili adeta ezber bozan düzenlemeler geliyor." diye konuştu.
Nitelikli beyin göçünü geri döndürecek tedbirler aldıklarını anlatan Yıldırım, şunları ifade etti:
"Türkiye artık beyin göçü veren değil beyin göçü almaya başlayan ülkeler arasına girdi. Bu bağlamda, diğer ülkelerde gerek Türk vatandaşı gerek başka ülke vatanadaşları olsun, yetişmiş, alanında uzmanlaşmış insanlara ülkemize gelmesi için oturma, çalışma izni ve hatta vatadaşlık da dahil olmak üzere her türlü kolaylığı sağlayacağız. Böylece Türkiye'ye daha fazla yatırımcı gelmesini, daha fazla küresel yatırımcının iş yapmasını sağlayan ortamları iyileştireceğiz."
Sosyal güvenlik alanında da köklü düzenlemler yaptıklarını belirten Yıldırım, son birkaç yıldır Genel Sağlık Sigortası uygulaması nedeniyle mağduriyetler yaşandığını hatırlattı.
Gelir testi meselesi nedeniyle, sağlık hizmeti alan vatandaşlara birtakım borçlar çıkarıldığına dikkati çeken Yıldırım, bunun dışında, "yaşlı bakım aylığı, engelli bakım aylığı, evde bakım aylığı" gibi ödemelerin de kesildiğini kaydetti.
Bu şikayetleri ortadan kaldıracak, bu işlerin daha düzenli şekilde yapılacağı yeni bir düzenlemeyi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının yürüttüğünü ve yakında Meclis'e getireceklerini dile getiren Yıldırım, "Vatandaşımızla Hükümet arasında anlaşmazlık, niza kalsın istemiyoruz. Biz, vatandaş mutluysa varız. Vatandaşımız mutlu değilse bizim Hükümet olmamızın ne anlamı var? Yapacağımız her şey insanımızın hayatını kolaylaştıracak, yaşam kalitesini artıracak. Bölgesel kalkınmışlık farklarını ortadan kaldıracak." dedi.
9549,89%1,94
34,54% 0,18
36,00% -0,62
3005,99% 1,50
5006,70% 1,01