Başbakan Erdoğan Ak Parti Grup Toplantısında yaptığı konuşmasında:"İlk ve orta okullarda ant uygulaması 1933 yılında başladı. Andımız olarak bilinen metnin yazarı son derece tartışmalı isim olan Reşit Galip`ti. Reşit Galip Türkçe ezan zulmünün mimarlarınd
Başbakan Erdoğan Ak Parti Grup Toplantısında yaptığı konuşmasında:"İlk ve orta okullarda ant uygulaması 1933 yılında başladı. Andımız olarak bilinen metnin yazarı son derece tartışmalı isim olan Reşit Galip`ti. Reşit Galip Türkçe ezan zulmünün mimarlarındandır. Ayrı Reşit Galip insanları kafa taslarına göre sınıflandıran sözüm ona bir bilim insanıydı"dedi.
Başbakan Erdoğan, 24. Dönem 4. Yasama Yılı`nın ilk grup toplantısında, milletvekillerine ve partililere seslendi.
AK Parti`yi kurdukları 14 Ağustos 2001`den itibaren TBMM çatısı altında, ülkeye ve millete hizmet verdiklerini belirten Erdoğan, 12 yılı aşkın süredir Türkiye`nin sorunlarını çözmek, milletin taleplerine karşılık üretmek, Türkiye`yi, ekonomiyi, demokrasiyi ve kardeşliği büyütmek için canla, başla çaba harcadıklarını anlattı.
3 Kasım 2002 seçimleriyle oluşan parlamento yapısıyla, AK Parti`nin Meclis`te çoğunluğu sağlamasıyla birlikte 11 yıl boyunca çok önemli yasama faaliyetlerini gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, "Bu parlamento çatısı altında kesintisiz biçimde, istikrarlı, kararlı şekilde, hiç sarsılmayan istikamet doğrultusunda Türkiye`yi çözümlerle buluşturduk. Çok önemli reformlar gerçekleştirdik, Türkiye`nin ufkunu genişlettik, vizyonunu büyüttük" diye konuştu.
AK Parti`li milletvekillerine şükranlarını sunan Erdoğan, 14 Ağustos 2001`den bu yana AK Parti Grubu`nda yer alan, AK Parti`nin ilkeleri doğrultusunda hizmet üreten, bugün de farklı kademelerde AK Parti çatısı altında hizmetlerini sürdüren tüm milletvekillerine de teşekkür etti.
Erdoğan, bugünün, yeni bir gün ve yeni bir başlangıç olduğunu dile getirerek, Hz. Mevlana`nın "Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım" sözüne işaret etti. Erdoğan, dünün, dünde kaldığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Elbette dünü hatırlayacak, dünden ibret alacak, geçmişten dersler çıkaracağız. Ancak dünün bize verdiği tecrübeyi, kendimize azık edecek, her zaman olduğu gibi gözümüzü istikbale, geleceğe, ufuklara dikecek, gelecek için çalışmaya devam edeceğiz. Geride bıraktığımız 11 yıl, bizim için gurur tablosudur. Ne mutlu bize ki 11 yıl boyunca, ülkemiz, milletimiz için bu yaptığımız hizmetleri, artık öyle bir çırpıda sayıp dökemiyoruz. Ekonomiden demokrasiye, iç politikadan dış politikaya, eğitimden sağlığa, adaletten emniyete, ulaştırmadan şehirleşmeye, enerjiden tarıma kadar ülkemizi, milletimizi ilgilendiren her alanda çok önemli hizmetler verdik, çok önemli eserleri vücuda getirdik. Allah`a hamd olsun, 81 ilde, her ilçe, belde, köylerde, yaylalarda, mezralarda eserlerimiz var. On yıllardır çözülemeyen bütün bu sorunlara, ortak çözümler ürettik. Artık çözüm umudu kaybolmuş, çözüleceğine dair beklentilerin yitip gittiği nice meseleyi Türkiye`nin gündemine taşıyıp, kararlı şekilde çözdük, çözüyoruz. Hayal dahi edilemeyenleri gerçeğe dönüştürdük, hayalleri hedef haline getirdik, hedeflerimizi tek tek tutturduk. Türkiye ekonomisini 11 yılda 3 kattan fazla büyüttük, demokrasimizi, ağırlıklarından, zincirlerinden kurtardık, en ileri demokratik standartları ülkemizle buluşturduk, buluşturuyoruz. Edilgen, izleyici, sadece takipçi konumundaki dış politikamızı, etkin, ön alan, belirleyici bir konuma yükselttik. Gelişmiş ülkelerde ne varsa aynısını, hatta daha fazlasını milletimize sunmanın, milletimize hak ettiği seviyelere ulaştırmanın, kararlı ve samimi mücadelesini verdik."
Başbakan Erdoğan, geçmişi hatırlayacaklarını vurgulayarak, son 11 yılda Türkiye`ye kazandırdıkları eser ve hizmetleri hatırlayacak, millete de hatırlatacaklarını ifade etti.
Geçmişe bakıp avunanlardan, geçmişin gururuyla yetinenlerden, yaptıklarını yeterli görüp, mevcuta razı gelenlerden asla olmayacaklarını vurgulayan Erdoğan, her zaman ileriye baktıklarını ve bakacaklarını kaydetti.
Her yeni günü, yeni başlangıç olarak gördüklerini dile getiren Erdoğan, bugünü de yeni bir başlangıç olarak görüp, taze hedeflere, terütaze bir enerjiyle yol aldıklarını anlattı.
Kırşehir`de Ahilik Haftası törenleriyle birlikte son derece anlamlı bir anma törenini daha gerçekleştirdiklerini anımsatan Erdoğan, "21. yüzyılın Yunus Emre`si olan, değerli ozanımız, gönül insanı Neşet Ertaş`ı, ölümünün birinci yılında kabri başında ve anma merasiminde hayırla yad ettik" dedi.
Erdoğan, Ertaş`ın, bir röportajında babası Muharrem Ertaş`ın, "Aşkınan çalışan yorulmaz" tavsiyesini hatırlattığını söyledi. Erdoğan, Ertaş`ın, "Ne zaman öldüysem işte ben o zaman yoruldum" sözüne işaret ederek, şunları kaydetti:
"Aşkınan, yani aşk ile çalışan yorulmaz. Davası olana, `yorulmuyor musun?` deme gibi bir lüksü olamaz. Biz, ölünce yoruluruz. Onun için aşk ile çalışmaya, bu millet için, bu ülke için devam edeceğiz. Ülke aşkıyla, millet, insanlık aşkıyla eser, hizmet üretmeye devam edeceğiz. Nasıl ki her yeni günü, yeni bir başlangıç olarak görüyorsak, ulaştığımız her hedefi de yeni bir başlangıç olarak kabul edecek, hedeflerimizi, sürekli yükselterek, çıtayı sürekli daha yükseklere koyarak, kendimizi aşmaya, kendi kendimizle yarışmaya devam edeceğiz."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, on yıllardır siyaset sahnesinde yer aldıklarını, Türkiye`ye, millete, aşkla hizmet üretmek için yollarda, meydanlarda olduklarını kaydetti.
Kendilerini on yıllardır takip eden ancak hala kendilerini anlamakta, analiz etmekte, çözümlemekte zorlananların bulunduğunu belirten Erdoğan, "Bizi öylesine bir hareket olarak görüp, dar kalıplar içinde tarif etmeye çalışan, sürekli yanılanlar var. Bu davayı, başka davalarla karıştırıp, farklı beklentilerin içine giren, sürekli hayal kırıklığına uğrayan, sürekli yanıldığı halde parametrelerini değiştirmeyenler var" diye konuştu.
Önce milletin, sonra vicdanının sesine kulak verip, öyle yürüyen, öyle hareket eden bir kadro olduklarını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bizi bir araya getiren çıkar birlikteliği değildir, ortak hırslar, ortak ihtiraslar hiç değildir. Biz tesadüfen biraraya gelmiş, öylesine toplanmış bir topluluk da değiliz. Biz ortak idealleri, ortak hedefleri olan, ülke ve millet için aynı ortak sızıyı yüreğinde hisseden, adeta feleğin çemberinden geçerek, aynı acıları, dertleri yaşayarak, bugünlere ulaşmış, yani kader ortaklığı yapmış bir kadroyuz. Böyle bir kadro kader ortaklığında, dava arkadaşlığında buluşmuş bir kadro içinde, birbirine çelme takmak, birbirinin kuyusunu kazmak, birbirinin başarısızlığından medet ummak asla olamaz. Biz en başından beri biriz ve beraberiz. Bir ve beraber Türkiye için, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da omuz omuza, dayanışma içinde istikbale yürüyeceğiz. Geriye değil, hep ileriye bakacağız. Dedikodulara, sanal tartışmalara, hakaretlere, iftiralara değil önce milletin, sonra vicdanımızın sesine kulak vereceğiz. Onun için hep ne diyoruz; bu kadronun içinde ben olamaz, bu kadronun içinde biz var. Bize bakacağız."
Bugüne kadar kendi gündemlerini hep kendilerinin belirlediğini dile getiren Erdoğan, kendilerine dışarıdan gündem dayatılmasına izin vermeyeceklerini bildirdi.
Hizmetten, millet ve ülke için çalışma azminden alıkoyacak hiçbir girişime izin vermeyeceklerini belirten Erdoğan, ne yaptıklarından daha çok, ne yapacaklarının önemli olduğunu söyledi. Milletin, kendilerinden ne yaptıklarından daha çok ne yapacaklarını duymak istediğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bugünlere ne yaptığımızı anlatarak değil, daha çok ne yapacağımızı anlatarak geldik. Yaptıklarımız, hep yapacaklarımızın teminatıydı. Sözümüzde durduğumuz için, vaatlerimizi takip ettiğimiz için, söz verip sözümüzü yerine getirdiğimiz için biz buradayız. Yaptıklarımızı yeterli görmeyip, daha büyük hedefler belirlediğimiz, ülke ve millet için çok büyük hedefler belirleyip, o hedeflere koştuğumuz, koşturduğumuz için buradayız. Aşk ile çalışmaya devam edeceğiz. Bizi millete, ülkeye aşkımızdan uzaklaştıracak her girişimden, her sinsi senaryodan dikkatle uzak duracağız. Bizi yılgınlığa, umutsuzluğa, yorgunluğa sevk edecek, aşkımızı, sevdamızı törpüleyecek her girişim karşısıda uyanık olacağız. Özellikle ümitsizliğe asla prim vermeyeceğiz.
Biz, öyle bir davanın mensuplarıyız ki bu dava adeta iğne ile kuyu kazılarak bu günlere ulaşmıştır. Bu davanın hamurunda adı bilinen ya da bilinmeyen nice gönül insanının alınteri vardır. Herkesin sustuğu, susturulduğu, sindirildiği dönemlerde bulabildiği en küçük hareket alanını değerlendiren, susmadan, sinmeden, başını öne eğmeden, davasını, mücadelesini veren insanlar, bu davayı bugünlere taşıdı. Hesabını sadece Allah`a ve millete verecek olanlar, hiçbir şeyden korkmazlar. Taşıdığı canın Allah`tan emanet olduğunu düşünenler, ölümden, ölüm tehditlerinden, baskıdan, zulumden asla çekinmezler, geri adım atmazlar. Siz iyi olduğunuz sürece, mutlaka kötüler olacak. Mutlaka o kötüler sizi engelemeye çalışacaktır. Diklenmeyecek ama dik duracağız. Başımızı asla öne eğmeyecek, dava taşını gediğine koyana kadar mücadeleye devam edeceğiz. Onların bir tuzağı varsa, Allah`ın da milletin de bir tuzağı vardır. Siz iyi olursanız, o tuzaklar alt üst olacak, o tezgahların hepsi yek ve yeksan olup gidecek. İşte böyle bir şuur, dayanışma ve kardeşlikle, azimle, kararlılıkla yolumuzda ilerlemeye devam edeceğiz. Millet için çok iş yaptık ama yapacağımız daha çok iş var. Milletimize, ülkemize, çok önemli başarılar, sevinçler yaşattık. Ama göreceğimiz daha güzel günler var. Bu ülke ve millet, hak ettiği seviyelere ulaşıncaya kadar çalışmaya, üretmeye, hizmet etmeye devam edeceğiz."dedi.
ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA