BAŞBAKAN ERDOĞANDAN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

Başbakan Erdoğan, çözüm sürecinden AB’nin ilerleme raporuna, ODTÜ eylemlerinden füze ihalesine kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu.

Çözüm sürecindeki tıkanmanın İmralı ile Kandil arasındaki uyuşmazlıktan kaynaklandığını söyledi. Süreci ihlal edenin bedelini ödeyeceğini belirtti. Demokratikleşme paketini AB’nin bile anladığını, olumlu rapor yayınladığını hatırlatan Erdoğan, muhalefetin tavrını ise eleştirdi. Milletin paketi olumlu bulduğunu ve desteklediğini anlattı. Başbakan, ODTÜ’deki yol çalışmasına yönelik tepkiler üzerine söylediği, “Yol için gerekirse cami de yıkarız.” sözüne de açıklık getirdi. Sözünün içine tarihî eser niteliği taşıyanların girmediğinin aşikâr olduğunu anlatan Erdoğan, “Zaten benim cami yıkacağıma kimse inanmaz.” diye konuştu.

Çin’e verilen füze ihalesiyle ilgili bir soru üzerine, ihale sürecinin 6 yıldır devam ettiğini hatırlattı. Kapalı zarf usulüyle alınan bütün tekliflerin puanlandığını söyleyen Başbakan, en uygun teklifin Çin tarafından verildiğini tekrarladı. Erdoğan, “Çin yetkilileriyle Savunma Sanayii Müsteşarlığı’mız müzakere safhasında. Diğer tarafların teklifinde bir değişiklik var mı bilmiyorum. Şu aşamada ancak Çin satıştan vazgeçerse diğer taraflarla görüşme ihtimali doğar.” ifadelerini kullandı.

MOSSAD’ın geçmişte yapılan bir gizli anlaşmayla Türkiye havaalanlarında operasyon yapma yetkisine sahip olduğu yönündeki iddianın sorulması üzerine, “Böyle bir şey olabilir mi? Ben Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak bilmiyorum. Böyle bir şey yok.” dedi. Bazı Amerikan gazetelerinde yer alan MİT Müsteşarı Hakan Fidan’la ilgili haberler için ise İsrail’in bu haberlerin kaynağı olmadığı, bunların İsrail, Türkiye ve ABD arasındaki ilişkileri bozmaya yönelik girişimler olduğu yönündeki açıklamasını makul bulduğunu ifade etti. Erdoğan’ın değerlendirmeleri şöyle:

‘Çözüm’ü ihlal eden biz olmayız: Şu anda Kandil’le İmralı arasında bir ‘uyuşmazlık’ olduğu ortada. Silahlı militanların sınır dışına çıktığı yönünde bir hava estirdiler. Ben önce, ‘yüzde 15’i gitti’ dedim. Sonra ‘yüzde 20’ olarak duyurdum. BDP’nin başkanı da bunu kabul etti. Çok şükür MİT çok güçlü. Olanı biteni gayet iyi izliyor, tespit ediyor. 15 Ekim süreç için son tarih diye ilgili bazı açıklamalar yaptılar. Bugün ayın 23’ü, ne oldu? Biz çözüm sürecini devam ettirmekte kararlıyız. Süreci ihlal edenler, bedelini öderler. İhlal eden hiçbir zaman biz olmayacağız. Süreç devam ederken güvenlik güçleri asla yerini terk etmez. Milyonda bir olumsuz ihtimali düşünerek görev yerinde bulunması gerekir.

MİT’te önüne gelenin etkisi vardı: Bizden önceki dönemde MİT’i kimlerin idare ettiği biliniyor. Neredeyse önüne gelen herkesin MİT üzerinde etkisi vardı. Sermaye, medya MİT’i etkileyebiliyordu. Görüşülenler MİT’i etkiliyorsa, kendi çıkarına göre yönlendiriyorsa o zaman soru işaretleri gündeme gelir. MİT, görüştüğü her kesimden aldığı bilgileri vatan ve millet yararına kullanırsa o zaman sorun yoktur.

Çin ile müzakere safhasındayız, bir çatlak olmazsa devam edeceğiz: Çin’den alımı konuşulan füzelerle ilgili Savunma Sanayii Müsteşarlığı, başkanlığımdaki Savunma Sanayii Yüksek Kurulu’na çeşitli kriterleri sundu. Operasyonel, fiyat, ortak üretim, üçüncü ülkeye satış gibi 6-7 kriterin hepsinin puanı var. Gelen tekliflerin tümünü puanladık. Bizimle ortak yatırımı kabul eden sadece Çin. En düşük fiyat Çin’in. Üçüncü ülkeye satışta en rahat Çin. Ardından Fransa-İtalya konsorsiyumu 1 milyar dolar fazla fiyatla geliyor. Sonra 200 milyon dolar fazlayla ABD, sonra 4 milyar dolarla Rusya var. Kalite ve menzil uzunluğu açısından en iyisi Rusya’nınki.

NATO’ya cevabım şu: 9 üyesinde hâlâ Rus füzesi var. Bunları envanterinden çıkarması gerekiyordu, henüz duruyor. Çin’den alınacak ürünün NATO standardına uyup uymadığı test edilecek. Daha biz bir yıl önce Çin ile ortak tatbikat yaptık. NATO’nun bundan haberi var. Çin ile müzakere safhasındayız, herhangi bir çatlak olmazsa devam edeceğiz. Biz ülkemizin ekonomik bağımsızlık hakkına müdahale ettirmeyiz. Bu çok önemli.

(Diğer şirketler telif değişikliği yaparsa karar değişir mi sorusu üzerine) Kapalı zarf usulü gelen teklifler bunlar. 6 yıldır devam eden bir süreç var. Bu süreçte her biriyle görüşmeler oldu. Obama ve Putin ile de konuştum. Putin indirim yaptıklarını söyledi ama fazla bir değişiklik olmadı. Şimdi Çin yetkilileriyle Savunma Sanayii Müsteşarlığımız müzakere safhasında. Diğer tarafların teklifinde bir değişiklik var mı bilmiyorum. Şu aşamada ancak Çin satıştan vazgeçerse diğer taraflarla görüşme ihtimali doğar.

CHP sadece Fatih’te kaç cami yıktığını araştırsın: Konuşmamda, “Yol için gerekirse cami de yıkarız. O camiyi başka yerde daha güzel bir eser olarak yeniden yaparız.” dedim. Bu sözümün içine tarihi eser niteliği taşıyanların girmediği aşikardır. Zaten benim cami yıkacağıma kimse inanmaz. Yalnız, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığım döneminde Küçükköy’de yol yapımı söz konusuydu. O yol için hiçbir şekilde mimari özelliği olmayan, biraz da özensiz yapılmış bir camiyi yıktık. Sonra o caminin yerine başka bir noktaya daha güzelini yaptık. (Haluk Koç’un ‘cami yıktırmayız’ sözü üzerine) CHP sadece Fatih ilçesinde tek parti döneminde yıktığı camilerin sayısını arşivlerden çıkarıp baksa yeter. Vakıflar Genel Müdürlüğüne yazı yazsın, resmi cevabını alsın.

Irak’tan üst düzey ziyaretler olabilir: Irak ve birçok yere işadamlarımız gidip geliyor, işlerini yapıyor. Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari yarın Türkiye’ye gelecek. Ardından Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu da Irak’a gidecek. TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Irak Meclis Başkanı’na iade-i ziyarette bulunabilir. Irak’la kısa süre içinde daha üst düzey görüşmeler gündeme gelirse şaşırmayın.

Rusya, Çin ve İran’la kendi para birimimizle ticaret yapıyoruz: Dünya siyasetinde figüran değiliz, gündem belirliyoruz. Daha yola ilk çıktığımız günlerde, “Biz sadece Türkiye partisi değil, dünya partisi olacağız” dedik. Nitekim öyle de olduk. Dünya ekonomisine yön verilmesinde söz sahibiyiz.