Erbakan Vakfı Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Necmettin Aydın, 1 Kasım 2015 seçim sonuçları ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Erbakan Vakfı Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Necmettin Aydın, 1 Kasım 2015 seçim sonuçları ile ilgili açıklamalarda bulundu.
ANKARA - Merhum Başbakan Prof. Dr. Necmettin Erbakan döneminde Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı, 20'nci dönem Zonguldak Eski Milletvekili Aydın; 1 Kasım seçim sonuçlarının tek galibinin milletimizin olduğunu vurgulayarak seçim sonuçlarının “Bu gün cumhuriyete ve çok partili sisteme itiraz etmek ne kadar anlamsızsa yarın da başkanlık sistemine itiraz anlamsızlaşacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
Tarih bir açıdan baktığımızda liderlerin hayatlarıdır. Tarihin derinliklerine doğru gittiğimizde bunu daha açık görürüz. 2023’de 100. yılı tamamlanacak Cumhuriyet’in bu süre içinde on yılı aşkın ve mutlak otoritesi olan kurucu lideri Atatürk ve İnönü’den sonra Erdoğan olduğunu ifade eden Aydın : “Seçim sonuçlarının tek galibi milletimizdir. Sandıktan çıkan sonuçlar Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Kurucu Lider olduğunu perçinlemiştir. Sayın Erdoğan’ın tüm kurumsal yapıların üstündeki mutlak otoritesi ve toplumsal potansiyeli bu seçimle beraber açık farkla ortaya çıkmıştır. Tarih boyunca tüm önemli olaylarda liderlerin rolü çok büyüktür. Millet olarak son yüzyıllık tarihimizdeki iki önemli olayda iki liderin eseridir. Birisi Cumhuriyettir. Atatürk’ün eseridir. İkincisi ise çok partili sisteme geçiştir. O da İnönü’nün eseridir.” dedi. Bu iki mühim olay siyasi hayatımızda önemli değişiklilere neden olduğunu hatırlatarak şunları söyledi:
ERDOĞANA MİLLET DESTEĞİ
“Bu anlamda yapılacak bir sistem değişikliği önümüzdeki yıllarda her şeyimizi etkileyecek tek şey başkanlık sistemidir. Sayın Erdoğan Kurumsal ve toplumsal anlamda ulaştığı bu güçle sistem değişikliğini yapabilecek noktaya gelmiştir. Dünyadaki örneklerden hareketle bize uygun bir modele geçmemiz halinde, ülke olarak tüm potansiyelimizi daha etkili ve verimli kullanabilme imkânına kavuşmuş olacağız. Başkanlık sisteminin bize en uygun haline ve en az sıkıntıyla geçebilmemiz Sayın Erdoğan’ın Cumhuriyet tarihinin en uzun süreli üçüncü lideri olmasının yanın da devrimci niteliği ile de üçüncü lider olarak tarihimizde ki yerini alacaktır. Ancak yıllar sonra bunun ne kadar doğru ve faydalı olduğu daha iyi anlaşılacaktır. Bu gün cumhuriyete ve çok partili sisteme itiraz etmek ne kadar anlamsızsa yarın da başkanlık sistemine itiraz anlamsızlaşacaktır.
SİSTEM SORUNU KÖKTEN ÇÖZÜLMELİ
Eğer bu yapılamıyorsa iki turlu parlamenter sisteme geçilmelidir. Yani hükümet kurulamama sebebi ile cumhurbaşkanı tarafından meclisin feshedilmesi durumunda yapılacak seçime, son seçimde en çok oy alan ilk iki parti katılmalıdır. Ülke yönetimine bir boşluk ve belirsizlik olmamalıdır. Bir ülkenin kaderinde kişisel ihtirasların, çatışmaların süreçlerdeki etkisi en aza indirilmelidir. Sistemin, sorunu kökünden çözecek kurallarının olması şarttır.
HIZLI DEVLET
Sistem değişikliğinin yanın da Adalet, Güvenlik, Eğitim ve Ekonomi alanlarında sağlanacak başarı, Milletimizi tarih sahnesine yeniden büyük bir aktör, Sayın Erdoğan’ ı da tarih yapıcı bir lider olarak çıkaracaktır. Bunlardan birisi devlet aygıtını bu köhnemiş ağır bürokratik yapısından kurtarıp, modern-teknik bir devlete dönüştürmektir. Bu bakanlık sayısını artırıp eksiltme ile olacak bir şey değildir. Öncelikli olarak çağdaş devletin olması gereken iki temel (Yasama ve denetleme) fonksiyonu üzerine sistem modellenmelidir. Devlet aygıtının işleyişindeki gereksiz ve fonksiyonunu kaybetmiş tüm kademe ve kurumlar kaldırılmalı, devasa kamu mekânlarının büyük kısmını işgal eden ve işleyişi ağırlaştıran makam mantığı terk edilmeli, sorunları hızlı çözen, fonksiyonel mekanizmalar, dijital imkânlar çerçevesinde serbest mesai uygulamaları öne çıkartılmalıdır.
ADİL VE GÜVENLİ ve REFAH DEVLETİ
Büyük devlet olarak yeniden doğmanın temel şartlarından bir diğer ikisi de Güvenlik ve Adalettir. İnsanı tüm korkularından emin kılacak bir güvenlik; adil, sosyal ve ekonomik refahın sağlanması şarttır. Yani tam adalet; toplumsal yaşamın en temel iki ihtiyacıdır. Bir devlet öncelikli olarak bunları sağladığı oranda büyüktür. Sokaklarında eli silahlı eşkıyaların dolaştığı, mahkemelerinde, sosyal ve ekonomik hayatında, adaletin olmadığına inanıldığı bir ülkede gerçek bir devletin varlığından bahsedilemez.
Bir toplumun her türlü gelişimini sağlayacak, onu geleceğe taşıyacak en temel bir diğer konu ise eğitimdir. Eğitim meselesini çözememiş toplumların uygarlık seviyesi ve geleceği olamaz. Eğitim ülkemizin de acil çözüm bekleyen en önemli meselesidir.
Büyük devlet olmanın son şartı cari açık problemidir. İster fert ister devlet ürettiğinden çok tüketenlerin, sattığından çok alanların, yani borçla yaşayanların da geleceği olamaz. Gelecek dünyada bilgi ve teknoloji üretemeyenlerin büyük olma şansı yoktur.” ifadelerine yer verdi.
ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA
HABER:YILMAZ TATLI
9367,77%3,72
34,47% 0,05
36,42% 0,21
2956,00% 0,72
4956,37% 0,55