Mersin Rotary Kulübü?nün düzenlediği toplantıya katılan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Serkan Karaismailoğlu insan beyninin de bir cinsiyetinin olduğunu belirterek, dişi beyin ve erkek beyin arasındaki farklara değindi.
Mersin Rotary Kulübü’nün düzenlediği toplantıya katılan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Serkan Karaismailoğlu insan beyninin de bir cinsiyetinin olduğunu belirterek, dişi beyin ve erkek beyin arasındaki farklara değindi.
Mersin Rotary Kulübü’nün düzenli olarak yürüttüğü sohbet toplantılarının bu haftaki konuşmacısı Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Serkan Karaismailoğlu oldu. Hilton Oteli’nde düzenlenen toplantıya Rotary üyeleri yoğun bir katılım gösterirken, Karaismailoğlu ‘Dişi Beyin-Erkek Beyin’ konulu bir sunum yaptı. Yapılan araştrmalara göre beynimizin bir cinsiyeti olduğunun kanıtlandığını söyleyen Karaismailoğlu, “Hayatımızda her tecrübe yeni beyin anlamına geliyor ve duygusal bağ kurmadığı hiçbir şeyi kalıcı olarak öğrenmiyor. Beynin ödül-ceza, hareket, sözel ve duygu hafızası var. Kaotik olarak çalışan bu organ kadın erkek cinsiyeti diye ayrılıyor ve bu biyolojik cinsiyetten bağımsız” dedi.
Beyin cinsiyeti kapsamında ele alınan bulguların tümüyle öğrenme, hafıza, empati gibi bilişsel işlevlerin farklılığı ile ilgili olduğuna da değinen Karaismailoğlu, “Bu farklılıkların cinsel yönelim ve davranışlarla ilgisi yok. Erkek ve dişi beyni farklılığının oluşmasındaki en önemli etken, bebeğin anne karnında iken maruz kaldığı testosteron hormonu. Testosteron özellikle beynin sol yarıküresinin gelişimini geciktiriyor. Bu da sol yarıkürenin daha fazla dış etkene maruz kalmasına neden oluyor. Bu hormon daha çok erkek bebek kaynaklı olduğu için erkek beyninde sol yarıküre, sağ yarıküreye göre farklı bir gelişim gösteriyor. Yani ne kadar çok testosterona maruz kalırsa o kadar erkek beyinli olunuyor. Özellikle annenin hamilelik dönemindeki beslenme alışkanlıkları, iklim, stres durumu gibi koşullar testosteron üretimi üzerinde etkili. Bu nedenle biyolojik cinsiyetiniz ne olursa olsun, beynin gelişimi sırasında maruz kaldığınız testosteron beynin cinsiyetini belirliyor” şeklinde konuştu.
ERKEK VE DİŞİ BEYİN ARASINDAKİ FARKLILIKLAR
Dişi beynin özellikle işitme ve konuşma konusunda erkek beynine göre daha başarılı olduğunu söyleyen Karaismailoğlu, “Bunun nedeni, bu merkezlerin sol yarıkürede daha baskın olması. Cisimleri üç boyutlu düşünebilme ve yer yön konumlandırma becerilerinde erkek beyni daha iyi. Dişi beyni empati konusunda daha yetenekli ve daha geniş frekans aralığını işitebilme yeteneği ve yüz tanıma konusunda başarılı. Beyinde duygusal hafızanın oluşmasında amigdala adlı bir yapının önemli rolü var. Erkek beyni sağ amigdalayı aktif biçimde kullanırken, dişi beyni solu kullanıyor. Bu fark nedeniyle dişi beyni duygusal olaylarla ile ilgili ayrıntıları daha kuvvetli hatırlayabiliyor. Dişi beyinde yarıküreler arasındaki iletişim daha kuvvetli. Bu sayede aynı anda birden fazla iş yapma konusunda daha başarılı olurlar” ifadelerini kullandı.
Mersin Rotary Kulübü Başkanı Serhan Antalyalı da Karaismailoğlu’nun sunumunun ardından genç öğretim üyesine günün anlam ve önemine dair plaket takdim etti.
ARTUKLU HABER AJANI-MERSİN
