Bilecik 2. Organize Sanayi Bölgesi yönetim hakları ile ilgili bir süredir medyada yer alan haberlerin tarafı olan ve aşağıda onay ve unvanları yer alan sanayi kuruluşları olarak; kamuoyu ve ilgilileri doğru şekilde bilgilendirmek adına cevap hakkımızı kullanma zaruriyeti hasıl olmuştur.
Sanayinin etkinliğini ve kentte düzenli yerleşmeyi sağlamak amacıyla, sanayi tesislerini bir araya toplayarak sanayi kuruluşlarının ulaşım, kentsel toprak, enerji, yakıt, su, endüstriyel atıksu arıtma tesisi, hammadde gibi altyapı ve gereksinmeleri ile ilgili kolaylıkları bir arada bulunduran, bunun yanı sıra sanayinin çevreye olumsuz etkilerini en aza indirmek amacıyla atık yönetim politikaları uygulayan, özel olarak planlanan ve imar planlarında da yer verilen bölgeye organize sanayi denir. Yapımına kamu otoritesinin karar verdiği bu bölgeler ilk kez Amerika Birleşik Devletleri’nde doğmuş, Avrupa’da yaygınlaşmış ve arkasından Türkiye’ye gelmiştir.
Türkiye’de organize sanayi bölgeleri, benzer oluşumlara sahip diğer ülkelerden farklı olarak, ilgili kanun ve yönetmelikler yürürlüğe girmeden kurulmuş, konuyu düzenleyen kanun ve yönetmelikler daha sonra hayata geçirilmiştir. Bu durum, Bilecik 2. Organize Sanayi Bölgesi iştirakçileri olarak bizlerin, şuan yaşadığı sıkıntıların temel nedenidir.
Oysaki, Amerika ya da Avrupa’daki diğer ülkelerde uygulandığı şekliyle, ilgili mevzuat tamamlandıktan, kurum ve kuruluşlara gerekli eğitimler verildikten sonra faaliyete geçirilmiş olsaydı; bugün, OSB Kanunu’nun 25. Maddesine göre genel kurula geçiş için gerekli şartların sağlandığı Bilecik 2. OSB’de, yönetimin hâlihazırda Müteşebbis Heyeti’nde olması ve Genel Kurul sürecinin ısrarla başlatılmaması handikapı ile karşılaşmazdık.
1. Organize Sanayi Bölgeleri neden kurulur?
A. Organize Sanayi Bölgeleri, neden kurulur? Faydaları nelerdir?
Organize Sanayi Bölgeleri, bulundukları kentlerin her anlamda zenginleşmesini sağlamak amacıyla, kamu otoritesi kararı ile kurulur. Hem il bazında hem de ülke ekonomisi için önemli katma değerler sağlar. Çünkü ekonomik gelişim ve büyüme için üretmek, ürettiğini satabilmek esastır.
Üretim süreci sadece ürün ortaya koymak değil bir sosyal ilişkiler bütünüdür. Bir ülkede işsizlik, ülkenin insan kaynaklarının tam anlamıyla kullanılamadığı anlamını taşımaktadır. Bu da beraberinde eşit olmayan bir gelir dağılımını getirmekte, eşit olmayan gelir dağılımı da toplumda olumsuzlara neden olacağından, tarih boyunca devletler özel müteşebbisi desteklemiş ve güçlendirmek için yöntemler geliştirmiştir.
Devletler, iş alanları açmak için maliyet çalışması yaparlar. Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2014 verilerine göre; kişi başı yatırım maliyeti 429.000 TL 'dir. Yani devlet her yüz kişiye iş alanı açabilmek için 42.900.000.TL yatırım yapmak zorundadır. Böyle bir yükü girişimciler ile paylaşmak için OSB'ler kurarak sanayicileri teşvik etmiş, üzerindeki yükü paylaşmış ve kamu yararı amacı gözetmiştir.
B. Devlet, OSB’ler sayesinde sanayicileri bir araya getirerek; ortak arıtma tesisleri ve atıkların kontrol altına alınması ile çevre kirliliğinin önlenmesini sağlar.
C. İşe yaramayan, tarıma uygun olmayan ya da atıl durumdaki arazileri ülke ekonomisine katkı sağlayacak şekilde kullanır.
Devlet, OSB'ler kurarak, tarıma uygun olmayan yani tarım yapılamayan arazileri kamulaştırma suretiyle vatandaştan alır, satın aldığı kişiye arazi değerini ödeyerek yarar sağlar ve ülke ekonomisine kazandırır.
Orman Bakanlığı'na bağlı ve uygulamada ülkemizde 2B arazileri olarak da nitelendirilen orman özelliğini kaybetmiş araziler ile yine hazineye ait ve tarıma uygun olmayan arazileri kullanarak OSB'lerin kurulmasına teşvik eder ve bu arazileri ekonomiye kazandırır.
D. Bir arada toplanan sanayi kuruluşları için sabit tüketim kalemi olan enerji, su gibi tüketim maliyetleri düşer. Toplu satın alma kanalı ile yatırım giderleri minimize edilir.
Böylelikle sanayiciler direkt maliyetlerini düşürür. Hizmet verdikleri pazarda rekabetçi fiyat uygulamaları yapabilirler. Öte yandan istihdam ettiği çalışanlarına daha iyi ücret ödeyerek, refah seviyesinin artmasını sağlarlar. Daha iyi bir refah seviyesi, daha mutlu bir insan, daha mutlu bir insan da daha mutlu bir toplum haline dönüşür. Güçlü bir sanayi güçlü bir ülke demektir. Bunun en yakın örneğini Avrupa’da sanayileşmesini tamamlayabilmiş ülkelerde görürüz.
E. Organize Sanayi Bölgeleri kümeleştikleri için, insan kaynağını yetiştirmek ve kendi ihtiyaçlarını karşılamak adına meslek okulları kurar, eğitimli ve nitelikli insan gücü yetiştirilmesine katkıda bulunurlar.
2. OSB'ler nasıl kurulur?
Ülkenin kalkınmasında yararı olan bu kuruluşları oluşturmak için kamu kuruluşları devreye girer. Başta il özel idare müdürlüğü olmak üzere; belediyeler, ticaret odaları vb. kuruluşlar mevzuatta yazdığı şekilde biraya gelerek sanayi bölgeleri oluştururlar.
Sanayi Bölgelerinin kuruluş amacı, ‘arsa alım - satımı’ değildir. Kar amacı olmaksızın kamu yararına hizmet etmek esastır.
Organize Sanayi Bölgesi’nin kuruluş ve işleyişini yönetmek üzere, ilk aşamada Müteşebbis Heyeti kurulur; heyet başkanı genelde il valileridir. Eş zamanlı olarak OSB yönetim kurulu üyeleri seçilir ve kendi görev taksimlerini yaparlar.
Sanayiciliğe uygun, çevreye zararı olmayan, bölgesel anlamda en uygun ve organize sanayi kurulabilecek araziler bulunulur ve sanayiciyi teşvik etmek için ucuz maliyetler ile sanayi arazisi tahsisleri başlar.
OSB kurulması amacıyla kamulaşan bir arazinin, alt yapı masrafları (doğal gaz, elektrik, su, yeşil alan…) hesaplamalarını da dâhil ederek, satış m2 / birim fiyatı belirlenir ve sanayiciye satışa sunulur. Belirlenen birim fiyat, diğer arazilere göre çok ucuz olmalıdır ki sanayici için yatırım fırsatı oluşabilsin. Zira sanayicinin önceliği üretim yapabileceği, genellikle yüksek maliyetlere tekabül eden ekipmanı sağlamak ve doğru ekibi oluşturmaktır.
Örneğin; metrekaresi 10 TL den kamulaşan bir arazi, m2/ birim fiyatı 80 TL üzerinden satışa sunulursa, aradaki 70 TL’lik fark yeşil alan ve alt yapı harcamaları içindir, kazanç elde etmek için kullanılamaz.
Arazi almak için OSB Müteşebbis Heyeti’ne başvuran sanayici, OSB'ye yaratacağı istihdamı, ihtiyacı olan arazi miktarını, gelecek olan sektörü ve iş kolunu, yatırıma ne zaman başlayabileceğini ve yatırımı ne zaman sonlandıracağını bildiren bir rapor sunar. Müteşebbis Heyeti, uygunluğuna kanaat getirdiği sanayiciye şartlı olarak arsayı satar. Sanayici, alt yapı masraflarını da ödemiş olduğu arsasını, işlemek ve taahhüt ettiği zamanda istihdam yaratmak üzere satın almıştır. Bundan sonra sanayici almış olduğu arsa için zaruri olmadıkça herhangi bir alt yapı masrafı veya herhangi bir ek bedel ödemeyecektir. -Ki gücünü, satın alırken taahhüt etmiş olduğu şartların yerine getirilmesinde harcayabilsin.-
Dikkat edilecek husus; OSB’nin kuruluş sürecinde herhangi bir kamu kuruluşunun zararı ve finansman kaynağının bulunmamasıdır. OSB arazilerinin satışı, tesisin ülke ekonomisine sağlayacağı yarar ve yaratılacak istihdam göz önünde bulundurarak yapılır. Sanayici tarafından taahhüt edilen bu şartlar yerine getirilmez ise, arazi sanayiciden geri alınır.
Satılmış olan bir arazi başka bir sanayiciye kiralanmak veya satılmak istenirse mutlaka OSB’den izin alınması zorunludur. OSB uygun görürse izin verir. Böyle bir iznin OSB tarafından verilebilmesi için araziyi kiralamak ya da satın almak isteyen firmaların, asgari surette OSB’den yer kiralayabilmek ve satın alabilmek için belirlenen şartları taşıması gerekir. Bu niteliklere ya da daha üstün niteliklere sahip olmalıdır ki, OSB Başkanlığı böyle bir devre izin versin. Aksi takdirde izin söz konusu olamaz, olmamalıdır.
OSB’nin kuruluşunda yer almış Müteşebbis Heyet; kuruluştaki idare ve işleyişi sağladıktan sonra, mümkün olan en kısa zamanda (1 yıl - 2 yıl - 3 yıl) sanayi bölgesindeki arazileri satar.
Bakanlık tarafından izin verilen ve kurulan OSB’ye ait araziler, sanayicilere bütün maliyetler eklenerek, normal arsalardan daha ucuz verildiği için kolay ve hızlı alıcı bulur. Zira mevzuatta Müteşebbis Heyeti’ne yüklenen görev ve sorumluluk; Organize Sanayi Bölgesi yönetimi için, bir an önce Genel Kurul’un oluşumunu sağlayacak düzeyde sevk ve idare etmektir.
Yani; kurulduktan sonra katılımcı sanayicilerin 2/3 çoğunluğu elde ettiği OSB’lerde, genel kurul oluşturabilecek hale gelindiği zaman, Müteşebbis Heyet, genel kurul yapmak ile yükümlüdür. Amaç; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’ na ve ilgili diğer kanunlara tabi devlet memurlarının başka yeni görevler ve-veya asli görevlerini ifa edebilmesini sağlamaktır. Çünkü OSB’nin kuruluşunda yer alan ve sadece kuruluş aşamasındaki düzen ve intizamı sağlamak amacıyla sevk ve idare eden konumunda bulunan Müteşebbis Heyet Üyeleri’nin asli görev ve sorumlulukları başkadır ve sorumlulukları gereği asli görevlerine dönmeleri de gereklidir.
Nitekim devlet kendi sanayi kuruluşlarını dahi özelleştirerek bu ağır yükten kurtulmuş ve ekonomiye ivme kazandırmıştır.
Genel kurul yapılarak, yönetimin sanayici / katılımcılara geçtiği durumlarda:
Sanayici - katılımcılardan oluşan yeni genel kurul ve yönetim kurulu, kendi kendini yönetecek duruma geldiği için organize sanayi bölgesinde hala boş araziler kaldı ise bunları yeni sanayiciler bularak OSB’ye kazandırmaya çalışır ve bu amme hizmetini kendisi yürütür.
Aynı şekilde yeni araziler kamulaştırabilir, yeşil alan yatırımı ve alt yapı hesaplanarak fiyat belirlenebilir ve yeni sanayicilere yine şartlı olarak satılabilir. Genel kurulunu oluşturmuş ve yönetiminde sanayicilerin bulunduğu organize sanayi bölgesi kamu görevi ifa eden bir kamu kuruluşudur ve her türlü devlet denetimine açıktır.
Görüldüğü gibi OSB’lerde, gerek kurucu müteşebbis heyet -bugün Bilecik 2. Organize Sanayi Bölgesi’nde halihazırda devam ettiği gibi- gerekse yapılacak seçimde belirlenecek sanayici – katılımcılardan oluşan yönetim kurulu, herhangi bir kazanç elde etmez ve kazanç gayesi gütmez. Yani yönetimde her kim olursa olsun aynı görevi, aynı amaçlarla ifa eder.
Özetle; Bilecik 2. Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri olarak, mevzuatta belirtilmiş 2/3 sayımızdan fazlasının çalışma ruhsatı aldığını düşünerek, ilgili OSB Kanunu ve yönetmeliği uyarınca, bağlı bulunulan Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na başvurarak, şartların oluşup oluşmadığının tespiti ile şartlar oluştu ise genel kurula gidilmesi talebinde bulunduk.
Bakanlık da 2/3 çoğunluğun oluştuğunu ve genel kurul sürecinin başladığını ve altı ay içerisinde Genel Kurulun toplanması için Bilecik 2. Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Heyeti’ne ve Başkanlığı’na gerekli talimatları verdi. Altı ay süresince genel kurul yapılmasını bekledik. Bu dönemde OSB, Valilik ve Bakanlık arasındaki yazışmalara baktığımızda; Bilecik 2. Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığı’nın itiraz ederek; ‘’2/3 çoğunluğun oluşmadığını, yeni parsel çalışmalarının yapıldığını‘’ bildirdiğini öğrendik.
Kazanılmış hakkımızı gören Bakanlık, gerek OSB’ye gerek Valiliğe, genel kurula gitmesi konusunda tekrar talimat yazısı yazdı. Ancak buna rağmen talimat gereğinin yerine getirilmediğini gördük.
Altı ay boyunca bu şekilde, talimat gereği yerine getirilecek diye bekletildik. OSB’ ler kanununun 25. maddesi ve yönetmeliğin 18. maddesine göre; ‘genel kurula gidilmediği takdirde katılımcılar mahkemeye başvurarak genel kurula gitme izni talep edebilirler.’ hükmü uyarınca kanuni hakkımızı kullanmak için mahkemeden izin talebinde bulunduk.
İlgili yönetmelik maddesinde; ‘İzin veren mahkeme katılımcıların listesini gün yer saatini belirler’ hükmü bulunmaktadır. Diğer bir deyişle burada kanunun emredici - amir - bir hükmü bulunmaktadır ki, mahkeme amir hükme uymalıdır. Mahkeme yönetmelik ve mevzuattaki bu hüküm doğrultusunda, Bakanlığın farklı tarihlerdeki yazılarına istinaden izin vermesini düşünürken, talebimizi kabul etmemiştir. İzin talep etmiş olduğumuz mahkeme de hâkim; duruşmanın 2. Celsesinde; talebimizin aksine izin vermediği yönünde kararını kendi gerekçeleri ile bildirmiştir. Mahkeme tarafından böyle bir karar verilmiş ise de işbu karar nihai olmayıp dosya Yargıtay tarafından da incelenecektir. Bu bakımdan davaya ilişkin açıklamalarımız görülen duruşmada yapılmıştır.
Yürüyen dava hakkında bir beyanımız bulunmamaktadır. Sadece kamuoyunun doğru bilgilendirilmesini amaçlamaktayız. Adalet sistemine olan inancımız devam etmektedir.
Organize Sanayi Bölgeleri bütün kamunun ortak faydasına sunulmuş bölgeler olup, sanayicileri bir araya getiren ve ülkeye katkısı olan oluşumlardır. Dolayısıyla Bilecik 2. Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığı’nın kanunun amacına aykırı olarak, ısrarla kamu tarafından yönetilmesini istemesine bir anlam verememekteyiz.
Öte yandan, 1993 yılında kurulan bir OSB’nin kuruluşundan bugüne kadar 22 YIL GEÇMESINE RAĞMEN hala Genel Kurul’a geçememiş olması bizleri düşündürmektedir. Zira müteşebbisler olarak bizlerden beklenen tüm edimler tarafımızdan yerine getirilmiştir.
Bilecik 2. Organize Sanayi Bölgesi katılımcı - sanayicileri olarak, şartların oluştuğunun Bakanlık tarafından tespit ve teyit edilmiş olması nedeniyle; genel kurul yapılmasını istememizin nedeni, sanayicilerin kendi problemlerine yönelik daha hızlı, etkin ve çözüm odaklı ilerleyebileceğine olan inancımızdır.
Hukuk devletinin ve toplumumuzun bu konudaki sağduyusuna ve hassasiyetine sonsuz inancımızla kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız.
Porland Porselen Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Aya Madencilik San. Tic. A.Ş.
Arslan Alüminyum San. Tic. Ltd. Şti.
Silkar Madencilik San. ve Tic. A.Ş.
Reisoğlu İplik Men San. Ve Tic. A.Ş
Teknik Metal Sistemleri Ltd. Şti.
Özkalkanlar Geri Dön. Tes. İnş. San. Tic. Ltd. Şti
Dekomer Mermer San. Tic. A.Ş.
Kartal Mermer Mad San. Tic. Ltd. Şti
Durmuş İnşaat Gıda San. Tic. Ltd. Şti
Sibel Tekstil Konf San. Paz. A.Ş.
Orka Elk. Elekt. Teks San. Tic. Ltd. Şti.
Temiz İş Torna Ltd. Şti.
EK:
1- Bakanlığın şirketlerimize yazdığı 29.08.2014 tarih 57604388-453,09-3516 sayılı cevabı yazı,
2- Bakanlığın OSB Müteşebbis Heyetine yazdığı 28.08.2014 tarihli 3488 sayılı yazı,
3- Bakanlığın Valilik Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğüne yazdığı 04.09.2014 tarih
57604388- 453,09-3592 sayılı yazı,
4- Bakanlığın Valilik – İl Özel İdaresine yazdığı 22.01.2015 tarih ve 453.99/241 sayılı yazı
5- Harita
ARTUKLU HABER AJANSI