2 Eylül gecesi dünya yörüngesindeki Vesta asteoridinden kopup atmosfere girdikten sonra büyük bir patlamayla parçalanan meteor,Bingöl'e bağlı Sarıçiçek Köyü ve çevresine saçıldı1.5 kiloluk meteoridi bulan Hasan Beldek ise 350 bin liraya kadar çıkan teklifleri şimdilik reddediyor.
1 milyon lirayı aşan meteorit satışının yapıldığı köyün sakinlerinden; baldızı ve kayınvalidesinin ısrarıyla çıktığı aramada, şu ana kadar ele geçen en büyük parça olan 1.5 kiloluk meteoridi bulan Hasan Beldek ise 350 bin liraya kadar çıkan teklifleri şimdilik reddediyor.
Bingöl merkeze 10 kilometre mesafede, 600’e yakın hanenin bulunduğu, 3 bin 200 nüfuslu büyük bir köy Sarıçiçek Köyü... 2003’teki Bingöl depreminde büyük hasar alan köy, devlet tarafından yapılan konutları ve parke taş sokaklarıyla oldukça düzenli. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan, bir kısmı da büyükşehirlerde dönemsel işlerde çalışan Sarıçiçek köylüleri, şimdilerde ise ABD, Rusya ve Avrupa’dan gelen meteor avcılarının en önemli adreslerinden biri.
2 Eylül gecesi dünya yörüngesindeki Vesta asteoridinden kopup atmosfere girdikten sonra büyük bir patlamayla parçalanan meteor, Sarıçiçek Köyü ve çevresine saçıldı. Kendi halinde yaşamını sürdüren köylünün hayatı o gece değişti. İşi gücü bırakan köylüler, yaşlısından çocuğuna, gece gündüz demeden, dağ taş meteor parçası arıyor. Herkesi topyekûn seferber eden bu çabanın nedeni, meteor tüccarlarının akın ettiği köyde meteor parçasının 1 gramının 60 dolara kadar alıcı buluyor olması...
GÜNDEM GÖKTAŞI
Habertürk'ün haberine göre başlangıçta köy ve çevresinde göktaşlarını toplayanlara deli gözüyle bakanlar, taşların altından bile değerli olduğunu fark edince kendini dağa taşa vurmuş. Elazığ, Tunceli, Diyarbakır, Şanlıurfa gibi çevre illerden insanlar kamyon kamyon taş aramaya geliyor. Köy ve çevresindeki dere yatakları bile göktaşı arayanlarla dolu. Yan yana yürüyen, karşılıklı konuşanların bile gözü hep yerde. Bingöl merkezdeki kahvehane ve esnaf sohbetleri de göktaşına odaklanmış durumda.
En iyi göktaşı hangi bölgede bulunur, en büyük parçayı kim bulmuş, kim gramını kaça satmış konuşmaları uzayıp gidiyor. Hikâyeler öyle oluyor ki şehir efsanelerine bile dönüşüyor. Örneğin, konuşulanlar arasında büyük boyda taş bulan bir kişinin hastanede tedavi altına alındığı söyleniyor. Taşın gece ışık tutulunca parladığı ve daha kolay bulunduğu dedikodusu yüzünden ise halen gecenin zifiri karanlığında elleri fenerli insanlar dağlarda tepelerde göktaşı arıyor.
KİMİ EV, KİMİ ARABA ALDI
Aradan geçen 2 ay içinde, köylülerin 1 milyon liranın üzerinde satış yaptığı belirtiliyor. Meteor parçalarından büyük paralar kazananlardan kimileri ev, araba almış; gramlık satış yapabilenler borçlarını sıfırlamış. Göktaşı bulanlar arasında HASAN Beldek, rekoru elinde tutuyor. Beldek, Sarıçiçek Köyü yakınındaki tepede tam bin 475 gramlık meteor parçası bulmuş. Bir dinlenme tesisinin oto yıkama bölümünde aldığı bahşişler karşılığında çalışan 30 yaşındaki Beldek, taşı nasıl bulduğunu ve sonrasını şöyle anlatıyor:
“1 Kasım seçim günü oyumu kullandıktan sonra evde oturuyordum. Bütün köy etrafa yayılmış göktaşı arıyordu. Evdeki baldızımla, kayınvalidem ‘Sen niye aramıyorsun?’ diye üzerime geldiler. Israrlarına dayanamayıp kendimi dışarı attım. Sonra köyün yakınındaki tepede dolanmaya başladım. Yaklaşık 3-4 saat o bölgeyi taradım. Bir yetişkin yumruğundan daha büyük boyutta siyah parlak bir taş bana bakıyordu. Taşı bulur bulmaz evdekileri arayıp haber verdim. Taşı bulmanın heyecanıyla biraz daha aramayı düşünmek aklıma bile gelmedi.”
‘ALLAH’IN LÜTFU’
Meteor parçalarının gramı köye gelen meteor tüccarları arasında 60 dolara rahatlıkla alıcı bulurken, Hasan Beldek’in elinde yaklaşık 1.5 kiloluk bir servet yatıyor. Gramı 60 dolardan hesaplandığında taşın değeri 250 bin lira ama Beldek, internet sitelerinde taşın gramının 200 dolardan satıldığını öğrenince biraz daha beklemeye karar vermiş. Kendisine yapılan 300- 350 bin lira arasındaki teklifleri de şimdilik reddediyor.
Evli ve 3 çocuk babası Beldek, bir süredir işsiz. Zaman zaman inşaatlarda sıvacılık yapıyor ya da Bingöl çevresindeki fabrikalarda çalışarak geçimini sağlamaya çalışıyor. Ekonomik sıkıntılar nedeniyle sarılık hastalığının tedavisini de yarım bırakmış. Bu sıralar bir dinlenme tesisinin oto yıkama bölümünde aldığı bahşişler karşılığında çalışan Beldek, “Yıllardır ekonomik sıkıntı içinde yaşıyoruz. Bu bize Allah’ın bir lütfu. O taş benim kısmetim olarak orada beni bekliyormuş. Gittim ve onu oradan aldım. Bundan sonra bir nebze olsun ailecek rahatlamak istiyoruz. Meteor parçaları internet sitelerinde bizden aldıklarından çok çok yüksek fiyatlara satılıyor. O yüzden ben de şimdiye kadar söylenenden daha fazla verecek bir müşteri olursa diye bekliyorum. Eğer iyi bir rakama elimden çıkarabilirsem Bingöl’de 2 daire alıp İstanbul’da kardeşlerimle beraber çalışabileceğim bir börekçi açmak istiyorum” diye konuştu.
DÜNYAYA O DUYURDU AMA...
2 Eylül gecesindeki ortalığı gün gibi aydınlatan patlama ve çatışma ortamındaki gibi seslerin ardından göktaşı meselesini dünya Gündemine taşıyan ise köyde internet kafe işleten Nezir Ergün oldu. 2 Eylül’ün ertesi sabahında evinin bahçesine düşen taşları toplayan Ergün, daha sonra durumu Bingöl Üniversitesi Fizik Bölümü’ne bildirdi. Olaya İstanbul Üniversitesi ve en sonunda NASA da dahil oldu. Başlangıçta taşların değerini kendisinin de bilmediğini söyleyen Nezir Ergün, önemli bir miktarı Bingöl Üniversitesi ve NASA yetkililerine verdiğini anlatıyor.
BİNGÖL'ÜNKİ EN KIYMETLİSİNDEN
Bingöl’ün Sarıçiçek Köyü’ne düşen meteoridin en kıymetli meteor taşlarından “Howardite” türü olduğu belirtildi. HED (Howardite-Eucrite-Diognite) meteor klanının bir parçası olan Howardite, ender rastlanan türlerden. Howardite, ismini göktaşı biliminin öncülerinden Edward Howard’dan alıyor.
İÇİNDE 60'A YAKIN ELEMENT VAR
İstanbul Üniversitesi yürütücülüğünde oluşturulan ve aralarında NASA’nın da yer aldığı 33 kurum tarafından Sarıçiçek meteoridiyle ilgili detaylı araştırmalar sürdürülüyor. Bingöl Üniversitesi Fizik Bölümü Başkanı Prof. Dr. İskender Demirkol, kendilerinin de laboratuvarlarda araştırmaları sürdürdüklerini belirterek, “Yaptığımız ilk araştırmalarda taşın içinde 60’a yakın element izledik. Bunlar arasında yoğun bir şekilde titanyum ve mangan bulunuyor. Ayrıca eser miktarda altın, toryum ve uranyum da var” dedi.
'TAŞI İŞLEMEK MÜMKÜN DEĞİL'
Bingöl Üniversitesi Araştırma Merkezi Müdürü İbrahim Erdoğan, taşın işlenebilir bir yapısı olmadığını belirterek, “Bir çimento harcı gibi düşünün. İşlemeye çalıştığınız anda çimento gibi dağılıyor. Bu nedenle bu taşların ticari anlamda değişik şekillerde kesilerek veya işlenerek kullanılması mümkün değil. Ancak bulundukları şekilleriyle değerlendirilebilirler” diye konuştu.
Serkan Akkoç / Habertürk