İzmit Belediyesi, Türkiye ile ABD arasında yaşanan Rahip Brunson krizi nedeni ile döviz kurlarında yaşanan artışlar sonrasında belediye kurumlarında ve işletmelerinde yerli ürünleri kullanma kararı aldı.
Belediye bünyesinde ve işletmelerinde bulunan tüm yabancı sermaye ürünlerin yerli ürünlerle değiştirme kararı alan İzmit Belediyesi, kırtasiye malzemesinden elektronik cihazlara, işletmelerde satılan yiyeceklerden içeceklere kadar birçok alanda yerli üretimin desteklenmesi için düğmeye bastı.
Devletimiz Güçlü Olmazsa Hiçbir Şeyin Anlamı Kalmaz
Aldıkları kararı düzenlenen bir basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaşan İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan, Türkiye’nin artık ekonomik saldırılarla karşı karşıya kaldırıldığını, bu saldırının da geri püskürtülmesi için yabancı sermaye ürünlerinin yerine yerli ürünlerin tercih edilmesi gerektiğini söyledi.
Başkan yardımcıları ve daire müdürleriyle birlikte açıklamalarda bulunan Doğan, İzmit Belediyesi olarak yerli ürün kullanmaya devam edeceklerini belirterek “Biz birlikte Türkiye’yiz kendimize yeteriz. Ülkemizin kalkınmasını, insanımızın hayat standardının yükselmesini, kural koymasını ve gündem oluşturmasını, medeniyetine ve gönül coğrafyasına sahip çıkmasını hazmedemeyen, menfaatleri zedelenen sözüm ona hakim güçler, şahlanışımızı önlemeye yönelik plan ve senaryolarını uygulamaya koymuşlardır. Gezi Parkı olayları, 17-25 Aralık yargı darbesi girişimi, 15 Temmuz darbe girişimini güçlü liderlik ve milletiyle kenetlenmek suretiyle daha da güçlenerek atlatan ülkemize karşı, bu sefer ekonomik bir savaş açılmıştır.
Ekonomik Savaş Var
Bu ekonomik savaşı da tüm milletimizle ve kurumlarımızla birlikte kenetlenmek suretiyle kazanacağımıza yönelik inancımız tamdır. Ancak, bu savaşı kazanabilmemizin, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik sorunların üstesinden gelebilmemizin temel yolu, yerli üretim ve yerli malı tüketimidir. Bu hususta, gerekli toplumsal hassasiyetin oluşturulmasıyla birlikte tüm kurumlarımızın da bu sürece destek ve katkı vermesi gerekmektedir. Biz İzmit Belediyesi olarak, göreve geldiğimden bu yana, çalışma ve hizmetlerimizi bu anlayışla ve tasarruf bilinciyle sürdürdük. Sadece tüketen değil, kendi ürettiğini tüketen bir toplum oluşturmak ve mevcut üretimi artırmak amacıyla çok sayıda proje hayata geçirdik. Bu kapsamda; halk üniversitesine dönüşen İZMEK kursları, arıcılık kursları, tarım uygulama bahçesi, tarım ve hayvancılığı geliştirmek, teşvik etmek amacıyla köylerde verdiğimiz eğitimler, balkonda sebze yetiştiriciliği, sayılabilecek başlıca projelerimizdir” dedi.
Emperyalistlere Boyun Eğmeyeceğiz
Vatanımız olmazsa, devletimiz güçlü olmazsa hiçbir şeyin anlamı kalmaz. Asla ve asla emperyalistlere boyun eğmeyeceğiz. Bu savaş ekonomi savaşıdır. Bu saldırıyı da Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın çizgisinde hep birlikte göğüsleyeceğiz. Yerli ve milli anlamında sağcısından solcusuna ayrım yapmadan birlikteliğimizi daha da güçlendireceğiz. Çocuklarımıza örnek olacağız. Biz birlikte Türkiye’yiz kendimize yeteriz. Herkesi karınca misali de olsa üstüne düşen görevi yapmaya davet ediyorum.
Kaleminden Kahvesine Kadar Yerli Ürün
Sosyal anlamadaki faaliyetlerimizde kısıtlamaya gittik. Milletimizin tek bir kuruşunu ziyan etmeden zaten çalışmalarımız sürdürüyoruz. Bu anlamda bazı kararlar aldık, araç kiralamalarımızda araçların yerli özelliklere sahip olmasına özen göstereceğiz. Yiyecek, içecek, sağlık, güvenlik gibi konularda yerli ürünlerden ve markalardan faydalanacağız. Kaleminden, kahvesine kadar bundan sonra yerli ürün tercih edeceğiz. Belediye şirketlerimizin de daha fazla yerli ürün kullanmaları noktasında büyük özen gösteriyoruz ve göstermeye de devam edeceğiz. Bundan sonra ki satın almalarımızda park bahçelerimizde de yerli ürün kullanılacak. İhalelerde de şartlarımız yerli üretimden yana olacak.
Yerli Üretimi Teşvik Ediyoruz
Türk Milleti varlığını tüm zorluklarına rağmen koruyorsa bu değerlerimize sahip çıkmamızla mümkün olmuştur. Bizi biz yapan değerlerden uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Bu yüzden mümkün olduğu kadarıyla yerli ve milli olmamız gerekiyor. Tüm iş yerlerimizin de dilimizi korumak amacıyla Türkçe isim kullanmalarını tavsiye diyoruz. Mevzuat içerisinde Türkçe isim kullanan şirketlere teşvik yapmayı da düşünüyoruz. Önümüzde ki günlerde mümkün olduğunda Makam aracımız, daha tasarruflu bir araç ile değiştirmek üzere çalışma yapmaktayız. Biz her zor durumda birbirimize sarılarak üretimimizi ön planda tuttuk. Yerli üretimi teşvik ediyoruz ve bundan sonra daha güçlü bir şekilde teşviklerimize devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
