Aşı yüzyılın en ucuz, en etkin, en güvenli ve en akılcı tıbbi yeniliklerinden biri. Hayatın ilk günlerinde tanışılan aşı, genellikle çocukluk döneminde yapılıyor gibi algılansa da, yetişkinlik döneminde de önemli korunma yollarından biri. Özellikle nüfusun giderek yaşlanmasıyla kronik hastalıkların ön plana çıkması yetişkinlik dönemi aşılarını da daha önemli hale getiriyor. Acıbadem Ankara Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Hakan Kutlu, aşının genel yararları ve yetişkinlik dönemine ait aşılar hakkında bilgi verdi.
Bebekliği hatırlamasak da, çocukluğumuza dair hatırladığımız aşı anıları unutulmazdır. Bazen şırıngayı görünce korktuğumuz bazen de cesurca kolumuzu uzattığımız aşılar, önemli bazı hastalıklara karşı bizi koruyan kalkanlardan biri. Acıbadem Ankara Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Hakan Kutlu, aşıların yararları ve özellikle çocukluk dönemi anılarında saklı olan ama yetişkinlik döneminde de yapılması gereken aşılar hakkında şu bilgileri verdi:
Neden aşı?
İnsan ve hayvanlarda hastalık yapma yeteneğinde olan virüs, bakteri gibi mikropların hastalık yapma özelliklerinden arındırılarak ya da bazı mikropların salgıladığı zehirlerin etkisinin ortadan kaldırılarak sağlam kişilere verilmesi için geliştirilen biyolojik maddelere "aşı" deniyor. Aşılamanın, kişilerin bulaşıcı hastalıklardan korunması, bulaşıcı hastalıkların toplum veya grup içerisinde yayılmasının önlenmesi ve çiçek gibi epidemi yapan hastalıkların dünya üzerinden yok edilmesinin sağlanması gibi üç ana amacı bulunuyor.
Kimlere uygulanıyor?
Aşı, kişileri hastalıklardan ve hastalıkların kötü sonuçlarından koruyabilmesi için, sağlam ve risk altındaki kişilere uygulanıyor. Vücudumuzun, zararlı dış etkenlere karşı bağışıklık sistemimiz tarafından savunularak korunduğunu ve kendisine yabancı olan mikropları ayırt edebildiğini söyleyen Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Hakan Kutlu, şu bilgileri veriyor: “Vücut, kendisine yabancı mikropların yapısını tanımladıktan sonra bu yapıları etkisiz hale getirebilecek savunma cisimcikleri (antikorlar) yapar. Oluşan antikorlar vücutta uzun süre kalırlar ve bu süre içinde aynı mikrop vücuda tekrar girerse, bu mikrobun hastalık oluşturmasına fırsat vermeden ortadan kaldırılmasını sağlıyor. Böylelikle, örneğin, kızamık geçiren bir çocuk bu nedenle yaşamı boyunca bir daha kızamığa yakalanmıyor. Ancak bir kez geçirildiğinde bile ağır seyreden ve ölüm, sakatlık, zekâ geriliği gibi ciddi sonuçlara neden olabilen hastalıkların varlığı söz konusu olduğunda kişileri bu hastalıklardan korumanın ne kadar önemli olduğu da böylelikle kendiliğinden ortaya çıkıyor.”
Ne zaman yapılmalı?
Herhangi bir aşının koruyucu etki gösterebilmesi için mutlaka uygun yaşlarda ve uygun aralıklarla yapılması gerektiğinin altını önemle altını çizen Dr. Hakan Kutlu, şunları söylüyor:” Çocukluk döneminde aşılanma, özellikle bulaşıcı hastalıklara karşı koruma önlemlidir. Suçiçeği, hepatit A, hepatit B, menenjit, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, boğmaca, pnömokokal zatürre, çocuk felci, difteri, tetanoz, kuduz, meningokok, grip hastalıkları, bazı viral bağırsak enfeksiyonları, aşılarla önlenebiliyor. Zira aşıların çocuklara hastalıklara yakalanma riskinin en yüksek olduğu dönemlerden önce yapılması gerekiyor. Bebekler için rutin aşılama programı ile ilgili gerekli yönlendirmeler, ilk muayeneden itibaren hekimi tarafından yapılıyor. Bebeğin aşılanması doğduğu gün itibariyle başlayıp takiben Sağlık Bakanlığının aşı takvimine göre uygun sırayla yapılarak, aşı takvimleri ve çizelgeleri ailelere teslim ediliyor. Çocukluk çağı aşılama takvimine okul aşıları ile devam ediliyor.”
Yetişkinler de aşılanmalı
Ülkemizde yaşlı nüfusun giderek artmasıyla, kronik hastalıklarda da (kalp, akciğer, böbrek hastalıkları, diyaliz ihtiyacı, kanser tedavileri vb) buna bağlı bir artış gözleniyor. Bu durum erişkin bağışıklamasının ön plana çıkmasını sağlıyor. Erişkinlerin genel sağlık durumlar, hastalıkları, seyahatleri ya da farklı etkenlere bağlı olarak yaptırması gereken aşılar ve kendileri için uygun aşılama şeması konusunda mutlaka bir hekime danışmaları gerekiyor. Ülkemizde erişkinlere yönelik aşı uygulamaları ise şunlardan oluşuyor:
Hepatit-A Aşılaması
Hepatit-B Aşılaması
Kızamıkçık Aşılaması
Tetanoz Aşılaması (Doğurganlık çağındaki kadınlara)
Pnömokok ve Grip Aşısı Uygulaması
Meningokok (Menenjit) Aşılaması
Erişkin Tetanoz Aşılaması (Travma, kaza vb. durumlarda)
HPV (Human Papilloma Virus) Aşılaması (Kadınlarda serviks kanserini önlemeye yönelik)
Sağlık Çalışanı Aşılaması (Bütün sağlık çalışanları için): , Kızamık-Kızamıkçık-Kabakulak (KKK), kan ve kan ürünleriyle temas varsa HBV, yıllık influenza (grip) aşısı, erişkinlere rutin olarak önerilen diğer aşılar)
Askerlik Dönemi Aşılaması: (Meningokok, tetanoz ve bazı durumlarda kızamık aşısı )
Seyahat Sağlığı Aşılaması: Dünyanın bazı ülkelerinde tetanoz, difteri, kızamık gibi hastalıklar endemik olarak görülüyor, Bu nedenle seyahat öncesinde yolcuların ülke takvimine uygun olarak aşılarını yaptırmaları çok önem taşıyor. Çocuklukta yapılan aşıların pek çoğunun etkili koruyuculuk düzeyini muhafaza etmek için hayat boyunca ek aşı dozlarına ihtiyaç duyuluyor. Yolculuk öncesi değerlendirmede rutin aşılama programına göre eksik aşıların varsa tamamlanması ya da hiç aşılanmamış kişilerin de ilk aşılama serisinin bitirilmesi gerekiyor. Tetanoz-Difteri (Td), Kızamık-Kızamıkçık-Kabakulak (KKK) ve Polio rutin aşılama programında bulunan aşıların bazılarını oluşturuyor.
ARTUKLU HABER AJANSI