Yeryüzündeki her şey veri üretiyor. Sadece bilgisayarlar, akıllı telefonlarımızla değil, sosyal medya ve online alışveriş başta olmak üzere internetteki her hareketimizle büyük veriyi besliyoruz. Evlerimiz, otomobillerimiz, hatta vücudumuz bile sürekli veri üretiyor. Büyük Veri ile yeni bir çağ başlıyor. Dünyayı değiştirecek güçte her şey, fırsatlar ile birlikte tehditleri de doğuruyor. Analytics Center ve Bilkent Üniversitesi – TÜSİAD Bilgi Toplumu Forumu (BTF) tarafından gerçekleştirilen özel belgesel gösteriminde, birçok festivalden ödül kazanan ‘The Human Face Of Big Data’ filmi ile büyük veri masaya yatırıldı.
Against All Odds Productions’ın kurucu ortakları olan Rick Smolan ve Jennifer Erwitt tarafından hayata geçirilen “The Human Face of Big Data” (Büyük Verinin İnsani Yüzü) belgesel filmi Büyük Veri’nin insanlığa sunduğu fırsatlar ile birlikte, oluşturduğu riskleri de ustalıkla izleyicilerine sunmaya devam ediyor.
Telefon numarası ve adres gibi kişisel bilgilerimiz, ilişkilerimiz, alışkanlıklarımız, konum bilgilerimiz, IP adreslerimiz, kariyer geçmişimiz, nelerden hoşlanıp, nelerden hoşlanmadığımız, fotoğraflarımız, videolarımız, mesajlarımız, yorumlarımız ve etiketlerimizin her biri artık Büyük Veri’nin en kritik bileşenleri…
Başlarına Antenler Takılmış Olan Fok Balıkları
“The Human Face of Big Data” (Büyük Verinin İnsani Yüzü) belgesel filmi, okyanusların haritalarını çıkarmak için başlarına antenler takılmış olan fok balıkları; sivrisinekleri hedef almak için kullanılan uydular; Gana’da sahte ilaç satışını önleyici SMS sistemi; depresyona gireceğinizi önceden tahmin edebilen akıllı cep telefonları; boşanmaya doğru gittiğinizi iki yıl öncesinden bilen kredi
kartları; bedeninizden doğrudan doktorunuza bilgi aktaran haplar, filmde karşımıza çıkan şaşırtıcı gerçeklerden sadece birkaç tanesi.
Görünmez kelimeleri açığa çıkaran Büyük Veri’nin, salgın hastalıklar, isyanlar ve doğal felaketlerdeki rolü ne? Apple, Google, Facebook ve Twitter gibi sosyal medya araçları Büyük Veri’yi nasıl işliyor? Hangi bilgilerimizi alıyor? Alınan bilgilerimizi nasıl kullanıyor? Büyük Veri daha iyi bir dünya için fırsat mı? Bireysel mahremiyet ve demokrasi için bir tehdit mi? “The Human Face of Big Data” belgeseli iyimser ve kötümser tahminleri bir arada tartışarak bu soruların cevaplarına ışık tutuyor.
smartcon ve Analytics Center Kurucusu Hamit Hamutçu, 2020 yılına kadar 40 trilyon gigabaytlık (40 zetabaytlık) verinin hayatımıza gireceğine ve üretilen verilerin her 2 yılda bir ikiye katlandığına dikkat çekerek, "Günümüz insanının bir günde işlediği veri, 1500’lerde yaşayan bir insanın hayatı boyunca karşılaştığı veriden fazla. Yapılan araştırmalar insanların, bir bebeğin ilk gününde oluşturduğu verinin, ABD Ulusal Kongre Kütüphanesi’nin içerdiği verinin 70 katına eşit olduğunu gösteriyor” dedi.
Analytics Center ve Bilkent Üniversitesi – TÜSİAD Bilgi Toplumu Forumu tarafından gerçekleştirilen “The Human Face of Big Data” özel belgesel gösteriminde, bu olağanüstü bilgi devriminin tüm vaatleri ve riskleri birlikte değerlendirilerek merak edilen sorulara yanıtlar arandı.
ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA