‘2. Gençbatı Festivali’ kapsamında Akbatı AVYM misafirleriyle buluşan ünlü şarkıcı Cem Belevi, keyifli söyleşisi ve birbirinden eğlenceli şarkılarıyla sevenlerine unutamayacak anlar yaşattı. Aşk hayatıyla ilgili gelen sorulara “Aşık oluyorum ama doya doya yaşayamıyorum. İlişki emek ve zaman istiyor. İşimin gecesi gündüzü belli değil, devamlı bir aksiyon içinde olduğum için ne kadar âşık olsam da nafile” diye cevap veren genç popçu mesleğini çok sevdiğini, gördüğü ilgi ve sevgiye layık olmaya çalıştığını belirtti.
19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla Akbatı AVYM’de gerçekleşen 2. Gençbatı Festivali’ne konuk olan Cem Belevi, hakkında merak edilenleri sevenleriyle içtenlikle paylaştı. Söyleşi sonunda sergilediği akustik performansıyla da hayranlarıyla arasındaki enerjiyi yükseltti.
Misafirlerin yoğun ilgiyle karşıladığı Cem Belevi, “Çok ünlü olmaktansa çok sevilmeyi tercih ediyorum ve bu sevginin kıymetini bilmeye çalışıyorum. İyi ki varsınız” diyerek gördüğü ilgi ve sevgiye layık olmaya çalıştığını söyledi. Aşk hayatıyla ilgili soruları da yanıtsız bırakmayan genç popçu, ““Aşık oluyorum ama doya doya yaşayamıyorum. İlişki emek ve zaman istiyor. İşimin gecesi gündüzü belli değil, devamlı bir aksiyon içinde olduğum için ne kadar âşık olsam da nafile” diyerek yoğunluktan şikâyet etti.
Müzik çalışmaları oldukça yoğun olsa da hayatında sporu ihmal etmediğini belirten Belevi, gençlere de sporu hayatlarının vazgeçilmez bir parçası olarak konumlandırmalarını tavsiye etti. “19 Mayıs benim için gençliği ifade ediyor, Atatürk’ün ve bize bıraktığı bu güzel ülkenin kıymetini tekrar tekrar hatırlatıyor” diyen ünlü şarkıcı, bayramın coşkusu ve sevinciyle çocukluk yıllarına geri döndüğünü söyledi.
Bir yıldır hayranlarınız sizden yeni şarkı bekliyor. Biraz uzun bir ara verdiniz…
Biz aslında albümü 6 ay önce çıkarmayı düşünüyorduk. Ancak biliyorsunuz prodüktörüm Ozan Çolakoğlu yeni baba oldu. Bu nedenle üretim sürecimiz de biraz uzadı. Acele bir iş de yapmak istemedik açıkçası. Şarkı bitince klip çekimi için de epey mesai yaptık. Ama tüm gecikmelere rağmen iyi bir iş çıkardığımızı düşünüyorum.
Kim ne derse desin”, “Sor” ve “Alışamıyorum” isimli şarkılarınızla inanılmaz beğeni topladınız. “Aç kollarını” çıkalı daha 2 hafta oldu ama tepkiler nasıl. Sizce bu şarkı diğerlerinin ivmesini yakalayacak mı yakın zamanda?
Şarkının yayınlandığı üçüncü gün Urfa’da söyledim. İnanılmaz bir reaksiyon gördüm. Beklediğimden çok daha iyi ve hızlı ilerliyor şarkının yükselişi. Özellikle kadınlara yönelik şarkılar seslendirmiyorum ama kadın hayranlarımın şarkıyı ezbere söylediğini görüyorum. İnternet ortamındaki tıklanmanın bir kıstas olduğunu düşünmüyorum ama şuanda organik tıklanma oranımız da çok iyi görünüyor.
İkinci bir şarkı sürprizi var mı yakında?
Albüm sürecindeyim. İçinde 10 tane sözü müziği bana ait olan şarkı olacak. Eğer süreç uzarsa önden bir şarkı daha yayınlamayı da düşünüyorum. Bir daha bu kadar uzun ara vermek istemiyorum. Çünkü hem özleniyorum hem de özlüyorum. Ama iyi ekiple çalışmanın bedeli de bu; bazen süreç uzayabiliyor.
‘GERÇEKLERİN ESİRİ OLMADIM’
Londra’da uzun süren bir eğitim hayatınız olmuş. Tüm bu “yeni neslin sevilen popçusu” olma durumuna rağmen oradan Türkiye’ye dönme kararı zor olmadı mı?
İngiltere’ye 18 yaşında, üniversite okumak için gittim. Okulumu başarıyla bitirdim ve iş deneyimi edinmek istedim. Uluslararası işletme okuduğum için Londra’da yer alan çok uluslu bir firmada analist olarak işe başladım. Bir sene çalıştım orada ancak yapmak istediğim şey bu değildi. Her fırsatta şarkı söylüyor ve şarkı sözü yazıyordum. Neticede hayata bir kere geliyoruz gerçeklerin esiri olmak yerine hayallerimin peşinden koştum.
Döndüğünüze pişman olduğunuz zamanlar oldu mu?
Pişmanlık yaşamadım ancak Türkiye’ye adapte olmak sandığım kadar kolay olmadı. 6 sene İngiltere’de yaşamış olmak, oranın düzenine, sistemine alışmış olmak burada beni biraz zora soktu. Ancak şimdi düşündüğümde “İyi ki de yaşamışım o zorlukları” diyorum.
“Ait olduğum yer burası” diyorsunuz yani…
Kesinlikle kendimi ülkeme ait hissediyorum. İngilizce kendimi çok iyi ifade edebiliyorum ancak şarkılarımı İngilizce yazamıyorum. Havası bile başka memleketimin. Hava ve insanlar çok önemli benim için. Ben samimiyetin insanıyım.
İşler yolunda, memleketle de bir alıp veremediğimiz yok. Peki aşk hayatınızda durum nedir?
Devamlı bir aksiyon içindeyim. Aşk hayatıma dair ne söyleyebilirim ki?
Yeni nesil erkeklerin ağzından en sık duyduğumuz cümle “aşık olamıyorum, ilişki yaşayamıyorum” tadında oluyor. Siz de birçok genç kızın hayranı olduğu başarılı bir popçusunuz. Yoksa sizin için de mi durum böyle?
Ben âşık oluyorum ama doya doya yaşayamıyorum. Çok yoğunum çünkü. İlişki emek ve zaman istiyor. Benim işimin saati yok. Devamlı bir aksiyon içinde olduğum için ne kadar âşık olsam da nafile…
MÜZİK TUTKUM, OYUNCULUĞA YENİ ALIŞIYORUM
Şarkılarınız dizi izleyicileriyle de buluştu, hatta siz de oyunculuğa adım attınız. Çocukluğunuzdan beri müzikle ilgilendiğinizi biliyoruz. Peki ya oyunculuk nereden çıktı?
Oyunculuğa müziğe duyduğum gibi yoğun bir ilgi duymuyorum. Müzik benim için bir tutku ancak oyunculuk öyle değil. Müzik hayatımda başarıya ulaştıkça, oyunculuğa da ısınmaya başladım. Beğenilince daha da ilerletmeyi düşündüm. Projeler var görüştüğümüz, istemeye istemeye reddettiğim işler de var. Haftanın 6 günü çalışmamı istiyorlar benden, müziğe ayırmam gereken zamanı oyunculuğa ayıramayacağım için reddetmek zorunda kalıyorum. Ege’de görüştüğüm bir film projesi var. Albüm çıkana kadar değerlendirebileceğim bir proje, onun sonuçlanmasını bekliyorum.
ARTUKLU HABER AJANSI-İSTANBUL