Ankara Milletvekili ve CHP Grup Başkanvekili Levent GÖK, TBMM Başkanlığına verdiği önerge ile TBMM Kürt sorununun çözümü ve terörle mücadelede Hükûmetin uyguladığı yanlış politikalar nedeniyle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde, başta eğitim ve sağlık
Ankara Milletvekili ve CHP Grup Başkanvekili Levent GÖK, TBMM Başkanlığına verdiği önerge ile TBMM Kürt sorununun çözümü ve terörle mücadelede Hükûmetin uyguladığı yanlış politikalar nedeniyle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde, başta eğitim ve sağlık olmak üzere, kamu hizmetlerinin verilmez hâle gelmesi, vatandaşların can ve mal güvenliği üzerindeki tehditler, yaşanan ekonomik, sosyal ve siyasi sorunlar ile bunlara karşı alınacak önlemleri belirlemek amacıyla MECLİS ARAŞTIRMA KOMİSYONU kurulmasını istedi.
YANGINI SÖNDÜRMEK İÇİN MECLİSİ GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ.
Önergesi lehinde söz alan Levent GÖK, konuşmasına “Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak bugün içinde bulunduğumuz süreci, çok da yakıcı sonuçlar vermeye başladığı bugünlerde çok yakından takip ederek serinkanlı ve soğukkanlı bir değerlendirmeyi sizlerle paylaşmak ve Meclisimizi göreve çağırmak istiyoruz” diyerek başladı ve şöyle devam etti:
ÖĞRENCİLER OKULA GİDEMİYOR, ESNAF KEPENK AÇAMIYOR. 1 MİLYON ÜÇYÜZBİN YURTTAŞ SOKAĞA ÇIKAMIYOR
“Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemiz şu anda yangın yerinde. Ülkemizin Doğu ve Güneydoğu'sunda 7 ilde, tam 17 ilçede 1 milyon 300 bin insanı ilgilendiren sokağa çıkma yasaklarının devam ettiği bir ortamda; tam 124 bölge, özel güvenlik bölgesi olarak ilan edilmiş durumda; 5 bine yakın öğretmen öğrencilerinden ayrı, Sayın Bakanın ifadesine göre 80 bin, bizim tespitlerimize göre 120 bin öğrencinin eğitim yapamadığı bir ortamda; tam 11 bin esnafımızın ticaret sicilinden sicil kaydını sildiği bir ortamda; her gün masum insanların ölümüne, şehitlerimizin cenazelerinin getirilişine tanık olduğumuz acı günlerden geçiyoruz.”
“Bu, kolayca geçiştirilecek bir konu değildir. Ülkemizin bir bölümünde şu anda bir savaş ortamı içerisinde askerin de, polisin de şehit olduğu ama onlarca masum insanın ve şu ana kadar 44 çocuğun hayatını kaybettiği bir ortamın Meclisin ilgisi dışında kalması düşünülemez.” Diyen Gök, “ Bu konuda elbette devlet terörle mücadele edecektir, elbette bu devletin meşruiyeti içerisinde barikatların, hendeklerin yeri yoktur, bunlar karşısında samimi pozisyonlarımızı almak durumundayız ama değerli arkadaşlarım, bu konu artık çok yakıcı bir hâl almıştır.” diyerek;
BİTLİS’TE ŞEHİT UZMAN ÇAVUŞ ARKADIŞIMIZIN YEĞENİ, BİR BAŞKASI SİZİN DE YAKININIZ OLABİLİR
Bugün Ankara'da defnedilen Bitlis'teki uzman çavuşun CHP Keçiören eski ilçe başkanının yeğeni olduğuna dikkat çekerek, “Bir başkası sizin yeğeniniz, yakınınız olabilir. Bu sorun hepimizi derinden sarsan bir hâle geldi ve boyutları da giderek hepimizi çok yakından ilgilendiren bir konuma ulaştı.” Diye ilave etti.
Levent GÖK, sözlerine devamla, CHP’nin tarihsel çağrısını dile getirdi: “Ne yapmalıyız değerli arkadaşlarım, başımızı kuma mı sokacağız?” diye soran GÖK, “ Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, şu anda AKP'ye, MHP'ye, HDP'ye, bütün siyasi partilere, Meclisin dışındaki her türlü siyasi partilere, bütün sivil toplum örgütlerine bu yangının söndürülmesi açısından bir çağrıda bulunuyoruz. Gelin, bakın, geldiğimiz bu tabloda artık hepimizi sarsan ve yakan bu olayları önlemenin zamanı gelmiştir, hatta geçmiştir” dedi.
TERÖR DOĞU İLE BATININ ARASINI AÇIYOR DUYGUSAL KOPUŞLAR YAŞANIYOR
“Bu olayların önlenememesi, birbiri ardına tepkiler doğurması doğu ile batının arasını açmakta, insanlar arasındaki devlete aidiyet konusunda bir duygusal kopuşa yol açmakta ve adalet duygusunun, vatandaşlık duygusunun hissettirilememesi karşısında Türkiye bugün çok daha çözülemeyecek noktalara gelmektedir. Bu olayı parti ayrımı gözetmeksizin serinkanlılıkla değerlendirmek durumundayız. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin yurttaşlarının kimlikleri nedeniyle hiçbir ayrımcılığa ve eşitsizliğe maruz kalmayacakları, herkesin kendisine, ülkesine eşit derecede aidiyet hissedeceği, insan hak ve özgürlüklerini sonuna kadar kullanabileceği, eksiksiz hayata geçirebileceği gerçek bir demokrasinin, temel hak ve hürriyetlerin inşasının hedef alınmasını hedefliyoruz.” diyen Levent GÖK, sözlerini “Bu doğrultuda, çağdaş demokrasinin gereği olan tüm hakların garantiye alınması, yerinden yönetimin güçlendirilmesi, bölgeler arası sosyal ve ekonomik eşitsizliklerin giderilmesi ve gerekirse doğrudan kamu yatırımlarıyla bölgenin desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz.” diye sürdürdü.
ÜLKEMİZDE FARKLI ETNİK YAPILARIN, FARKLI KÜLTÜR KİMLİKLERİNİN VAR OLMASI, BUNLARIN VARLIKLARININ SÜRDÜRÜLMESİ ULUSAL ZENGİNLİĞİMİZDİR.
Gök,”Ülkemizde farklı etnik yapıların, farklı kültür kimliklerinin var olması, bunların varlıklarının sürdürülmesi ulusal zenginliğimizdir. Cumhuriyet Halk Partisi devletin etnik farklılıklar üzerinde politikalar oluşturmasını benimsemez. Devletin görevi, bütün etnik kimliklerin, din ve mezhep farklılıklarının üzerinde, onların üzerine çıkarak insanı odak yapan yaklaşımları ortaya koymak, ortak değerleri bulup çıkartmaktır.” Dedikten sonra, “Ancak, etnik kimliğini bireysel olarak vurgulamak, bu vurgulamayı yapanları saygıyla karşılamak ve etnik kimliği de insanların bir şerefi saymak demokrasinin ve insan haklarının bir gereğidir” dedi.
DEVLETİN, VATANDAŞLARININ ETNİK KÖKENİNİ, DİNİNİ, MEZHEBİNİ GÖRMEYEN, BÜTÜN VATANDAŞLARA EŞİT DAVRANAN BİR YAPIYA SAHİP OLMASI GEREKİR.
“Devletin, vatandaşlarının etnik kökenini, dinini, mezhebini görmeyen, bütün vatandaşlara eşit davranan bir yapıya sahip olması gerekir. Sorunların sadece yasalardan değil uygulamadan da kaynaklandığını biliyoruz. Dolayısıyla, yurttaşlarımızın farklı etnik kökenden gelmeleri, farklı kültürel, mezhepsel, dinsel özellikler taşımaları bir arada olmalarının ve ortak bir ulus olmalarının engeli olamaz, olmamalıdır. Bu farklılıklar ulus olarak zenginliğimizin güç kaynağıdır” diyen Levent GÖK, konuşmasını, “Kişisel, kültürel haklara saygı kişinin kimliğine saygıdır. İnsana, insan haklarına ve çoğulcu demokrasiye saygının bir gereğidir. Kişisel, kültürel haklar hiçbir erk tarafından çiğnenemez, kimsenin ırkı ve kökeni de diğerinden üstün değildir. Bu nedenle, ırk temelinde çözüm arayışlarının veya asimilasyon uygulamalarının tuzaklarından demokrasimizi korumak gerekmektedir. Cumhuriyet Halk Partisinin entegrasyon anlayışı, farklı etnik kimliklerin ve inançların ortadan kaldırılmasını değil onlara saygı göstererek ülke bütünlüğünün ulus devlet anlayışıyla korunmasını amaçlıyor” biçiminde sürdürdü.
KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNİN GÖREV YAPMASINI ÖNERİYORUZ.
Levent GÖK sözlerine devamla, “İşte, böylesine çerçevesini çizdiğimiz bir ortamda, Türkiye'de daha önce de önerdiğimiz ve hatta, iktidar partisi, "çözüm süreci" diye adlandırdığı bir süreci başlattığını ifade ettiği zaman, biz sorunların Mecliste tartışılmasını ama şeffaflığın sağlanmasını, kamuoyunun bilgilenmesini, Türkiye'nin bütün coğrafi bölgelerinin, herkesin hassasiyetlerinin giderilmesini ve bu bakımdan, böylesine devasa bir sorun olan Kürt sorununun çözümünde Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev yapmasını öneriyoruz.” Bu önerimizde ısrarlıyız, bu önerimizde ne kadar ısrarlı olduğumuz, şu ana kadar Hükûmetin uyguladığı politikaların yanlışlığından ortaya çıkmıştır. Her şeyin burada konuşulması, ne varsa, neyin gereği yapılıyorsa bütün herkesin elini taşın altına koyacağı bir toplumsal mutabakat komisyonu öneriyoruz değerli arkadaşlarım. Buna acilen gerek vardır ve zorunludur, ertelenemez”dedi.
TÜRKİYE'NİN BÜTÜN COĞRAFYASI 78 MİLYONUNDUR. HAKKÂRİLİ VATANDAŞLARIMIZIN CEBİNDE İZMİR İLİMİZİN TAPUSU VARDIR, İSTANBULLU VATANDAŞIMIZIN ELİNDE DE ŞIRNAK İLİMİZİN TAPUSU VARDIR.
GÖK, CHP milletvekilleri tarafından alkışlanan sözlerinde Türkiye’nin bütün coğrafyası 78 milyon yurttaşındır” dedi. Levent GÖK’ün bu bölümdeki konuşması şöyle:“Ertelenen her gün yeni acıların doğmasına, annelerin, babaların gözyaşlarının giderek artmasına ve toplumumuzdaki ayrışmanın giderek artmasına neden olmaktadır. Biz elimizi uzatıyoruz. Bu coğrafya herkesindir. Ülkenin belli bir bölgesi sadece orada yaşayan etnik kökendeki insanlardan dolayı onların değildir. Türkiye'nin bütün coğrafyası 78 milyonundur. Hakkârili vatandaşlarımızın cebinde İzmir ilimizin tapusu vardır, İstanbullu vatandaşımızın elinde de Şırnak ilimizin tapusu vardır. Dolayısıyla, 78 milyon insanımızın her biri Türkiye'nin, bütün, her santimetrekaresinde eşit pay ve hak sahibidir. Böylesine bir vatandaşlık anlayışında birbirimizi kucaklayan bir anlayışta bu sorunu acilen Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşmek ve çözmek durumundayız.”
MECLİSTE, MEŞRU PLATFORMDA ŞEFFAF BİR ŞEKİLDE VE HERKESİN ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYACAĞI BİR ORTAMDA BU KONULARI TARTIŞALIM DİYORUZ. VAKİT GEÇİRME LÜKSÜMÜZ ARTIK YOKTUR.”
Levent GÖK konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Cumhuriyet Halk Partisi olarak tüm Türkiyeli yurttaşlarımıza, tüm siyasi partilere tarihî bir çağrıda bulunuyoruz. Gelin, bu yakıcı olayların arttığı ve gözyaşlarının artık hepimizi boğduğu bir dönemde bu sorunu çözmek adına ne yapılması gerekiyorsa Mecliste, meşru platformda şeffaf bir şekilde ve herkesin elini taşın altına koyacağı bir ortamda bu konuları tartışalım diyoruz. Vakit geçirme lüksümüz artık yoktur.”
BİZ CUMHURİYET HALK PARTİSİ OLARAK HERKESE ELLERİMİZİ UZATIYORUZ VE ELLERİMİZİN TUTULMASINI BEKLİYORUZ.
Levent GÖK, konuşmasını CHP’nin çağrısını yineleyerek noktaladı: “Tarihî çağrımızı yineliyoruz ve yüce Meclisimizi böylesine devasa bir sorunda, bizi yakan konuda göreve davet ediyoruz. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak herkese ellerimizi uzatıyoruz ve ellerimizin tutulmasını bekliyoruz. Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.”