CHP İzmir Milletvekili ve Dilekçe Komisyonu Üyesi Dr. Aytun Çıray yazılı bir açıklamayla TBMM Başkanı İsmail Kahraman?ın geleneksel 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Resepsiyonunu iptal etmesini sert bir dille kınadı.
ANKARA-(AHA)-CHP İzmir Milletvekili ve Dilekçe Komisyonu Üyesi Dr. Aytun Çıray yazılı bir açıklamayla TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın geleneksel 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Resepsiyonunu iptal etmesini sert bir dille kınadı. Aytun Çıray açıklamasının başında şu görüşleri ifade etti:
GÖMLEK HİÇ ÇIKMAMIŞTI
‘AKP zihniyeti, başından beri ikili bir ajandaya sahipti. Görünürdeki ajandası gömlek değiştirdik kandırmacası altında kendisine Batı dünyasında referans olacak yazar-çizer çevresini desteğini almaya yönelikti. Özellikle liberal-sol köşe yazarı ve akademisyenler AKP’nin bu ajandasının etkisine girmeye fazlasıyla meyyaldiler. Büyük dönüşümlerin bir gecede yaşanamayacağını, dolayısıyla AKP çekirdek kadrosunun ‘biz artık değiştik’ beyanlarına kendileri gibi hemen ikna olmayanları ‘niyet okuyuculukla’ suçladılar. Bu eleştirilerin artık tamamen demode olmuş bir milliyetçiliğin ve Kemalist ideolojinin eseri olduğunu iddia ettiler. AKP zihniyeti böylece ‘köpeklerin salınıp taşların bağlandığı’ eleştirisiz bir ortam içinde dilediği gibi hareket etme serbestisine kavuştu. Bu da gizli ama asıl ajandasını rahatlıkla hayata geçirmesinin zemini hazırladı.’
KORKUNÇ KUMPASLARA ERGENEKON ADI VERİLMESİ TESADÜF DEĞİLDİ
Aytun Çıray, açıklamasının ikinci bölümüne ‘AKP zihniyeti iktidarının 2007-2011 arasındaki ikinci döneminde gizli ikincil ajandasının örtüyü yavaş yavaş kaldırmaya ve belli unsurlarını ifşa etmeye yöneldi ’ tespitiyle başladı. Çıray ‘özellikle 2007 Genel Seçimlerinden 12 Eylül 2010 referandumuna kadar olan sürede Türk Milleti ve Cumhuriyete karşı kamuflajlı saldırının bütün şartları ustalıkla olgunlaştırıldı’ vurgusunda bulundu. “Bu süre içinde şimdinin saray muktediri dönemin Başbakanı başta olmak üzere AKP yönetici çekirdeği ile şu anda paralel yapı ve FETÖ diye itham edilen topluluk ve liberal-sol ve demokrat diye anılan yazar çizerlerin tam bir mutlu beraberlik” yaşadıklarını belirten Çıray, bu elemanların hepsini birleştiren şey “Atatürk, Cumhuriyetin kurucu değerleri ve Türk Milleti düşmanlığıydı.’ dedi. Çıray daha sonra “Bu zehirli koalisyon böylece sadece kendi tarihimizde değil, dünya tarihinde eşi benzeri görülmemiş kumpas ve komplolar zincirini soğukkanlılıkla hayata geçirdi.” değerlendirmesinde bulundu. “Türk Ordusuna olağanüstü zarar veren bu zehirli entrikalara maalesef 18 gerçek aydınımızı kurban verdik.” diye devam eden Çıray “korkunç kumpaslara dayalı bu sözde davalara Ergenekon adı verilmesi tesadüf değildi; amaç kutlu bir destanı kirleterek Türklerin özsaygısını ve özdeğer duygularını yerle bir etmekti.” dedi.
AKP ZİHNİYETİ KOALİSYONUN ZAYIF ORTAKLARINI TASFİYE ETTİ..
Çıray açıklamasının ikinci bölümünü şöyle noktaladı: “Ancak bu tür işbirlikleri uzun sürmez. Bunun nedeni iktidarı elinde bulunduran tarafın asla gücünü paylaşmak istememesidir. Neticede dönemin başbakanı olan zat, liberal-sol yazar çizer partnerlerini kullanılmış bir mendil gibi çöpe attı. Diğerlerini de onlardan öğrendiği hukuk dışı yöntemlerle tasfiye etmeye yöneldi.”
SARAY MUKTEDİRİ KENDİ BAYRAMLARINA HAZIRLANIYOR AMA BAŞARAMAYACAK…
Açıklamasının üçüncü ve son bölümüne “saray muktediri AKP’yi hiçbir zaman ve koşulda kontrolü altından çıkarmamaya kararlı” tespitiyle başlayan Çıray, “artık muazzam bir kibirle kendisini devletin kendisi sayıyor.” dedi. “Bu nedenle artık asıl ajandasını artık gizlemiyor; tam tersine kimse beni durduramaz inancıyla Atatürk, kurucu değerler ve Türk Milleti karşıtlığını olanca açıklığıyla teşhir ediyor. Atatürk’ün adını taşıyan eski stadyumların yıkılıp inşa edilen yenilerinden hiçbirine Atatürk isminin verilmeyişi, ana okulları ve ilkokullarda ‘Andımızın’ kaldırılması, müfredatta İstiklal Savaşı, Atatürk ve kurucu değerlerin ve dönüşümlerin gitgide önemsizleştirilmeleri, bunları hepsi asıl ajandanın unsurlarıdır. Şimdi asli hedef doğrultusunda stratejik çıta daha da yükseltilmiştir.
Kurucu Cumhuriyet döneminin kilometre taşlarını oluşturan günler ve semboller artık kolektif hafızadan tamamen silinmek, Türk Milleti ‘ümmet’ adı verilen ‘kimliksiz amorf bir yapının içinde eritilmek isteniyor. Saray muktedirinin terör şehitlerimizi bahane ederek TBMM Başkanı İsmail Kahraman’a 23 Nisan resepsiyonunu iptal ettirmesi kendi asli hedefinin doğal bir gereğidir. Bugün bayram resepsiyonu iptal edilmiştir. Yarın sıra bizzat bayramın kendisine gelecektir. Elbette 19 Mayıs, 30 Ağustos ve 29 Ekim de 23 Nisanla benzer akıbeti paylaşacaktır. Rövanşı misliyle aldıkları inancıyla bunların yerine kendi bayramlarını geçirmeye kalkışacaktır. Kendi asli hedefine ulaştığı gün 29 Ekim’in yerine geçirmeyi hayal ettiği bayram olacaktır. ”
ZAFER KAZANDIKLARINI SANDIKLARI ANDA BOZGUNLARIYLA YÜZLEŞECEKLER
Aytun Çıray yazılı açıklamasını üçüncü ve son bölümünü şöyle noktaladı:
“Ama bunlar nafile hayallerdir. Atatürk’e, kurucu cumhuriyet ruhuna ve değerlerine ve Türk Milletinin kimliğine sahip çıkanlar bu uğursuz planı mutlaka bozacaklardır. Saray muktedirinin güdümündeki AKP zihniyetinin açtığı savaşı kaybetmesi mukadderdir. Bu savaş Türk Milletinin ufkundan ebediyen çekilecekleri mutlak bir bozgunla sonuçlanacaktır. Çocuklarımızın gelecek ufkunu onlara biat, kölelik ve istismardan başka bir şey vaat edemeyecekleri ispatlanmış olanlar değil; Türk Milletini insanlığa ait tüm medeni değerlerle birlikte yüceltenler şekillendirecektir. Bu savaş mutlaka ve mutlaka iyilerin zaferiyle noktalanacaktır. Çünkü kötüler kazandıklarını sandıkları anda bozgunlarının cehennemine yuvarlanırlar. Türkiye’de de böyle olacaktır. Hep birlikte göreceğiz… İyiliğin 23 Nisan’ın ufkunda beliren zaferini şimdiden selamlıyor ve kutluyorum.”