Bugün Ankara Arena Kapalı Spor Salonunda gerçekleşen CHP 18. Olağanüstü Genel Kurulunda,Cumhuriyet Halk Partisi`nin Genel Başkanlığına Kemal Kılıçdaroğlu yeniiden seçildi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin 18. Olağanüstü Kurultayı`nda 740 oyla yeniden Genel Başkan seçildi.
Divan Başkanı Engin Altay, genel başkanlık için yapılan seçimin resmi sonuçlarını açıkladı.Altay, kayıtlı 1218 delegeden 1181`inin oy kullandığını, oyların 1155`inin geçerli, 26`sının geçersiz olduğunu söyledi.
Engin Altay, oylardan 740`ını alan Kılıçdaroğlu`nun yeniden genel bakan seçildiğini, diğer aday Muharrem İnce`nin ise 415 oy aldığını bildirdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Hakkari`de `yerel yönetim özerklik şartını getireceğiz` dedim. CHP Kurultayında yine söylüyorum;CHP iktidarında yerel yönetim özerklik şartını mutlaka getireceğiz" dedi.
Kılıçdaroğlu, CHP`nin 18. Olağanüstü Kurultayı`nda yaptığı konuşmada, partinin "sağa kaydığı, Atatürk`ü dışladığı" yönünde eleştiriler olduğunu dile getirdi.
"Diyorlar ki elitist parti, devleti yönetemez, çağdaş değil... Ben de şunu söylüyorum; CHP çağdaş, büyük bir partidir. CHP`nin genlerinde Kuvayi Milliye vardır" diyen Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce`nin "ikinci büyük devrimi yapacağız" dediğini anımsattı.
CHP`nin cumhuriyeti kuran parti olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Şimdi ikinci devrime değil, dördüncü devrime hazırlanıyoruz; özgürlük ve demokrasi devrimi" dedi.
Salondakilerden kendisini iyi dinlemelerini isteyen Kılıçdaroğlu, CHP`nin 12 Eylül Darbe yasalarına karşı olduğunu, yüzde 10 seçim barajının kaldırılmasını savunduklarını söyledi.
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Şimdi biz sağa mı kaydık? Siyasi Partiler Yasası`nın değişmesini ve lider sultasının kaldırılmasını savunan parti CHP`dir. Özel yetkili mahkemeleri benim kadar eleştiren başka bir siyasi parti olmamıştır. `Bu Adalet ve Kalkınma Partisi`nin sopasıdır` diyen kim, eleştiren kim? Benim. Silivri`den Ankara`ya gelmeden AKP`li savcılar fezlekemi gönderdiler. Fezlekenin karşısında, `dokunulmazlığımı kaldırmazsanız namertsizin` diyen de benim. `Efendin sen doğuda başka, batıda başka şey söylüyorsun.` Nereye gittiysem, aynı şeyi söyledim. İki tane temel örnek vereceğim. Bir; Hakkari`de `yerel yönetim özerklik şartını getireceğiz` dedim. CHP Kurultayında yine söylüyorum;CHP iktidarında yerel yönetim özerklik şartını mutlaka getireceğiz. Niye söylüyorum? Bakın bizim büyükşehir belediye başkanlarımız var. Ortak hukuku egemen kılmak zorundayız. Sadece CHP`li olduğu için kentsel dönüşüm kararnamesi 2,5 yıl bekledi. Ama yerel yönetim özerklik şartı olsaydı, bunların hiçbirisi olmayacaktı. Biz Trabzon için de Elazığ için de Tekirdağ için de Diyarbakır için de aynı hukukun olmasını isteriz. Yerel yönetici Maliye Bakanının kapısında saatlerce beklememelidir. Onun yeterli gelire kavuşması da CHP`lilerin görevidir."
DEMOKRASİYİ VE ÖZGÜRLÜĞÜ YETERİ KADAR SAVUNAMADI
Kendisine "Demokrasiyi ve özgürlüğü yeterince savunamadı" eleştirisinin de getirildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Batman`a gittim, belediye başkanları, hiçbirisi CHP`li değil. Ellerine kelepçe vurulmuş arkadan. Sıraya diziliyor, fotoğrafları medyaya servis ediliyor. O insanlar bizim insanlarımız, buna tahammül edemedim doğru değil dedim, yine diyorum" diye konuştu.
CHP`nin "sağa kaydığı" eleştirisini yineleyen Kılıçdaroğlu, "Ben sormak istiyorum, hangi CHP Genel Başkanı Deniz Gezmiş`in mezarını ziyaret etti. Üç fidana sahip çıktım ben. Onların mezarına gidip karanfil bıraktım ben. Bizim devrimciliğimiz `kağıttan devrimcilik` değil, bizim devrimciliğimiz yürek ister, yürek" diye konuştu.
Baskıcı devlete her zaman karşı çıktığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, siyasetlerinin odağında insan olduğunu söyledi.
TAKSİM`İ BİZ AÇTIK
Kurultayda, Gezi eylemlerinden bir video gösterildiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, "Taksim`i gençlere kapatmışlardı. Bir diktatör bozuntusunun talimatıyla kapatılmıştı. Bizim Kadıköy`de mitingimiz vardı. O mitingini iptal edip, Taksim`e yürüdük. Eğer Taksim Meydanı Gezicilere açıldıysa, bunu yapan CHP`dir. Bizim demokrasi anlayışımızdır" dedi.
Her kimliğe ve her inanca saygılı olduklarının altını çizen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Kimliğe ve inanca saygı göstermek sağa kaymak demek değildir. Her inanca, kimliğe saygı göstereceğiz. Her mitingde söyledim; insan Allah`ın yarattığı en değerli varlıktır, inancıyla, kimliğiyle başımızın üstündedir. `Sen solcuları sevmiyorsun, sağcıları seviyorsun." Açıkça söylüyorum; bütün dünya dinlesin, ben sağcı solcu ayırımı yapmadan bütün insanları seviyorum. Çünkü bizim anlayışımıza göre, iktidar olduktan sonra sadece solculara değil, bütün insanlara hizmet edeceğiz, benim için vatandaşın mutluluğu, Türkiye`nin çıkarları var. Ben bunu savunacağım. Camide, kilisede, havrada, cemevinde nerede ibadet yaparsa yapsın, onun ibadetlerine saygı göstereceğiz. Belediye başkanlarına talimat verdim `bütün ibadet yerlerini tertemiz yapacaksınız` diye."
HAYATIN HER ALANIYLA İLGİLİ ÇÖZÜMLERİMİZ VAR
İflas eden ya da işini kapatan esnafa, işsizlik sigortasından gelir desteği sağlayacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, "Düne kadar, `CHP proje üretmez` deniyordu. Şimdi bunu kimse söyleyemiyor. Yoksulluktan milli eğitime, sanayiye, esnafa hayatın her alanı ile ilgili çözümlerimiz var. Sorun, bu çözümleri yeteri kadar anlatamıyoruz" dedi.
Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Seçimlerden önce çiftçiye söz verdim mazot 1,5 olacak diye. Şimdi yeni bir çalışma yapıyoruz. Ne kadar olacak mazot göreceğiz? Aile sigortası için söz vermiştim, geliri olmayan veya asgari ücretin altında geliri olan ailelere 600 lira sözü vermiştik. Şimdi onun da çalışmasını yapıyoruz. Yeni rakamı çıkaracağız, kimseyi mağdur etmeden, devleti zarara uğratmadan. Ama onurlu yaşamı savunan projelerle tekrar bu milletin önüne çıkacağız.
CHP, `elitist bir parti` diyorlar. Elit olmak ayrı, elitist olmak ayrı. Elitlere, yani seçkinlere saygım var, aydındır bunlar, oturur konuşurlar, düşüncelerini topluma aktarırlar ve toplumu aydınlatırlar. Ama bir de elitistler var; rakı sofralarında Türkiye`yi kurtarırlar, bunlardan partiyi temizleyeceğim herkes çok iyi bilsin. Bana çalışan adam lazım, rakı sofralarında konuşan adam değil. Bütün bu projeleri ürettik, çıkıp yeteri kadar anlattılar mı? Her şey genel başkandan beklenmez. Proje üretip, adam gibi çalışacağız. Elitizmi reddediyorum. Ben bir cumhuriyet çocuğuyum, Dersimli Kemalim ben, devrimci Kemalim ben. İnsanıma aşığım ben, siyasetten bir şey bekliyorum, bu millete hizmet etmek."
YA BAĞLANIRSINIZ YA AYRILIRSINIZ
Dersim`in küçük bir köyünde doğduğunu, 7 kardeş olduklarını, en büyük ablasının ve annesinin okuma yazma bilmediğini anlatan Kılıçdaroğlu, "İçlerinde okuyup üniversiteye giden tek kişi benim yedi kardeşten. Ben bir cumhuriyet çocuğuyum, haram lokma yemedim. Hep helalin peşinde oldum. Halkıma hizmet etmeyi namuslu bir görev bildim. Benim kitabımda hırsızlık, kul hakkı yemek yoktur" dedi.
Atatürk`ün, "Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir" sözünü hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"İşte onlardan birisi de benim. Diyorlar ki, `Kılıçdaroğlu seçildi, çok demokrattı, şimdi demokrat değil, baskıcı olmaya başladı.` Kimse bana demokrat dersi vermesin, kimse de kusura bakmasın. Demokrasinin de ne olduğunu bilirim, disiplinin de ne olduğunu bilirim. Düne kadar sustum, doğru. Ama sabah mikrofonu gören koşa koşa gidip CHP`yi eleştirirse, kimse kusura bakmasın buna izin vermeyeceğim. Eğer benim genel başkanlığım döneminde, o tüzük değişikliği olmasaydı yeni bir genel başkan adayı çıkamazdı bile. Ben genel başkan adayları çıksın diye çaba harcıyorum. Bir kişiye partiyi mahkum etmemeliyiz. Yeni, dirayetli, genç, dinamik genel başkan adayları çıkmalı ama demokratik şekilde yarışmalı. Ben bu yarışın bütün koşullarını hazırladım. Bakın yan yana oturuyoruz, telefon ettim ne kadar istiyorsa davetiye de gönderelim. Biz demokrasiden yanayız ama demokrasi kaos demek değildir. Bir siyasi partiye üye olduktan sonra o siyasi partinin kurallarına uyarsınız, ya bağlanırsınız, ya ayrılırsınız arada başka seçenek yok."
KILIÇDAROĞLU İNCE`Yİ KÜRSÜYE DAVET ETTİ
CHP`nin 18. Olağanüstü Genel Kurultayında genel başkanlığa aday olan Yalova Milletvekili Muharrem İnce, "Bir saat öncesinde Sayın Kılıçdaroğlu, benim rakibimdi, şimdi benim rakibim değil benim genel başkanım" dedi.
Yeniden genel başkanlığa seçilen Kemal Kılıçdaroğlu, teşekkür konuşmasının ardından Muharrem İnce`yi kürsüye davet etti. Kılıçdaroğlu ile delegeleri ve partilileri selamlayan İnce, yaptığı konuşmada, şunları söyledi:
"Beni daha önce Yalova`daki seçmenler seçiyordu, grup başkanvekilliğine milletvekilleri oy veriyordu ama bugün Hakkari`den Edirne`ye, Artvin`den Muğla`ya Türkiye`nin dört bir yanından kurultay delegesi arkadaşlarım oy verdi. Önceden 15 saat çalışıyorsam şimdi 20 saat çalışacağım. Sorumluluğum arttı."
MUHARREM İNCE:"ÜZGÜN DEĞİLİM, DOĞRU İŞ YAPTIM"
İnce, kurultay sonucunun açıklanmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. "Kurultay sonucunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine İnce, partide, korku imparatorluğunun devam ettiğini savundu.
Delegelere baskı yapıldığı iddiasında bulunan İnce, "Üzgün falan değilim, doğru yoldayım, doğru bir iş yaptığımı düşünüyorum. Ben 177 imza aldım ama 415 oy aldım" dedi.
"Bu kurultay sizin için yeni bir başlangıç mı?" sorusuna, İnce, "Milletvekilleri, parti meclis üyelerinin oy kullandığı sandığa bakın, bir de partinin gerçek temsilcilerinin, halkın oy kullandığı sandığa bakın. Partinin vicdanı orada, atamayla gelmiş milletvekillerinde, milletvekilliği bekleyen parti meclisi üyelerinde değil. Partiyi demokratikleştireceğiz. Umuda yolculuk devam ediyor" yanıtını verdi.
ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA