CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, Cizre`de yaşanan gerginliğe ilişkin, "Devlet acz içindedir. Devlet, kamu güvenliğiyle ilgili tüm otoritesini kaybetmiştir. Devlete güvenip, Doğu`da Güneydoğu`da bir iş yapmaya kalkmayın. Devlet yok ortalıkta" dedi.
Hafta sonunda Cumartesi günü, 3 yıl önce 34 kişinin hayatını kaybettiği Uludere`de başta acılı anneleri ve tüm Uluderelileri ziyaret ettiğini belirten Gök, aradan geçen üç yıla karşın olayın aydınlatılmadığını, iktidarın Uludere’yi bilinçli olarak unutturmaya çalıştığını ileri sürdü.
Uludere`de yaşayanların da Türkiye`nin eşit yurttaşları olduğunun altını çizen Gök, "Adalet mutlaka Roboski`ye gelecek. Orada hala yas devam ediyor. Yasın ötesine de geçen bir öfke var. Bu öfke `adalet neden Roboski`ye uğramıyor` diye artıyor. Oradakilerin duygusal kopuş içinde olduğunu herkesin görmesi ve gerekli dersleri çıkarması gerekir" değerlendirmesini yaptı.
Konuşmasında Cizre`de yaşanan gerginliğe de değinen Gök, olaylara ilişkin yerel yöneticilerden bilgi almak istediklerini ancak muhatap bulmadıklarını söyledi. Gök, iktidarın Doğu ve Güneydoğu Anadolu`da otoriteyi kaybettiğini, devletin oralarda artık ricacı konuma düştüğünü, rica ederek otorite görüntüsü vermeye çalıştığını ileri sürdü.
Hükümet yetkililerinin yaptıkları açıklamalarla farklı grupları olaylardan sorumlu tuttuğunu ve provokasyondan bahsettiklerini ifade eden Gök, şunları kaydetti:
"Yalçın Akdoğan, `Bunlar Kandil`e nanik yapıyorlar. Ben sizi tanımıyorum diyorlar` diyerek, PKK`lıları Kandil`e şikâyet ediyor. Cizre`deki PKK`lıların Kandil`e nanik yaptığını söylemek bir başbakan yardımcısının ağzından çıkacak sözler midir? Sen ne işe yararsın Başbakan Yardımcısı olarak?
Cizre`deki otoriteyi Kandil mi sağlayacak? Devlet nerede? Devlet nerede ben size söyleyeyim; tam bir ortaoyunu oynanıyor. Hükümet ve Cumhurbaşkanlığı arasında adı konulmamış bir ortaoyunu var. Bu orta oyununda Cumhurbaşkanı danışmanlarından Binali Yıldırım, `5 Ocak`ta Cumhurbaşkanı Bakanlar Kurulu`na başkanlık yapacak` diyor. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ise `Herhangi bir sıfatı olmayan bir kişinin haddine değildir bu sözler` diyor. Yıldırım, buna karşılık Davutoğlu için, `Onu iş başına biz getirdik` diyor. Cumhurbaşkanı ve Hükümet görüldüğü üzere, selden kütük kapma yarışında.
Devlet acz içindedir. Kamu güvenliğiyle ilgili tüm otoritesini kaybetmiştir. Devlete güvenip, Doğu`da Güneydoğu`da bir iş yapmaya kalkmayın. Devlet yok ortalıkta"
Dört eski Bakan ile ilgili Meclis Soruşturma Komisyonu`nun çalışmalarına ilişkin de Gök, komisyonunun AK Parti`li üyelerinin vicdanlarıyla karar vermeleri gerektiğini söyledi. Gök, "Yolsuzlukların, hırsızlıkların hesabının sorulacağı oylamada, Yüce Divan ile ilgili, AKP`nin tavrını göreceğiz. 2015 yılının ilk günlerine Türkiye, yolsuzluklarla mücadele içinde mi girecektir, yoksa yolsuzluklara teslim olarak mı girecektir? Bunu hep birlikte göreceğiz" diye konuştu.
Türkiye büyük bir ahlaki sınavla karşı karşıyadır. Cumhurbaşkanı Erdoğan kendini saraya hapsetti ve kendisini bir komando taburuyla koruduğunu belirten Levent GÖK, Cumhurbaşkanı halktan korkar mı diye sordu.
Başbakan Ahmet Davutoğlu`nun "yolsuzluk yapanların kolunu koparırız" dediğini ifade eden Gök, "Davutoğlu, böyle dedi ama büyük ağabeyi ne diyor bu işe? O kolu koparttığın zaman, o kolun içinde büyük ağabey de var" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`ın açıklamaları ile yargıya müdahale ettiğini, yürütme makamındaymış gibi davrandığını ileri süren Gök, "Bu cumhurbaşkanı haddini aşmıştır. Anayasal suç işlemektedir. Söylemleriyle, hareketleriyle, yargıya müdahalesiyle Anayasal suç işlemektedir. Böyle bir Cumhurbaşkanı`nı Türkiye taşıyamaz. Bu Cumhurbaşkanı gözünü karartmıştır, aklında Türkiye`yi bir çatışmaya götürmek vardır" değerlendirmesinde bulundu.
Gök, Kişisel Verilerin Korunması Kanun Tasarısı`na ilişkin görüşlerini de aktardı. Tasarının devlet eliyle fişlemeye olanak tanıdığını, MİT`e, Emniyet`e, Jandarma`ya ve MASAK`a keyfi bir yetki verdiğini savunan Gök, bu tür bir düzenlemenin Avrupa müktesebatında yeri olmadığını belirtti.
Türkiye`nin bir istihbarat devleti haline getirilmeye çalışıldığını iddia eden Gök, tasarıda yer alan Kişisel Verileri Koruma Kurulu`nun üyelerinin tamamının Bakanlar Kurulu tarafından atanmasını, kurulun Adalet Bakanlığı`na bağlı çalışmasını eleştirdi. Gök, "Diyorlar ki `Kuzuyu kurda teslim edin`. Böyle bir tablo kabul edilemez. Bunlar hep Esad rejimini eleştiriyorlar ya Türkiye Esad rejiminden daha ağır bir istihbarat devleti olma yolunda ilerliyor. Bunlar Esad`ın yaptıklarının daha fazlasını getirerek, Esad`a rahmet okutacak düzenlemeleri dayatıyorlar" dedi.
Gök, açıklamalarının ardından bir soruyu yanıtlarken, Uludere olayının MİT`in istihbaratı doğrultusunda MGK`da alınan karar doğrultusunda gerçekleştirildiğini, bu nedenle MİT ile ilgili soruşturma açılması gerektiğini söyledi.
Gök, Cizre`deki gerginliğe ilişkin soruyu yanıtlarken de iktidar yetkililerinin kafasının karışık olduğunu, yaşananlarla ilgili suçu kime atabilirim arayışı içine girdiğini savundu.
Başbakan Yardımcısı Arınç`ın HÜDA-PAR`ı ziyaretine ilişkin de Gök, "Biz orada HÜDA-PAR mı mazlum, öteki mi mazlum onu bilemeyiz. Ben bir yurttaş olarak olayların gerçek niteliğini bilmek istiyorum. Olayları önleyecek ve provokatör kimdir sorusuna cevap verecek olan devletin yöneticilerinin birbirlerine düşmeleri büyük üzüntü vericidir ifadesini kullandı.
Gök, Fethullah Gülen`in hususi damgalı pasaportunun iptaline ilişkin soru üzerine ise buna ilişkin yargı kararını görmedim, bir yargı kararının ayrıntısını bilmeden yorum yapmam yakışık almaz dedi.
Kamuya araç alımında artış olduğunun ifade edilmesi ve değerlendirmesinin sorulması üzerine de Gök, Başbakan Davutoğlu`nun tasarruf ile ilgili sözlerini hatırlattı. Gök, "Bu harcamalarla kamudaki delik büyümektedir. Plaketle bu deliği kapatamazlar" karşılığını verdi
ARTUKLU HABER AJANSI-ANKARA